Görüş Bildir
Haberler
‘Cahil misin Müfteri mi? Çamur musun Münafık mı?’

‘Cahil misin Müfteri mi? Çamur musun Münafık mı?’

ATKN
21.05.2015 - 13:40
İçeriğin Devamı Aşağıda

Bozüyük'ten sonra geldiği Bilecik'te Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka hitap eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Davutoğlu'na 'Cahil misin müfteri mi? Çamur musun münafık mı? Sayın Davutoğlu sen kimsin? Bu desteksiz atışları, bu yalan dolanı sana kimler öğretti?' dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 7 Haziran seçimlerinin önemli olduğunu hatırlatarak, 'Şartlar ne olursa olsun Türkiye'nin böyle bir geçitte mutlaka milli irade etkin olmalı, temel tercihleriyle ya iktidara devam demeli veyahut da yıkıp atmalı' dedi.

Bozüyük'te MHP seçim bürosu önünde toplanan kalabalığa hitap eden Devlet Bahçeli, önümzdeki seçimlerin milletin geleceğini belirleyeceğini söyledi. Bahçeli konuşmasıın şöyle sürdürdü:

'Bu seçimler bir yol ayrımıdır. Bu seçimlerde tercihlerimiz çok sağlam temellere dayalı olarak yapılmalıdır. Bu seçimlere gölge düşürmeden, demokrasi içerisinde geniş bir hoşgörü içerisinde sürdürülmelidir. Ülkemizi 13 yıldır Adalet ve Kalkınma Partisi yönetmektedir. Adalet ve Kalkınma Partisi bu süreç içerisinde önemli hizmetlerde bulunmuş olabilir. Ancak geneli değerlendirdiğimizde Türkiye'yi çok tehlikeli olaylarla karşı karşıya bırakmıştır. Türkiyemiz böyle bir süreçte bir bölünmenin eşiğine getirilmiştir. Oslo süreci diye başlatılan bir ihanet çalışması Türkiye'nin bölünmesini hedefleyen bir çalışma olarak dikkat çekmektedir. O bakımdan bunu hafife almamak gerekir. Türkiye bölünürse çok şeyler olur bu ülkede. Hangi partiden olursak olalım. Hangi partiye gönül verirsek verelim, hepimiz bu milletin aziz evlatları olarak siyasi tercihlerimizi farklı koyabiliriz veya başka partiler içerisinde beğenmediklerimizin yerine siyasi parti kurabiliriz. Ama Türkiye karmakarışık olursa, bin yıllık kardeşliğimiz tehlikeye girerse o zaman da siyasi partiler de anlamını yitirir. Bunun için Türkiye'nin bölünmesini engellemek hepimizin birinci görevi olmalıdır. Eğer bölünmede bugünkü iktidar çözülüm açılım diye, ne üdüğü belirsiz vatandaşa anlatmakta güçlük çekilen konularla ısrar ederse, o zaman Türkiye'de bir iç çatışma kendisini hissettirirse, fazla uzağa bakmaya gerek yok Irak yanımızdadır, Suriye yanımızdadır. Allah muhafaza Türkiye böyle bir konuma düşmemelidir.'

TOPLUMSAL YAPIDA TAHRİBAT AÇILDI

Bahçeli, yolsuzluğun da Türkiye için önemli bir sorun olduğunu söyleyerek 'İkinci önemli konu toplumsal yapımızda büyük bir tahribat açılmıştır. Bu tahribat yolsuzluk olarak kendisini adlandırmıştır. Bu yolsuzluk üzerine çok ciddi gidilmelidir. Buna kumpas, montaj v.s. gibi veya bunlar hükümete karşı hazırlanmış bir darbe gibi algılanarak Türkiye'de bir paralel uydurmasıyla bir takım faaliyetlerin üstü örtülmek istenirse bu toplumsal tahribat önemli sosyal yaralar açabilir. Ve Türkiye'de büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalınabilinir' dedi.

SANDIĞA GİDİP, OYLARA SAHİP ÇIKMALIYIZ

MHP lideri Devlet Bahçeli 7 Haziran seçimlerinin önemsenmesi gerektiğini belirtti. Herkesin sandığa gitmesi gerektiğini ifade eden Bahçeli şöyle konuştu:

'Sosyal ve ekonomik sorunlarımız vardır. Bunların da çözülmesi gerekmektedir. Hal böyle olunca 7 Haziran seçimlerini önemsemeliyiz. Bu seçimlerde mutlaka sandığa gitmeliyiz. Oylarımızı, tercihlerimizi gönül rahatlığıyla kullanabilmeliyiz. Ama bu yetmiyor. Sandığa da sahip çıkabilmeliyiz. Verilen oylarımıza sahip olmalıyız. Nitekim bugünlerde bakıyorsunuz. Sandıkların güvenliği açısından önemli bir tartışma başlatılıyor. Türkiye'de ilk defa Almanya, Avrupa'nın diğer ülkelerinde orada bulunan vatandaşlarımızın Türkiye'ye gelerek gümrük kapılarında verdikleri şimdi yerinde kullanılabilir hale gelmişken iki olay oradaki konsoloslukların denetiminde yapılan bir oylamada hile ortaya koymuştur. Şimdi Türkiye'de de buna benzer olaylar tartışılıyor, konuşuluyor. Seçim acaba güvenlik içerisinde yapılabilinir mi? Seçimlerde önemli olaylar olabilir mi? Bunar tartışılır hale geliyor. Bunlar bizi sandığa gitmemizde caydırmamalı. Şartlar ne olursa olsun Türkiye'nin böyle bir geçitte mutlaka milli irade etkin olmalı, temel tercihleriyle ya iktidara devam demeli veyahut da yıkıp atmalı. Başka bir çare kalmamıştır. Burada bir hassasiyet ortaya koyamadığımız takdirde 8 Haziran'dan sonra büyük bir pişmanlığa düşmemek lazım.'

'AKP İSTEDİ DİYE YÜRÜYÜŞÜMÜZDEN VAZGEÇMEYİZ'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Bozüyük'ten sonra geldiği Bilecik'te Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka hitap etti. Yaklaşık 4 bin kişiye hitap eden Bahçeli tarihe, ecdada, şehitlere ve bayrağa sahip çıkmak için yürüdüklerini belirterek şunları söyledi:

'Ortak geçmişten gelip ortak geleceği kucaklamak için yürüyoruz. Milli değerler etrafında kenetlenmek için yürüyoruz. Türkiye'nin onurunu yüceltmek, milli birliği, milli kimliği, üniter milli devleti müdafaa için yürüyor, yürüyor, yürüyoruz. Durmuyoruz, duraklamıyoruz, dinlenmiyoruz, geri çekilmiyoruz.Yürüyüşümüzden vatansızlar rahatsızdır.Yürüyüşümüzden Türk düşmanları korkmaktadır. Yürüyüşümüzden ecdadımıza katliamcı diyen entrikacılar kaygılanmaktadır. Çünkü bizim yürüyüşümüz Türk milletinin barış, huzur ve kardeşliğine hizmettir. Çünkü bizim yürüyüşümüz Türkiye'nin kurtuluşuna, Türklüğün yükselişine, kuruluş felsefesinin ihyasına kilitlenmiştir. AKP istedi diye yürüyüşümüzden vazgeçmeyiz. Kan kardeşi PKK, siyasi ikizi HDP gocundu diye yolumuzdan dönmeyiz. Çözülme süreci zarar görüyor, batı böyle istiyor, cinayet projeleri şöyle buyuruyor diye ülkülerimizden de asla ayrılmayız. Diyarbakır'da Serok, Bilecik'te Yörük maskesi takan Davutoğlu iyi bilsin ki; biz Milliyetçi Hareket Partisi'yiz. Milliyetçi Hareket Partisi; tavizkar, teslimiyetçi ve tahripkâr zihniyetlere karşı duruşun merkezidir. Biz varken, küresel ayak oyunları amacına ulaşamayacaktır. Biz varken, dayatma, tehdit, açılım, yıkım, çözüm belini doğrultamayacaktır. Biz ayaktayken, ekonomik sömürü, planlanan sosyal ve siyasal felaket sonuç vermeyecektir.'

'TÜRKİYE KÖTÜRÜM BİR İKTİDARIN ELİNDE'

Konuşmasında Başbakan Ahmet Davutoğlu'na yüklenen MHP Lideri Bahçeli şöyle devam etti:

'Türkiye kötürüm bir iktidarın elindedir. Başbakan vesayet altında, bakanları uzaktan kumandalıdır. Bugün ülkemizde her şey birbirine karışmıştır. Doğru ile yanlış yer değiştirmiştir. Davutoğlu tezvirat ve dedikoduyla siyaset yapılacağını zannetmektedir. AKP'nin vizyonu yoktur. Heyecanı yoktur. Geleceği yoktur. Adaleti yoktur. Ahlakı yoktur. İzanı yoktur. Kökü ve kimliği yoktur. Milli ve manevi değerleri sıfırı tüketmiştir. AKP yok hükmündedir. AKP lafta iktidardır, gerçekte ise iktidarsızlığın pençesindedir. Tek adamlık planları yapan Erdoğan, AKP'yi hücrelerine kadar elinde tutmaktadır. Erdoğan AKP'nin fiili eş genel başkanı olarak paralel ve korsan mitinglerle yasa ve Anayasa'yı açıktan çiğnemektedir. Hukuk devre dışıdır. Tarafsızlık saha dışındadır. Şeref ve namus üstüne edilen yeminler gündem dışıdır. Devlet terbiyesi, devlet umuru kenardadır. 'Alışılmış Cumhurbaşkanı olmayacağım' diyen Erdoğan, yıkım ve parçalanmanın alıştırmalarını alışık olduğu yöntemlerle icra ve ifa etmektedir. Maksadı başkanlık sistemine geçebilmek için AKP'ye oy toplamaktır. Amacı PKK ve HDP'yle yeni Anayasa yazmak, yeni Türkiye isimli yıkımın temellerini kazmaktır. Bilecik oynanan rezil oyunu görmektedir.'

'HARAMZADELER'

Bilecik'in işsiz ve gelirsiz olduğunu ifade eden Bahçeli, 'Fakat haramzadeler Ankara'ya 1 milyar 370 milyon lira değerinde bin yüz elli odalı kaçak ve karanlık saray yaptırmıştır. Bilecik, 'Çiftçinin hali ne olacak, hayat pahalılığı ne zaman bitecek' merakındadır; 17-25 Aralıkçılar hazineyi hortumlamakla meşguldür. Erdoğan ve Davutoğlu ise asgari ücreti yok mu arttıran diye bağırmakta, bizim teklifimizi alaya almaktadır. İşsizler iş kaygısındadır, Erdoğan ise 'İş beğendiremiyoruz, Vietnam'dan şoför getiriyoruz' mazeretine sığınmaktadır' dedi.

DAVUTOĞLU'NA SÜLEYMAN ŞAH ELEŞTİRİSİ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 15 Mayıs'ta Bilecek'e geldiğini anımsatarak, 'Davutoğlu şaşkın, şuursuz, ufuksuz, yönsüz ve dengesizdir. Bildiğiniz gibi bu saray hafiyesi, bu saray tebaası 15 Mayıs'ta buraya gelmiştir. Ve Bilecik'e Süleyman Şah'tan selam getirdiğini söylemiştir. Sayın Davutoğlu bu neyin selamıdır? Süleyman Şah Türbesini bırakıp kaçmanın mı selamıdır? Saygı Karakolu'nu bombalamanın mı selamıdır? Vatan topraklarını peşkeş çekmenin mi selamıdır?Bu selam neyin nesidir? Süleyman Şah'ın bedduasını alanların, selam getirmesi kara mizahtır. Davutoğlu 25 Ocak 2015 günü, Diyarbakır'da Kobani'yi selamlıyor, Kobanililerin alnından öpüyor, Kobani'yi tarihi emanet olarak görüyordu. Kürtçe'yi Türkçe kadar öğrenmekten bahsediyordu. Serok Ahmet olmakla övünüyordu. Şimdi bu Davutoğlu Süleyman Şah'tan selam getiriyor. Ancak geçmişte Kandil'i selamlarken aklına Süleyman Şah gelmiyordu. Aziz ecdadımızın kemiklerini sandıklara koyup evden eve nakliye araçlarına koyarken, Ertuğrul Gazi'nin muhterem babasına hürmet etmiyordu. Davutoğlu tükenmiş, dağılmış, sarayda omurga kaybı yaşamış bir siyasetçi olarak tarihe şimdiden geçmiştir. Şeyh Edebali'nin huzuruna çıkıp, siyaseti bu aziz büyüğümüzün ahlakıyla yapacağını kendi kendine mırıldanması ise baştan ayağa yalan ve ucuz istismardır. Davutoğlu AKP'deki düşüşü gördükçe şoka girmekte, siyasi felç geçirmektedir. Zira 7 Haziran akşamı defteri dürülecektir' dedi.

'CAHİL MİSİN MÜFTERİ Mİ? ÇAMUR MUSUN MÜNAFIK MI?'

Başbakan Davutoğlu'nun Yozgat'taki konuşmasında, 28 Şubat döneminde başörtüsü yasağının geldiğini ifade ettiğini söyleyerek şöyle devam etti:

'Zulmün diz boyu olduğunu söylemiş, iktidarda da bizim bulunduğumuzu hayasızca ileri sürmüştür. Merhum Menderes asılırken MHP neredeydi diyen Davutoğlu bir kez daha mayına basmış, ters köşeye yatmıştır. Bilecik'ten Davutoğlu'na çağrıda bulunuyorum: Eğer 28 Şubat sürecinde MHP'nin iktidarda olduğunu ispat etmezsen namertsin. Eğer 28 Şubat'ta MHP'nin sorumluluk üstlendiğini hemen, çok acil somut delilleriyle ortaya çıkaramazsan siyasi şeref yoksunu olmaktan kurtulamayacaksın. Davutoğlu haberin olsun, yine çuvalladın, yine yaş tahtaya bastın. Cahil misin müfteri mi? Çamur musun münafık mı? Sayın Davutoğlu sen kimsin? Bu desteksiz atışları, bu yalan dolanı sana kimler öğretti? Milliyetçi Hareket'i 28 Şubat'ta iktidarda göstermek en hafif tabirle Türk milletine küfür, maneviyata saplanan zehirli hançerdir. 12 Eylül'ün gölgesinde palazlanan, darbelerin yan ürünü olan Davutoğlu ve zihniyeti değil midir? 28 Şubat'ın beşiğinde sallanan, kundağında pışpışlanan Davutoğlu ve zihniyeti değil midir? Yalancı bir şahıstan Başbakan olur mu? Paralel dediklerinin elinden tutup devlete yerleştiren, sonra da dönüp darbe yapıyorlar, inlerine gireceğiz diyen çürümüş bir anlayıştan bu ülkeye, bu millete hayır gelir mi? Davutoğlu bilesin ki, iki yanlıştan bir doğru çıkmaz. Ne var ki dört rüşvetçiden Yüce Divan çıkar ve adaletin şamarı kafanıza iner, çok yakında da arka arkaya inecektir.'

Devlet Bahçeli, Türkiye'nin MHP iktidarıyla, milli varlığına, tarihi misyonuna sahip çıkarak bugün içinde bulunduğu ataletten kurtulacağını söyleyeerk ' Ülkemizi 2023'de bölgesel güç ve küresel aktör, 2053'te de küresel güç mertebesine çıkaracağız. Hedeflerimiz büyük, ülkülerimiz berrak ve herkesi kapsamaktadır. Kaynaklarını hesaplayarak açıkladığımız plan ve projelerimiz bir yönüyle iktidar programıdır' dedi.

DHA

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0