Hangi Türk Filmi Seni Anlatıyor?
Hiç şüphesiz, çoğumuzun hayatına bu filmler damga vurmuştur. Peki, ama hangisi daha çok?
1. Film izlerken hangisiyle karşılaşmak, seni daha çok rahatsız eder?
2. Bir yabancı yönetmen seç!
3. Bir film olsaydın, hangi tür olurdun?
4. Yönetmensin! Hangi Türk yazarı senarist olarak istersin?
5. Peki ya, bir sinema filminde olsaydın, en çok hangi karakteri oynamak isterdin?
6. Hangi Türk filmini yok etmek istiyorsun?
7. Sıra çok temel bir soruda: Aşk mı, emek mi?
8. Son olarak: En yakın arkadaşın...
"Eşkıya" çıktı!
Sen bu devirde nadir bulunan erdemlerden birine sahipsin: Mertsin, sözünde durursun. Karşındakinden de sözünde durması beklersin, durmazsa senin için film kopar, başkası için de. İçinde bir eşkıya yatar ayrıca. Ancak mesele eşkıya olmak değil; bunu dizginleyebilmektir. Bu eşkıyalık, sadece namertlere ve adaletsizleredir yani, ey ezilenlerin yılmaz savunucusu!
Bu da bizden Hediye
"Masumiyet" çıktı!
Sen Dostoyevski'nin deyimiyle, 'kurtuluş'u arayan bir ruhsun. Kurtuluş ise senin için, iki yüzlü olmamaktan ve de gerçeğin gözünün içine perdesiz bakmaktan geçer. Ama en çok da masumiyeti elde tutmaktan... ki kendisi sabun gibi kaygan, bir fahişe gibi dönektir; her an kaybedebilirsin. Bu dünyanın hamuru her ne kadar kötülükle yoğrulmuşsa da, iyiye giden bir şey mutlaka vardır. Ve sen inadına, hatta kapanan kapılara rağmen o 'iyi'ye tutunansın!
"Canım Kardeşim" çıktı!
Rengarenk, pırıl pırıl dünyaları bir kalem geçersek, aslında bu dünyanın fonu siyah-beyazdır, sen bunu kabullenebilecek dürüstlükle bir insansın. Mutlu olmasına mutlusun; ancak gerçek 'sen'i acılar var ediyor, hiç şüphesiz. O acıları kabullenip, o acılara rağmen yaşamayı bilmek... Lezzet almayı bilmek: İşte gerçekten yaşamak budur. Garibanlık burada mesele bile değil!
"Kibar Feyzo" çıktı!
Sen başkaldırının timsalisin ve bilumum kompradorun, kan emici patronların/ağaların/paşaların da korkulu rüyasısın. Onları rahatsız etmede sınır tanımıyorsun ve bir türlü de baş edemediler seninle. Köyden mi kovmadılar, çoluğunu çocuğunu-eşini elinden mi almadılar? Sonuç: Hesapları kendi ayaklarına dolandı. Kısaca suyu kötü olanların, bir adet esansısın sen, ey dünyanın en kibar insanı :)
"Çiçek Abbas" çıktı!
Sen aşıksın ki vuruyorsun saza ve dahi şoförsün ki basıyorsun gaza. Kendini bilmeyen Şakir'lere ise, Mahmut diyorsun hunharca, hak ediyorlar çünkü onlar. Herkeşe çay ısmarlamaksa senin en zevk aldığın şey, cömertliğinden olsa gerek. Sevdiğinin peşinden koşup, tüm imkansızlıkları imkan haline getirip onu alabilmen ise en takdir edilesi özelliğin. Çalışkansın, inatçısın. Son olarak bahtın kara, gönlün de yara. Naaaaber :)
Bu da bizden Hediye
"Selvi Boylum Al Yazmalım" çıktı!
Bir insanın çelişkileri-soruları ne kadar temelse, o insan o kadar büyük bir insandır. Seninse en büyük çelişkin, aşk mı emek mi? Buna net bir cevabın yok. Aşk senin için, bir kopuş hali, çılgınlık ve dahi ateşler içinde yanmak. Emekse soğuk zemheride bir sıcak battaniye, merhamet ve de kendini adayış. Bu çelişkide bazen aşka evriliyorsun, bazense emeğe. Ama galiba doğru cevap, bu ikisinin sentezi değildir de, nedir!? (Laf aramızda galiba aşkı seçeceksin :) )
Bu da bizden Hediye
"Herşey Çok Güzel Olacak" çıktı!
Sen her şeyden önce, oluruna bırakan birisin. Hayatın akışını ne yapsan da değiştiremezsin. Onun için fazla kastırmıyorsun, ne denk gelirse onunla yetiniyorsun. Çünkü biliyorsun ki, bu felek kimine kavun, kimine kelek yedirir ve sevinip de şımarınca derhal haddini bildirir. Yine de 'her şey çok güzel olacak' diyebiliyorsun, umutlusun, umutlusun ki iyimsersin. Deli olduğunu söylemiş miydik? :)
Bu da bizden Hediye
"Ağır Roman" çıktı!
Sende duyguların en ağırını, en hakikisini bulmak mümkündür. Mesela çoğu kıtipiyoz gibi 'seni seviyorum' demezsin, 'tapıyorum sana, hastayım' dersin, hatta “kalbimi çaldın pezevenk çocuk, ölümüne tav oldum sana” bile diyebilirsin. İncelikli haytasın ayrıca da. Taptığın kişi için gerekirse ölmek bile laf u güzaf sana yani. Zarlarınsa bugüne kadar hep yek'ti. Artık düşeş zamanıdır senin için, ey en ağır roman!
Bu da bizden Hediye
"Vavien" çıktı!
Sen dışarıdan bakıldığın oldukça normal, işinde gücünde, 'vur kafasına ekmeğini al' tarzında birisin. Fakat için öyle mi? Pek tabii ki hayır! Absürtsün, çılgınsın. Pandoranın kutusu gibisin, sürprizlerle dolusun. Büyük planların insanısın ayrıca: Kafanda 40 tilki var, hiçbirinin kuyruğu birbirine değmemekte. Vavien gibisin kısaca. Dışarıdan düz lamba, uygulanışı ise sihir!