Ceren Damar Davası: İfadesini Değiştirip 'İlişkimiz Vardı' Diyen Sanık Hasan İsmail Hikmet'ten Skandal Savunma
Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Ceren Damar Şenel’in katil zanlısı Hasan İsmail Hikmet'in 'ağırlaştırılmış müebbet hapis' istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşması bugün görüldü.
İlk ifadesinde kopya çekerken yakalandığı için cinayeti işlediği itiraf eden sanık Hasan İsmail Hikmet, mahkemede ifadesini değiştirdi ve Ceren Damar Şenel ile 'ilişkisi' olduğunu, ondan uzak durduğu için hakkında kopya işlemi yapıldığını öne sürdü. Ceren Damar Şenel'in 'görevini kötüye kullandığını ve kendisini tehdit ettiğini' söyleyen sanık Hikmet 'Öldürmek istemedim. Üzgünüm' dedi.
Mahkemeye kanıt olarak bir fotoğraf sunamayan sanık, buna gerekçe olarak 'Kendimi fotojenik bulmuyorum' dedi. Sanık avukatı da Hasan İsmail Hikmet'in 'cinsel saldırı mağduru olduğunu, meşru müdafaa konumunda bulunduğunu' ifade etti. Sanık ve sanık avukatının sözlerine Ceren Damar Şenel'in ailesi ile duruşmayı izleyenler tepki gösterdi.
Akademisyen Ceren Damar Şenel'in ailesi ve kadın örgütleri, duruşma öncesi adliye önünde açıklama yaptı.
"Bugün buraya kızımı katleden bir canavarın davasını görmeye geldik"
Baba Mustafa Damar, kızının silahla vurulup yere düştükten sonra bıçaklandığını belirterek, 'Bugün buraya, iki el silahla vurulup yere yığılmasına rağmen özel yapılmış 28,5 santim uzunluğundaki bıçakla kızımı 17 bıçak darbesiyle sırtından kalleşçe vurarak katleden bir canavarın davasını görmeye geldik.' diye konuştu
Sanık duruşmaya takım elbiseli ve kravatlı geldi
Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Hikmet ile öldürülen Şenel'in annesi Feyzan, babası Mustafa, kız kardeşi Selin Damar, eşi Levent Şenel ve ailenin diğer yakınları ile tarafların avukatları katıldı.
Şikayetçi aileyi gönüllü avukatların temsil ettiği duruşmayı, Çankaya Üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrencilerin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi takip etti.
Mahkeme, sanığın savunmasına geçilmeden önce katılma taleplerini aldı.
Ceren Damar Şenel'in yakınları, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Çankaya Üniversitesi’nin katılma taleplerini kabul eden mahkeme, aralarında Ankara Barosu olmak üzere çok sayıda baro ile kadın ve eğitim örgütlerinin katılma taleplerini ise kabul etmedi.
Katil zanlısı 'Tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılanıyor.
Mahkemede ifade değiştiren ve el yazısıyla kaleme aldığı 10 sayfalık savunmayı okuyan katil zanlısı, "Sevdiğimin kadını kaybetmenin tarifi yok" dedi.
📷 AA Arşiv
Sanık Hikmet, '23 yaşındayım, bu vahim olaydan dolayı çok pişmanım. Benim yaşadığımı kimse yaşamak istemez. Olaydan önce ve sonrasında zaten psikolojik tedavi görüyordum. Bu yüzden kafamı toparlayamıyorum' diyerek başladığı savunmasının devamını kâğıttan okuyacağını söyledi.
Hikmet'in, 'Sevdiğimin kadını kaybetmenin tarifi yok' sözlerine, Şenel'in yakınları, avukatları ve izleyiciler tepki gösterdi.
Ceren Damar Şenel'i eşi Levent Şenel, ayağa kalkarak, "Lütfen herkes sakin olsun. Gereken cevabı ben vereceğim" diyerek, salondakileri sakinleştirdi.
Savunmasına devam eden tutuklu sanık, 2015 yılında ders kaydını yaparken Ceren Damar Şenel ile tanıştığını anlatarak, 'Daha sonra duygusal ilişkimiz oldu. Benim kız arkadaşım vardı. Kız arkadaşımdan ayrılmamı söyledi. Ben önce reddettim. Ancak arkadaşlığımızı sürdürmeye devam ettim. Birkaç kez cinsel birlikteliğimiz olmuştur. 'İlişkimizi kız arkadaşına söylerim' diye beni tehdit etti. Ceren çok kıskanıyordu. Ceren'in yüzünden kız arkadaşımla ilişkimi bitirmek zorunda kaldım' diye konuştu.
Bu iddialar üzerine salondakiler, 'İnsan mısın sen?' diye bağırdı.
"O gün herkes kopya çekiyordu, ayrıldığım için sadece benimle uğraşıyordu"
Sınavda kopya çekerken Ceren Damar Şenel tarafından yakalandığını söyleyen sanık Hikmet, DHA'nın aktardığı bilgiye göre şöyle devam etti:
'O gün herkes kopya çekiyordu. Ceren Damar'dan ayrıldığım için sadece benimle uğraşıyordu. Bana daha önce sürekli, 'seninle uğraşacağım senden intikamı alacağım' diyordu. Her sınavda yanıma gelerek, başımda durarak, görevli oluyordu. Olayın yaşandığı gün üçüncü sınavım vardı. Üç sınavımın olduğunu, eski günlerin hatırına toleranslı davranmasını istedim. Sınav başladıktan sonra kopya çekmeye başladım. Yanıma gelerek, kopya malzemelerimi aldı. Benimle uğraşacağını söyledi. İntikamını alacağını söyledi. 'Annene nasıl FETÖ'den işlem yaptıysam sana da aynısını yaptıracağım' dedi. Annemi bu işe karıştırdığı için sinir krizi geçirdim. Annem hakkında söylediği sözleri unutamadım. Geçirdiğim zor zamanları düşündükçe sinirlendim. Babamın silahını aldım. Plan ve tasarlama yapmadım. Ceren, annemi bu işe karıştırmasaydı bu vahim olay olmayacaktı. Yanına gittim, Ceren'e, 'Nasıl bir insansın, FETÖ iftirası atılmasında ilgin var mı?' diye sordum. Ceren bana bağırdı, 'Seni de harcarım' dedi. O anda cinnet geçirdim. Ceren'i bıçakla yaraladım. Silahı kafama dayadığım sırada birkaç kişi geldi. Silah ateş aldı, Ceren’e isabet etti. Öldürmek istemedim. Üzgünüm.'
"Beceriksizce bir senaryo yazılmış"
Söz alan Ceren Damar Şenel'in babası Mustafa Damar, sanığın anlattıklarının Brezilya dizilerinin senaryoları gibi olduğunu belirterek, 'Ceren iyi yetiştirilmiş iyi eğitim almış, ahlakla donatılmış bu toplumun yetiştirdiği çok değerli kıymetli bir evlat, bir bilim kadınıdır. Yurt dışında eğitim görmüştür. Katilin bu anlattığı hikâyeleri nereye oturtacağız bilemiyorum. Niye böyle saçma bir senaryo yazdılar bilemedim. Zalim hak ettiği cezayı aldığında adalet tecelli edecektir. Akıl hocasına da teşekkür ediyorum bu kadar beceriksiz bir senaryo yazdığı için” dedi.
Sanığın anne ve babasının olaydan sonra emniyette rahatça davrandıklarını savunan baba Damar, sanığın olay günü kullandığı ve savcının aranması talimatı verdiği otomobilin aranmadan sanığın annesince 'kaçırıldığını' ve tutanakla alındığı söylenen cep telefonunun olay gecesi farklı yerlerden sinyal verdiğini söyledi.
Damar, 'Bir gün sonra intihar mektubu torpido gözünden çıkıyor. İntihar mektubunda 'Bilerek, isteyerek öldürmedim, o anki sinirlerimle oldu' yazıyor. Olaydan önce intihar notu yazıyorsun. Nasıl biliyorsun isteyerek öldürmediğini?' diye konuştu.
"Ölmüş insanın arkasından attığı iftira onun bir kez daha ne kadar şerefsiz, haysiyetsiz olduğunu göstermiştir"
Anne Feyza Damar da sanığın sözlerine tepki göstererek, 'Böyle bir katili yetiştirmek için çok yorulmuşlar. Ölmüş insanın arkasından attığı iftira onun bir kez daha ne kadar şerefsiz, haysiyetsiz olduğunu göstermiştir. Kızım süt kadar temiz' diye konuştu.
Tanık Burak Özduran ise sanıkla geçmişte yakın arkadaş olduklarını belirtti. Sanıkla o dönemde günde 7-8 saat birlikte geçirdiklerini anlatan Özduran, Hikmet'ten, Ceren Damar Şenel ile ilişkisi bulunduğuna yönelik hiçbir şey duymadığını ifade etti.
"Ceren bıçakla değil kalemle, silahla değil kitapla yaşadı. Canını vererek son dersini Türkiye'ye verdi"
Ceren Damar Şenel’in eşi Levent Şenel şöyle konuştu:
'Üçüncü yıl dönümünüzün tatlı telaşını yaşamamız gerekirken bugün ifade veriyorum. Ceren ile tanıştığımda 'mucize' dedim. İlişkimiz 8 yıl kesintisiz sürdü. Bu süre zarfında Ceren bana sayısız mutluluk yaşattı. Eşime duyduğum saygı sevgi ve güven devam etmektedir.
Karşımda kendi emeği ile sınavı geçecek kapasitesi olmayan, hırsızlık olan kopyayı kendisine şiyar edinen, kalleşçe arkadan saldıran bir insan var. Ağzından çıkanlar şahsım nezdinde hiç bir şey ifade etmiyor. Söyledikleri tamamen yalan. Ceren'in hayalleri vardı. Doktorasını bitirmek, çocuklarının olması. Bir bilim kadını olarak hizmet etmek, haysiyetli öğrenciler yetiştirmek...
Ceren kopyayı görmezden gelebilirdi ve yaşardı. Ya da işini vazifesini yapardı. Ceren hayatına mal olmasına rağmen ikincisini seçti. Sonu ne olursa olsun korkmadı. Başkalarının tanımadığı öğrenciler için canını vererek son dersini Türkiye'ye verdi.
Ceren bıçakla değil kalemle, silahla değil kitapla yaşadı. Kimseye kalleşçe saldırmadı. Vicdanlı anne, baba tarafından yetiştirildi. İlkeli olduğu için bunu yaptı. Eşimin üzüntüsünü yaşarken yaptıkları için eşimle gurur duyuyorum.
Sen Ceren hocayı öldüremezsin. Bir kişiyi öldürdüğünü sanarken, binlerce Ceren hoca burada bekliyor. Adaleti yanıltamayacaksın. Ahirette Ceren Damar Şenel seni bekliyor olacak. Acım ve ızdırabım en ufak şekilde azalmadı. Bu şahıstan şikayetçiyim en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Hakkımı helal etmiyorum.'
Sanık avukatı Vahit Bıçak 'Cinayetin müvekkilince işlendiğine ilişkin hiçbir görgü tanığı bulunmadığını' söyledi ve şunları kaydetti:
'Müvekkil kendisi teslim olmasa, suçu üstlenmese bugün burada Hasan mı, Ahmet mi, Mehmet mi cinayet işledi, bunu tartışacaktık. Sanık başından beri samimi beyanlarda bulunuyor. Hukuk sistemimiz cinsel saldırıya karşı meşru müdafaayı kabul eder. Müvekkil cinsel saldırı suçunun mağduru olmuştur. Mağdur erkek olsaydı, tamamen farklı düşünecektik.'
Avukatın sözlerine izleyiciler tepki gösterdi. Mahkeme Başkanı Hasan Şatır'ın uyarısının ardından sözlerine devam eden Bıçak, maktulenin müvekkiline mobbing uyguladığını iddia etti.
Mahkeme heyeti, sanık Hasan İsmail Hikmet'in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Ceren Damar Şenel cinayetine ilişkin ikinci duruşma 29 Kasım 2019'da görülecek.
Akademisyen Ceren Damar, kopya çekerken yakaladığı öğrencisi tarafından önce vurulmuş, ardından bıçaklanmıştı.
Olay yeri inceleme sonrası düzenlenen cinayet tutanağına göre saldırgan önce genç kadını darp etti, sonra iki kere ateş ederek göğüs kafesi ile karın boşluğundan yaraladı ve 17 yerinden bıçakladı. Ardından otomobiline binip uzaklaştı.
Hikmet, çıkarıldığı mahkeme tarafından “kasten öldürme” suçundan tutuklanmıştı.
Ceren Damar cinayetinin katil zanlısı Hikmet Emniyet'teki ifadesinde okula daha evvelden kesici silah, cinayet günü ise ateşli silah soktuğunu söylemiş, 'Geçmem için kopya çekmem gerekiyordu. Tutanağı 'işleme koyacağım’ deyince sinirlendim...' demişti.
Hikmet'in kopya çekerken yakalanması ardından arkadaşına "Ceren Damar’ı öldüreceğim" dediği de basına yansımıştı.
Ceren Damar Cinayetinde Yeni Ayrıntılar: Öldüreceğini Önceden Söylemiş
İlk ifadesinde kopya çekerken yakalandığı ve hakkında tutanak tutulduğu için cinayet işlediğini itiraf eden Hikmet, cinayetten 4 ay sonra ifadesini değiştirmiş, "ilişkimiz vardı" demişti.
Bu değişiklik hukukçular tarafından 'mahkemelerin erkek faillere kolayca uyguladığı haksız tahrik indiriminden yararlanmak için başvurulan bir ifade yöntemi' olarak değerlendirmişti.
Yorum Yazın
Sizin gibi avukat olmaz olsun. O kazandığınız parayı eşinize ananıza babanıza evladınıza yedireceksiniz birde. Levent bey de nasıl bir insanmış bu kadar kali... Devamını Gör
Ya ben senin senaryona tüküreyim şerefsiz pislik. Bir ilişkinin kanıtı olur fotoğraf olur mesaj olur arama kayıtları olur ama sende hiçbiri yok değil mi it? ... Devamını Gör
Şerefsiz orospu çocuğunun sıfatına bir bakar mısınız ? Nur yok suratta. Bu heriften insanlık beklemek çok saçma olur. Şu orospu çocuğuna takım elbise kravatt... Devamını Gör