"İşte Bunlar Hep Evren..." Demek Yerine Evrendeki Enerjinin Gücünü Bilimsel Olarak Kanıtlayan 13 Bilgi
'Evren içimizde', 'Pozitif enerji aldım', 'Bugün çakram negatif' gibi bilinçsizce kullandığımız cümlelerin kökenine inip işin bilimsel açıklamasını öğrenme vakti.
1. Evreni Big Bang Teorisi'ne göre basitçe açıklarsak; zaman-mekan, nükleer ve elektromanyetik güçler ve maddeye dönüşen partiküllerden oluşur.
2. Evren, güneş sistemimizi de içinde barındırır ve
evren içerisindeki tek 'yaşayan' sistem olmadığına dair teoriler giderek çoğalmaktadır.
3. Evrenin yüzde 68'i karanlık enerjiden, yüzde 27'si karanlık maddeden ve yüzde 5'i normal maddeden oluşmaktadır.
Bilim adamları ve astronotlar tarafından evrenin yalnızca yüzde 4'ü keşfedilmiştir.
4. İnsanoğlu, bu yüzde 5'lik madde aralığında kalır.
Dolayısıyla geriye kalan, yüzde 95'lik karanlık enerji ve maddenin etkisi altındadır.
5. Kuantum fiziği teoremleri, kabaca bir sistemin içerisindeki enerji seviyelerini hesaplamayı ve bu seviyelerin birbiriyle etkileşimi üzerinde yoğunlaşır.
6. "Uzaydaki Maddenin Dalga Yapısı" teorisine göre uzay ve evren birdir.
İnsanoğlu da bu birliğin içerisindeki bir maddedir.Böylece birey, evren ve enerji arasında doğrudan bir içsellik vardır.
7. Einstein'ın "bilincin optik yanılsaması" teorisi:
İnsanoğlunun evrenin ayrılmaz bir parçası olduğunu ve evrende kendini özgürleştirebildiği kadar değerli olduğunu savunur.
8. Potansiyel ve kinetik enerji sayesinde evrende her etkinin bir tepkisi vardır
ve zaman ile mekandan bağımsız olarak yerini bulmaktadır.
9. Günümüzün saygın bilim adamı Eric Lerner'a göre insanın kendine bakışı, evrene bakışını şekillendirir ve evrene yolladığı enerjiyi etkiler.
Böylece elde ettiği 'tepki' aslında evrene gönderdiği 'etki'dir.
10. Aynı teoreme göre evrenle ilgili bilmediklerimiz, aslında somut olarak bilmediklerimiz, ama soyut olarak hissettiklerimizdir.
Bu da insanoğlunu evrene bağlayan 'enerji' olarak özetlenebilir.
11. Alman fizikçi Leibniz'e göre gerçek, yalnızca tek kaynakta bulunduğundan geriye kalan her şey birbiriyle etkileşiminden oluşur.
Buna 'dinamik birlik' denir.
12. Bireyin evren ile olan bağlantısını Latin kökenli "religare" kelimesi ifade eder.
İngilizce'de din anlamına gelen 'religion' kelimesi bu kökten türemiştir ve aslında dinlerin temelinde de evren ve birey arasındaki ilişkinin yattığı söylenebilir.
13. Dinlerin temelinde "Başkalarına, kendine davranılmasını istediğin gibi davran." düşüncesi yatar.
Bu da hem bilimsel hem ruhani düzeyde enerjinin insanoğlu üzerindeki etkisini yeniden göstermektedir.