Fatih Terim: "Bu Süreç Ya Benli Ya Da Bensiz Devam Edecek"
Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, turnuvayı takip eden basın mensuplarıyla sohbet toplantısında bir araya geldi.
Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, Euro 2016'daki olası başarının sorunlarını ortadan kaldırmayacağını söyledi ve gerçekçilik vurgusu yaptı.
A Milli Takım, Hırvatistan yenilgisiyle Fransa'daki turnuvaya kötü başlamış olsa da dikkatler tamamen İspanya'ya yöneltilmiş durumda. Boğalar ile 17 Haziran Cuma günü oynanacak karşılaşma öncesinde basın mensuplarıyla bir sohbet gerçekleştiren Terim, gündemdeki konulara değindi.
"Ozan'la bu konuyu konuşmadım bile"
Medya Ozan'ın saçına takıldı, Emre'nin Modric'le fotoğrafına takıldı. Şimdi Hırvat oyuncular da Iniesta ile fotoğraf çektirmiş. Umarım bizim bütün takım fotoğraf çektirir! Ne güzel bir şey, hayranlığını belli ediyor. Örnek vermek için söylüyorum, ben Ozan'la bu konuyu konuşmadım bile.
Turnuvaya turnuvada hazırlanılmaz, daha öncesinde hazırlanılır. Biz maalesef bazı sıkıntılar yaşadık psikolojik ve fiziksel olarak. İstatistik mini etek gibidir derim hep ama önemli bir veridir. Hırvatistan maçındaki koşu mesafemiz, 102 km, düşük. Bazen 95 koşarsınız da çok iyi işler yaparsınız. Göstergedir ama her şey değildir. Ama çıkarmamız gereken dersler var.
"Fiziksel durumla açıklayamayız"
Kulüp takımı havası veren bir milli takım vardı, hatta sadece 'havası' değil, öyle bir milli takım vardı, ki Hırvatistan maçındaki görüntü herkesi üzdü. Bu maçta İngiltere maçındaki, İsveç maçındaki performansımızı görüp yenilseydik bu kadar üzülmezdik. Hırvatistan maçında geriye düşünce o refleksi, o reaksiyonu göremedim. Bunu fiziksel durumla açıklayamayız.
Oyuncular mevkilerini yadırgadı derseniz kabullenemem. Bu arkadaşlarımız bu yerlerde oynarken biz kalifiye olduk. 10-12 maçtır bu takım oynuyor. Arda Barcelona'dan önce de orta sahada ben oynattım. Çalhanoğlu Leverkusen'de de kenarda oynuyor.
Bizim takımımız kovalayan oyunculardan kurulu değil. Bunun için defansı bütün olarak yapmaya çalışıyoruz. Belki de bu yüzden Hırvatistan'ı normalden daha fazla degajlara mecbur bıraktık ama bu sefer de ikinci toplarda sıkıntımız oldu.
"Oğuzhan'ı her pozisyonda kullanabilirim"
Oğuzhan'ı kenara almam o gün için taktiksel bir değişiklikti. Hakan, Oğuzhan ve Ozan İspanya maçında da, istikbalde de çok şeyler beklediğim bir üçlü. Oğuzhan'ı da önde her pozisyonda kullanabilirim.
Oyuncularımla övünüyorum, gurur duyuyorum, onlara mağlup olsalar da üst tura çıkamasalar da hesabı ben vereceğim diyorum.
İspanya maçı çok zor bir maç. Ama her maç da sahada oynanır, bakalım. Oyuncularda ışığı görüyorum.
"Emre'nin Arda'nın önüne geçmesine izin vermemeliyiz"
Emre'nin öğreneceği çok şey var. Emre'nin hemen Arda'nın önüne geçmesine izin vermemeliyiz. Arda bir markadır. Önce o Arda kadar iş yapacak, sonra onu geçecek. Müthiş iyi bir çocuk. İyi, sevimli bir genç. Bence milli takımın da uzun yıllar faydalanabileceği, enteresan işler yapabilecek bir oyuncu. Hem teknik, hem çabuk.
Arda hiç yaşamadığı türden bir yıl geçirdi. Tolere edilmesi çok zor bir yıl geçirdi. Luis Enrique ile konuşup kamplara erken aldım onu. Ama ne kadar erken alırsan al maç gibi olmaz.
'İspanya defans yapanı zaten açıyor'
İspanya maçında bizim istediğimiz bir Türkiye olacak. Daha farklı olacağımızdan emin olun. Puan alırız veya almayız. Mücadeleye mücadeleyle karşılık verirsiniz, yenilseniz de herkes saygı duyar. Ama Hırvatistan maçında ikinci yarıda beğenmediğimiz bir tablo ortaya çıktı.
İspanya maçı için bazı şeylere hamle yapmak zorundayız. Hayatımda 18'e dizilelim gelene vurun gidene vurun demedim hiç. Felsefem bu değil. Oynamadan olmaz. Defans yapanı zaten açıyorlar. Muhakkak savunma yapacağız. Ama oynayacağız, oyuncularıma da bunu söyleyeceğim.
'Biraz daha gerçekçi olmalıyız'
Şimdi diyelim, diğer iki maçı kazandık birinci ikinci olduk geldik. Sahalar düzgün mü, kavgalar, yöneticiler, antrenörler, sorunlar düzelecek mi? Muhakkak başarıya ihtiyacımız var, döndürmek için de her şeye ihtiyacımız var. Ama mesele şu: her şampiyonaya gelebiliyor muyuz? Biraz daha gerçekçi olmalıyız.
Bütün sahalardan şikayetçiyiz, bir de alt tarafı düşünün. Müthiş bir stat yapımı var ama saha? Zemin? Ekonomik? İdari? Taktik? Teknik? 'Emre Mor, Dortmund'a gitti aferin, güzel bir yer seçti' diyoruz. Bence de öyle. Niye öyle diyoruz da bizim takımlarımıza gelmesin diyoruz? Çünkü doğru bir yer, doğru bir ekol, doğru bir yetiştirme yeri. 20 sene önce Dortmund'un ne badireler atlattığını da biliyoruz. Demek ki 15-20 sene gibi kısa bir sürede böyle bir yer haline gelebiliyorsunuz.
Burası netice yeri. Milli takım kazanma kaybetme yeri. Kulüpler eğitim yeri. İtirazım yok. Tabii ki kötüyse konuşacağız ama kökten bir değişim olması gerektiğini de konuşmalıyız.
Yorum Yazın
geçmiş olsun elendik