Görüş Bildir
Haberler
Dünyadaki Herkesin Tanıdığı Güzel Yüzlü Kahraman Orion'un Aşk ve Ölüm Yüklü Hikayeleri

Dünyadaki Herkesin Tanıdığı Güzel Yüzlü Kahraman Orion'un Aşk ve Ölüm Yüklü Hikayeleri

Gökyüzünün en güzel yerine konumlanmış bir takımyıldız ve onunla ilgili söylenmiş sayısız efsaneler...

İçeriğin Devamı Aşağıda

İsterseniz önce takımyıldız ne demek ona bir bakalım. Bulutsuz bir havada gökyüzüne baktığınızı düşünün, önce göreceğiniz şey kaos olacak...

İsterseniz önce takımyıldız ne demek ona bir bakalım. Bulutsuz bir havada gökyüzüne baktığınızı düşünün, önce göreceğiniz şey kaos olacak...

Ancak elinize bir gök haritası alsanız ve tekrar baksanız aslında o kadar da karışık değil gökyüzü. Çünkü bin yıllardır göğe bakmışız, hala bakıyoruz orayla ilgili hikayeler uyduruyor, kafamızda orayı düzenliyoruz. Mesela ilk olarak kaotik gördüğünüz göğü 88 parsele (Ne yazık ki parsel deyince hepimizin aklına aynı şey geliyor di mi?) bölmüşüz ve işte bunların hepsine takımyıldız demişiz.

İçeriğimizin kahramanı olan Orion yani Avcı Takımyıldızı ise hakkında belki de en çok hikaye uydurulanlardan; çünkü konumu gereği iki yarım küreden de rahatlıkla izlenmekte.

İçeriğimizin kahramanı olan Orion yani Avcı Takımyıldızı ise hakkında belki de en çok hikaye uydurulanlardan; çünkü konumu gereği iki yarım küreden de rahatlıkla izlenmekte.

Orion'un hikayelerine geçmeden gelin avcıyı beraber çizelim ki gökyüzüne bir sonraki bakışınızda onu rahatlıkla görebilin. Öncelikle bakmanız gereken yer güneybatı yönü. Ve orada hemen fark edeceğiniz Orion'un kemeri olarak da adlandırdığımız üç çapraz yıldız. 

Şimdi oradan başlayarak Betelgeuse ve Bellatrix'in omuzları, Saiph ve Rigel yıldızlarının ise ayakları oluşturduğunu gördünüz mü? Tahmin ettiğiniz üzere Betelgeuse'un üstündeki yıldızlar sağ el, Bellatrix'in yanındakiler ise kalkandır.

Sanırım yukarıdaki resmi kafamızda çizdik. Peki kimdir bu Orion, ne yer ne içer, ne zaman avcı oldu? Bu konuda Yunanlar farklı Sümerler farklı düşünüyor efendim.

Sanırım yukarıdaki resmi kafamızda çizdik. Peki kimdir bu Orion, ne yer ne içer, ne zaman avcı oldu? Bu konuda Yunanlar farklı Sümerler farklı düşünüyor efendim.

Sümerler'e sorarsak yarı Tanrı Gılgamış'ın bedeni öldükten sonra ruhu gökyüzünde Orion olarak ölümsüzleşir. Yunanlara sorarsak ise Orion, Tanrı Poseidon ile Prenses Euryale'nin oğludur. Dev gibi cüssesine karşın Avcımızın çok güzel bir yüzü vardır ve ne çekmişse de bu güzel yüzünden çeker.

Mesela bir gün Avcı'mız Atlas'ın kızları olan Pleiadlar'a (Gökteki yedi kız kardeş) aşık olur ve onları 5 yıl kovalar.

Mesela bir gün Avcı'mız Atlas'ın kızları olan Pleiadlar'a (Gökteki yedi kız kardeş) aşık olur ve onları 5 yıl kovalar.

Zeus ise gök kubbeyi omzunda taşıyan Atlas'ı rahatlatmak adına kız kardeşleri önce birer güvercine sonra ise yıldıza çevirerek göğe, yanına alır. Rivayet odur ki -resimde de göreceğiniz gibi- Orion hala Pleiadlar'ı takip etmektedir.

Bir başka hikaye de dostlar Orion sarhoş olduğu bir akşam Dionysos'un oğlu Kral Oenopion'ın kızı Merope'yi elde etmeye çalışır.

Bir başka hikaye de dostlar Orion sarhoş olduğu bir akşam Dionysos'un oğlu Kral Oenopion'ın kızı Merope'yi elde etmeye çalışır.

Çok sinirlenen kral, Orion'un gözlerini kör eder ve onu kralı olduğu Sakız Adası'ndan kovar. 'Terbiyesiz' Avcı'mız çekiç seslerini dinleyerek kendisini bulduğu Usta Tanrı Hephaistos'tan yardım ister. Hephaistos, Orion'un haline acır ve onu doğuya göndererek doğan güneşin gözlerine iyi geleceğini söyler. Ve evet Orion tekrar gözlerine kavuşur.

Sonrasında Oenopion'u öldürmek istese de rivayete göre Hephaistos, Kral'a demirden bir kale inşa eder ve Orion ne kralı ne de kızını bir daha bulamaz ve Girit Adası'na gider.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Şimdi gelelim efsanevi aşıkların, Orion ile Artemis'in hikayesine... Artemis, Ay Tanrıçası olmasının yanında vahşi doğanın da Tanrı'sıdır ve Apollon'un kız kardeşidir.

Şimdi gelelim efsanevi aşıkların, Orion ile Artemis'in hikayesine... Artemis, Ay Tanrıçası olmasının yanında vahşi doğanın da Tanrı'sıdır ve Apollon'un kız kardeşidir.

Bir gün Tanrıça'mız, Orion'u görür ve ona körkütük aşık olur. Tanrısal bakireliği ve kendisine yaklaşan erkekleri hayvana çevirmesiyle tanınsa da Artemis, bütün yeminlerini bozar ve Orion ile evlenmek ister. Ancak gaddar kardeş Apollon, onun Orion ile evlenmesine onay vermez; zira Orion ona göre kaba saba adamın tekidir. Artemis'i ikna edemeyen Apollon ise çareyi Orion'u öldürmekte bulur.

Bir gün denize giren Orion kıyıdan oldukça fazla uzaklaşır ve artık kafası yalnızca bir nokta gibi görünür. Apollon ise bunu bir fırsat bilerek Artemis'i yanına çağırır...

Bir gün denize giren Orion kıyıdan oldukça fazla uzaklaşır ve artık kafası yalnızca bir nokta gibi görünür. Apollon ise bunu bir fırsat bilerek Artemis'i yanına çağırır...

Ve ona bu noktayı vurup vuramayacağını sorar. Okçuluk ustası olan Artemis ise tereddütsüz olarak tek atışta noktayı yani aşık olduğu adamı vurur. Bunun üzerine kahrolan Artemis rivayete göre babası Zeus'un da izniyle sevdiği adamı kendi elleriyle gökyüzünün en karanlık yerine taşıyarak geceler boyu onun parlamasını sağlar. Hatta denir ki Ay'ın bu kadar kasvetli bir yer olmasının sebebi de Artemis'in sonsuz yasıdır.

Orion'un ölümüne dair bilinen hikayelerden biri de kendisini bir akrebin soktuğudur. Bu hikayenin nedeni ise Orion ve Akrep takımyıldızlarının gökyüzünde hiç kavuşamamalarıdır.

Orion'un ölümüne dair bilinen hikayelerden biri de kendisini bir akrebin soktuğudur. Bu hikayenin nedeni ise Orion ve Akrep takımyıldızlarının gökyüzünde hiç kavuşamamalarıdır.

Yani Orion doğarken Akrep batar ya da tam tersi. Denir ki bir gün Orion, Artemis'in elini tutar. Kutsal bakire Artemis buna çok sinirlenir ve Orion'u öldürmek üzere bir akrep gönderir. Başka hikayelerde de Orion'un fazla avlanmasından ötürü akrebin Doğa Ana Gaia ya da yine Artemis tarafından yollandığı söylenir. Böylece Orion ve Akrep gökyüzünde 'sonsuza kadar' birbirlerini kovalarlar.

Haydi biraz gözümüzü yeryüzüne indirelim ve Mısır'a uzanalım. Robert Bauval 1983'te Orion'un kemerindeki üç yıldızın Mısır'daki Giza Piramitleri ile izdüşümsel bir ilgisinin olabileceğini düşünür.

Haydi biraz gözümüzü yeryüzüne indirelim ve Mısır'a uzanalım. Robert Bauval 1983'te Orion'un kemerindeki üç yıldızın Mısır'daki Giza Piramitleri ile izdüşümsel bir ilgisinin olabileceğini düşünür.

Ve bu iddiasını 1989'da yayımlar. Bauval'ın iddiasına göre bütün bir Mısır belki de gökyüzünün bir iz düşümü olarak inşa edilmiş olabilir şeklindedir. Ancak astronom Ed Krupp ve Anthony Fairall bu iddiayı iki yönden çürütür: Birincisi yıldızlar ile piramitlerin açıları arasında oldukça fazla fark vardır, ikincisi ise uçtaki Mikerinos Piramidi kuzeye doğru saparken Orion kemerindeki Mintaka yıldızı güneye doğru kıvrılır.

Orion ile ilgili son bir efsaneye daha bakalım. İsa Peygamber de dahil birçok mitolojik öykü ve kahramana baktığımızda 25 Aralık tarihini görürüz. Peki ne oluyor bu tarihte?

Orion ile ilgili son bir efsaneye daha bakalım. İsa Peygamber de dahil birçok mitolojik öykü ve kahramana baktığımızda 25 Aralık tarihini görürüz. Peki ne oluyor bu tarihte?

Bu tarihte efendim yine kemerdeki üç parlak yıldızımız göğün en parlak yıldızı Sirius ile aynı hizaya gelirler. Bunun yorumu şöyledir: Üç bilge kral Sirius'u takip ederler. Peki neyi mi bulurlar? Güneş'i. Çünkü bu tarihte kemerdeki yıldızlar ve Sirius, Güneş'imizin doğduğu yeri işaret eder. Ve daha ilginci eğer 25 Aralık'ta Güneş'in konumuna bakarsanız onu fotoğraftaki gibi bir çarmıhın üstünde bulursunuz.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Robert Bauval'ın iddiaları için belgesele buyurabilirsiniz efendim, iyi seyirler!

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
36
31
4
2
2
1
1
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın