"Bu Kadarı Ancak Filmlerde Olur" Diyeceğiniz Bu Hikâyeler Sizleri Her Şeyin Mümkün Olduğuna İnandırabilir!
'Hayatımı yazsam roman olur!' sözünün hakkı hiç bu kadar verilmemişti! Önemli bir sanat eserini restore edeyim derken rezil etmekten, ailesini terk edip Amazon Ormanları'na kaçan kadının hikayesine kadar birbirinden ilginç 6 hikâyeyi sizler için derledik. Hadi buyurun detaylara!
1. "Emmy, Vic'in evsiz olduğunu anlamış ama bu durum aşkı için engel olmamış."
İsveçli Emmy Abrahamson, 2006 yılında Amsterdam'da bir adamla tanışmış ve o adamın kahverengi gözlerine vurulmuş. Vic Kocula isimli bu adamın saçları ve kıyafetleri oldukça kirli olduğundan Emmy, Vic'in evsiz olduğunu anlamış ama bu durum aşkı için engel olmamış.
Emmy evine döndükten sonra bir daha Vic'i görebileceğini sanmıyormuş ama 3 hafta sonra Vic onu aramış. O zamanın üzerinden 10 yıl geçmiş, Vic ve Emmy evlenmişler ve ikiz çocukları olmuş. Bir zamanlar evsiz olan Vic, içkiyi bırakmış ve makine mühendisi olmuş, Emmy ise aşklarını anlatan bir kitap yazmış.
2. "Global anlamda alay konusu olan fresk, eski haline geri döndürülememiş."
2012 yılında Cecilia Giménez adlı bir kadın, 1930 yılında Elías García Martínez tarafından yapılan İsa freskini restore etmiş. Ancak Cecilia'nın restore çalışması o kadar kötüymüş ki İsa'nın yüzü tanınmaz hale gelmiş. Global anlamda alay konusu olan fresk, eski haline geri döndürememiş.
Ancak birçok turist freskin bulunduğu İspanyol şehrini ziyaret ediyor ve üzerinde Cecilia'nın restore ettiği İsa yüzünün olduğu hediyelik eşyaları almak için uzun kuyruklara giriyorlar!
3. "Yolculukları boyunca motorları arızalanmış, köpek balığı saldırısına uğramışlar ve kötü hava koşullarıyla mücadele etmişler."
Jennifer Appel ve Tasha Fuiva, köpekleriyle birlikte Hawaii'den Tahiti'ye deniz yolculuğuna çıkmaya karar vermişler ve varış noktasına 18 günde gideceklerini düşünüyorlarmış. Ancak işler planladıkları gibi gitmemiş...
Yolculukları boyunca motorları arızalanmış, köpek balığı saldırısına uğramışlar ve kötü hava koşullarıyla mücadele etmişler. 18 gün diye planladıkları yolculuk tam 5 ay sürmüş ve Japonya'nın kıyısından 885 km uzaklıkta açık denizde bulunmuşlar. 5 ay boyunca sadece yulaf ve pilav yiyen 2 kadın eğer kurtarılmasaydı hayatta kalma ihtimalleri oldukça düşükmüş!
4. "Oksana doğduktan sonra ailesi onu terk ettiği için Ukrayna'da bir yetimhanede zorlu şartlar altında büyümüş."
Oksana doğduğunda bacakları aynı boyda değilmiş, ellerinde baş parmağı yokmuş ve ayaklarında 6 parmağı varmış. Oksana doğduktan sonra ailesi onu terk ettiği için Ukrayna'da bir yetimhanede zorlu şartlar altında büyümüş. Oksana'nın fotoğrafını gören Gay Masters, onu aklından çıkaramamış ve Oksana'yı evlat edinmek için 2 yıl uğraşmış.
Oksana'nın iki bacağı da ameliyatla kesilmek zorunda kalmış ama bu durum onun için bir engel olmamış. Annesinin desteği ve kendi çalışmalarıyla 2012'de Londra Paralimpik Oyunları'nda bronz madalya kazanmış. Ayrıca, 2014 Kış Olimpiyatları'nda da gümüş ve bronz madalya kazanmış.
5. "New York'ta kendini yalnız hisseden kadın, kocasını ve 3 çocuğunu terk ederek Amazon ormanlarına geri dönmüş. "
Kenneth Good adındaki bir antropolog, Venezuela'da yaşayan Yanomami kabilesi hakkında çalışmalar yapıyormuş ve kabilenin dilini öğrenmiş. Kabile halkından olan Yarima isimli bir kadınla evlenmiş ve birlikte New York'a taşınmışlar. Çiftin 3 çocuğu olmuş, ancak New York'ta kendini yalnız hisseden kadın, kocasını ve 3 çocuğunu terk ederek Amazon ormanlarına geri dönmüş.
Annesi onları terk ettiğinde 5 yaşında olan David, onları terk ettiği için annesine sinirliymiş. Babasının Yanomami kabilesi hakkında yazdıklarını okuyunca annesini görmek isteyen David, Amazon Ormanları'na gitmiş ve 20 yıl aradan sonra annesini görmüş. Şu an David de babası gibi Yanomami Kabilesi hakkında çalışmalar yürütüyormuş.
6. "Tüm bu felaketler silsilesinden sonra Nick otelden kovulmuş ve bir daha gelmesi yasaklanmış."
2001 yılında bir iş seyahatine çıkan Nick Burchill, Fairmont Empress Hotel'de konaklıyormuş. Nick'in kaldığı Victoria şehri, pepperonisiyle meşhurmuş ve arkadaşları ondan pepperoni getirmelerini istemişler. Tüm valizini pepperoniyle dolduran Nick, odasında buzdolabı olmadığı için valizini açık pencerenin denizliğine koymuş.
5 saat sonra odasına geri dönen Nick, korkunç bir manzarayla karşılaşmış. Valizinin içindeki tüm pepperonileri martılar yemiş ve odanın içi kuş pislikleriyle doluymuş. Kuşları camdan çıkarmak için ayakkabısını fırlatmış. O saatte toplantıda olması gereken Nick, ayakkabısını aşağı inip almış ve saç kurutma makinesiyle kurutmaya çalışmış. Ancak saç kurutma makinesini de su dolu musluğun içine düşürünce tüm otelin elektriği kesilmiş. Tüm bu felaketler silsilesinden sonra Nick otelden kovulmuş ve bir daha gelmesi yasaklanmış. 17 yıl sonra otel yetkilerine özür mektubu yazan Nick affedilmiş.
En beğendiğiniz hikaye hangisiydi? Yorumlarda buluşalım ❣️
Yorum Yazın
Sondaki süper ya ahahhahaha:D
#1'deki adamin sadece gozu degil baska avantajlari da vardi diye dusunuyorum
son durumun benzeri gibi birşey yaşadım elime bir kaptaki erimiş mum kabı devrildi sıcaktı o anki acı ile elimi savurduğum için gözüme de geldi önce gözümü t... Devamını Gör