Bildiklerimiz öğretilmeseydi, iç organlarımızın nasıl olduğunu düşünürdük?
önce bir hayal etseydik daha güzel olmaz mıydı?
insanın iç organlarla ilgili bilgileri, 1) ilk çağlarda avladıkları hayvanları inceleyerek, 2) derin yaralanmalarla ve 3) kadavra çalışmalarıyla edindiğini tahmin ediyoruz. peki bu gözlemleri yapmadan önce, sadece kendisini dışarıdan gözlemleyen o ilk insanla empati yapmaya var mısınız?
şimdilerde bize tüm bilgiler hazır geliyor, okula bile başlamamış çocuklar gelişimsel oyuncaklarla ve internetle bilgileri kuşanıyorlar. belki de yaratıcılıklarını köreltmemek adına, öğretmeden önce çocuklara ''sence nasıl?'' diye sorabilmeliyiz. bu çalışmada öncelikle 3-8 yaş arası çocuklara, sonra en kapsamlı anatomik bilgiye sahip olan hekimlere, sonra da genç yetişkinlere iç organlarla ilgili bilgilerini yok sayıp hayal güçlerini kullanmalarını rica ettim. sonuçları sizlerin yorumuna bırakıyorum...
Derin (8 yaş)
Sence içimizde ne var soruma karşılık Derin bu çalışmasında bize önemli olanın kalp olduğunu anlatmış :) iç organları okulda öğrendiği halde çizmek istemedi. hayallerine dokunmadık..
Nil (8 yaş)
Nil bütün iç organları evlerindeki insan vücudu modeli sayesinde biliyordu. ''sence insanlar iç organları nasıl keşfetmiştir?'' sorumuza, ''röntgen çekip isimlendirmişlerdir ve ölmüş insanları incelemişlerdir'' diye cevap verdi.
''bilmeselerdi içimizin bomboş olduğunu düşünürlerdi, sadece tenimizin olduğunu düşünürlerdi.''
Selin (5 yaş)
Selin Nil'in kardeşi, ablası sayesinde o da öğrenmiş. Bu resmini anlatırken (sağda) U şeklinde olanları böbrek, çubuk gibi olanları kemik, ortadakini de kalp olarak ifade etti. ortadaki iskelet, iki köşedekiler de güneşmiş :) sol taraftakiler de sağdakilerin aynılarıymış sadece karışık olmuşlar :))
İlkim (5 buçuk yaş)
İlkim bu resmi internetten bi resme bakarak yapmış bu yüzden öğrenmeden önceki fikirlerini kaçırdık. damarları kendi eklemiş ama :) öğrenmenin yaratıcılığa pek fırsat vermediği durumlar olabiliyor...
Ata (6 yaş)
sağ yukarıdakiler damarlar, soldaki yuvarlak kırmızı kan, aşağıdaki de karnımız, içinde azıcık yemek varmış :( Açken yaptığı bu resim için teşekkürler :)
Uzay (4 yaş)
tost yemiş ve göbeğine kadar dağılarak inmiş :) 4 yaş: sınırsız hayal gücü!
Çınar (3 yaş)
içimiz damar doluymuş :)
hekimler ne düşünüyor?
Her şeyi biliyorken bilmediğini düşünmek biraz güç, bu çalışmada gördüğümüz gibi tam şimdiki gibi hayal ederdim diyebilirler. hacettepe tıp fakültesinde dönem 5 öğrencisi olan arkadaşlardan edindiğim bilgilere göre büyük çoğunluk içimizin suyla dolu olduğunu düşünürlermiş.
genç yetişkinlerden ilginç fikirler
Genç yetişkinlerden derlediğim bilgilere göre sadece dışarıdan gözlemleyerek tahmin etmeye çalıştığımız vücudumuz şöye olurdu:
-göz düşünmeye ve hatırlamaya yarar (düşünürken ve hatırlamaya çalışırkenki hareketlerinden dolayı)
-balon gibi içimiz kıpkırmızı sıvıyla dolu
-bazen tık tık atan bir makine var, yüz üstü yatınca ve heyecanlanınca çalışıyor
-yemekle nefes aynı yere gider ve karnımızı şişirir. nefes yemeği çürütür ve dışarı çamur gibi bir şey çıkar ;)
-buna rağmen su süzgeçten geçip başka bir yerde toplanıyor. yemekle aynı yere gidiyor olamaz çünkü ayrı yerden boşaltılıyorlar
-dışkının yemekle ilişkisini muhtemelen sindirilmeden çıkan şeyleri görünce anlardım
-derimizden gördüğümüz kadarıyla ip gibi şeylerle bağlıyız (damarlar ip görevi görür)
-kanın damarlarda gezdiğinden haberimiz yok, her yer et ve kanla kaplı
-içimizde sert dallar var, dışarıda gördüğümüz sert şeyler gibi (taş, tahta olabilir)
-kemiğin üstü muz kabuğumsu bir şeyle kaplı (derimizden bahsediyor)
-et peynir kıvamında bir şey
-içimizde küçük insanlar çalışıyor olabilir
-bitki yiyip çamur gibi bir şey çıkarıyorum, galiba topraktan oluşmuş olabilirim. sonuçta her şey topraktan çıkıyor ağaçlar falan.. toprağı hayvanlar üretiyor da olabilir (çamur gibi bir şey çıkıyor ya içimizden)
siz ne düşünüyorsunuz?
