Atatürk'ün Gecesini Gündüzüne Kattığı Uğrunda Büyük Kavgalar Verdiği Kadın Hakları Mücadelesi
Türk tarihinin genel akışı içinde, her konuda olduğu gibi kadın hakları konusunda da fark yaratan değişken Mustafa Kemal Atatürk’ün varlığıdır. Savaş kazanılıp yabancı işgal güçleri ülkeden çıkarıldıktan ve Misak-ı Millî ile belirlenen ulusal sınırlar içerisinde tam bağımsız ve egemen bir ulus devlet yaratıldıktan sonra, Atatürk’ün ikinci hedefi toplumu çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine taşımaktı.
Aslında bu fikir onun kafasında çok daha önce oluşmuştu. 1918 yılında Karlsbad'da anı defterine yazdıkları: 'Bu kadın sorununda cesur olalım. Kuşkuyu bırakalım. Açılsınlar. Onların dimağlarını ciddi bilimlerle ve tekniklerle süsleyelim...Onur ve haysiyet sahibi olmalarına birinci derecede önem verelim.' bunun bir göstergesidir.
Cumhuriyet’le birlikte şeriat ve hilafet kaldırıldığı için (1924) kadın hakları daha çok tartışılır olmuştur. Demokratik ve laik bir devlet için, kadının ataerkil düzen içinde köle gibi, bağımlı yaşamasını isteyen, her türlü örf, âdet ve hukuk kuralını değiştiren bir anlayış gerekiyordu. Ama yol dikensiz gül bahçesi değildi.
82 yıl önce bugün Türkiye'de kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakları Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan yasa değişikliği ile tanındı. Gelin hep birlikte bu özel günde Atatürk'ün kadın hakları için verdiği bütün mücadeleye bir göz atalım.
Yorum Yazın
Atatürke hakaret eden onu sevmediğini hatta nefret ettiğini beyan eden tesettürü üniforma olarak kullanan sıkma başlılar iyi okuyun yukarıda yazılanları...si... Devamını Gör
şimdi etraf Atatürkün onlara verdiği hakları kullanarak ona hakaret eden kadınlarla dolu malesef.
ne yazık ki kazandığı bütün hakları osmanlıcılık uğruna geri vermeye çalışan kadınlar var ! bunu insan kendine nasıl yapar ?
Birden fazla erkeğin altına yatmak istiyordur...