Görüş Bildir
Haberler
15 Maddede O Elbiseyi Neden Beyaz Renkte Göremediğinizin Cevabı

etiket 15 Maddede O Elbiseyi Neden Beyaz Renkte Göremediğinizin Cevabı

Park Mizah
04.03.2015 - 22:24 Son Güncelleme: 05.03.2015 - 01:40

İnsanoğlunun bu dünyaya öğrenmeye geldiğini hepimiz kabul ediyoruz değil mi? Peki ya organlarımız? Organlarımız da aynı bizim gibi öğrenmeye muhtaçlar. Öğrenemedikleri zaman köreliyorlar. Öğrenmeye en aç organlarımızın başında da gözlerimiz geliyor. Ve gözlerimizin bu dünyayı doğru bir şekilde algılamak için kullandığı en önemli referans ise renkler. Geçtiğimiz hafta bir elbisenin ne renk olduğu üzerine neredeyse ülke olarak ikiye bölündük. Kimimiz beyaz ve altın renkte dedi, kimimiz siyah ve mavi üzerinde durdu. Renk körlüğüyle suçladık birbirimizi. Peki renklerin gizemli dünyası hakkında neler biliyoruz? Kırmızı ile mavinin savaşı nereden geliyor? Türklerin renkler konusunda şanslı olduğu nokta neresi? Hangi rengi bilerek doğuyoruz? Hangi renkleri sonradan öğreniyoruz? İşte size 15 maddede o elbiseyi neden beyaz altın göremediğinizin cevabı!

İçeriğin Devamı Aşağıda

1. İnsan ve Renk İlişkisi Yaradılışla Başlar

1. İnsan ve Renk İlişkisi Yaradılışla Başlar

Gözlerimiz beynimizle en çok etkileşim halinde olan organlarımız. Yapılan araştırmalara göre insan gözleri doğum sonrasında, kimi araştırmacılara göre üç ay gibi uzun bir süreyi öğrenmekle geçiriyor. Çevresinde gördüğü renkleri ayırt etmek, gözlerimizin istemimiz dışında gerçekleştirdiği bir işlem. Göz, saptadığı her rengi beynimize işliyor ve hayata renkleri öğrenerek başlıyoruz. Gözlerimiz sanıldığının aksine her rengi görmek için hazır yaratılmış organlar değil. Göz, renkleri öğrenip ayrıştırmadığı sürece, bir anlamda cahil kalıyor. Peki yaradılışımızda bize bahşedilen bir renk bilgisi yok mu? Başlarda bebeklerin renk körü olarak dünyaya geldiği düşünülürdü. Gözlerin renkleri zaman içerisinde, konuşulan dille birlikte öğrendiği sanılırdı.Ancak yeni doğan bebekler üzerinde yapılan incelemelerde bebeklerin sadece mavi renge tepki verdiği anlaşılmış. Yani bebekler mavi rengi ayırt edebilme yeteneğiyle doğuyorlar. Neden mavi? Kimi araştırmacılara göre evrimin ilk sürecinden beri genlerimize işleyen bir bilgi mavi renk. Karada ve denizde yaşayan hayvanların ortak olarak gördükleri gezegenin en yaygın rengi mavi. Bir diğer ilginç nokta bir çok bebek ilk doğduğu anda gözleri mavidir ve anne karnında bebekleri sarmalayan jellerden biri de yine mavi olarak tanımlanır.

2. Yaşadığımız Çevre Bizi Renk Körü Yapar mı?

2. Yaşadığımız Çevre Bizi Renk Körü Yapar mı?

Bir bakıma evet. Ana renkler için geçerli olmasa da, ara renklere karşı ne kadar duyarlı olacağımız yaşadığımız çevreye bağlı olarak gelişir. Bir rengin onlarca farklı tonu olabilir. Bu tonlar arasındaki farkı gözlerimiz doğuştan gelen bilgilerle değil, sonradan öğrenerek tespit edebilir. Eğer bir rengin tonları arasındaki farkları tespit edemiyorsanız, bu gözlerinizin bozuk olduğunu değil tecrübesiz olduğunu gösteriyor olabilir. Sosyal hayatımızda bazı renkler konusunda görüş ayrılığına düştüğümüz olur; 'Hayır bence o açık yeşil, turkuaz değil' gibi bir cümle kurduğunuz ya da duyduğunuz olmuştur.Bunun sebebi iki farklı gözün farklı renk tecrübeleri yaşayarak gelişmiş olmasıdır. Bir kişi maviye daha duyarlı gözlere sahipken, diğer gözün referans rengi yeşil olabilir. Bu da görüş ayrılığına sıkça düştüğümüz zamanlarda kendimizi renk körü gibi hissetmemize yol açar. Yapılması gereken şey basittir aslında, daha fazla gezmek daha farklı şeyler görmek, gözlerimizin renk repertuarını genişletecektir.

3. Bazı Milletler Renkleri Görme Konusunda Daha Başarılı mıdır?

3. Bazı Milletler Renkleri Görme Konusunda Daha Başarılı mıdır?

Evet. Belli bir coğrafyada sıkışmış şekilde yaşayan milletlerin renk repertuarları dar olduğu için, nesilden nesle geçen bir şekilde renkleri görme konusunda başarısızlaşırlar. Ancak bu durum, onların yaşadıkları coğrafyadaki bir ana renk üzerinde tabiri caizse uzmanlaşmalarını sağlar. Misal, yapılan bir araştırmada Namibya'dan Himba kabilesinin, bir çok Avrupalı insanın göremediği yeşil tonlarını görebildikleri anlaşılmış. Bunun sebebi Himba kabilesinin yaşadığı ormanlık arazide çok sayıda farklı renkte ağaç olması ve en sık gördükleri rengin yeşil olması! Tam tersi bir durumda, Himba kabilesinin insanlarının, Avrupalı bir insan için son derece belirgin olan farklı kırmızı renk tonlarını ayırt edemedikleri anlaşılmış. Bunun sebebi de tahmin edeceğiniz üzere Himba insanlarının kırmızı rengi tanımak için çok fazla seçeneklerinin olmayışı.Peki renk repertuarı konusunda en başarılı milletler hangileri? Bir çok coğrafyayı görebilen ve karma kültürler içerisinden yetişen milletler neredeyse tüm renk tonlarını ayırt etmekte başarılı oluyor. Buna en güzel örneklerden biri de Türkler. Avrupa, Asya, Afrika gibi üç kıtada farklı şeyler görebilen bir neslin genetik mirasını taşıyan Türkler, karşılaştıkları renkleri çok daha kolay kategorize edebiliyorlar. Büyük milletiz çok şükür. Ortaasya'dan yola çıkma fikri kimden çıkmışsa toprağı bol olsun. Sayesinde bu gözler neler gördü!

4. Renklerin Konuştuğumuz Dille Bağlantısı Nedir?

4. Renklerin Konuştuğumuz Dille Bağlantısı Nedir?

Genetik miras, daha fazla şey görmek bunlar görme yeteneğimiz için sadece birer faktör. Renkleri görebilmemizi temelden etkileyen etken ise konuştuğumuz dil. Eğer dilinizin sözcük yelpazesinde renkler için yeterli sayıda tanımlama yoksa ilginçtir gözleriniz o renkleri unutuyor. Çünkü gizemli bir şekilde, gözlerimizin beynimize kaydettiği renk bilgilerinin kesinlikle bir kelime karşılığı olmak zorunda. Yeni öğrenen bebeklere renkler hakkında sorular sorduğunuzda çelişkili yanıtlar verdiklerini görürsünüz. Misal bir cisim gösterip rengini sorduğunuzda ilk seferinde sarı, ikinci bir defa sorulduğunda yeşil diyebilir. Bu aslında tamamen çocuğun kafasındaki dilbilgisi mantığının oturmasıyla ilişkili bir durum. Yani kelimeleri yeni öğrendiği bir çağda, gözlerinden gelen bilgiyi hangi kelimeyle eşleştirmesi gerektiği konusunda yaşadığı kararsızlık çelişkiye yol açıyor.Sınırlı bir kelime dağarcığı olan dillerde, ara renkler konusunda gözler bir noktada kör olur. Türkçe gibi etkileşime açık dillerde; Kavun içi, yavru ağzı, kemik rengi gibi renk tanımlamalarının çıkmasının temel sebebi, gerçekten tonlar arasındaki farkı görebilen gözlere karşılık verebilecek bir kelime derinliğimizin olmasıdır. Misal Himbaların mavi renk tonlarına karşılık gelebilecek bir kelime dağarcıkları olmadığı için, resimdeki gariban Himbalı kabak gibi görünen açık mavi kutucuğu fark edemiyor, hepsini yeşil sanıyor! İnanılır gibi değil!

5. Bir Soru

5. Bir Soru

Bu görselde bir tane renk kutucuğu farklı tonda. Galerinin sonunda doğru cevabı göreceksiniz. Şimdi gözlerinizi dört açın ve dikkatlice bakın. Eğer gerçekten genetik mirasınızı doğru kullanmışsanız gözünüz bir kutucuğa takılacaktır. Bir fark yok gibi gelse de ilk seferde gözünüz o kutucuğu fark edecektir. Not: Bu test Himba kabilesine yapılmış ve yeşil renk konusunda uzman gözlere sahip oldukları için doğru cevabı vermişlerdir. Fransız ve Alman, İskandinav denekler ise bu renk testinde başarı sağlayamamıştır. Türklerin bu testi %90 başarı oranıyla geçtikleri görülmüş. Çünkü en az Himbalar kadar yeşil renk konusunda sağlam bir genetik mirasa ve tonlamaları tanımlayabilecek kelime haznesine sahibiz.

İçeriğin Devamı Aşağıda

6. Kırmızının Özelliği Nedir?

6. Kırmızının Özelliği Nedir?

İnsan gözü için mavi nasıl tanıdık bir renk ise, yeşil ve kırmızı da bir o kadar yabancıdır. Bu sebeple gözümüz yeşil ve kırmızıyı hızlı bir şekilde tespit eder. Uyarı renklerinin genelde kırmızıyla yazılmasının sebeplerinden biri de budur. Çünkü kırmızı dikkat çekiciliğini, gözün ona olan yabancılığına borçludur. Yeşil de benzer özellikleri taşır, ancak kırmızı kadar dikkatimizi çekmez çünkü yeşil garip bir şekilde gözün çabuk alıştığı bir renktir. Kısa süreli bir etkisi vardır, ancak kırmızının ektisi ise daha uzun sürelidir. Bu sebeple kırmızıyı tanımlarken aşk, şehvet, şiddet, öfke, tehlike gibi kelimeler kullanabiliyoruz. Çünkü ikinci bir defa baktığınızda da aynı etkiyi yaratıyor.

7. Suyun Renginin Önemi Nedir?

7. Suyun Renginin Önemi Nedir?

Kültürler arası renk çatışmasının en çok yaşandığı nokta suyun rengidir. Araştırmalara göre Asya kökenli toplumlar suyu renksiz ya da yeşil görürken, Afrika kökenli toplumlar beyaz, Avrupa kökenli toplumlar mavi olarak görüyorlar. Su dendiğinde aklınıza ilk olarak hangisi geliyorsa kökenleriniz konusunda açık veriyor olabilirsiniz. Örnek olarak su ve süt sizin için aynı renkse ikisine de beyaz diyebiliyorsanız muhtemelen köklerinizde bir Afrikalı yatıyor olabilir.

8. İnsan Gözü Renklere Torpil Geçer mi?

8. İnsan Gözü Renklere Torpil Geçer mi?

Garip bir soru gibi dursa da 2004 Atina olimpiyatlarında ortaya çıkartılan bir gerçektir ki, insan gözü iki renk arasında tarafsız kalamaz. Taekwondo sporunda rakipler mindere çıktığında kırmızı ve mavi renkle ayırt edilirler. Kimin galip geleceği, hakemlerin verdiği puanlara bağlıdır. Tespit edilen bir gerçektir ki, tüm Taekwondo karşılaşmalarında garip bir şekilde %13 fazla oranda kırmızı renkteki sporcu hakem kararlarıyla galip gelmekte! 2004 Atina olimpiyat oyunlarında Taekwondo müsabakalarında kırmızı renkte mindere çıkan ve kazanan sporcuların maçlarının hakemleri üzerinde bir test yapılmış. Maçın görüntüleri üstünde renkler tersyüz edilerek, hakemlere kasetten izletilmiş ve maç için puanlama yapmaları istenmiş. İlginç bir şekilde aslında mavi renk giyen ama görüntü hilesiyle kırmızı yapılan sporcuları hakemler galip tayin etmiş. Tek değişkenin renk olduğu bu test ortaya koymuştur ki, insanoğlu için mavi ve kırmızı savaşacak olursa kazanan her zaman kırmızı olacaktır. Buradan yola çıkıp futbol sahalarında kırmızı ağırlıklı takımların kollanıp kollanmadığını takip edebilirsiniz. Bakalım hakemler olmadık pozisyonlarda kırmızılı takıma torpil geçecekler mi?

9. Mor Neden Asildir, Pembe Desek Akla Ne Gelir?

9. Mor Neden Asildir, Pembe Desek Akla Ne Gelir?

Mavi insanoğlunun kadim dostu olan bir renk, kırmızı ise en büyük tutkusu. Mor ise ikisinin karışımından oluşuyor. Bu sebeple özellikle batılı kültürde mor renk asaleti temsil eder. En önemli özellikleri içinde barındırıyor olması yeterli bir sebep. Asya kültürlerinde morun çok farklı anlamları olabilir. Misal bizim kültürümüzde mor, pembe gibi renklere genelde 'Kadın rengi' gözüyle bakılır. Erkeklerin bu renkleri tercih etmeleri hiç inkar etmeyelim farklı yorumlara yol açabiliyor. Hatta Galatasaray'ın bir dönem çok eleştirilen mor ve pembe renkli formalarını düşünün... Neden böyle bir ön yargı var? Tamamen bu ara renklere yüklediğimiz anlamlarla ilgili. 

İlginçtir milli renklerimiz olan kırmızı ve beyaza yüklediğimiz manaları, bu iki rengin karışımı olan pembeyle bağdaştıramıyoruz. Bunun en temel sebebi, pembe için dağarcığımızdaki tanımlamalar kırmızı ve beyaz referansı üzerinden değil, doğrudan doğruya pembe ile ilişkili olarak yer alıyor. Yani sahip olduğumuz dil, kültür ve genetik mirasımız pembeyi bir karışım olarak değil ayrı bir renk olarak tanımlıyor ve böylece kırmızı ile beyazın sahip olduğu manalardan pembeyi arındırmış oluyoruz. Ancak farklı bir coğrafyada misal İskandinavya'da pembe renge bakış açısı doğrudan kırmızı ve beyaza yükledikleri anlamlar üzerinden gelişir. Çünkü pembeyi görmek için kırmızı ve beyaz renge ihtiyaç duyarlar. Bugün kozmopolit bir dünyada yaşıyoruz ve televizyonlar sayesinde bir çok rengi tanıma fırsatımız oluyor. Bu da etkileşimli dünyada tüm insanların renk algılarını kültür farkı göz etmeksizin eşitlemeyi sağlıyor. Örnek olarak yeşile yüklenen anlamlar; asker ve para şeklinde dünya genelinde kabul görmüş durumdadır.

10. Güneş Sarı mıdır?

10. Güneş Sarı mıdır?

Garip bir şekilde dünya çapında tüm kültürler güneşi sarı olarak görürler. Bazen kırmızı olarak nitelendirildiği de olur. Ancak aslında ikisi de yanlış cevap. Gerçek şu ki insanoğlu aslında güneşin ne renk olduğunu bilmiyor. Güneş, gezegenimizin bulunduğu sistemin ışık kaynağı. Peki ışık ne renk? Beyaz mı? Kafalarınızı kaldırıp ampule bakmayı denemeyin, gözümüz ışığın rengini görecek kadar ne tecrübeye sahip ne de dilimizde bu rengi tanımlayacak bir kelime bulunmuyor. Bu sebeple gözümüz ışığa baktığında bir anlamda şok geçiriyor ve gözünüzü kaçırdığınız ilk anda tanımlama yapabileceği en yakın kelimeyle eşleştirme yapıyor. Güneş sarı mı? Bir kez daha bakın isterseniz.

İçeriğin Devamı Aşağıda

11. Bir Soru

11. Bir Soru

Bu sayfadaki renk yelpazesinde bazı renkler sarı bazıları değil. Sarı ve sarı olmayanları net olarak görebiliyorsanız bir yere not edin. Listenin sonunda bakalım gerçekten gözleriniz sarı renk konusunda cahil mi değil mi...

12. Uzaktan Gördüğümüz İlk Renk Hangisidir?

12. Uzaktan Gördüğümüz İlk Renk Hangisidir?

İnsan gözü kilometrelerce uzaktan en rahat siyah ve mavi renkleri görebilir. Çok uzaklardaki cisimleri siyah bir gölge olarak görmemizin sebebi, üstündeki renkleri görebilmek için renk-mesafe dengesinin yetersiz olmasıdır. Bize renkleri gösteren şey, ışık yansımalarıdır. Kırmızı rengi yakından çok rahat seçebiliyoruz ancak uzaklara baktığımızda küçük bir cismin üstündeki kırmızı rengi fark edemiyoruz çünkü gözümüz o rengi görmek için ihtiyaç duyduğu ışığı, aradaki mesafe içerisinde bulamıyor. Ancak mavi ve siyah olarak beynimizde otomatik bir tanımlama yapabiliyoruz. Polis arabalarının tepesinde yer alan ışıkların mavi ve kırmızı renge sahip olmasının sebeplerinden biri de budur. Yakından ve uzaktan rahatlıkla bu ışıkları görebiliriz.

13. Dünya Gerçekten Ne Renk?

13. Dünya Gerçekten Ne Renk?

Bu sorunun yanıtını kimse bilmiyor çünkü bir çok hayvan için renkler diye bir şey yok. Çevrelerini siyah beyaz görüyor gariban hayvanlar. Biz ise farklı toplumlarda ana renkler dışında kesin bir yargıya varamıyoruz. Armut yeşil mi sarı mı kültürden kültüre değişen bir dağılım gösterir. Tüm dünyadaki insanlara sorsanız asla ara renkler üzerinde kesin yargılara ulaşamazsınız. Bu yüzden örnek vermek gerekirse bir çiçek bahçesine girdiğinizde gördüğünüz renk cümbüşünün gerçekten o renklere sahip olup olmadığına emin olamazsınız. Baktığınız her şeyin rengi genetik mirasınıza ve dilbilginize bağlı olarak değişkenlik gösterecektir.

14. Kırmızı Lider Renk midir?

14. Kırmızı Lider Renk midir?

Bir çok sinema ve tv projesinde ekiplerin liderlerinin kırmızı renkle temsil edildiği görülür. Örnek vermek gerekirse; Power Rangers'ın ilk bölümlerinde Kırmızı renkli Ranger kırmızıdır. Şirinlerde şirin baba kırmızıdır. Güncel bir örnek; Avengers filminde ekibin gizli lideri Ironmar'dir ve Ironman kırmızı renktedir. Ninja Kaplumbağalarda lider Leonardo mavi renktedir. Ancak Ninja Kaplumbağalar filmlerini izleyenler bilir, kırmızı rengi kullanan Raphael sürekli Leonardo ile bir liderlik mücadelesi güder. Hatta daha ilginç bir bilgi, Ninja Kaplumbağalar daha bir çizgi roman olarak yaratıldığı sırada bütün kaplumbağalar kırmızı rengi kullanıyordu. Dahası liderleri olarak Raphael öne çıkıyordu. Sonrasında Ninja Kaplumbağalar küresel bir fenomene dönüştüğünde, senaryoda değişiklik yapılmış ve lider olarak Leonardo seçilmiştir. Bunun en temel sebebi, tüm dünyada yapılan anketlerde mavinin en çok sevilen renk olmasıdır. Fakat liderler genel olarak kırmızı ile simgeleştirilirler.

15. Matematik ve Renkler Arasında Bağ Var mıdır?

15. Matematik ve Renkler Arasında Bağ Var mıdır?

Kesinlikle evet. Daha doğduğumuz anda hangi renkten kaç tane olduğunu saymaya başlarız ve beynimiz sürekli sayılar ve işlemlerle renkleri bağdaştırır. Bu işlemler o kadar karmaşık sarmallar oluşturur ki sayıları renk olarak görmeye başlayabilirsiniz. Misal size rengarenk kalemler verilse ve her biriyle bir sayı çizmeniz istense ister istemez seçimler yaparsınız. Bu seçimler asla rasgele olmaz. Misal dünya genelinde 10 sayısını çizmek isteyen belli bir kültür grubuna ait çocukların ortak verdikleri bir yanıt var; yeşil. Bunun sebebi 'Ben 10' adında bir çizgi film! Bir başka ilginç nokta ise 10 sayısına tüm yaşlarda ve dünya genelinde bir renk ataması yapılmak istendiğinde kırmızı en az verilen cevaplar içerisinde yer alıyor. Tam tersine 18 ise '+18' sembolü sebebiyle genelde kırmızı ile bağdaştırılıyor. Bunlar sadece simgesel tespitler. Peki ya işlemler?

Şimdi aşağıdaki işlemleri tek tek yapın, kafanızda bir renk ve cisim belirecektir; 

89 + 2 

12 + 53 

75 + 26 

25 + 52 

63 + 32 

123 + 5 

Bu işlemleri yapanların bir çoğunun zihninde kırmızı tonlarda ve elle tutulan bir cisim belirir. Burada aslında sayılarla ilgili bir durum yok. Her şey beynimizin yaptığı işlemlerle ilgili. Toplama işlemi, genelde elle yapıldığı için elimizde bir şey olduğunu hayal ediyoruz ve dikkatimizi toplamak için kırmızı renge ihtiyaç duyuyoruz. Bu da matematiksel işlemlerimize renk atamızı sağlıyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda

16. 5. Maddedeki Sorunun Cevabı

16. 5. Maddedeki Sorunun Cevabı

Bir çoğunuz A. şemasındaki renk kutusunu seçmiş olabilir bu yeşil renk konusunda gözlerinizin cahil olduğunu gösterir. Ancak eğer B. şemasındaki renk kutusunu seçmişseniz, siz yeşil rengi çok net bir şekilde ayrıştırabiliyorsunuz. Yani renkleri kullanmak için kelime dağarcığınız yeterli ve atalarınızdan kalan genetik mirasınızı üstünüzde taşıyorsunuz. A. şemasındakini seçenler üzülmesin, bir kaç saat içerisinde B. şemasındaki rengi gözleri öğrenmiş olacaktır.

17. 11. Maddedeki Sorunun Cevabı

17. 11. Maddedeki Sorunun Cevabı

Bu renk yelpazesinde sarı dışında başka renkler görüyorsanız bilin ki gözleriniz sarı renk konusunda biraz cahil kalmış çünkü aslında hepsi sarının tonları. Soruyu sorarken bazılarının sarı olmadığını belirtmemiz ufak bir hileydi sadece. İlginçtir biz Türkler nasıl ki yeşil, mavi gibi renk tonları konusunda uzmansak, sarı konusunda da bir o kadar cahiliz. Bunun sebebi sarı rengi çok fazla görmüyor oluşumuz değil. Sarıya referans olacak bir çok kelimeden yoksunuz. Örnek vermek gerekirse yeşili bir başkasına anlatmaya çalışın ağaçlar, yapraklar, yosunlar, salatalık, karpuz... Saymakla bitiremezsiniz. Ancak sarı konusunda limon, altın ve belki de bir kaç kelime sonra tıkanırsınız. Dilimizde sarı için kullanılabilecek bir çok kelime var. Bu kelimeleri kullanmaya başladığınızda bu renk skalasına tekrar bakın, artık yeşile ve beyaza çalan kutucukları sarı olarak göreceksiniz. Ancak bunun için bir kaç ay geçmesi gerekebilir. Gördüğünüz skalada 'Otobüs sarısı' gibi garip tanımlamalar görebilirsiniz, bunun sebebi söz konusu renk tonuyla ilgili bir referans kaynağı dilimizde bulunmuyor ve Amerikalıların okul otobüslerini ayırt ettikleri sarı rengi işaret etmek zorunda kalıyoruz. Altuni ve otobüs sarısı bize neredeyse aynı gibi gözükse de Amerikalılar rahat bir şekilde ayırt edebiliyorlar. Bizim ıhlamur, zeytuni ve armut sarısı için yeşili referans almamız da yine dilimiz ve genlerimizle ilgili. Armut sarısını tanımını uzun bir süre aktif şekilde kullanın, bir kaç ay sonra bu rengi sarı olarak görmeye başlayacaksınız. 

Şimdi bir düşünün, hayat sizin için ne renk? Ve neden hala o elbiseyi beyaz ve altın tonlarında göremiyorsunuz?

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0