Madem bugün Dünya Gülümseme Günü, biz de bu bahaneyle bizi en çok gülümseten kitapları paylaşmak istedik. Aramızda konuşurken Yıldıray da, ben de öyle çok kitap saydık ki (neyseki insanı gülümseten çok fazla kitap var), baktık olacak gibi değil, eleme yaptık ve “en, en, ennnn” olanları seçtik.
Meğer ikimizi de en çok güldüren üç kitap varmış: “Kaptan Düşükdon” serisi,“Mamutlu Börek” ve “Kaka: ‘İsmi Lazım Değil’in Doğal Tarihi”.
Kaptan Düşükdon kitapları, Dav Pilkey’in sınır tanımayan espri gücünün ürünü. Öyküler ve resimler çok komik, aralıksız bir espri akışı var; ama Pilkey’in yazıp çizmeye başlama hikayesini de her daim hatırlıyor ve ondan ilham alıyoruz.
“Mamutlu Börek” absürdlüğü taş devrine taşımış bir kitap. Tony Ross zaten çizimleriyle bizi her daim gülümseten bir çizer. İşin içine bir de böreğe konma tehlikesiyle karşı karşıya olan hinoğluhin bir mamut girince işler daha da güzelleşiyor.
“Kaka: ‘İsmi Lazım Değil’in Doğal Tarihi” zaten adıyla vuruyor. Ailece ortak kanaatimiz, bir kitap kakalıysa güzeldir şeklinde.
Beni otobüste, vapurda evde, sokakta güldüren birkaç kitap daha var:
“Saftirik Greg’in Günlüğü” (seri) – Her ne kadar serinin tamamını okumasam da, okudğum kadarıyla da bu yorumu yapabilirim. Greg’in gerçekten saftiriklik derecesindeki şapşallıkları ve talihsizlikleri karşuısında gülmeden edemiyorum. Çizimlerin katkısını da unutumamak lazım.
“Doğum Günü Pastası” – Çiftçi Pettson’la kedisi Findus’un alt tarafı bir pasta yapmak için yaşadıkları var ya… İstesen başına gelemez bunlar. Sırf evde un kalmadı diye boğa tarafından kovalanmak her babayiğidin harcı değil.
“Uyuyamıyor musun Küçük Ayı?” – O küçük ayının fonda yatakta yuvarlandığı sahneler var ya… Yıllar önce yeğenime okurken o da yuvarlanırdı yanımda, şimdi Tayga’ya okumayı bekliyorum bu kitabı. O da yuvarlanmaya başladı bile zaten. Gülümsemek için pek çok neden sayabilirim.
Yıldıray’ın listesinden seçtiğimiz üç kitap da şöyle:
“Kozmik” – Yıldıray’ın son birkaç ay içinde iki kere okuduğu kitap. Oturduğu yerde gülme krizine girdiğine çok kez tanık oldum. O kitaptaki gibi bir baba olmak istiyormuş. Okumanız lazım!
“Cyrano de Bergerac” – Yıldıray’ın ezelden beri hayranı olduğu ünlü romantik, cesur, adam gibi adam bir burun.
“Mezarlık Kitabı” – Yıldıray Neil Gaiman’ı çok sever; ama bu kitabın yeri başka. Tarihin her döneminden ruh karakterler ve onların capcanlı bir çocuğu nasıl bir sevgiyle büyüttüklerini görmek insanı gerçekten gülümsetiyor.
Hamiş: Harvey Ball her birimizin dünyaya olumlu bir fark yaratabilecek yeteneğimiz olduğuna inanırmış ve hayatını da bu şekilde yaşamaya çalışmış. Harvey Ball’un adını yaşatmak için Dünya Gülümseme Günü‘nün sponsorluğunu yapan bir vakıf kurulmuş. Harvey Ball Dünya Gülümseme Vakfı (Harvey Ball World Smile Foundation) adını taşıyan bu kuruluş, insanları gülümsetmek için çalışıyor. Ayrıntıları linkleri tıklayarak okuyabilirsiniz.
Kaynak
Yorum Yazın