Görüş Bildir
Haberler
Akıllanmak Mı? Hayır. Ders Almak Mı? O Da Ne.

Akıllanmak Mı? Hayır. Ders Almak Mı? O Da Ne.

Murat HASGÜN
20.02.2013 - 02:25 Son Güncelleme: 20.02.2013 - 03:46

Akıllanmak Mı? Hayır. Ders Almak Mı? O Da Ne.

Sinop’taki provokasyon, tahammülsüzlük, aşırılık, bana Sivas’ı hatırlattı.

Aynı asabiyet, aynı gözü dönmüşlük.

Orada da güvenlik zafiyeti vardı, burada da.

Provokasyona meyilli olmak, en az provoke etmek kadar izahsızdır, suçtur. Tarihimiz bu tür tahammülsüzlüklerin sonucunu en acı şekilde yaşadı. Fakat akıllanmak mı? Hayır. Ders almak mı? O da ne.

Sivas’ta eli kanlı yobazın kara bakışı nasıl tehlikeli idiyse, silahla gülü aynı tefeye koyanların aldığı gazda bir o kadar tehlikelidir.

Galeyana gelmek, galeyana getirmek kadar tehlikelidir.

Sivas’a misafir gitmişti Metin Altıok, Hasret Gültekin, Muhlis Akarsu… Ne silah vardı yanlarında, ne taş, ne sopa. Ama olmadı. Anadolu insanının misafirperverliği çoktan unutulmuştu çünkü. Sonrası malum. Vahşet.

Sinop’ta da farklı bir senaryo yoktu. Niyet belliydi.

Fazla değil, biraz daha ileri gidilseydi, belki dört BDP’li vekilin içinde bulunduğu o öğretmen evinin de bir utanç müzesi olmasını isteyen gözü yaşlı aileler, eşler, yakınlar olacaktı. Sinop’un kaderi de, Sivas’tan farklı olmayacaktı.

Feryat, figan, taş ve sopa; düsturumuza bu kadar yakın işte.

Neden mi hep Sivas diyorum. Empati yapıyorum çünkü. Hani şu çoktan unuttuğumuz şeyi. Hani şu vurmaktan, kırmaktan, parçalamaktan bir türlü fırsat bulup yapamadığımız şeyi.

Tahammülsüzlük tehlikelidir. Cehalet, daha tehlikelidir.

Vahşet çocuk oyuncağı mıdır acaba?

Öyle ya, şimdi bir düşünmek lazım…

O grup, vekilleri linç etseydi, hatta hunharca katletseydi; her şey daha güzel olacak, herkes derin bir nefes mi alacaktı?

Hayır.

Katil katilliğiyle, katledilen katledildiğiyle kalacak; asla silinmeyecek olan kapkara bir leke daha tarih sayfalarında bir utanç emaresi olarak yerini alacaktı. Bakınız, Sivas…

Şimdi bana, “Anadolu insanı misafirperverdir”, “Bizim insanımız hoşgörülüdür” diyenlere yalan söylüyorsunuz mu diyeyim. Hayır. Böyle demek istemiyorum. “Benim insanım yüreklidir. Hırtigine kadar hoşgörüyle doludur” demek istiyorum.

Haykırmak istiyorum galeyancıya, galeyana gelene. Bağırmak istiyorum sayana sövene, küfredene. İnsanı, insanlığı unutana kardeşliği haykırmak istiyorum, inadına.

Benim insanım ‘yakar’ demek istemiyorum. Benim insanım ‘öldürür’ demek istemiyorum.

İnadına…

Murat HASGÜN

Kaynak: http://www.murathasgun.com.tr/blog/ak...
İçeriğin Devamı Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0