10 Adımda Türk Erkeğinin Seks Kronolojisi
Kendimi tutmak için çok uğraştım. Bir daha Türk erkeği, sevişme, cinsellik konularına bulaşmayacağım diye kendime söz verdim. Ancak gelin görün ki olmuyor. Böylesine büyük bir sitede yazarken, Twitter, Facebook, vb. sosyal mecralarda var olurken ve Türkiye'deyseniz bu konunun uzağında kalamıyorsunuz. Burada bana yazılan yorumları, sosyal medyadaki saldırıları kaale almıyorum, bunu da bu konu ile bir kere daha haykırıyorum. Birazdan yazacaklarım 18+ konulardır eğer küçükseniz okumayın. Ve siz Türk erkekleri kendinizle yüzleşme konusunda sıkıntılarınız varsa hiç girişmeyin, çünkü tüm doğruları yazacağım. Ben hariç, ben hariç diyen yorumlarınız tamamen sizin kendi görüşünüz, bana kalırsa hepiniz dahilsiniz.
1. Bize gidelim mi?
Her Türk erkeğinin sevişmeye yelken açması bu cümle ile başlar. Gerçi bu cümleyi kuran erkeklerin sadece %1'i başarıya ulaşır ama ellerindeki tek malzeme bu. Hayır gören de stüdyo dairede oturuyor, evinde yuvarlak yatağı var, Amerikan mutfakta enfes yemekler yapıyor falan zanneder. Ev dediği ya çekyatlı öğrenci evi, ya da arkadaşının viranesidir. Yıllar içinde kendisini bir türlü geliştiremeyen başka millet var mı bilemiyorum. Hem bu kadar cinsel açlık çekeceksin, hem de bunu gidermek için çekyattan bir adım öte gidemeyeceksin. Türk kızlarına Kezban demekten vaktiniz kalırsa evdeki çekyatı atın, sifonu tamir ettirin, banyodan yayılan küf kokusunu kesin ve eve halı almayı falan deneyin. Yoksa 'bize gidelim mi?' demekte bir sorun yok, mesele o evi bir kere görenin bir daha gelmemeye yemin etmesi. Hala 2. el çekyat alıp sevinen adamlar var, bunlara değil açlık, cinsel kıtlık lazım zannımca.
2. Sevişelim mi?
Türk erkeğinin belki de en büyük sıkıntılarından biri bu, ne zaman, nasıl hamle yapacağını bilmiyor. Karı tarafın duygu, düşünce durumu zerre umurunda değil. Buna kafa yormuyor, bir kere kendince hedefe kilitlendi mi gerisini hiç düşünmüyor. Bu bilinçsiz, kaba ve rahatsız edici hareketi tepki gördüğü zaman da 'Kezban' damgasını yapıştırıyor. Oysa aslolan Türk erkeğinin Kamilliğinden başkası değil. Sevişmek, işteş bir fiildir, karşılıklı isteği, arzuyu gerektirir. Senin kafanda, tek kişilik bir eylem varsa biz seni hiç tutmayalım kendi başına hallet ama maksadın sevişmek ise, ortamı hazırlamasını, ambiyansı yaratmasını bileceksin. Bilmiyorsan öğreneceksin, yoksa daha çok Kezban diye ağlarsın. Sevişelim mi diye başlayan bir sevişme gördünüz mü siz hiç hayatınızda? Duygusal bir yoğunluk yaşama peşinde misiniz, yoksa ordino bekleyen satış elemanı mısınız belli değil. Yazık.
3. Duş mu?
Önceden 'sen istiyor duj verecek 50 dolar daha' olan akım, son zamanlarda 'sen al duj ben verecek sana 50 dolar' haline geldiyse Türk erkeklerinin sanırım bundan çıkarması gereken dersler var. Nasıl olsa sonunda gusül abdesti alacağım diye, öncesinde duş almayı zul gören bir erkekle sevişmenin acısını size nasıl anlatsam ki? Meseleyi sadece gusül abdesti bağlamında değerlendiren, iki kere duş alayı gereksiz bulan. ya daha dün duş aldım bahanesini ne süren bir kitle ile Türk kızları yine iyi sevişiyor ben size diyeyim. Bir an önce hidrofobinize son vermeli ve sevişme öncesi duş almayı alışkanlık haline getirmelisiniz. Mesele sadece bir hijyen meselesi değil aynı zamanda bir saygı ifadesi.
4. Uzatmasak mı?
Türk erkeği sevişme yoluna girdiğini hissettiği an hızlanmak, gaza yüklenmek ister. Hiç rölantiye almak, sakinleşmek, anın tadını çıkarmak gibi düşüncelere girmez. İster ki bir gazla başlayıp öyle bitireyim. Hailyle öyle de olur, yabancının ön sevişmesinin yarı süresinde tüm olayı bitirip gusül almaya koşar. Oysa sevişmede her basamaığın önemi büyüktür. Öpüşme, cilveleşme, oynaşma, ön sevişme, vs. hepsi zaman ayrılması gereken aşamalardır. Ama Türk erkeği için soyunurken harcanan zaman bile kayıptır. Mesela neden bizde striptiz sevişmeye asla dahil olamamıştır? Çünkü Türk erkeği bir kadının soyunmasını o kadar uzun süre bekleyemez. Hatta dikkat edin, erkek kadın ile aynı anda soyunur ki vakit kaybı olmasın. Yıllarca sevişmeyi bekle onu da aceleye getir, tam Türk erkeği mantığı ne güzel.
5. Ön sevişme mi? E öptüm ya seni!
Yukarıda sayıp döktük, hedefe kilitlenmiş Türk erkeğini o hedefe ulaşmaktan alıkoyacak her adım zuldür. Türk erkeğinin ön sevişmeye bu kadar tepkili, mesafeli ve yabancı oluşunun sebebi budur. Ön sevişme yapmaz, 4 dakikada boşalır, sonra nasıldım diye sorar. Yahu sen daha kadını soymamışsın, hadi ben soyunurken sen de soyun demişsin, bir öpmemişsin, ön sevişmeyi eziyet addetmişsin, sonra nasıldı diyorsun, sonra kızlar İtalyan erkeklerinde ne buluyor diyorsun. Kusura bakma ama br İtalyan erkeğinin kadını soyması bile senin komple sevişme dediğin şeyden daha cezbedici, daha erotik. Türk kızlarının Türk erkekleri ile sevişmemesinin sebebi bellidir. Bunun %35'i tabu, toplum baskısı, vs. ise geri kalanı Türk erkeğinin hiçbir şey vadetmeyen çizgisidir. Kimse kusura bakmasın, tek elinle donunu çıkarırken hadi sen de soyunsana dediğiniz sürece kimse Türk kızlarına Kezban demeyi aklına dahi getirmesin.
6. O nasıl bir şey onu bilmiyorum ben?
Sevişme kültürünü, kendinden büyük mahalle abilerini dinleyerek, porno film izleyerek, vs. edinen Türk erkeğinden romantizm, yatakta renk, heyecan beklemek safdillik olur. Porno filmlerden öğrendikleri birkaç figür ile hava atmaya çalışan bir Türk erkeği kadar rahatsız edici pek bir şey yok. Kadın anatomisinden, ruhundan, pozisyonların neler sunduğundan habersiz, saça sapan teorik bilgilerle dolu bir erkekle sevişmek kömür taşımakla aynı benim gözümde. Sevişme sırasında sürekli onay peşinde koşan, şu oldu mu, bu iyi mi diye kıvranan, izlediği pozisyonu pratiğe dökme konusunda aciz, tecrübesiz, yetersiz Türk erkeği bu konuda da kabahati Türk kadınına bulmakta bir sakınca görmez. Oysaki siz yetersizsiniz. Porno film izlemeyle kendinize göre teoride iyisiniz ama iş pratiğe gelince staj yapmamış endüstri meslek lisesi öğrencisinden bir farkınız yok.
7. Bla bla bla....
Boşluğu Türk erkeğinin sevişmesi ile doldurun. Tuzsuz, salçasız, yağsız bir hastane yemeği gibi bir tat bırakıyor ağızda. Ne olduğu belli olmayan, bir çaresizlik, bir tecrübesizlik, bir yetersizlik şöleni adeta. Bana 'gel sana göstereyim nasıl sevişilir' diyeceğinize, lütfen gidip adam gibi sevişmeyi öğrenin. İşin ilginç yanı, bir Türk erkeği kendine ne kadar çok güveniyorsa fiyaskonun boyutları da o kadar artıyor. Çünkü kendine en çok güvenen erkekler genelde en az sevişmiş, en çok porno film izlemiş erkekler kümesiyle tam olarak örtüşüyor. Çok porno izledikçe, sevişmeyi çok iyi öğrendiğini zanneden tek erkek sanırım Türk erkeği. Onun içindir ki izledikleri porno filmler bile yabancı, neden Türk pornosu yok, olmuyor, olamıyor onu bile çözmekten acizler.
8. Değişen dengeler.
Türk erkeği sevişmenin başlamasına kadar harika bir erkek profili çizer. Sözleri, davranışları, yaklaşımı ile adeta ideal bir erkektir. Ancak sevişmenin nihayete ermesi ile dengeler bir anda değişir. Yaklaşık 20 dakik önce (daha fazla değil) harika bir profil çizen erkek gider yerine zafer kazanmış, sizi yatağa gömmüş bir Maximus gelir. Çünkü sevişmiştir, diğer hemcinsleri karşısında bir sıfır öne geçmiştir, o artık millidir, yatağın tozunu yutmuştur. Siz ise ona bu yolculuğunda eşlik etmiş birisinizdir. İstisnasız hepsinde bu böyledir. Dönüp götünü uyudu olayı neden Türkiye'de daha yaygındır? Çünkü işini (!) bitirmiş bir Türk erkeği kadar rahatı, pervasızı yoktur. Çünkü o savaştan galip çıkmıştır, egosunu fullemiş, gücüne güç katmıştır. 20 dakikada kazanılan başka hiçbir zaferin kutlaması bu kadar görkemli olamazdı, tebrikler Türk erkeği.
9. Tasdik.
Haklarını yemeyelim, uyumadan, gusül abdesti almaya koşmadan, balkona çıkıp sigara yakmadan önce 'nasıldı' diye sormayı akıl ederler. Kendinden emin hiç kimse böyle bir onaya mahkum hissetmez kendini. Ama Türk erkeği bu noktada kendisini iyi tanıyor. Yatakta kadının yüzünden okuyamadığı memnuniyeti sözlü olarak almak için çırpınıyor. İncesaz'ın bir şarkısı var hani, 'çok aşığın var diyorlar, yalan de yeter bana. Bir sevda sözü fısılda hazırım inanmaya' şeklinde sözleri olan, işte Türk erkeğinin ruh hali bu, yalan da olsa inanmaya hazır. iyiydi diyorsun keyfine diyecek olmuyor, oysa ikiniz de biliyorsunuz ki iyi değil. Yabancı erkekle sevişmiş hiçbir kız bu eziyete maruz kalınmadığını iyi bilir. Çünkü yabancıların ölçme ve değerlendirmesi söze değil tepkiye dayalıdır. Ama Türk erkeği illaki dil ile tasdik bekler. İyiydi evet, 20 dakika ne kadar iyi olabilirse o kadar iyi. (20 dakikaya zorla aldırılan duş dahildir.)
10. Sonuç.
Sonuç olarak Türk erkeğinin sevişme kronolojisi tabloya dökülmeye değecek bir boyutta değil. Türk kızlarını beğenmeyen erkeklerin kendi üzerlerinde çalışmalarını salık veriyorum. Kezbanlar size bakmıyorsa, bu hiç kimseye bakmadıkları anlamına gelmiyor. Ama Kamil'e ne kadar bakabilirsin ki kuzum?