Görüş Bildir
Haberler
"Ortak Paylaşım Forumu 2020"

"Ortak Paylaşım Forumu 2020"

"Ortak Paylaşım Forumu 2020"

İSTANBUL (AA) - Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Genel Direktörü Guy Ryder, koronavirüs salgınının dünya ekonomisini olumsuz etkilediğini belirterek, 'Bazı örnekler vermem gerekirse Kovid-19 yüzünden bu yılın ikinci çeyreğinde 495 milyon işçi işini kaybetti.' dedi.

TİSK, Hak-İş ve Türk-İş tarafından düzenlenen 'Ortak Paylaşım Forumu 2020' toplantısı, TİSK'in ev sahipliğinde online olarak gerçekleştirildi.

Foruma katılan Uluslararası Çalışma Örgütü Genel Direktörü Guy Ryder, ekonomik sosyal durumu konuşurken bu yıl pandemi sürecini baz almanın önemli olduğunu söyledi.

Ryder, salgının dünya ekonomisini olumsuz etkilediğine dikkati çekerek, 'Dünya ekonomisini koronavirüs mahvetti. Bazı örnekler vermem gerekirse Kovid-19 yüzünden bu yılın ikinci çeyreğinde 495 milyon işçi işini kaybetti. Bu durum insanların gelir seviyesini etkiledi. Ne yapmamız gerekiyor diye sormamız gerekiyor.' şeklinde konuştu.

Guy Ryder, dünyanın her yerinde bu süreçte iş yaşamının dengesinin kurulması ve sağlık önlemlerinin alınması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

'Hükümetler zorluklarla karşı karşıya geliyor. Önemli ölçüde devlet müdahalesine ihtiyaç var. Özellikle son dönemde biz şunu hesapladık, dünyada 10 trilyon dolarlık bir rakam var ekonomiyi stimüle eden. Bu çok büyük bir para. Bunların eşit olarak dağıtıldığını bırakın, zengin ülkeler çok daha fazlasını harcayabiliyorlar. Gelişmekte olan ülkeler çok daha az kısmına sahip olabiliyorlar.'

Dünyada çalışan işçi sayısına dikkati çeken Ryder, şunları söyledi:

'Dünyada 2 milyar insan kayıt dışı ekonomide çalışıyor. Burada bu durumlarda işlerine devam etmek zorundalar. Uluslararası dayanışma, global iş birliği ile bu global krize hep birlikte karşılık vermeliyiz. Uluslararası dayanışmaya ihtiyacımız var. Kötü haber ise bu krize baktığımızda uluslararası bir iş birliği olmadığını görüyoruz. Finansal bir boşluk var. 982 milyon dolarlık, bir ekonomik boşluk var, bunu eşitleyebilmek için. Çok ciddi bir rakamdan bahsediyoruz. Sadece uluslararası dayanışma ile bu süreci gerçekleştirebiliriz.'

  • 'Diyalogla hareket etmenin gücü konusunda kolektif bir aydınlanma yaşıyoruz'

Uluslararası İşverenler Teşkilatı Başkanı Erol Kiresepi de Kovid-19'un birçok birey ve ülke için insani bir felaket haline geldiğini belirterek, pandeminin bir milat olarak değerlendirilebileceğini söyledi.

Erol Kiresepi, bu krizin sosyal diyaloğu gündemlerinin olmazsa olmaz bir parçası haline getirdiğini, sadece ortak hareket ederek mevcut zorlukların üstesinden gelinebileceğini aktardı.

Son dönemde daha önce tecrübe edilmeyen derecede farklı kesimlerin iş birliği için hareket etme kararlılığına şahit olduklarını dile getiren Erol Kiresepi, şunları kaydetti:

'Diyalogla hareket etmenin gücü konusunda kolektif bir aydınlanma yaşıyoruz. Yaşadığımız krizden çıkış noktasında da bu yaklaşımı korumak mecburiyetindeyiz. Son aylarda bu anlamda yeni bir hareketlenme yaşıyoruz. Paydaşların konuya ilişkin ortak açıklamalarının sayısı iş birliğine olan istekliliğin önemli bir işareti olmuştur. Bununla birlikte konunun yeterince takipçisi olmazsak ifadeler, boş sözler olarak kalacaktır.'

İşin dijitalleşmesinde neredeyse ışık hızında bir ilerleme yaşandığını, bu alandaki son 6 ayda yaşanılan ilerlemenin son 6 yıldakinden çok daha fazla olduğunu dile getiren Kiresepi, yaşanan değişimin tüm çalışma ortamını dönüştürmeye devam ettiğini anlattı.

Erol Kiresepi, bu noktada temel önceliklerin neler olması gerektiğine ilişkin de bilgi vererek, 'Kovid-19 gerçekten küresel bir sorundur. Tek taraflı ulusal eylemlerin etkili olmadığı aşikardır. Sosyal ortakların güçlü katılımıyla küresel koordineli bir çalışma, krizden hızlı şekilde kurtulmamız için kritik niteliktedir. Krizlerin de her zaman fırsatlara da yol açtığını unutmamalıyız.' değerlendirmesini yaptı.

  • 'Dünyadaki insanların yüzde 55'inin sosyal güvencesi yok'

Uluslararası İşçi Sendikaları Konfederasyonu Genel Sekreteri Sharran Burrow da çalışanlar için önceliklerinin yeni bir sosyal sözleşme olduğunu söyledi.

Burrow, 'Güvenli geleceğin anahtarı istihdam. Bunun için sosyal güvence olmalı. Sosyal güvenliği sağlamazsak insanların umutları yıkılabiliyor. Dünyadaki insanların yüzde 55'inin sosyal güvencesi yok. İnsanların yüzde 60'ı kayıtsız işlerde çalışıyor.' dedi.

Maksimum ve minimum çalışma saatlerinin belirlenmesinin önemli olduğunu vurgulayan Burrow, sosyal diyalog, hukukun üstünlüğü, evrensel sosyal güvence, kadınların da eşit katılımla iş gücüne dahil edilmesi gibi konuların hayati öneme sahip olduğunu kaydetti.

Kaynak: aa:text:20201015:22683497
İçeriğin Devamı Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın