"Herkese Savunma İçin Gerekli Süreyi Verdik"

17 Aralık soruşturmasını yürüten savcılardan Celal Kara, hakkında çıkan haberlere ilişkin bir tekzip metni yayınladı.

Kara'nın avukatı tarafından ilgili medya organlarına gönderilen tekzip metninde Kara'nın hiçbir şüpheliye husumet beslemediği; kimseye de ayrıcalık tanımadığı; ayrıca savunmaları için talep ettikleri süreyi kendilerine verdiği belirtildi. Başbakan Erdoğan, bir konuşmasında soruşturma savcılarından birinin ifadesini aldığı kişilere 'İki dakikanız var, anlatın ve çıkın!' ve 'Gelsin şimdi efendileriniz sizi kurtarsın' dediğini anlatmıştı.

Dün çıkan bazı haberlerde de bu savcının Celal Kara olduğu iddia edilmişti. Kara, avukatı aracılığıyla gazetelere gönderdiği tekzip metniyle bu iddialara cevap verdi:

İşte o tekzip metni: 'Takvim Gazetesi’nin “ www.takvim.com.tr ” uzantılı internet sitesinde ve basılı olarak yayınlanan, manşetten verilen 05.01.2013 tarihli sayısında yer alan ‘ İşte O Savcı ‘ başlıklı haber içeriğinde , müvekkilimizin görevini ifa ederken , ifadesini aldığı şüphelileri eli cebinde karşıladığı ve ‘ iki dakikanız var anlatın ve çıkın ‘ , ‘ gelsin şimdi sizi efendileriniz kurtarsın ‘ dediği iddia edilmiştir. Haber içeriğinde müvekkilimize isnat edilen sözler ve davranış biçimleri gerçek dışıdır , iftiradır.

Müvekkilimizin yürüttüğü soruşturma kapsamında avukatlarının gözetiminde ifadesini aldığı şüphelilere , savunmalarını yapmak üzere talep edilen gerekli süre verilmiştir. Bu durum UYAP kayıtları ile de sabittir. Somut delile dayanmayan aksine iddialara itibar edilmemelidir. Müvekkilimiz , uymak ve uygulamak zorunda olduğu yasalar çerçevesinde , soruşturmada adı geçen şüphelilerin hiçbirisine husumet beslemeden , ayrıcalık da tanımadan ifa ettiği kutsal görevin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmiştir.

Haber içeriğinde hukuka ve somut gerçeklere aykırı, gazetecilik meslek etiğine uymayan, müvekkilimizin kişilik haklarına ağır saldırı ve aşağılama içeren , hedef gösteren ifadelere yer verilmiştir.

Takvim Gazetesi ve diğer kimi basın yayın organlarında müvekkilimiz aleyhine başlatılan kara propagandanın , müvekkilimizin görev ifa ettiği kutsal makama ve kişilik haklarına saldırı boyutunu da aşarak hedef gösterilmesi hukuken ve vicdanen kabul edilemez. Müvekkilimizi sadece görevini ifa etmiş olması nedeni ile haberdeki iftira ve aşağılamaların, müvekkilimizin kişilik haklarına, mesleki şeref ve haysiyetine ağır saldırı teşkil eden yayınların, basın/ifade özgürlüğü ve eleştiri kapsamında değerlendirilmesi hukuken mümkün değildir.

Müvekkilimizin ve aldığı kritik görevler nedeniyle onun nezdinde Adalet Bakanlığı’nın ve Adliye Teşkilatı’nın manevi şahsiyetinin, taraflı, asılsız, suçlayıcı yayınlarla rencide edilmesinden ötürü Kamuoyunu bilgilendirme ve gerçeği öğrenme hakkı adına işbu cevap ve düzeltme metninin yayınlanması kaçınılmaz olmuştur. Tüm bu karalama kampanyasına karşın, müvekkilimizin kamu vicdanına olan inancı tamdır. Müvekkilimiz daha önce olduğu gibi bundan sonra da adaletin tecellisine hizmet etmeye devam edecektir. Kamuoyunun bilgisine saygı ile sunulur.

Av. Niyazi Atasoy

Milliyet