Görüş Bildir
Haberler
Hacıosmanoğlu: "Olcan Gitmek İstedi Ama..."

Hacıosmanoğlu: "Olcan Gitmek İstedi Ama..."

Batuhan
05.06.2014 - 17:03

Hacıosmanoğlu: "Olcan Gitmek İstedi Ama..."

Trabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, Olcan Adın konusuyla ilgili konuştu.

Trabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, herhangi bir kimseyi itibarsızlaştırma gibi bir niyetleri olmadığını, görevlerinin sadece Trabzonspor’un hakkını korumak olduğunu söyledi.

Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’nde, bordo-mavili yönetim kurulu üyeleri ile birlikte bir basın toplantısı düzenleyen Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu, kimseyle kişisel bir çatışma ya da farklı bir amaç gütmediklerini belirtti.

Hacıosmanoğlu, Olcan Adın konusuna da açıklık getirdi.

“OLCAN GİTMEK İSTEDİ ANCAK BİZ GİTMESİ TARAFTARI DEĞİLİYİZ”

Olcan’ın durumu ile ilgili olarak konuşan Başkan Hacıosmanoğlu, “Kendisine, ‘Şampiyonluk kadrosu oluşturuyoruz. Sen de bu takımın önemli bir parçasısın burada yer almanı istiyoruz. Maddi manevi her türlü şartı yerine getirmeye çalışıyoruz sözleşmeyi uzatmayı istiyoruz’ dedim. Kendisi de bir takım nedenlerden, aile sorunlarından dolayı ayrılmak istediğini söyledi. ‘3-5 gün bir hafta daha dinleneyim. Ailemle de görüşeyim’ dedi. Trabzon'da sivrilen bir oyuncunun sürekli İstanbul’a gitmesi hoş bir durum olmadığını buna göre karar almasını istedik. Bizim söylediğimiz açık ve nettir” ifadelerini kullandı.

“BİZİ TASVİP EDEN TRABZONSPOR SEVDALILARININ HİÇBİR ZAMAN HESABI OLMADI”

İddialara cevap için değil, doğruları kamuoyu ile paylaşmak için bu toplantıyı düzenlediklerini ifade eden Hacıosmanoğlu, “Onun bilgilendirme toplantısını yapıyoruz. Seçim öncesinde de, yıllara dayalı söylemlerimize baktığımızda da ‘bizim dönemimizde Trabzonspor'dan hem siyasi hem ticari menfaatlenme dönemini kapatacağız, sorulması gereken hangi hesap varsa onu soracağız’ diyerek hesap sorma vaadi ile geldik. Trabzonspor sevdalıları da o vaatlerle bizi seçti. Biz başkan olarak seçilirken, bizi Trabzonspor sevdalılarının hangi bölümünün başkan seçtiğini kamuoyu da biz de çok iyi biliyoruz. Bizi seçen Trabzonspor sevdalıları; tarlasında çalışan, asgari ücretle çalışan, devlet memuru olan, Türkiye'nin ve dünyanın birçok yerine yayılan karşılıksız Trabzonspor sevdalısı olan ve hiçbir hesabı olmayanlar seçti. Onlara karşı ağır bir sorumluluğumuz var ve onun bilincindeyiz. Kamuoyunda bizi ve tarzımızı, uygulamalarımızı eleştirenler kongre öncesinde de bize de karşıydı. Onlar bize oy vermedi, bizi başkan seçmedi. Bugün de eleştirilerini yadırgamıyorum. Çünkü onların Trabzonspor üzerinden her zaman hesapları oldu. Bizi tasvip eden Trabzonspor sevdalılarının hiçbir zaman hesabı olmadı. Gelinen noktada biz görev başladığımızdan itibaren bağımsız denetçiler tarafından kulübü denetlettirip, çıkacak olumsuzlukları adli makamlara intikal ettireceğimizi söyledik. Bu inşallah Türk futbolunu yöneten diğer kulüp başkanlarına örnek olur” dedi.

“KENDİ İÇİMİZDEKİ PİSLİKLERİ TEMİZLEMEDEN TÜRK FUTBOLUNU TEMİZLEYEMEZSİNİZ”

“Bizim hiçbir kulübün başkanını kamuoyu önüne koyma düşüncemiz asla olmaz” diyen Hacıosmanoğlu, sabit olan şeyleri adli makamların önüne koyduklarını hatırlatarak, “Bugün var olan şeyleri yok sayıp, kamuoyunu yanlış yönlendirip bir mücadele veriyorsa, bundan bir sonuç çıkmayacağını ve bundan Trabzonspor’u yönetenlerin bir yanlışı varsa onun da çıkması gerektiğine inanıyoruz. Arkadaşlarımızla aykırı olarak tabir ediliyoruz. Bugüne kadar herhalde bir başvuru yapılmamıştı. Bizim söylemlerimizi takip edenler bunu söylediğimizi iyi bilecektir. Bizim söylemimiz ahlak, adalet ve temiz Türk futbolu. Kendi içimizdeki pislikleri temizlemeden Türk futbolunu temizleyemezsiniz. Bizim başka da bir amacımız yoktu. Bakıyorum; Trabzonspor’da son haftalardaki bu olaya tepki gösteren insanlar hep aynı insanlar. Diyorlar ki kol kırılır yen içinde kalır. Ne ben ne de yönetim kurulundaki arkadaşlarımız böyle bir olgunun içinde olmayız. Bir yerde usulsüzlük, suç teşkil edecek unsurlar varsa bunların cezasını adli makamlar verir. Onurlu, şerefli, haysiyetli insanlar bunun üzerine oturmaz, gereğini yapar ve biz de bunu yapıyoruz. İnanmadığımız hiçbir şey için kimseyi zan altında bırakmayız” şeklinde konuştu.

“O ZAMAN BAŞKANINIZIN İTİBARINI KORUMAK SİZE AİT DEĞİLMİYDİ?”

Sadri Şener yönetiminde görev yapan yöneticilerin o yönetimindeki basın sözcüsü Hasan Yener’in ağzından geçtiğimiz günlerde kamuoyuna bir duyuru yapıldığını hatırlatan Hacıosmanoğlu, “Çok güzel bir duyuru, ibretle okuduk. ‘Başkanı itibarsızlaştırıyorsunuz’ diyorlar. Çok merak ediyorum. Kendi başkanlarının itibarsızlaştığı dönemde Hasan Yener sitemde bulunmuştu. O zaman başkanınızın itibarını korumak size ait değil miydi? ‘Şike sürecinde biz çağlayandaydık’ dediler. Siz neredeydiniz. Kendi başkanları arkadaşlarına yalnız bırakıldığı yönünde sitemde bulunmuştu. 3 Temmuz'dan iki ay önce şike sürecini Reha Muhtar’ın programında biz başlatmıştık. Biz şike mücadelesinin her tarafında vardık, onlardan çok daha iyi bunun mücadelesini verdik” diye konuştu.

“KENDİMLE GURUR DUYUYORUM”

Kulübün geçmişte yanlış transfer politikaları yürüttüğünü ve büyük zararlar edildiğini kaydeden Hacıosmanoğlu, “20 milyon Euro’ya kulübü aldıklarını, 60 milyon Euro değerinde bıraktıklarını söylüyorlar. Bugün kulübe aldıkları futbolcuları para vererek gönderiyoruz. Başarılarından bahsediyorlar, ‘Başkanımız HES projesi başlattı’ diyorlar. Onun arkasındaki gizli kahramanların kim olduğunu kamuoyu çok iyi biliyor. Çok güzel bir birliktelik yakaladılar. Kendimle gurur duyuyorum. 2008 yılında aynı şehirde sayıları belli. Aynı şekilde birleştirdim, aynı yoldan geçmeyenleri birleştirdiğim için mutluyum. Seçim kaybetmeme rağmen. Önce kendi kendileri ile kavga ettiler, yönetim parçaladılar, şimdi aynı cenah tekrar birlik beraberlikten çatı adaydan bahsediyorlar” ifadelerini kullandı.

“AYKUT DEMİR DIŞINDA KİMSEYE BONSERVİS ÖDEMEDİK”

Gençlerbirliği’nden transfer edilen Aykut Demir dışında kimseye bonservis ücreti ödemediklerini ifade eden Hacıosmanoğlu, geçmiş dönemde yapılan transfer yanlışlarına değinerek şunları söyledi:

“Ancak bunu eleştiri olarak yapanlar kendi dönemlerinde aldıkları futbolcuların ve ödenmiş olan bonservis bedellerine baktığımızda, kulübün kendilerini ne kadar zarara uğrattığını kamuoyu çok daha iyi biliyor. Adrian’a 5 milyon 250 bin Euro verdik. Olduğu takımın değeri bu kadar değil, takımını komple satın alabilirsiniz. Alanzinho, Ankaraspor’un bir milyon dolara almadığı topçuyu biz 6 ay sonra 4 milyon Euro’ya aldık. Zokora’yı 33 yaşında, belki de 500 bin Euro’ya 6 ay sonra alacağımız oyuncuya 5 milyon 500 bin Euro’ya aldık. Janko, Henrique, Brozek kardeşleri koyduğumuzda kulübe, verdikleri zararı detaylarıyla anlatmaya gerek yok. Henrique’ye gelince açıklama yapmak zorundayım. Kim kulübe seçilip de gelirse ve hesap sormazsa o da çalmaya geliyor. 2 milyona alınması gerekirken 4 milyona nasıl alındığını detaylarıyla anlattı o günkü hocası. Bütün bunlar ortadayken oyuncu olarak kulübü zarara uğrattığımızı söylemek kendi hatalarından başka bir şey değildir. Bizim kimseyi itibarsızlaştırma gibi bir niyetimiz olmadığını söyledim. Görevimiz sadece Trabzonspor’un haklarını korumaktır, sadece onu yapıyoruz.”

“BİR KAĞIT GİBİ BEYAZIZ”

Başkan olduktan sonraki mal beyanının kendisine sorulduğunu ifade eden Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, “Başkan olduğumuzdan sonraki mal beyanımızı soruyorlar. Benim mal beyanım resmi rakamlarda var. O zaman beyanımda 9 dairem vardı, şimdi 4'e düştü. Nakit paramda azalma var. Ne siyasi, ne ticari olarak Trabzonspor’u kullanmaya gelmedik. Ne mevcut arkadaşlarım ne camia bir kuruş yedi diyemez. Belli kesim tarafından kullanılmaya çalışan sorduğumuz hesabın yanlış olduğunu söyleyenler, bizi istedikleri makama istedikleri zaman şikayet edebilirler. Bir kağıt gibi beyazız bizim anlayışımız o. Bu soruyu bana soranlar kendi başkalarının 2008'de TMSF’ye olan borcu ile şimdiki durumunu kamuoyuna açıklamak zorundalar. Biz kulübe para buluyoruz diye bizi eleştirenler, kulübün paralarını peşkeş çekip yiyenleri de kamuoyunun takdirine bırakıyorum” dedi.

“HİÇBİR KORKUNUZ OLMASIN”

“Şike süreci ve sonraki mücadeleye baktığımızda bugün bize ‘siz nerdeydiniz?’ diyenler onlar ne yaptılar?“ diye soran Hacıosmanoğlu, “Emeğimizin çalındığı sürede federasyon başkanı seçimlerinde önderlik yapıp, Fener sevdalısı Aydınlar’ın başkan olmasına öncülük yapan Sayın Şener’dir. Onun başını yiyip federasyon başkanı olan Demirören’in ana destekçisi Sayın Şener’dir. Şike cezalarının azaltılması için başvurunun meclise yapılması için mevzuata imza atan Trabzonspor Kulübü Başkanı Sayın Şener’dir. Dün çok manidar bir açıklamaları var. ‘Sizin yaptığınız, bizim emeğimizi çalanların ekmeğine yağ sürüyor’ diyorlar. Biz kendi içimizdeki pisliği temizliyoruz. Şike sürecinde hiçbir kusurunuzun olmadığı kanıtlandı. Bizim bir endişemiz yok, sizin de olmasın. Sizin o süreçte temiz olduğunuzun en büyük kanıtı şampiyonluğun elimizden kaçma sürecini başlatan en büyük maç Ankaragücü maçıdır. Eğer böyle bir şeye teşebbüs etseydiniz, kiralık oyuncumuz Gabriç’in bize gol atmasını engellerdiniz. Hiçbir korkunuz olmasın. Bizim bu girişimlerimizi kimse bizim aleyhimize kullanamaz. Şayet bizimle ilgili havada olan söylemler değil gerçek delilerle bizim yaptığımız bir yanlış olursa biz emeğimizi çalan insanlar gibi yapmadık demeyiz müracaatını biz yaparız“ açıklamalarında bulundu.

Hacıosmanoğlu, geçmiş yönetimle kendisinin ve yönetimdeki arkadaşlarının hiçbir ortak yanı olmadığını kaydederek, “Kullandıkları ‘zirvelerde kartallar, bulunur’ söyleminde biz ikinci şıkka uyuyoruz. Biz sürünerek geldik. Süzülerek gelenler kulübü yiyerek gidenlerdir. Bunu geçmişe baktığımızda siyasi ve ticari kimlerin kullandığı ortadadır. Trabzonspor üzerinden şahsi hesabı olanlar bunu bir tarafa bıraksın. Şike sürecinde eylem ve söylemlerimizi beğenmeyenler bugün bir araya geliyorlar. Kerem Yavuz'un ifadelerine katılıyorum. Şike sürecinde niye kenetlenmediniz. Sayın bakanımız bizi eleştiriyor; Spor Bakanı’ydınız, Trabzonspor’un hakları yenirken neredeydiniz veya görevlerinizden niye istifa etmediniz. Dün bir açıklamasını okuyorum Akyazı ile ilgili mücadele verdiklerini, 40 bin kişilik olmasını kendisinin sağladığını, Mersin’in bunu yapamadığını söyledi. Mersin ile bizi kıyaslıyor. Aydın Pişiren ile Faruk Kanca projeyi sunduğunda elinin tersiyle projeyi iten insandır. Şefaatini istemiyoruz, mezarımızdan taş çalma” dedi.

Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/haciosmano...
İçeriğin Devamı Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0