Dünyanın Bir Numaralı Yıldızıyken Bambaşka Bir Hayata Sürüklenen Britney Spears'ın Özgürlük Mücadelesi
O kadar çok üzüldüm ki. 😢
Britney Spears'ın kim olduğundan bahsetmeye gerek yok. O da kariyerine çocuk değil, bebek yaşta başlayan nice isimden biri.
Tıpkı Justin Timberlake, Beyoncé ve daha niceleri gibi doğduğu andan itibaren müzik ve dansla iç içe büyüyen yıldızlardan biri olan Britney Spears, 4 yaşından beri yarışmalara katılıyordu. Elbette tüm bu olan biteni ailesi yönetiyor. Hem şarkı söyleyen, hem dans eden, hem de oyunculuk yapan Britney Spears'ın katıldığı bir yarışmada henüz çocuk olmasına rağmen ne kadar iyi bir sese sahip olduğu anlaşılabiliyor.
Daha sonra ünlü Disney Mickey Mouse Club programı geldi.
Disney televizyon kanalında uzun yıllar devam eden programın 1993 sezonunda kadroda yıldız isimler vardı. Justin Timberlake, Christina Aguilera, Ryan Gosling gibi isimlerle birlikte kadroya seçilen bir başka isim de Britney Spears'tı. Aynı sezonda yer alacak bir diğer isim Nick Carter'dı ama o Backstreet Boys'a katılmak için baştan vazgeçmişti. Kısacası o yıl program tam bir yıldızlar kadrosuydu. Yeni çocuk yıldızları dünyayla tanıştıran program Britney Spears'ın da önünü açmıştı.
Daha o zamanlarda başlayan rekabet, Britney Spears'ın sesinin değiştirilmesine yol açtı.
Bu detayı herkes bilmez ama programdan sonra hem Christina Aguilera, hem de Britney Spears plak şirketleriyle görüşmeye başlamıştı. Birbirine çok benzer tarzda iki sesin aynı anda çıkış yapmasını doğru bulmayan yöneticiler Britney Spears'ın sesini genizden gelen, çocuksu bir sese dönüştürmesini istedi. Her açıdan korkunç bir durum. Gerçek sesinin buradan dinleyebilirsiniz:
Sonrası malum. Dünyanın en popüler genç kadın yıldızına dönüşen Britney Spears'ın şarkılarında hep benzer mesajlar vardı.
'I'm Not A Girl, Not Yet A Woman' ve 'Overprotected' gibi şarkılarında ne kadar baskı altında olduğu, hayatının kontrolünün kendisinde olmadığı anlaşılabiliyor. İnsanlar gizemli konuları sevdiği için hemen Illuminati ve benzeri komploları öne atabilir; oysa gerçekler görmek isteyenler için tüm gerçekliği ile ortadaydı.
Menajerliğini babasının üstlendiği yıldız, ailesi ve plak şirketi ne derse ona göre davranıyordu.
Albümleri satış rekorları kırdı, çok genç yaşta milyon dolarlık reklam anlaşmalarına imza attı. En yakın çevresi dahil herkes ona bir insan değil de ürün gibi davranıyordu ve genç yaşta bu kadar göz önünde olurken katı kurallara bağlı yaşamak onu sıkıyordu.
Bu baskı döneminde özel hayatında aldığı yanlış kararlar onu çıkmaza sürükledi.
Justin Timberlake ile gayet güzel giden ilişkisinin aldatma iddialarıyla bitmesi, çocukluk arkadaşı Jason Alexander ile yaptığı 55 saatlik evlilik, dansçısı Kevin Federline ile yine ani evlilik kararı ve iki çocuk doğurması... Tüm bu çalkantılar hem kariyerini, hem de ruh sağlığını derinden etkiledi. 2007 yılında herkesin bildiği malum kriz yaşandı, saçlarını kazıtan pop yıldızı kameralar saldırdı ve sonuçta bir rehabilitasyon merkezine yatırıldı.
Olaylar birbirini kovaladı ve sonunda belki de başından beri yapılmak istenen oldu.
Olaylı boşanma ve çocukların velayet süreci, rehabilitasyon, uyuşturucu, gece hayatı derken Britney Spears'ın babası James Spears ve avukatı Andrew Wallet duruma tam anlamıyla el koyarak şarkıcının vasisi oldular. Yani zaten kararlarına müdahale edebildikleri yıldızın tüm haklarını ve tüm kararlarını yönetme hakkı kazandılar.
İşte film tam olarak bu noktada koptu. Müzik dünyasının en önemli isimlerinden biri artık tamamen bir kukla olmuştu.
İnsanlar olayın iç yüzünü bilmeden bir dönem hayranlık duydukları Britney Spears'la dalga geçmeye başladılar. Onun bu yeni hali, bir türlü toparlayamaması anlamsız bulunuyordu. Oysa elinde kendi yaşamına dair hiçbir hakkı bulunmayan genç bir kadından bahsediyorduk.
Şu an 38 yaşında olan Britney Spears'ın son 12 yıldır tüm hakları babasında. Bu kısıtlamanın ne anlama geldiğini açıklayalım.
• Kendi rızasıyla evlenemez, çocuk sahibi olamaz.
• Birini işe alma veya işten çıkarma yetkisi yok (kendisini takip ettiği için ihbar ettiği bir kişi kısa süre sonra ekibinde işe başladı)
• Kafasına göre alışveriş yapamaz, buna bir kahveciye girip kahve almak bile dahil.
• 215 milyon dolarlık servetini yönetemez, harcayamaz. Haftalık 1,500 dolar harçlık aldığı biliniyor.
• Her yıl vasilik için 1 milyon dolardan fazla ödeme yapmalı. (babasına ve avukatına 100 bin dolar civarı maaş ödüyor)
• Sözlü röportaj veremez, babası verdiği tüm röportajları kontrol edip düzeltiyor.
• Sosyal medyayı sadece ona izin verildiği ölçüde kullanabilir (bu da neden tuhaf paylaşımlar yaptığını açıklıyor)
• Babası tarafından kendisine verilen sakinleştirici ilaçları düzenli almak zorunda.
• Araç kullanamaz.
• Kariyeri hakkında herhangi bir söz hakkına sahip olamaz, sözleşme ve anlaşma yapamaz.
Bu kuralları çiğnemeye kalktığında hemen rehabilitasyon merkezine yatırılan Britney Spears, nasıl oluyor da kariyerini sürdürüyor?
Geçtiğimiz 12 yılda albümler çıkaran, dünya turnesine çıkan, Las Vegas'ta 4 sezon şov yapan, televizyonda jüri üyeliği yapan, parfümden iç çamaşırına pek çok ürün çıkaran yıldızın bu yasaklar altında kariyerini bu denli başarıyla sürdürmesi aslında iddia edildiği derecede bir akıl hastalığı olmadığına açıkça işaret ediyor. İleri derecede yaşlı, hasta ve akıl sağlığı bozuk kişiler için uygulanan vasilik uygulaması Britney Spears söz konusu olunca bir çıkar projesi gibi görünüyor.
İşte bu yüzden hayranları da 12 yıldır internette #FreeBritney etiketi ile özgürlük mücadelesi veriyor.
Olayın bu iç yüzünü bilmeyenler onun son dönemde yaşadığı değişimi absürt ve tuhaf bulsa da, hayranları uzun yıllardır onun vasilikten, zorla aldığı ilaçlardan ve babasının baskısından kurtulması için #FreeBritney etiketi ile mücadele veriyorlar.
22 Temmuz, yani önümüzdeki Çarşamba günü bu dava açısından çok önemli bir duruşmaya işaret ediyor.
Vasiliğin devam edip etmeyeceğinin belirleneceği bu duruşma hem Britney Spears, hem de hayranları için büyük önem teşkil ediyor. Umarız gözümüzün önünde yaşanan bu dram sona erer ve popun prensesi yeniden eski sağlıklı günlerine kavuşur.
#FreeBritney
Yorum Yazın