Görüş Bildir
Haberler
Cumartesi Anneleri: ‘Bu Ülkenin Fıtratında Kayıp ve Katliam Var’

Cumartesi Anneleri: ‘Bu Ülkenin Fıtratında Kayıp ve Katliam Var’

Onedio Medya
22.02.2015 - 19:28 Son Güncelleme: 22.02.2015 - 21:28
İçeriğin Devamı Aşağıda

Cumartesi Anneleri, bu haftaki eylemlerinde 1995 yılında gözaltında kaybedilen Murat Yıldız’ın akıbetini sordu. Eylemde konuşan gözaltında kaybedilen Kemal Bilgin’in kardeşi İrfan Bilgin, “Bu ülkenin GBT’si bozuk. Bu ülkenin fıtratında kayıplar, katliamlar, çocuk ve kadın katliamları var” dedi.

Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle sürdürdükleri adalet arayışının 517’nci haftasında yine Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. “Failler belli, kayıplar nerede?” yazılı pankart açan Cumartesi Anneleri, kayıplarının fotoğrafları ile kırmızı karanfiller taşıdı. Bu haftaki eylemde, 12 Eylül askeri darbe döneminde gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın annesi Berfo Ana ölümünün ikinci yıldönümü nedeniyle anıldı.

Cumartesi Anneleri’nin 1995 yılında gözaltında kaybedilen Murat Yıldız’ın akıbetini sorduğu eylemde ilk olarak Murat Yıldız’ın avukatı Erhan Tekçe konuştu. 1995 yılında bir olay sebebiyle ifadeye çağırılan Murat Yıldız’ı annesi Hanife Yıldız’ın ifade için kendi elleri ile emniyete götürdüğünü belirten Tekçe, Yıldız’dan o günden sonra bir daha haber alınamadığını, polislerin ise Yıldız’ın İstanbul’a götürülürken “feribottan atlayarak kaçtığı” yalanını uydurduğunu söyledi. Tekçe, “Murat Yıldız’ın annesi Hanife oğlunu kendi elleri ile polise ifade için teslim etti. Bunu inkar edemedikleri için de ‘Feribottan kendini denize attı’ yalanını söylediler. Murat Yıldız’ın iki polis arasında kendisini denize atamayacağını ispatlayan bilirkişi raporu aldıklarını fakat bu polislerin de sadece para cezası ile cezalandırıldığını söyledi” diye konuştu.

‘Cemil’in dosyası nerede?’

Eylemde konuşan gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın kardeşi Fatma Kırbayır ise anneleri Berfo Ana’yı 2 yıl önce Galatasaray Meydanı’ndan sonsuzluğa uğurladıklarını hatırlattı. Kırbayır, Berfo Ana ile dönemin Başbakan’ı Erdoğan’ın görüştüğünü ve akıbetinin aydınlatılacağına ilişkin sözler verdiğini de hatırlatarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “Bu alandan Başbakan’a seslenmiştik. Başbakan’ın verdiği söz nerede? Bugün kendisi Cumhurbaşkanı. Soruyorum kendisine Cemil’in dosyası nerede? Adalet istiyoruz. Sen dünyayı bana versen ben yine Cemil Kırbayır diyeceğim” sözleriyle seslendi.

Anadil günü unutulmadı

Eylemde konuşan gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun ise 21 Şubat Dünya Anadiller Günü’ne değinerek konuşmasını anadili olan Kürtçe’nin Dımıli lehçesinde yaptı. Tosun, “Bu gün dünya anadil günü. Herkes Kendi dilinde kendisini ifade etti. Hanife anne bugün İzmir’de adalet arıyor. Biz yıllardır mücadele ediyoruz ancak kemiklerimize hala ulaşamadık” dedi.

‘Bu ülkenin GBT’si bozuk’

Eylemde konuşan gözaltında kayıp Kemal Bilgin’in kardeşi İrfan Bilgin de gözaltında kayıpların faillerinin korunduğuna dikkat çekerek, “Hanife anne bu meydanları adalet aramak için terk etmedi. Bu ülkenin GBT’si bozuk. Bu ülkenin fıtratında kayıplar, katliamlar, çocuk ve kadın katliamları var” diye konuştu.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Haftanın basın açıklamasını yapan Mukaddes Şamiloğlu ise evrensel hukuka uygun yapılmayan soruşturma ve yargılamalar sonucunda kayıpların akıbetinin karanlıkta kalmaya, faillerin cezadan muaf olmaya devam ettiğine dikkat çekti. Murat Yıldız’ın gözaltında kaybediliş öyküsünü anlatan Şamiloğlu, 19 yaşındaki Murat Yıldız’ın, 29 Ocak 1995 tarihinde İzmir Bornova’daki bir kafede çıkan tartışmada silahla havaya ateş ederek olay yerinden uzaklaştığını, Şubat ayında ise Yıldız ailesinin evine gelen polisin anne Hanife Yıldız’ı emniyete götürdüğünü anlattı. Emniyette Hanife Yıldız’a oğlunun arandığı ve ifade verirse serbest bırakılacağı söylendiğini belirten Şamiloğlu, anne Yıldız’ın bunun üzerine avukatı ve yeğeni ile birlikte oğlu Murat’tı İzmir Bornova Özkanlar Asayiş Şubesi’nde komiser Ramazan Kaya ile polis memuru Tahir Şerbetçi’ye teslim ettiğini söyledi. O tarihten itibaren Murat’tan bir daha haber alınamadığını aktaran Şamiloğlu, polisin olayda kullanıldığı iddia edilen silahı bulmak için Yıldız’ı İstanbul’a götürürken Yıldız’ın feribottan atlayıp yüzerek kaçtığını iddia ettiklerini söyledi ve “Anne Yıldız’ın ‘Kendi isteği ile teslim oldu niye kaçsın’ sorusu yanıtsız kaldı” dedi. Şamiloğlu, Yıldız’ın gözaltında kaybedilmesinin ardından 5 yıl süren yargılamada ise Yıldız’ın kendisini 2 polisin arasından feribottan atmayacağına ilişkin bilirkişi raporuna rağmen sanık polislere 1, 18 kuruş para cezası verildiğini söyledi. Adaletsizliklerin bununla da sınırlı kalmadığını dile getiren Şamilıoğlu, Murat Yıldız’ın dosyasının Gebze adliyesinde kaybedildiğini, adli kayıtları inceleyen İHD avukatı Gülseren Yoleri’nin ise dosyanın ne imha edildiğine dair bir bilgiye ne de kendisine ulaşabildiğini söyledi. Şamiloğlu, Yıldız’ın kaybedilmesinden başta İzmir Bornova Özkanlar Asayiş Şubesi’nde komiser Ramazan Kaya ile polis memuru Tahir Şerbetçi olmak üzere dönemin İzmir Emniyet Müdürü ve valisinin de sorumlu olduğunu belirterek, “Cezasızlığa son adalet istiyoruz” dedi.

Sendika.org

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0