Erken Eğitimin Artıları ve Eksileri

Çocuklar çok erken yaşlarda eğitimlerine başlamalarından gerçekten fayda görebiliyorlar mı?

Aileler artık çocuklarının eğitimine ne kadar erken başlarsalar o kadar başarılı olacaklarını düşünmekteler. Sürekli gelişen bilgi çağında çocukların ileride iyi bir kariyer sahibi olmaları için aileler nerdeyse çocukların tüm zamanlarını eğitim kurumlarında geçirmelerine sebep oluyor. Bu yazımızda Hindistan ve Singapurda uygulanan erken eğitim örneklerine ve erken eğitim konusunda bir uzman olan Kathy Hirsh-Pasek ‘in görüşlerine yer vereceğiz.

Bir çocuğun öğreniminde çeşitli aşamalar bulunuyor. Bunlardan biri de ailelerinden aldıkları eğitimden okulda öğrenime geçiş aşaması. Hindistan’da bir okul bu geçiş aşamalarındaki kopuklukları ortadan kaldırmayı amaçlıyor ve bunun için çeşitli teknikler deniyor.

Avnika Mennon isimli öğrenci bahsettiğimiz okula yani Leapbridge International School’a devam ediyor.  Arnikanın babası Sushant okulda aldıkları eğitimden memnun. Arnikanın okula başlama hikayesini  şu cümleleriyle ifade ediyor: “Kızımın fazla sosyal olmadığını iletişim kurarken zorlandığını fark ettim. Belki de bir şeyleri yanlış yapıyoruzdur diye düşündüm. Kendini ifade edebileceği bir platform olmalıydı. Yeni şeyler öğrenebileceği yeni disiplinlerle tanışabileceği ve yeni kişileri tanıyabileceği bir ortamı olmalıydı. Buradaki öğretmenler gerçekten çok iyi çalışıyorlar. Kızımın 6 ay öncesini ve sonrasını karşılaştıracak olursam arada çok büyük fark var. Öncelikle kendisine çok daha güvendi. Ve bu da beni çok memnun ediyor. “

Bu okulda eğitim büyük oranda Howard Gardner’in “Çoklu Eğitim Teoresi”ne uygun olarak yürütülüyor. Ayrıca Friedrich Froebel’in  “Oyun Yolu Teorisi” ve Montessori’nin öğreten kişiyi sınıfın yöneticiliğinden ayıran fikirlerinden de yararlanılıyor. Okulun sorumluları Mahatma Ghandi’nin “Akıl Kalp Ve El Felsefesi”nden de yararlandıklarını ifade ediyorlar. Okul öncesi çocuklar burada hayata dair pratik bilgiler de öğreniyor. Temizlik ve düzen de bunlara dahil. Çocuklar ayrıca renkler ve şekillerle de tanışıyor. Motor becerilerini geliştirme yolunda da mesafe kat ediyorlar.

Priiety Gosala isimli öğretmen ise okulda verdikleri eğitimi:  “Çocuğa ve onun öğrenme yolundaki gelişimlerine yoğunlaşıyoruz. Ona dokunması hissetmesi tatması için imkan tanıyoruz. Çocuk deneyerek yanılarak çeşitli tecrübeler edinerek öğreniyor. Tabii ki hata da yapacak. İlk seferinde mükemmel bir şekilde başaramaz çocuklar. Biz de onlara özgür bir şekilde yeniden deneyerek bir şeyler yapma imkanı sunuyoruz.” cümleleriyle tarif ediyor. Kısacası bu yapının ana fikri  okula ve hayata iyi bir başlangıç imkanı sağlamak.

Aileler artık çocuklarının dahi olarak dünyaya geldiklerini ve içlerindeki bu dâhinin de uygun bir eğitim ile ortaya çıkarılabileceğinin farkında. Tabii ki yapılan eğitime yanıt veren bir beyin bunun olmazsa olmazı. Singapur’daki Baby Jumper Gym adlı okul da bunun tam olarak farkında . Eğitimciler çocukların fizik ve zihin gelişimlerini harekete geçirebilmek için çeşitli yöntemler deniyor.