Bade Türe Yazio: Çakralar
Uzun zamandır frekanslar ve çakralar üzerine bir şeyler yazmak istiyordum. İlk başta hangisinden başlayacağıma sonunda karar verdim.
Çakra nedir?
Çakranın kelime anlamı “tekerlek”, “devir” ya da dönüş”tür. Yani çakra kelimesi vorteks biçiminde dönen enerji merkezlerini ifade eder. Vorteks huni biçimli, dıştan içe daralan ve dönerek hızlanan akış biçimidir. Doğa olaylarından atmosferik hortum ile deniz anaforu bu şekildedir. İnsanda 7 tane çakra enerji alanları vardır. Çakraların bedendeki fiziksel yerleri bellidir. Bu enerji alanları o bölgedeki organların işleyişlerini de etkiler ama bire bir organın kendine bağlı değildir.
Çakra çok yüksek frekanslı titreşim alanı, organ ise kaba fiziksel maddesel varlıktır.
Bulundukları bölgede enerji alanı oluşturan çakralar farkındalık/ realite merkezleri olarak varlığa tekamül evrelerini yaşatırlar. Çakraların insan varlığının fiziksel nedeni üzerindeki enerji merkezleri olmasından çok, onların birer realite merkezleri olması esastır. Çakraların açık ya da kapalı olması varlığın realitesini/ mutluluk anlayışını belirler. Örnek vermek gerekirse 4. çakramız yani kalp çakramız sevme merkezidir. Aslında kalbin görevi sevmek değil kanı pompalamaktır. O bölgedeki titreşim ve yaydığı frekansını etkisi ile aşk hep kalp ile sembolize edilmesi de bu yüzdendir.
Aynı şekilde 2. çakramız cinsel organ bölgesindedir ve insana duygu realitesini yaşatır. Düşünce merkezi beyindir ama 3. çakra göbek deliğinin hemen üzerindeki merkezdir aslında beynimizle düşünürüz yani çakraların bulunduğu yer organın bulunduğu yerle fiziksel bir karşılığı olmayabilir. İnsanlık planı / realitesi 1. yani kök çakradan başlar ve tekamül ederek yükselir. Her bir çakra kendisine ait farkındalık alanını deneyimlemek üzere farkındalığı çağırır. Kısaca bir insanda en aşağıdakinden başlayarak yukarıya doğru çakralarının aktive olması, o insanın tekamül etmesi demektir.
Her bir çakra kendi farkındalık alanındaki çelişkilerle insanı deneyimlemeye mecbur tutar.
Bu deneyimlerle farkındalık artar. Yani kişinin gerçeğe doğru yürüyüşle farkındalığının artması, çantalarının da aktive olması demektir. İnsandaki 7 adet çakranın ilk üçü hatta 4. yarı realitesi ego çakraları olarak anılır ve etkisi altına aldığı insanı daha gezegene bağlı, daha ilkel, daha hayvansı, daha alıcı yapar. Bu realitedeki kişiler sürekli alma peşindedir. Dinsel öğretide “şeytan” ya da nefis denilen dürtüler bu çakralar aracılığı ile kişiye verilir…
1. çakra yani kök çakra insana fiziksel farkındalıkları gerçekmiş gibi gösterir. 2. çakra yani duygusal çakra ise insana duygusal hissedişleri gerçekmiş gibi gösterir. 3. çakra yani mental çakra ise zihinsel faaliyet alanını kişiye gerçekmiş gibi gösterir.
Kısaca alt çakralar negatif etki vererek kişiye asıl gerçeği fark ettirir. Daha yüksek gerçek, daha üst çakralarda yaşanan gönülsel tatminlerdir. Bazen biri ile konuştuğumda onun çok fazla bağırsak beyinde olduğunu hemen anlarım. Aslında çakralar gönül gözü ile hemen fark edilir.
Hepsinin yaydığı frekans / enerji ve renkler vardır.1. çakra kırmızı, 2. çakra turuncu, 3. çakra sarı, 4. çakra yeşil, 5. çakra mavi, 6. çakra beyaz, 7. tepe çakrası altın renginde.
Çok parlak duru görü özeliği olan bazı kişiler çakraların açık ya da kapalı olduğunu görebilirler. Çakraları çalıştırabilmek kişinin farkındalığına bağlıdır. Sürekli kaygı, korku ve endişe içinde olan kişilerin çakraları da sağlıklı çalışamaz tam tersi anı yaşayan pozitif düşünen, mutlu olan kişilerin de çakrası düzenli aktiftir. Şu lafı duyduğunuzu tahmin edebiliyorum “o kişinin enerjisi çok yüksek, onunla bir araya gelmek insana başka bir keyif katıyor.”
İşte o kişinin çakraları düzenli aktif olduğu için etrafına yaydığı frekans da güçleniyor ve fark edilen aura denilen, kişiyi çepeçevre saran enerji dalga boyutu. Bazılarının auraları km öteden bile fark edilir. Bir süre sonra insanlar ne paranın ne gücün ne de güzelliğin peşinden koşacak, enerjilerin peşinden gidecekler. Yüksek frekans sahibi kişilerle daha alçak seviyede enerjiye sahip kişiler arasında bir ayrım olacak; enerjisi düşük olanlar yüksek enerjili kişilere daha çok ihtiyaç duyacak. Tahminim bunlar. Boyutlar farkı ile olacak, eşit frekansta kişiler sadece bir arada olacak ya da düşük frekansta olanlar.
Hep derler ışığına sahip çık, sanırım bunu boşuna söylemiyorlar ışık işçileri ve bu ışığı çalmak isteyen kişiler. Wow baya fantastik bir dünya yarattım :) Why not diyorum ve ışığınızı lütfen koruyun. Ne kadar mutluluk o kadar yüksek frekans ve düzgün çalışana çakralar, bilinçli farkındalık sonuç yaşam tekamülüne ulaşmak.
Yorum Yazın