"Biz Şimdi Ne Olacağız?" Sorusunu Bir Kenara Bırakıp, Karşı Cinsi Evliliğe İkna Etmek İçin Uygulayabileceğiniz Yöntemler
Sahi, siz şimdi ne olacaksınız? Ne olacağınızı boş verin de ne yapacağınıza bakalım.
1. Evlilik delisi gibi ortalıklarda dolaşmayın.
Azıcık sinsi olun, karda dolaşın ama izinizi belli etmeyin. Niyetiniz evlilik olabilir, onunla evlenmek için yanıp tutuşuyor olabilirsiniz ancak bunu karşı tarafa belli etmeyin.
Evliliğe olan aşırı isteğinizi karşı tarafa belli ettiğinizde bunun onu size çekeceğini ya da bağlayacağını sanıyorsanız büyük yanılıyorsunuz...
Tam tersine bunu istiyorsa bile sizin aşırı hevesiniz onu evlilikten soğutacaktır. Yine ben bir taraflarımdan uydurmuyorum, üç beş kitap okuduk biz de uzmanların söylediklerine kulak verdik en nihayetinde. Hatta bir tık öteye giderek evlilik fikrinin sizi biraz ürküttüğünü söyleyin ve evliliğe hazır olmadığınız sinyallerini verin. Bakın nasıl bir anda evlilik manyağı olacak göreceksiniz! Tecrübeyle sabit.
2. Onu, evlilikten sonra ona alan tanıyacağınıza ve özgürlüğünü kısıtlamayacağınıza ikna edin.
Bunu elbette ki göz boyamak için yapmayın, gerçekten olması gereken bu. İlişkilerde her iki tarafın da en çok endişe ettiği şey, evlendikten sonra kendilerine ait bir alan kalmaması korkusudur. Her şeyi birlikte yapmak, bir bütün olmak, gece gündüz dip dibe olma fikri insanları korkutur. Ancak esasında evlilik bu değildir ve olmamalıdır da.
Elbette ki bir bütün olunur, bir hayat paylaşılır ancak her aktiviteyi birlikte yapmak demek değildir bu.
Herkesin karşısındaki insanın yapacağı aktivitelere saygı duyması, ona alan tanıması evliliklerin altın kuralıdır. İşte siz de eğer evlenmek istiyorsanız göz korkutmayın, evliliğin bir ayak bağı olmadığını, kişinin alanını ihlal etmediğini karşınızdaki insana hissettirin. Yani düşünsenize sevgiliniz evliliği baskılı çift tişörtleri giyilen, her akşam annesigillere çaya gidilen, bisküvilerin kurdeleyle bağlandığı bir oluşum sanıyorsa; onu evliliğe ikna etmek çok zor! Bu algıyı yıkın önce.
3. Sevgilinizin evlilikle ilgili fikirlerini öğrenin.
Ya önce bi' durun da soluklanın, karşınızdakinin evliliğe bakış açısı ne, evlilikten beklentisi ne? Tabii bu soruları art arda sormayacaksınız, zamanla yavaş yavaş öğreneceksiniz ve adımlarınızı ona göre atacaksınız.
Eğer karşınızdaki insanın evlilikten beklentilerini karşılayabileceğinizi düşünüyorsanız bunu ona hissettirin.
Beklentilerinizin ve düşüncelerinizin aynı olduğunu hissetmesini sağlayın. E gerisi de karşınızdaki insana kalmış. Kim evlilikten beklentilerinin aynı olduğu bir insanla hayatını birleştirmek istemez ki? Hep boş mu atıp tutacağız, azıcık da bilirkişi gibi konuşalım değil mi...
4. Aceleci olmayın ve baskı yapmayın.
İmalardan, laf sokmalardan ve aceleniz varmış gibi davranmaktan vazgeçin. Sürekli evli çiftleri örnek göstererek, böyle bir beklenti içinde olduğunuzu belli ederek karşınızdaki insanı evlilikten soğutmayın.
Onunla bir ömür geçirmek istediğinizi hissettirin ancak evliliğin şart olduğunu, olması gerektiğini, bunun için acele etmeniz gerektiğini karşınızdaki insana dikte etmekten vazgeçin.
Bunlar düşündüğünüzün aksine evliliğe yaklaşmanızı değil, evlilikten uzaklaşmanızı sağlar. Zamana bırakın, onu anlamaya çalışın ve koşulsuz sevin. Bakın o zaman nasıl evliliğe sıcak bakmaya başlayacak. Aman bu da klişe klişe konuşuyor diyeceksiniz ama deneyin bakalım neler oluyor. Azıcık laf dinleyin. Eskilerin deyimiyle kendinizi ağırdan satın.
5. "Biz şimdi ne olacağız?"
Geldik zurnanın zırt dediği yere... Ya sahi siz şimdi ne olacaksınız? İlla bir şey olmanız gerekiyor mu? Sevgili olun ne bileyim aşık olun, sarmaş dolaş olun ama karşınızdaki insana biz şimdi ne olacağız diye sormayın. İlla hemen adının konulması mı gerekiyor? Hepimiz netliğin manyağı olduk. Netleşsin, adı konsun, ne olacağımız belli olsun. Amma meraklıyız her şeyi netleştirmeye.
Siz şimdi ne yapın biliyor musunuz?
Bırakın biraz belirsiz kalsın, ne olacağı belli olmasın ucu açık kalsın. Bu soru kadar bir insanı evlilikten uzaklaştıran başka bir şey daha yok, benden söylemesi. Ayrıca affedersiniz de bok mu var evlilikte? Evleniyorsunuz da ne oluyor Allah aşkına. Düğünüydü, deli akrabasıydı, altın takma meselesiydi, var da var.
Siz en iyisi ipin ucunu bırakıp biraz gelişine yaşayın...