'Türkiye IŞİD'e Açık ve Net Destek Veriyor'
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşgenel Başkanı Emine Ayna, Türkiye Cumhuriyeti devletinin IŞİD'e açık ve net destek sunduğunu ileri sürüp,'6-8 Ekim'de insanlar niye sokaklara çıktı? Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti IŞİD'e açık ve net destek sundu. Görüntülü, ıspatlı sundu.' dedi.
DBP Eşgenel Başkanı Emine Ayna, DBP Gençlik Meclisi üyelerinin son zamanlarda yapılan operasyonlara tepki amacıyla düzenlediği basın toplantısına katıldı. Basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Emine Ayna, Kürt halkının usulal, siyasal kimlik mücadelesi verdiğini ve statü istediğini belirterek, 'Bugün gelinen noktada artık bu işin masada çözülmesi yönünde bir irade açığa çıktı. İki yıldır görüşmeler ve bu görüşmelerden beklentiler var. Temel beklenti bu halkın mücadelesini yürüttüğü hakların anayasal güvenceye alınmasıdır. Toplumlarda, halklarda Kürtlerin taleplerinin haksız olduğuna dair bir tartışma yok. Tartışma barışın kalıcılaşması, o masanın devrilmemesi ve çözümün görüşme masasından çıkmasıdır. İki yıldır bu haklı taleplere ilişkin Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafını temsil edenler tek bir açıklamada bulundular mı?Herkesin ağzında bir cümle var. Silahlar sussun demokratik siyaset konuşsun. Herkes bunu söylüyor. Bu deniyorsa çocuk, genç 600 kişi niye tutuklanıyor. Mücadelesi yürütülen haklara ilişkin devlet tek bir açıklama niye yapmıyor?'dedi.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ IŞİD'E AÇIK VE NET DESTEK VERİYOR
6-8 Ekim olaylarında 600 kişinin tutuklandığını ifade eden Ayna, 'Türkiye Cumhuriyeti devleti demokratik siyasetten yanaysa TIR'larla, tankları, topları YPG gerillalarını öldürsün diye, Kobane halkını katletsin diye IŞİD'e niye gönderdi? Demokratik siyaset konuşacaksa böyle konuşulur. 6-8 Ekim'de insanlar niye sokaklara çıktı? Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti IŞİD'e açık ve net destek sundu. Görüntülü, ıspatlı sundu. Daha iki gün önce bomba yüklü kamyon sınırdan diğer tarafa Türkiye'den geçti. Vali önce kabul etti, İçişleri Bakanı inkar etti. Ama insanlar gözleriyle bu kamyonun Mürşitpınar Sınır Kapısı'ndan geçtiğini gördüler. Hepimiz demokratik siyasetin konuşulmasını istiyoruz. Ama demokratik siyasetin önü açılamadan konuşulamaz. Terörle Mücadele Kanunu var olduğu müddetçe demokratik siyaset konuşulamaz. 3-5 ay sonra seçime gireceğiz. Önümüzde yüzde 10 barajı var. Erdoğan hükümet olmadan burada yürüttüğü mitinglerde '12 Eylül darbesi ile birlikte Kürtlerin siyaset yapamaması için yüzde 10 barajı kondu.'dedi. Bizim yıllardır söylediğimiz şey bu. 12 yıldır iktidardır, iktidar değilken söylediği cümle budur. 12 yıldır hükümetsin, indir yüzde 10 barajını, Kürtler siyaset yapabilsin. Gençlerin siyaset yapmasının önünü aç. Gençler sokaklarda eylemlerle siyaset yapma olanağı yaratmaya çalışmasınlar. Bütün siyaset kanallarını kapattığınız zaman bir halkın siyaset yapma olanağı bulduğu tek yer sokaklar olur' dedi.
6-8 EKİM'DEN DAHA BÜYÜK PATLAMALAR YAŞARIZ
Yıllardır bu ülkede Kürtler'in katledildiğini ileri süren Ayna, 'Kimlerin katlettiği, talimatı verdiği bellidir. Hala yargılanamıyorlar. Hiç birinin yargılanma nedeni Kürt köylerini boşaltıp, insanları sokaklarda öldürdüğü için değildir. Yıllardır bu sokaklarda gençler katledildi. 600 genci tutuklayacaksınız. Siz bunları tutuklarsanız nasıl siyaset yapacaklar? O gençleri tutukluyorsunuz ve siyasi geleceklerine şimdiden ipotek koymuş oluşyorsunuz. Bütün haklarını ihlal ediyorsunuz. Bunu sessiz sedasız yapıyorsunuz. Demokratik bir ülkede 600 gencin tutuklanmasında kıyamet kopar. Ama devletin beklentisi bu tutuklamalarla daha korkutup sindirmek. Ama bu tutuklamalarla içteki öfkenin daha çok birikmesine, büyümesine ve patlamasına neden olursunuz. Önümüzdeki tarihlerde 6-8 Ekim olaylarından daha büyük patlamalar yaşarız. Beklenti istek talep bu mudur? Bence hepimizin bu noktada hükümeti çok ciddi uyarma sorumluluğumuz var' dedi.
DHA