Haydi Gelin Hep Beraber Karaman’daki Sapkınlığın ÇYDD’de Yaşandığını Düşünelim
Dava süreci sona erdiği, ateist köyde yetişmiş, devrimciyken bir anda muhafazakarlaşan sanık kişi “tek başına” 508 yıl hapis cezası aldığı için konu hakkında birkaç çift söz söyleyebiliriz. Olayın ne olduğunu burada size tekrar tekrar anlatmayacağım, çünkü bu iğrençliği bilmeyen kalmadı artık. Burada yazmaya içimin elvermediği, düşünürken bile içimde öfke patlamaları yaşadığım bir olayı tekrar gözünüze sokmanın alemi yok. Şuradan süreç hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Ben başka bir şey düşünmek istiyorum. Adını anmayacağım bir vakfa bağlı evde, evlerde yaşandığı söylenen bu olayın, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nde yaşandığını düşünmeye çalışıp biraz beyin jimnastiği yapacağım. Olayın ilk duyulduğu andan itibaren, sıradan vatandaştan bakana kadar herkesin bir koruma içgüdüsüyle hareket ettiği bu vahim tablo, ÇYDD’de ortaya çıkmış olsaydı bu sürecin aynısını mı yaşardık yoksa başka türlü bir şeyler mi olurdu gelin isim vermeden bütün bunları bir düşünelim.
1. Artık bir refleks haline gelmiş olan yayın yasağı konusunu bu tür bir olayda göremezdik, insanların haber alma özgürlüğüne bu kadar sahip çıkılması bizi şaşırtırdı.
2. Hakeza sosyal medyanın engellenmesi, yavaşlatılması gibi şeyler de söz konusu olmazdı, insanların dilediği şekilde, dilediği hızda yazmasına izin verilirdi.
3. Olayın ilk duyulduğu andan itibaren siyasileri bir sessizlik kaplamazdı, “Biri konuşsun da biz tavrımızı ona göre belirleyelim.” yaklaşımı benimsenmezdi.
4. Netice itibariyle ÇYDD’ye karşı tutum az çok bilindiği için, herkes ilk dakikadan itibaren nefret mesajlarını kusmaya başlardı.
5. Bu olayda sadece aile bakanını ortalarda gördük, ancak bu olay ÇYDD’de yaşanmış olsaydı adalet bakanından, milli eğitim bakanına, içişleri bakanından, başbakana kadar herkes anında tüm TV kanallarında boy gösterirdi.
6. Olayın malum vakıf evlerinde yaşanmış olması sebebiyle sapığı ateistliğe kadar uzanan bir yelpazeye yerleştirmeye çalışan basın (!) hiç bunlarla uğraşmaz direkt olarak bütün ÇYDD’yi, cumhuriyetçileri, laikleri, solcuları, CHP’lileri, vs. sapık ilan etmekte bir beis görmezdi.
7. Bu olayda dillere pelesenk olan “suçun bireyselliği” ilkesi kimsenin aklına gelmezdi.
8. Bugün “Sadece bir kere oldu diye…” şeklinde başlayan cümleleri unutun, bu sözleri söyleyenler nasıl birer çocuk hakları savunucusuna dönerdi şaşırırdınız.
9. Söylememe gerek var mı bilmiyorum ama sadece olayın yaşandığı değil tüm yurt genelindeki ve hatta yurt dışında ÇYDD ile bağlantılı her yer, her mekan, lokal, yurt, ev, bina, dernek, çay ocağı, vs. ilk iki saat içinde basılırdı.
10. Olayın ortaya çıkmasının ardından her yeni gün; “Ben de bir anneyim/babayım.” temalı, bol gözyaşı soslu konuşmaları TV’lerde canlı olarak izlerdik.
11. “Bu özel değil, genel genel!” diye başlayan, nutuklardan başımızı kaldıramazdık.
12. Cumhuriyetin ilk yıllarında bu türden çok olay yaşandığı konusunda makaleler okurduk, ama ne hikmetse bunlar hep mesnetsiz, temelsiz, kanıtsız, vs. olurdu.
13. Bunun kanıtı nedir? Olayı ÇYDD’nin tamamına mal etmemek lazım, hukuk sürecini etkileyecek söylemlerden kaçınılmalı, vs. diyenler…. Evet, bildiniz paralelci ilan edilirdi.
14. Bu olayın ardından, aslında imam hatiplerin ne kadar güzel okullar olduğu sonucuna ulaşmamız en fazla 2 gün sürerdi.
15. Diyanet İşleri başkanı: “İmam hatipler olduğu içindir ki, muhafazakar kesimde böyle olaylar yaşanmaz.” derdi, vallahi aynen bunu derdi.
16. Genç siviller, tatlı liberaller, YAE’ciler, vb. örgüt, dernek ve oluşumlar “Çocuklarımızı rahat bırak ÇYDD” diye etkinlik düzenler, bir takım duyarlı sanatçı arkadaşların da katılımıyla halkımız bilinçlendirilirdi.
17. Olayın üzerinden bir hafta geçmeden ÇYDD kapatılır, yönetim kadrosu hapse atılırdı.
18. Bilmem ne üniversitesinin, hakkında 70 intihal suçlaması bulunan, iki hanımlı rektörü olayı esefle kınardı.
19. Muhtarlar olayın ardından 3-4 gün içerisinde “acil” koduyla toplantıya çağrılırdı.
20. Ey Avrupa, ey Amerika buna neden ses çıkarmıyorsun diye ses verilir, büyükelçilere bu olayla ilgili olarak özel brifing verilirdi.
Bir çırpıda aklımıza gelenleri yazmaya çalıştık, iki dakika daha düşünsek bir bu kadar ihtimal daha bulabiliriz ama düşünmek istemiyoruz, çünkü canımız yanıyor.
Allah kimseyi böyle bir sapıklığı, böyle bir rezaleti, böyle bir faciayı savunmak zorunda bırakmasın.
Yorum Yazın
Suça göre değil, suç işleyene göre hareket edildiği sürece bizim ülkeden bi bok olmaz...
tebrik ederim güzel içerik ama anlayana ...şimdi gelir bir kaç beyinsiz takımı -.-
Sonuna kadar haklısın öylesine kutuplaştık ki 'senin tecavüzcün benim tecavüzcüm' olayına döndü bu sadece iktidar sahipleri için değil her kesim kendi tarafı... Devamını Gör