Bu Sene Biten ve Çok Özleyeceğimiz 10 Dizinin Bize Öğrettiği Şeyler
Veda eden dizilerin ardından çokça yazı kaleme alındı, çok fazla söz söylendi. Takdir edersiniz ki zayıflama reçetesinden tutun da özlü sözler öğrenmemize kadar her şeyin yolu biraz televizyona çıkıyor. Bu büyük yarış içerisinde hikayelerini tamamlayan ya da 'tamamlamak zorunda' olanlar bir şekilde ekrana veda ediyorlar. Hayranları 'Devamında n'olurdu?' sorusunu akıllarında bir dünya kurup farklı şekillerde cevaplıyorlar. Ve farkında olmadan aslında dizilerden çok fazla şey öğreniyorlar. Aşağıda bu sene içinde ekrana veda eden 10 adet dizinin bize öğretmiş oldukları var. En azından ben böyle düşündüm, siz ne düşünürsünüz? Yorumlarınızı bekleriz.
1. Karadayı
Adalet kavramının ne kadar önemli olduğunu... Mahir Kara, bu yola baş koyduğunda tamamen başka bir adamdı. Farklı hayalleri ve mütevazi bir dünyası vardı. Fakat babasına atılan 'iftirayı' temizlemek için bu zorlu yola baş koyduğunda önce hayatının aşkı Feride'ye sonra da zorlu adamlara rastladı. Yine de bildiğinden ve adil bir insan olmaktan vazgeçmedi.
2. Medcezir
Altınkoy'un güzel manzarası gençliğin bir kere başa geleceğini öğretti bize. Yaman ve Mira'nın aşkı belki kendi ilişkimizi bile gözden geçirmemize sebep oldu. 'Sürekli parti yapıyorlar!' dediğimizde aklımıza sonradan onların çok genç olduğu geldi. 18'le başlayan ve (sanırım) 35'le biten o süreci nasıl pozitif ve eğlenceli geçirmemiz gerektiğini 77 bölüm boyunca onca olumsuz olaya rağmen bize tekrar tekrar hatırlattılar.
3. Kara Para Aşk
'Koşulsuz sevgi' temasını hayatımıza sokan Kara Para Aşk, aşk ve tutkunun sosyal statü ya da olumsuzluk dinlemediğini bir kez daha bize gösterdi. Elif ve Ömer'in aşkı kitaplara yazılacak gibi büyüdü, Nilüfer ve Metin'in aşkı ne kadar eleştirilse de büyük bir kesmin hayranlığını kazandı. Onca illegal işin ve suç hikayesinin arasında aklımıza büyük ve koşulsuz bir aşk hikayesi kazındı.
4. Şeref Meselesi
Aile kavramının ne kadar önemli olduğunu Yiğit ve Emir kardeşler bir kez daha kafamıza kazıdılar. Biz Kuzey ve Güney Tekinoğlu gibi didişirler, birbirlerinin başının etini yerler diye beklerken onlar tamamen farklı bir yerde buldular kendilerini... Kübra'nın hem Emir'den hem Yiğit'ten bir adet çocuk yapmasını bile çok büyük sorun etmedik. Serde aile olmak vardı ya, gereken her şey paspas altına süpürülebilirdi ne de olsa...
5. Güzel Köylü
'Salt Ege Şivesi komiği yahu!' diyen ben gibilerine bile sonrasında bu işin aslında bir romantik-komedi olduğunu kabul ettiren Güzel Köylü, zorunda olduğumuz yerde değil de mutlu olmamız gereken yerde yaşamamız gerektiğini bir kez daha gösterdi. Aşk, heyecan, ufak tefek kaçamaklar, eğlence ve keyif her yerde olabilirdi, tabii sen istersen!
6. Ulan İstanbul
Arkadaşlığın ve dostluğun önemini bu sezon defalarca aklımıza kazıyan Ulan İstanbul, gerektiği yerde hiç tanımadığın bir insan için bile bir araya gelip bir şeyler yapılabileceğini gösterdi. Her ne kadar 'çoluğa çocuğa neleri gösteriyorlar!' diye eleştirilseler de yayında bulundukları süreçte gerek şarkılarıyla, gerek esprileriyle bir kez daha 'birlikte, hep daha iyiye!' sloganının ne kadar doğru olduğunu kanıtladı.
7. Gönül İşleri
Kardeşi olmayanları 'neden kardeşim yok!' diye ağlatan Gönül İşleri, kardeş olabilmenin ne kadar güzel olduğunu bir kez daha gösterdi. İşin aslı, onca olay yaşayan, buna rağmen yılmayan bu üç kız kardeşin öyküsü birbirine sürekli kazık atan kardeş öykülerinin yanında inci gibi parladı.
8. 1 Erkek 1 Kadın 2 Çocuk
Evliliğin aslında oldukça eğlenceli bir şey olduğunu Ozan ve Zeynep en güzel şekilde anlattılar. Üzerine iki tane tatlı ötesi bebek ile maceraları da eklenince, evlilik karşıtı bünyeler bile 'Yahu evlensem mi?' diye bir düşündüler. Evliliğin negatif binlerce yanını şu beyaz camda görmüş insanlar olarak, Ozan ve Zeynep'i ayakta alkışlamamız lazım.
9. Yedi Güzel Adam
Şiir ve edebiyatın düşünce sistemine nasıl güzel bir katkısı olduğunu Yedi Güzel Adam o şiirsel anlatımı ile bir kez daha bizlere gösterdi. Dizinin dokunduğu 'ince' noktalar da göz önünde bulundurulursa ,işin takipçileri senelerce unutamayacakları bir hikaye izlediler, bilmediklerini öğrendiler. Bilenler ise hem hafızalarını tazeledi, hem de ufaktan da olsa gözleri nemlendi.
10. Kardeş Payı
Olumsuzluklara rağmen gülümsememiz ve yılmamaız gerektiğini bir kez daha gösterdiler. Absürd mizah anlayışı, olayların pek alışık olmadığımız dilden anlatılmas, Metin-Ali-Feyyza üçlüsünün günün sonunda mutlaka birbirlerini desteklemeleri filan derken bir kez daha hatırladık. Hayata gülerek bakmak en güzeliydi!