Erkek Egemen Dünyada Feminist Hareketi Başlatan Bisikletle Kadınların Oy Haklarını Söke Söke Alma Hikayesi!
Kadınlar bisikletle eylemler yaparken erkeklerin tek derdi bisiklet selesinin orgazma neden olup olmayacağıydı!
Feminizme dair tartışmalar yıllardır sürüyor, sürmeye de devam edecek. Etmeli.
Kadın haklarının hiçe sayıldığı ülkelerden başlayarak tüm dünyaya yayılacak bu dalganın tarihini araştırırken hep aynı şeylere rastlıyoruz. Hiçbir feminizm tarihi metninde bisikletle ilgili bir atıf gördünüz mü?
Şimdi anlatacaklarımızdan sonra göreceksiniz.
Bisiklet İngiltere, Coventry'de icat edilmeden evvel kadınların hareketleri hayli kısıtlıydı.
Bir yerden başka bir yere gidebilmek için çok tercihleri yoktu. Esasen üç seçenekleri vardı. İlki hepimizin bildiği, yürümek. İkincisi, bir binek arabası sürmek. Üçüncüsü ise bir ata binip at sırtında gitmek.
Bu olasılıkların ilki gideceğiniz yere çok uzun süreler sonunda ulaşmanızı sağlıyordu.
Yani atla on dakikada gideceğiniz bir mesafe yürüyerek yarım saati buluyordu. At arabası kullanmak ve atla gitmek ise o dönem kadınlara biçilen aptalca rollerden dolayı tercih edilmiyordu. Neydi bu rol? Kadınlar dikkat çekmemeli, erkeklerle aynı koşullarda hayatlarını sürdürmemeliydi. Aptalca!
Kadınlar da bisiklet kullanmayı tercih etmeye başladı.
Aslında diğer koşulların neredeyse imkansız olduğunu düşünecek olursak bisiklet kadınlara has bir ulaşım aracına dönüşmüştü. Güvenlik önlemleri ve tekniklerde yenilikler arttıkça bisikletin kadınlar için albenisi arttı.
Bu esnada erkekler neyi dert ediyordu biliyor musunuz? Bisiklet selesinin kadınları orgazm edip etmediğini!
Bir kadın sokakta bisiklet sürerken uyarılırsa ve bunun sonunda bir orgazm gerçekleşirse... Gerçekten buna çokça kafa yordular. Aynı dönem doktorlar bisiklet sürdükçe insanların yüzünde kalıcı değişiklikler olacağı için özellikle kadınların 'daha az arzulanır' hale gelebileceğinden bahsediyordu.
Ancak beklenen olmadı. Kadınlar bisiklette ısrarcıydı.
Bisiklet kullanmayı kolaylaştırabilmek için elbiselerden kurtulan kadınlar pantolona geçiş yaptı, erkekler ise böyle giyinen kadınlarla ilgilenmeyeceklerini duyurup durdular. Pek bir etkisi olmadı.
Bu dalganın yarattığı 'Yeni Kadın' figürü öyle büyük ses getirdi ki o dönem kadın hakları protestolarında bile bisiklet figürü büyük bir yer almaya başladı.
Kadınların oy kullanması için yapılan eylemlerde de bisiklet başrole geçti. Önlenemez bir yükseliş başlamıştı.
Birçok çalışmaya, yeni kanun tekline örnek olan bisiklet kadınlar için büyük bir simge haline geldi. Feminizm hareketi de bisikletin yarattığı bu rüzgarı ardına aldı. Bugün erkekler de kadınlar gibi bisiklet kullanıyor olsa da tarihte bisikletin feminizmin simgesi olduğunu düşünür müydünüz?
Yorum Yazın
Feminizm tartışmalarının devam etmesi yerine benisenmesi, bunun bir ekstra tartışma konusu olmaktan çıkması daha mantıklı sanki.