Görüş Bildir
Haberler
'Asla Âşık Olamayacağım': 30 Günlük Bebekken HIV Bulaştırılan Yiğit'in 'Acı' Öyküsü

etiket 'Asla Âşık Olamayacağım': 30 Günlük Bebekken HIV Bulaştırılan Yiğit'in 'Acı' Öyküsü

Taner Bayram
16.12.2015 - 20:00

Hayatınız bir ihmal nedeniyle alt üst olsa ne hissederdiniz? Bu ihmalden dolayı çok zor bir hastalığa yakalansanız, normal bir çocukluk geçirme şansınız olmasa, dışlansanız, yalnız kalsanız? Hele de 'asla âşık olamayacağım' deseniz? 

Henüz 30 günlük bebekken Kızılay’da verilen HIV’li kan nedeniyle hayatı kâbusa dönen ve bugün 19 yaşında olan Yiğit O.'nun dramatik hikâyesi bu sorulara cevap niteliğinde maalesef...

İçeriğin Devamı Aşağıda

Yiğit, Kızılay tarafından verilen HIV virüsü taşıyan kan nedeniyle hayatı kâbusa dönen 19 yaşında genç bir birey.

Yiğit, Kızılay tarafından verilen HIV virüsü taşıyan kan nedeniyle hayatı kâbusa dönen 19 yaşında genç bir birey.

Yiğit 1996 yılında erken doğumla dünyaya gelmiş. Bu yüzden kuvöze alınmış. 30. gününde trombosit (kan pıhtılarının oluşumunda görev alan hücre parçası) ihtiyacı için Kızılay'dan kendisine kan verilmiş. Ancak verilen kan HIV virüsü taşıyormuş. Bu durum onun kaderini belirlemiş hatta kâbusu olmuş...

 “Trombositi aldıkları kişi Yeşilyurt Devlet Hastanesi’ne sık sık kan bağışı yapan biri olduğundan Kızılay tahlil yapmaya gerek görmemiş. Hayata gelişimin 30. gününde bana o kanın verilmemesini isterdim. Belki o zaman her şey bambaşka olurdu. İnsanlara bu kadar kırılmaz, bu kadar yalnız kalmazdım...” 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Kızılay'ın ihmalinden dolayı devleti 378 bin Euro tazminata mahkum etmiş.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Kızılay'ın ihmalinden dolayı devleti 378 bin Euro tazminata mahkum etmiş.

HIV pozitif olduğu anlaşılınca anne ve babasının Kızılay’a açtıkları davayı 1997’de kazanmışlar, Sağlık Bakanlığı’na açılan dava ise kendisi 15 yaşına geldiğinde sonuçlanmış:

“2011’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 378 bin Euro tazminat belirleyip tedavimin ömür boyu devlet tarafından bedava sağlanmasına hükmetti. Ama yaşananların bende bıraktığı yarayı tedavi etmek ne yazık ki bu kadar kolay olmadı. Tedavim hâlâ da devam ediyor” diyor. 

Yiğit, Ege Üniversitesi öncülüğünde diğer HIV pozitif kişilerle buluşuyor ve psikolojik destek alıyor ayrıca, kendisine sürekli yardımcı olan yaşam koçu bulunuyor.

"Okul yıllarımda hep dışlandım. İnsanlardan kaçıyorum..."

"Okul yıllarımda hep dışlandım. İnsanlardan kaçıyorum..."

Okul yıllarının acımasızlığını birçoğumuz biliriz. Farklı olmak ya da genel normların dışında olmak hemen bir dalga veya korku unsuruna dönüşebilir. Yiğit hayatı boyunca bunun büyük sıkıntısını çekmiş:

“Arkadaşlarımın velileri beni okuldan göndermek için imza topladılar. Çocuklarını okula yollamayanlar bile oldu. Hastalığımın yan yana durarak bulaşacağını zannediyorlardı. Öyle olmadığını anlamadılar. 

Bu yüzden okul değiştirmek zorunda kaldım. Lise yıllarında dışlama daha da acımasızlaştı. Hiç arkadaşım olmadı. Liseyi yeni bitirdim. Fakat üniversiteye gitmekten korkuyorum. Yine aynı şeyleri yaşayacak olmak beni korkutuyor. Tüm bunlara rağmen en büyük hayalim gazeteci olmak” dedi.

“Yaşadıklarıma insanların verdikleri tepkiler HIV pozitif olmaktan çok daha zordu. HIV’le yaşayabileceğimi kabullendim. Bende asıl travmayı insanlar yarattı. Okul yıllarımda hep dışlandım. Kimse benimle arkadaşlık etmek istemedi. 

Bana her an onlara hastalık bulaştırabilecek biri gözüyle baktılar. Bir türlü onlara kendimi anlatamadım ve küstüm. Artık ben de kimseyi istemiyorum. İnsanlardan kaçıyorum.'

"Asla âşık olamayacağım..."

"Asla âşık olamayacağım..."

Yiğit, HIV pozitif birinin aşk hikâyesini anlatan 'İncir Reçeli' filmini izledikten sonra ise âşık olmakla ilgili çokça düşünmüş: 

“Asla âşık olmayacağım. Çünkü üzüleceğimi, kırılacağımı biliyorum. Belki bir gün yurt dışına gidip beni bilmeyen, tanımayan, olduğum gibi kabullenen biriyle tanışırım. Bir çocuğum olmasını isterdim.” 

Yiğit, hikâyesini ve yaşadığı zor günleri kitaplaştıracak...

Yiğit, hikâyesini ve yaşadığı zor günleri kitaplaştıracak...

Yiğit hayatta zorluklar karşılaşan birçok insan gibi yazmaya, yazarak tutunmaya karar vermiş. Hayatını ve yaşadığı zorlukları kitaplaştıracak...

“İsmi ‘Benden Öyküler’ olacak. Uzun zamandır günlük olarak notlar alıyorum. Bunları derleyip toparlamayı planlıyorum. Henüz başlangıç aşamasındayım. Beni yaralayanların hepsine bu kitapla yanıt vereceğim. Kitabımın ilk cümlesi; ‘Beni anlayın’ olacak...” 

Umarım bir gün âşık olursun Yiğit. Umarım bir gün sever ve sevilirsin. Çünkü, bir insanın yaşayabileceği belki de en güzel duygu aşk...En samimi dileğimdir bu senin için...

Ayrıca HIV pozitif insanlarla empati yapabilmek, bu konuda farkındalık oluşturabilmek de hepimizin görevi diye düşünüyorum. 

İçeriğin Devamı Aşağıda

HIV/AIDS hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olduğunuzu düşünüyor musunuz ?

Toplumun HIV Pozitif insanlara karşı tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Yeterli empatinin kurulduğunu düşünüyor musunuz?

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1167
117
54
16
13
11
3