Türkiye'de Tüketilen Cevizin Yüzde 72'si, Bademin ise Yüzde 80'i İthal, Peki Neden?
'Yerli ceviz bulmak çok zor. Yerli badem yer yer bulunuyor ama hem pahalı hem yeterli değil'
Tüm Kuruyemiş Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TÜKSİAD) Genel Sekreteri Ceren Topçu, ceviz ve bademde kaçak geçişlerin çok olduğuna dikkat çekti. Bunun sebebinin de verginin yüzde 42.3 olduğuna bağlayan Topçu, "Yerli ceviz bulmak çok zor. Yerli badem yer yer bulunuyor ama hem pahalı hem yeterli değil. Tüketimi ithalatta karşılıyoruz. Geçtiğimiz yıl yüzde 43.2 oranında her iki üründe de vergi vardı, bu çok yüksek bir oran. Ama 31 Aralık 2017 tarihinde yeni bir ithalat rejimine ek karar yayınlandı. Ceviz ve bademin vergileri yüzde 15'e düştü. Biz 2018 yılında ithalatın tamamının resmi yollarla yapılacağını düşünüyoruz. 2018 yılının sonunda gerçek rakamlara ulaşacağız" diye konuştu.
'Toplam pazar büyüklüğü 800 milyon dolar'
Kuruyemiş sektörü iç pazar büyüklüğünün 9 buçuk milyar lira yani 2.6 milyar dolar olduğunu ifade eden Topçu, "Bunun içinde iç badem yaklaşık 1 milyar lira yani 300 milyon dolar. 500 milyon doları da iç ceviz. İkisinin pazar büyüklüğü toplamı 800 milyon dolar. Toplam iç pazar büyüklüğünün yüzde 30'unu iç ceviz ve badem oluşturuyor. Resmi rakamlar cevizin yüzde 32'si ithal ediliyor görülüyor ama kaçak geçişleri düşündüğümüzde bu oranın yüzde 72 olduğunu düşünüyoruz. Bademin yüzde 80'ini ithal ediyoruz. Kaçak olarak Türkiye'ye getirilen badem miktarı da buna dahil " dedi.
'Kuruyemiş tüketmek lüks oldu'
Çiftçinin teşvik edilmesi halinde yerli ceviz üretiminin kendiler için daha iyi olacağını söyleyen Kuru Gıda Toptancıları'ndan Mehmet Özbuğanlı, "Yerli malı daha lezzetli ve ekonomiye de katkısı daha çok olur. Gidip Güney Amerika'dan ceviz getireceğimize kendi ürünümüzü tüketmiş oluruz" diye konuştu.
Kuruyemiş tüketmenin lüks olduğunu vurgulayan Özbuğanlı, "Eskiden herkes tüketirdi. Şimdi artık öyle değil. Önceden haftada bir kuruyemiş alıp evine götüren insanlar vardı şimdi ayda bir alıyorlar. İnsanlar 'yemesem de olur ne olacak' diyor. Badem de Amerika'dan geliyor. Yerli badem yok ki satalım, yani yetmiyor. Bademin kilosu 38 lira. Yerli Badem Datça'da var ama çok pahalı. Oraya gidip alsak kilosu 70-80 lira. Hiçbir ithal ürün yerli ürünün yerini tutmaz. Tüketim çok ama üretim yok biz de o tüketimi karşılamak için dışarıdan ürün getirtiyoruz" dedi.
'Çiftçi üretmiyor, ağaçlarımızın hepsini kestik, şu an dünyada en büyük ceviz ithalatçısı biziz'
Cevizin Amerika, Ukrayna ve Özbekistan'dan geldiğini belirten Reşat Kınış ise "İç cevizin kilosu 30'dan başlıyor 55 liraya kadar çıkıyor. Kabuklu ceviz ise 18 lira ile 25 lira arasında. Çiftçi üretmiyor, ağaçlarımızın hepsini kestik. Şu anda ceviz arıyoruz. Şu an dünyada en büyük ceviz ithalatçısı da biziz. Biz toptan sattığımız için bizden alanlar da 'satamıyoruz' diye tepki gösteriyorlar. Amerikan veya Nijerya malı dedikleri zaman satmakta zorlandıklarını dile getiriyorlar. Onun için mecburen Amasya, Tokat, Afyonkarahisar cevizi diye satıp işin içinden çıktıklarını söylüyorlar. Amerika'dan geldi dedikleri zaman insanlar almak istemiyormuş" şeklinde konuştu.
'Diğer tarım ürünlerine olduğu gibi badem yetiştiricilerine de devletin destek vermesini bekliyoruz'
Datça'nın ilk ve tek çiftçi birliği olan Sındı Kalkınma Kooperatifi Başkanı Ömer Ohan, Türkiye'de şu ana kadar badem üzerinde herhangi bir devlet desteğinin bulunmadığına dikkat çekerek şunları söyledi:
"Diğer tarım ürünlerine olduğu gibi badem yetiştiricilerine de devletin destek vermesini bekliyoruz. Devlet desteğinin verilmesi durumunda halkın daha bilinçli bir şekilde üretim yaparak, bademin kalitesinin daha da artacağına inanıyorum."
'Bilimsel araştırmalara ihtiyacımız var'
Badem yetiştiriciliği ve bademden elde edilen ürünler konusunda bilimsel bir araştırmanın bugüne kadar yapılmadığından yakınan Ohan şöyle devam ettİ.
"Bölgemizde, sulu tarım yapılamadığı için, arazisi olan her vatandaşın tarlasında badem ağacı mutlaka vardır. Badem, bölgenin olmazsa olmaz ürünleri arasında yer alıyor. Devletten bugüne kadar herhangi bir danışmanlık hizmeti almış değiliz. Halk, birbirine bakarak, atadan-dededen kalma usulleri geliştirerek badem yetiştiriciliği yapıyor. Çok eksiğimiz var. Dünya pazarına girmek ve üretimimizi artırmak için bilimsel yöntemlere ihtiyacımız var. Bildiğim kadarıyla, Türkiye halen kendi badem ihtiyacını karşılayamıyor. Dolayısıyla yurt dışından badem ithal etmek zorunda kalıyor. Bu ülkede toprak var, genç nüfus var, iklimimiz çok uygun. Bu inanılmaz potansiyeli mutlaka hayata geçirmeliyiz. Devletten danışmanlık hizmeti alırsak, dünya pazarına da açılırız."
IMF 2016 listesinde kişi başına düşen 10,743 dolarlık gelirinle yıllık kişi başına geliri 57.436 dolar olan Amerika'dan daha ucuz olduğu için ceviz ve badem ithal ediyorsan bir yerlerde ciddi bir hata var demektir https://t.co/IY5tCuUQOA
— Kutsi Akıllı (@Kuzubudu) 26 Şubat 2018
Meyvesininin ekonomikliliği dışında ağacı ile de toprağımızı heyelandan koruyan ve ormancılığın da konusu olan Ceviz ve Badem üretimini artıracak reel ve rantabl projeler yerine tamamen tarımın konusu olan ürünlerle hamaset yapmayı tercih eden ormancılık anlayışının sonucudur. https://t.co/KW8Pf69aRv
— FARUK ÇEBİ (@Faruk_Cebi) 26 Şubat 2018
Biz çocukken yerli malı haftası kutlardık. Şimdi ise A101 den kanadadan ithal mercimek, Arjantin'den ithal yer fıstığı, ABD'den ithal ceviz almaya alıştık maalesef
— serhat torun (@ser67hat) 19 Şubat 2018
Tr de ceviz ithal ediliyor ve en iyi ceviz amerikadan geliyor. Tr ye getiren benim hatırladığım en son üç firma vardı. Adamlar ceviz piyasası ve dolaylı olarak tatlı piyasasını kuruyemiş piyasasıyla kafasına göre oynuyor ve kimsenin gözüne batmıyorlar..
— Şehit Mus’ab (@shtmsb) 1 Aralık 2017