Görüş Bildir

Bu haber taslak halindedir!

Haberler
"Neden?" Sorusunu Sormayı Sevenlerin Sonsuz Açlığını Giderecek 10 Bilimsel Cevap

etiket "Neden?" Sorusunu Sormayı Sevenlerin Sonsuz Açlığını Giderecek 10 Bilimsel Cevap

Gökhan A.
25.05.2016 - 19:16

Neden veya nasıl gibi soruları zaman zaman bir şey ile karşılaştığımızda sorarız ama detaylarını araştırma konusuna gelince genelde bu durumu pas geçeriz. İşte bu tarz sorulara cevaplar veren çeşitli kaynaklardan derlediğimiz bilgiler sizlerle...

İlgili kaynaklara madde altlarından ulaşabilirsiniz. 🙂

İçeriğin Devamı Aşağıda

1. Kutup yıldızı neden sabittir?

1. Kutup yıldızı neden sabittir?

Gece boyunca Dünya kendi dönüş ekseni etrafında döndüğünden ötürü, yıldızlar da bu eksenin etrafında dönüyormuş gibi görünür ve yerleri değişir. Kutup yıldızı ise hemen hemen bu eksenle aynı doğrultuya denk düştüğünden gece boyunca sabittir. Bu sebeple yön bulma konusunda onu referans olarak alabiliriz. Lakin bu sizin de öngörebileceğiniz gibi yalnızca kuzey yarım kürede geçerlidir. Güney yarımkürede ne yazık ki bu eksen doğrultusunda parlak bir yıldız yok.

Kaynak

2. Helyum gazı sesi neden inceltir?

2. Helyum gazı sesi neden inceltir?

Ses, yoğunluğu az olan gaz içerisinde hızlı hareket etme özelliğine sahiptir. Helyum gazı da havadan daha az yoğunlukta bir gaz olduğu için sesin normalden birkaç kat daha hızlı hareket etmesine yani sesin ince çıkmasına olanak sağlar. Bu yüzden helyum gazı soluyan kimsenin sesi ince çıkar. Gaz etkisini kaybettikçe normale döner. Uçan balonların helyum gazı ile şişirilmesinin nedeni de havadan daha az yoğun yani hafif olmasıdır. Bu sayede balonlar havaya yükselir.

SF6 gazı, havadan 6 kat daha yoğunlukta bir gazdır ve solunduğunda helyum gazının aksine sesi kalınlaştırır. Ancak yoğunluğu fazla olduğu için nefes alıp vermede güçlüğe sebep olabilir.

Kaynak

3. Hesap makinesindeki tuş dizilimi, telefonlardakinden neden farklı?

3. Hesap makinesindeki tuş dizilimi, telefonlardakinden neden farklı?

Nedeni 9 tuşu.

Bu farklılığın cevabı, hesap makinelerinin ilk üretildiği zamanda yatıyor. İlk hesap makineleri, mekanik nedenlerden dolayı 9 tuşunu üste koymak zorundaydılar. Günümüzde tüm mekanik engellerin aşılmış olmasına rağmen, hem eskiden devralınan bir alışkanlık nedeniyle, hem de ergonomik açıdan herhangi bir sorun oluşmadığı için aynı sıralamanın kullanılmasına devam ediliyor. Ancak hesap makinelerinin aksine tuşlu telefonlar, daha yeni bir icat olduğu için hızlı ve kolay kullanım açısından bir dizi kullanıcı testinden geçirilerek günümüzdeki haline uyarlandı. 1976 yılından bu yana telefonlarda günümüzdeki tuş dizilimini kullanıyoruz.

Kaynak

4. Ahtapotların kanı neden mavi?

4. Ahtapotların kanı neden mavi?

Ahtapotun kanına mavi rengi veren hemosiyanin adlı pigment. Ahtapotların üç kalbi olduğu için normalden daha fazla oksijene ihtiyaç duyuyorlar. Hemosiyanin içindeki bakır atomları da fazla sayıda oksijen atomuyla bağlanabilme özelliğine sahip. Dolayısıyla bu madde, vücutlarının oksijen ihtiyacını üst seviyeden karşılayabilir durumda. Hatta o anda çevresinden oksijen elde edemiyor olsa bile kanında bu ihtiyacı bolca depolamış oluyor. 

Bu proteinin bir diğer faydası, birçok canlı için ölümcül etkiler doğurabilecek kadar düşük sıcaklıklarda bile hayatta kalmasını sağlaması. Araştırmacılar, ahtapotların uzaklara göç edemeyen bir tür olduğu gerçeğinden yola çıkarak, mavi kan adaptasyonunu bu nedenle geliştirdiklerini düşünüyorlar. Böylece zorlu koşullara bile kolayca uyum sağlıyor ve bulunduğu yeri değiştirmesi gerekmiyor.

Kaynak

5. Ay sürekli önümüzden geçtiği halde neden sürekli Güneş tutulması görmüyoruz?

5. Ay sürekli önümüzden geçtiği halde neden sürekli Güneş tutulması görmüyoruz?

Çünkü bir tutulmanın gerçekleşebilmesi için aynı düzlemde olunması gerekir. Fakat sanılanın aksine gezegenlerin hiçbiri aynı düzlemde bulunmazlar, yörüngeleri eğiktir. Benzer şekilde galaksimizde de dağılım böyledir. Bir düzlemden bahsediyoruz, fakat bu tam olarak tek bir düzleme ait oldukları anlamına gelmiyor. Oldukça büyük boyutlarından ötürü eğimler çok ufak kaldığından bir düzlem gibi kabul ederiz. 

Örneğin uydumuz Ay, Dünya ekvatoruna (tutulum düzlemi) yaklaşık 5.1 derecelik bir açıda dolanır. Bu da, Güneş – Dünya ve Ay’ın aynı düzlemde bulunduğu dönemlerde (her ay iki kere) birbirlerini perdelemeyecekleri anlamına gelir. İşte, Ay ve Güneş tutulmalarının yılda sadece birkaç kere görülebilmesi bu 5.1 derecelik yörünge eğikliği yüzündendir. Dolayısıyla konumlar öyle bir noktaya gelmelidir ki, gök cisimleri hem aynı düzleme denk gelip hem de sıralı halde bulunmalıdır. Bu sebepten ötürü tutulmaları nadiren görüyoruz.

Kaynak

İçeriğin Devamı Aşağıda

6. Mumyalar neden çürümez?

6. Mumyalar neden çürümez?

Mumyalama işleminin sırrı kurutma sürecinde yatıyor. Bu da vücuttaki tüm nemli oluşumların atılması ve tamamen kuru bir hale getirilmesi demek oluyor. Bedenlerin çürümesinin nedeni, bakterilerin nemli ortamda gelişim gösterip yayılmalarından kaynaklanıyor. Ancak suyun olmadığı bir ortamda bakterinin de hayatta kalması imkansız.

Eski Mısır Medeniyeti’nde ve Güney Amerika’da gerçekleştirilen mumyalama işlemleri de bu gerçeğe dayanılarak yapılıyordu. Mısırlılar, tüm organları çıkarıp, bedeni içten dışa tuzlu bir karışımla kaplıyorlardı. Aradan 40 gün geçtiğinde, tuzlama işlemi geriye kalan tüm nemi emmiş oluyordu.

Kaynak

7. Bitmiş piller neden çöpe atılmamalıdır?

7. Bitmiş piller neden çöpe atılmamalıdır?

Civa, kurşun, lityum, mangan, nikel, kobalt, kadmiyum gibi kimyasal maddeler pilin içinde bulunan maddelerden sadece bazılarıdır. Çöpe atıldığı taktirde bu maddeler toprağın yapısını kullanılamayacak kadar bozar. Suya karışan metaller ise suyun ekosisteminde büyük bir karışıklık meydana getirir.

Ayrıca bu kimyasallar topraktan beslenen hayvanlara ya da direkt olarak sudan insanlara geçer ve çok çeşitli hastalıklara sebep olur. Kanser, böbrek ve karaciğer hastalıkları, merkezi sinir sistemi bozuklukları, nörobiyolojik bozukluklar bunlardan bazılarıdır. Küçük bir kalem pil, 4 metrekare toprağı kirletip bu toprağı üretim yapılamaz hale getirebilecek kadar kimyasal içerir.

Kaynak

8. Trafik ışıkları neden kırmızı, sarı ve yeşildir?

8. Trafik ışıkları neden kırmızı, sarı ve yeşildir?

Trafik ışıkları uygulaması, otomobillerden önce demiryollarında trenlerin kontrolü için uygulanıyordu. Demiryolları idaresi kırmızı rengi ‘dur’ sinyali olarak seçmişti. Çünkü bu renk kan rengi olduğundan asırlar boyu tehlikenin, zararın ve ölümün simgesi olmuştur. Ama demiryolları ilk faaliyete geçtiği 1830’lu yıllarda şimdi sarı olan ‘ikaz’ ışığının rengi yeşil, ‘geç’ ışığının ise beyazdı. Bir süre sonra beyaz sinyal problem yaratmaya başladı. Beyaz renkli ‘geç’ sinyali diğer sokak lambaları ile karıştırılabiliyordu. Ama daha da kötüsü ‘dur’ işaretlerine konulan kırmızı mercekler yerlerinden düşünce ışık beyazlaşıyor, ‘geç’ sinyali olarak algılanıyor ve kazalara yol açıyordu. Sonunda kırmızıyı ‘dur’, yeşili ‘geç’ sarı rengi ise ‘ikaz’ sinyali olarak kullanmaya başladılar. Bu sistem sonrasında otomobiller için yollarda uygulandı.

Kaynak

9. Patenciler pürüzlü pistlerde neden daha hızlı kayarlar?

9. Patenciler pürüzlü pistlerde neden daha hızlı kayarlar?

Çünkü bilinenin aksine buzun kayganlığı düzgün bir yüzey olmasıyla bağlantılı değildir. Patenin altındaki keskin ve küçük olan yüzeyin buza yaptığı basınç sonucu eriyen buz çok ince bir su tabakası halini alır. Buz pateni bu ince su tabakası üzerinde hareket eder. Yani burada asıl olay buz pateninin altındaki ince demirin buz üzerine uyguladığı basınçtır.

Ucu neredeyse bıçak inceliğinde olan bu patenlerin buza değen alanı bazen o kadar küçük olur ki, yaptığı basınç buzun yüzeyini aniden eritir. Böylece patenci çok hızlı hareket etme imkanı elde eder. Ancak buzun yüzeyi pürüzlü olduğunda bu hız artar. Çünkü üzeri pütürlü olan buzda patenin keskin ucu buzun yüzeyine tamamen temas etmez, sadece bu çıkıntılara temas eder. Böylece temas yüzeyi küçülür ve dolayısıyla uygulanan basınç artar. Basıncın artmasıyla buz daha kolay erir ve böylece paten oluşan suyun üzerinde rahatça kayar.

Kaynak

10. Uçaklar direkt uçmak yerine neden eğri çizerler?

10. Uçaklar direkt uçmak yerine neden eğri çizerler?

Dünya yüzeyi küresel bir eğri olduğu için, iki nokta arasındaki en kısa mesafe de dümdüz yerine eğri bir çizgi olmaktadır. İki boyutlu düzlemde bu çizgilere baktığınızda gerçek en kısa mesafe çizgisi, doğrusal mesafeden çok daha uzun gözükür. 

Resimde de görüldüğü gibi LA ile Ankara arasındaki çizgisel mesafe 13.423 kilometredir. Gerçek en kısa mesafeyi bulmak isterseniz, 'Büyük Daire Metodu'nu kullanmanız gerekir. Bunu yaptığınızda karşınıza çıkan mesafe, ilkinden çok daha kısa olan, 11.269 kilometrelik bir mesafedir! 

Kaynak

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
3814
670
424
145
130
128
103
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
feyk

diger ilginc bilgiler basliklarindan cok daha iyi olmus. neyin ne oldugunu detayli aciklayip kaynak verilmis. editorun eline saglik

feyk

genede ekleme, duzeltme yapmakdan kendimi almayacam :) mavi kan sadece ahtapotlara has degildir, pek cok eklembacakli ve yumusakca da bulunur. istakozlar ve ... Devamını Gör

_orca_

#8 Çünkü biji kürdistan hewalınooooo. (Linci göze aldım) :)))))

Emircan Erim

biji biji

Pasif Kullanıcı

Elinize sağlık.Unuturum ben ama olsun.

sublibilal

Yeri ve zamanı geldiğinde çağrışım olur ve hatırlarsınız. Her şeyi ezberlemesek de, her şey; bir yerlerde saklı tutulur.