90' Sonrası Doğanların Pek Aşina Olmadığı Fakat Bir Nesli Derinden Etkileyen 22 Kült Film
Eğer bahsettiğim nesil sizseniz içeriği okuduktan sonra eski günleri hatırlayıp, bu filmlerden birini izleyeceğinize bahse girebilirim. Bazılarını 100'den fazla izlediğim doğrudur, hem de hiç sıkılmadan.
Yeni nesil izlerken, bizim hissettiklerimizi hisseder mi bilmem ama, bu filmlere bir şans vermemek bence ayıp olur.
Konu kısımları beyazperde.com'dan alınmıştır.
1. The Lost Boys (1987)
Bu filmi izleyen herkesin şu anda okurken tüylerinin diken diken olduğunu ve 'People are strange, when you're a stranger...' diye mırıldanmaya başladığını eminim.
Soundtrack'i daha sağlam olan çok az film vardır bence.
Joel Schumacher'in yönettiği bu gençlik filmi, vampir filmleri arasında çok özel bir yere sahip. Genç neslin '24' dizisinden tanıdığı Kiefer Sutherland'i bu filmde vampir rolünde izleyebilirsiniz.
IMDb puanı: 7,3
Konu: Dul bir anne, iki oğluyla birlikte California’daki küçük bir sahil kasabasına taşınır. Kasaba şüpheli ölümler ve kaybolan insanlar yüzünden korku içindedir. Ailenin küçük çocuğu, vampir avcısı olduklarını iddia eden iki arkadaş edinir. Ağabeyi ise motorlu çeteyle gördüğü güzel bir kızın (Star) büyüsüne kapılır.
2. Donnie Darko (2001)
Jake Gyllenhaal'ın yıldızının parladığı filmdir.
İlk defa izleyenlerin muhtemelen ne olduğunu anlamak için bir kere daha izleyeceği filmdir.
Müzikleri efsane olan filmdir.
2 versiyonu olan filmdir. (Uzatılmış versiyonunu izlemeniz anlamanız açısından yardımcı olacaktır.)
Zamanında filmi anlamak ve tartışmak için adına forumlar açılmış filmdir.
Donnie Darko'da ana tema paralel evrenler... Harika müzikleriyle akan, Drew Barrymore'u da izleyebileceğiniz gelmiş geçmiş en iyi filmlerden.
Filmde en sevilen repliklerden biri:
'neden bu aptal tavşan kostümü giyiyorsun?'
'peki neden sen bu aptal insan kostümünü giyiyorsun?'
IMDb Puanı: 8,0
Konu: Yıl 1988… Donnie Darko isimli genç bir gece insan-tavşan karışımı olan bir yaratık tarafından odasından çıkarılıp bir sırra doğru sürüklenir. Yaratık, genç çocuğa 28 gün, 6 saat, 42 dakika, ve 12 saniye sonra dünyanın sonunun geleceğini söylemiştir. Olayın şokunu üzerinden atamayan Donnie, bu büyük sırrın ağırlığı altında, tüm sosyal yaşantısını sonlandırarak bu gizemli tavşanın peşinden gidecektir. Genç yönetmen Richard Kelly'nin henüz ilk uzun metrajı olan bu esrarengiz filmi 2000’li yılların en dikkat çeken yapımları arasında.
3. Requiem For A Dream (2000)
Romandan uyarlama olan bu film, izleyen herkesi çok derinden etkileme garantili. Özellikle çarpıcı final sahnesi ile... Müzikleri de gerçekten harika.
Çekildiği sene yönetmeni de çok konuşulmuştu zira Darren Aronofsky, ekranı bölme ve hızlandırılmış çekim teknikleri ile filmden 1 dakika bile gözünüzü ayırmamanızı sağlıyor. Ana teması bağımlılık olan bu filmde adeta sizi ekrana bağımlı yapıyor. Mutlaka izlenilmesi gereken bir başyapıt.
IMDb Puanı: 8,3
Konu: Uyuşturucu batağı içerisindeki Harry’nin hayattaki tek amacı daha fazla uyuşturucuyken; umutsuz annesini hayata bağlayan tek şey en sevdiği yarışma programıdır. Bir gün bu yarışmaya katılmaya hak kazandığında tek derdi, eski kırmızı elbisesine girebilmek için zayıflamak olacaktır. Yaşlı ve mutsuz kadın zayıflama hapları kullanmaya başlar... Bu trajik hikaye, ‘Black Swan’, ‘The Wrestler’, ‘Pi’ ve The Fountain gibi kült filmlere imza atmış Darren Aronofsky tarafından yönetilmiş.
4. Mulholland Drive (2001)
1 kere izlenince anlaşılması mümkün olmayan filmler yapan David Lynch'in bu filminde başrolde Naomi Watts'ı izleyeceksiniz.
Daha önce hiç David Lynch filmi izlemediyseniz filmin sonunda 'Eee ne izledim ben şimdi' demeniz çok olası.
IMDb Puanı: 8,0
Konu: Betty Elms, en büyük hayali Hollywood'da ünlü bir aktrist olmak olan bir kadındır. Bunun için Hollywood'a doğru bir yolculuğa çıkmıştır. Burada kendi hayatında mükemmel bir noktaya ulaşmış olan bir kadınla tanışır ve onun başarılarına hayran kalır. Mulholland kavşağında gerçekleşen bir trafik kazasında bilinç ve bilinçaltı birbirine karışır.
5. Pulp Fiction (1994)
Uma Thurman ve John Travolta'nın dans sahnesiyle hafızalara kazınan 'Ucuz Roman' Quentin Tarantino'nun 7 dalda Oscar'a aday gösterilen en iyi filmlerinden biri.
IMDb Puanı: 8,9
Konu: Honey Bunny ve Pumpkin, hayatlarına biraz hareket katmak isteyen genç ve birbirine aşık bir çift küçük soyguncudur. Öte yandan, iki kaşarlanmış gangster, Vincent Vega ve Jules, günlük işlerinden biri olarak, patronlarına ödemeyi geciktiren bir kaç sahetekar genci vurmaya giderler. Vincent patronun güzel ve genç karısına 'bebek bakıcılığı' yapmakla da görevlendirilirken ortağı suç yaşamına son vermeye karar verir. Cesur bir boksör ise para karşılığı hile yapmayı reddederek şehirden kaçar. Kader bu aykırı tipleri muhteşem bir şekilde bir araya getirecek, yollarını kesiştirecektir.
6. Being John Malkovich (1999)
IMDb Puanı: 8,9
Konu: Craig kendince yetenekleri olan bir kuklacıdır. Şansı yaver giden Craig bir firmada iş bulur. Şirkette tanıştığı Maxine isimli bir kadın onun ilgisini cezbeder. Ancak Maxine, Craig'le hiçbir şekilde ilgilenmemektedir. Bir gün Craig çalıştığı firmada gizli bir kapıcık bulur. Kapıdan içeri giren Craig, nasıl olduysa, John Malkovich'in bedeninde uyanacaktır.
7. Trainspotting (1996)
90'lı yıllarda genç olan herkesin izlediği, izlemese bile adını duyduğu bu filmde Ewan McGregor gerçekten harikalar yaratıyor.
IMDb Puanı: 8,1
Konu: Trainspotting, 20’li yaşlardaki Mark Renton ve arkadaş grubunun uyuşturu müptelalığını konu ediyor. Tek amaçları daha fazla uyuşturucu almak, partilere katılmak ve gittikleri yerlerde sorun yaratmaktır. Renton bir altın vuruş sonucu hastaneye kaldırılınca artık daha başka biri olma yoluna girer. Yer altı edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan Irvine Welsh’in ünlü romanından sinemaya uyarlanan film ünlü yönetmen Danny Boyle tarafından yönetilmiş.
8. American History X (1998)
IMDb Puanı: 8,5
Konu: Geçmişin Gölgesinde, öldürülen babasının intikamını almaya çalışan bir gencin hikayesini anlatıyor. Babasının bir uyuşturucu satıcısı tarafından öldürülmesinden sonra Derek faşist bir çetenin önemli bir üyesi haline gelir ve babasının intikamını almaya çalışırken hapse girer. Derek hapiste geçirdiği süre boyunca bambaşka bir adam olur. Yönetmen Tony Kaye’nin oldukça ses getiren bu ilk uzun metraj filminin başrollerinde Edward Norton ve Edward Furlong var.
9. Leon (1994)
Natalie Portman'ın ilk filmi olan Leon'da başrolde ünlü Fransız aktör Jean Reno var. Sting'in 'Shape of my heart' şarkısı da Leon denince ilk akla gelenlerden.
Ağlama garantili bu filmi bir kere izlemek asla yetmez.
IMDb Puanı: 8,5
Konu: Sevginin Gücü, masum bir kız ve bir katilin hikayesini anlatıyor. Erkek duygusuzca öldürüyor. Zayıf noktasını sadece 12 yaşındaki bir kız biliyor. Bir gün, tüm ailesinin katledildiği zaman alışverişte olan Mathilda şans eseri hayatta kalır ve en çok ihtiyacı olduğu sırada Léon’un dairesine saklanarak kendini kurtarır.
10. Big Fish (2003)
Daniel Wallace’ın kitabından uyarlanan bu filmi, Tim Burton hayranı iseniz zaten mutlaka izlemişsinizdir diye düşünüyorum. Gerçekten, büyüleyici bir film. Bir kere izlemek asla yetmez. O kadar duygusal ve o kadar güzel ki...
İzlemediyseniz çok şey kaybedeceğiniz filmlerden biri...
Başroldeki Ewan Mcgregor da, izlerken kendisine hayran bırakıyor.
IMDb Puanı: 8,0
Konu: William Bloom, babası kanser nedeniyle ölüm döşeğinde olduğu için, aile evine geri döner. Gezgin bir satıcı olan babasını yakından tanımak için, efsanevi bir kişiliği olan adamın gençliğinde yaşadıklarına dair öyküler toplamaya başlar.
11. A Clockwork Orange (1971)
Stanley Kubrick'in 'Otomatik Portakal'ı çok rahatsız edici sahneler içeriyor. İzlemeden önce bilmenizde fayda var.
Öte yandan filmin baş kahramanı Alex gerçek bir Beethoven tutkunu olduğu için film boyunca bolca klasik müzik dinleyeceğinizi de belirtelim.
IMDb Puanı: 8,3
Konu: Otomatik Portakal, şiddet bağımlısı gençlerden kurulu bir çetenin, çevrelerine saçtığı dehşet ve korkuyu işleyerek bir korku imparatorluğunun resmini çizmektedir. Çetenin lideri Alex, işler çığırından çıkınca yakalanır ve gözaltına alınır. Ama hapse atılmaz; cezası bir şiddet deneyine kobay olarak kullanılmak olur.
12. Memento (2000)
Yayınlandığı sene çok ses getiren bu gerilim filminin yönetmeni Christopher Nolan.
IMDb Puanı: 8,4
Konu: Şık giysiler giyip, Jaguar marka araba kullanan Leonard, dışarıdan iş adamı gibi görünmektedir. Fakat aslında hayatını karısına tecavüz edip öldüren kişiyi bulmak için adayan biridir. Ne yazık ki Leonard’ın bu yolda ciddi bir engeli vardır, yaşadığı, çok ender rastlanan ve tedavi edilemeyen bir tür hafıza kaybı. Her ne kadar hayatının 'kaza'’dan önceki dönemlerini hatırlayabiliyorsa da, bazen 15 dakika öncesinde nereye gittiğini ve nerede olduğunu bile unutabilmektedir.
13. The Usual Suspects (1995)
IMDb Puanı: 8,5
Konu: San Pedro’da patlayan bir tekneyi araştıran polis, teknede 27 ceset ve 91 milyon dolarlık uyuşturucu parası bulur. Olaydan kurtulan iki kişiden biri yanıklarla dolu vücuduyla korkmuş bir Macar terörist ve diğeri de Verbal Kint adında bir tetikçidir. Polisteki sorgusunda Kint, 6 hafta öncesinden başlayarak tüm olayları anlatır.
14. The Green Mile (1999)
Bu filmi her izlediğinde ağlayan bir ben olamam, değil mi?
IMDb Puanı: 8,6
Konu: Yeşil Yol, bir hapishane görevlisi ile bir mahkumun öyküsünü anlatıyor. Paul Edgecomb'un hapishanedeki görevi, idama mahkum edilen mahkumları son yolculuklarına uğurlamaktır. Bir gün John Coffey isimli korkutucu görünümlü bir adamla tanışır. Ancak Coffey'in bu ürkütücü görünümünün altında oldukça saf bir ruh yatmaktadır.
15. Truman Show (1998)
Televizyon sektörü üzerine yapılan en esaslı eleştirilerden biri olan 'Truman Show' sinema tarihinin en yaratıcı senaryolarından birine sahip. Aynı zamanda başrolündeki Jim Carrey'nin olağanüstü performansını da es geçmemek gerekiyor.
IMDb Puanı: 8,1
Konu: Dünyanın en güzel adalarından birinde yaşayan halk imrenilecek derecede ütopik bir hayat sürmektedir. Baş karakterimiz Truman da bu şanslı insanlardan biridir. Güzel bir eşe ve mutlu bir hayata sahip olan Truman, bir gün öldüğünü zannettiği babasını caddede gördüğü ana kadar hayatı olduğu gibi yaşar. İlerleyen günlerde çeşitli gizemli anlar yaşayan Truman bir şeylerin yolunda gitmediğini fark edecek, sahip olduğu hayatın gerçek olup olmadığını anlamaya çalışacaktır.
16. Dancer in the Dark (2000)
Bir Lars von Trier filmi... Björk ve Catherine Deneuve gibi büyük isimlerin yer aldığı bu drama gerçekten çok etkileyici.
IMDb Puanı: 8,0
Konu: Selma Jezkova, derme çatma bir karavanda 10 yaşındaki oğluyla beraber hayatını sürdürmeye çabalayan bir kadındır. Genetik ve kalıtsal bir hastalık nedeniyle görme yetisini tamamen kaybetmek üzeredir. Bir gün oğlunun da bu hastalıktan muzdarip olacağını bilmektedir. Bu nedenle kazandığı tüm geliri oğlunu ameliyat ettirmek üzere kenara koymaktadır. Ancak hayatın seyri, bu ikiliyi hiç olmadık bir uçuruma doğru itmek üzeredir.
17. Fight Club (1999)
Aslında bu filmi bilmeyen yoktur ama listeye koymasak da olmazdı...
IMDb Puanı: 8,8
Konu: Jack, hayatın sıradanlığına kapılmış bir sigorta memurudur. Uzun bir süredir 'insomnia' yani uykusuzluk hastalığından şikayetçidir. Kendi psikolojik sıkıntılarından kurtulabilmek adına katıldığı terapiler esnasında Marla adında bir kızla tanışır. Bir süre sonra da hayatını değiştirecek olan Tyler Durden ile...
David Fincher'ın kısa sürede kült mertebesine erişen filminin popülerliği dillere destan. Filmin başrollerinde de Brad Pitt, Edward Norton ve Helena Bonham Carter gibi ünlü simalar var.
18. Dead Poets Society (1989)
'Ölü Ozanlar Derneği', hakikaten devrimci bir bakış açısına sahip olan filmlerden birisi... Robin Williams'ın, ilerici öğretmen rolüyle destan yazdığını ve kariyerinin en iyi oyunlarından birini çıkardığını söylersek abartmış olmayız.
IMDb Puanı: 8,1
Konu: 1950’lerin Welton Akademisi ciddi, disiplinli ve akademik çevrelerde saygınlığı yüksek olan ancak geri kafalılığın iktidarda olduğu bir okuldur. Fakat yeni İngilizce öğretmeni John Keating’in okula atanmasıyla çok şey değişecektir... Keating öğrencilerine ders kitaplarını yırtıp atmalarını, kalıplaşmış düşünce şekillerinden uzaklaşmalarını ve hayatlarını dolu dolu yaşamalarını öğütler. Fakat okul müdürü Nolan, Keating’i okuldan uzaklaştırma kararı aldığında hayatlarını değiştirdiği öğrencileri Keating’i savunmak için harekete geçerler. 1989’da dört dalda Oscar’a aday olan Ölü Ozanlar Derneği, Tom Schulman’a En İyi Senaryo ödülünü getirmişti.
19. Edward Scissorhands (1990)
Hüzünlü ve komik bir Frankenstein hikayesi olan yapımın yönetmenliğini, tarzın usta isimlerinden Tim Burton üstleniyor.
Klasikleşmiş bir modern çağ masalı olan 'Edward Makaseller', defalarca izlenebilecek türde bir film.
IMDb Puanı: 7,9
Konu: Edward Scissorhands’i yaratan mucit, işini tam olarak bitiremeden ölmüş ve Edward’ı makaslardan oluşan elleriyle bırakmak zorunda kalmıştır. Münzevi bir yaşam süren genç, Peg Boggs’in onu evine götürmesiyle birlikte topluma karışmaya başlayacaktır.
Fakat kimi sürprizler içeren bu buluşma, üzücü olaylara da gebedir...
20. Reservoir Dogs (1992)
Büyük bir kısmı tek bir mekanda geçen klostrofobik filmin yönetmeni Quentin Tarantino.
IMDb Puanı: 8,3
Konu: Rezervuar Köpekleri orijinal bir soygun hikayesini konu alıyor. Büyük bir hırsızlık olayı için bir araya gelen bir ekip, birbirlerinin isimlerini bile bilmeyen bir grup hırsızdan oluşuyor. Soygunda yaşanan bir aksaklık nedeniyle kan gölüne dönen atmosferde polisten kaçmaya çalışan ekip, aralarında bir polis casusun olduğunu öğreniyorlar ve bu kanlı mücadele psikolojik bir savaşa dönüşüyor.
21. Papillon (1973)
Henri Charriére’nin gerçek hayat hikayesini anlatan Papillon isimli kitaptan beyaz perdeye uyarlanan filmin başrollerinde Steve McQueen ve Dustin Hoffman gibi usta isimler bulunuyor.
IMDb Puanı: 8,0
Konu: Masumiyetini kanıtlayamayan ‘Kelebek’ lakaplı Henri Charriére, Fransa’nın kötü ünüyle tanınmış Şeytan Adası’ndaki yüksek güvenlikli hapishanesine gönderilir. Yolculuk esnasında tanıştığı Louis Dega isimli bir mahkumla Kelebek arasında zamanla sadakate dayalı içten bir dostluk geliştirecektir.
22. Eyes Wide Shut (1999)
Sinemanın gelmiş geçmiş en büyük ustalarından Stanley Kubrick'in sinemaya veda filmi olan 'Gözü Tamamen Kapalı'nın başrollerinde filmin çekildiği dönemde evli olan Tom Cruise ve Nicole Kidman rol alıyor.
IMDb Puanı: 7,4
Konu: Bill Harford ve karısı Alice Harford'ın ilişkilerinde her şey yolunda gibi görünmektedir. Bir gün katıldıkları bir davette Alice, başka erkeklerle sohbetlere dalınca Bill, hem sinirlenir hem de yaşanan bu duruma tuhaf bir tepki gösterir. Bill, yaşanan o geceden sonra oldukça tuhaf düşüncelerle örülü bir cinsellik dünyasına doğru savrulacaktır.
Bunlar da ilgini çekebilir. 👇👇
Irkçılık Denen İlleti Konu Alan En Etkileyici Dizi ve Filmler
Yorum Yazın
Bunlar çok ünlü ve zamansız filmler. Bence 90' sonrası da aşinadır. Değilse de büyük kayıp.
80'lerin sonu ve 90'lar sinemanın devrim yılları. Şu an yerli ve yabancı film sektörü kısır döngüye girmiş durumda. Öyle ki, Parasite filmi kaç ödül topladı.... Devamını Gör
Hepsini izledim ancak herkesin anlayacağı filmler de değil. Öncelikle kapasite, biraz yaşanmışlık, vizyon ve donanım gerek, doğum yılıyla çok da alakası yok ... Devamını Gör