Görüş Bildir

Türkiye İstatistik Kurumu Haberleri

Türkiye İstatistik Kurumu ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Türkiye İstatistik Kurumu ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Merkez Bankası Faiz Artırmazsa Ne Olur? Faiz Artıracak Olsa Rezervler Azalır mıydı?
Merkez Bankası faiz kararı beklenirken, ABD'den dün gece gelen haberlerle bugün TCMB'den beklentiler çakışıyor. TCMB'nin PPK toplantısından faiz artışı çıkması yabancı kurumların beklentileri olurken, yurt içindeki anketler faizin sabit kalacağını öngörüyor. Peki faiz artmazsa ne olur? Son dönemde daha kararlı ve sıkı bir duruş sergileyen Merkez Bankası seçim öncesi bu son dönemeçte faiz artırmamak için neler yapıyor? İşte sizin için faizi beklerken derlediklerimiz.
Gül'den Torba Kanununa Onay
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayladığı, internet düzenlemesini de içeren ''torba kanun''a göre, TİB Başkanı'nın vereceği erişimin engellenmesi kararı, 24 saat içinde mahkeme onayına sunulacak. Cumhurbaşkanı Gül, 6527 sayılı ''Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun''u onayladı. Kanuna göre, orman kadastro komisyonlarınca alınan kararlara ilişkin tutanak ve haritalar, askı suretiyle 30 gün süreyle ilan edilecek. Bu ilan ilgililere şahsen yapılan tebliğ hükmünde olacak. Tutanak ve haritalara karşı itirazı olanlar; askı tarihinden itibaren 30 gün içinde dava açabilecek. İlan süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kararlara ilişkin tutanak ve haritalar kesinleşecek. Orman kadastro komisyonlarınca düzenlenen tutanak ve haritalara karşı, kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak, Hazine hariç itiraz edilemeyecek ve dava açılamayacak. Hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler tarafından açılacak sınırlamaya itiraz davalarında hasım Orman Genel Müdürlüğü; orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine karşı açılacak itiraz davalarında ise hasım Hazine ve Orman Genel Müdürlüğü olacak. Orman Genel Müdürlüğü'nce açılacak davalarda hasım, hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler olacak. Kadastrosu yapılıp kesinleşen devlete ait ormanlar 'orman' vasfıyla, Orman Kanunu'nun 2. maddesine göre orman sınırları dışına çıkarılan yerler ise kaydında belirtme yapılarak 'halihazır' vasfıyla, kesinleşme tarihleri tescil tarihi olarak gösterilmek suretiyle en geç 3 ay içinde hiçbir harç ve bedel alınmaksızın Hazine adına tapu kütüklerine kaydedilecek. Adrese dayalı nüfus kayıt sisteminde nüfus nakilleri kalktığı için orman köyü nüfusuna kayıtlı olan ancak başka orman köyünde oturanlar orman köylülerinin haklarından yararlanamıyordu. Kanunla, nüfusu orman köyünde olsa da başka orman köyüne yerleşen ya da en az 5 yıldır kesintisiz orman köyünde oturan muhtaçlar orman köylülerinin haklarından yararlanacak. ORMANLARDA YOL KENARI TESİSLERE İZİN Devlet ormanlarında devlet üniversiteleri için eğitim ve araştırma maksatlı tesislerle yurt yapılmasına bedelli izin verilmesinde, ağaçlandırma ve arazi izin bedeli dışında bedel alınmayacak. Devlet ormanlarında, erişme kontrolü uygulanan karayollarındaki ulaştırma yapıları ve müştemilatı olan hizmet tesisleri ile bakım işletme tesislerine, karayolu sınır çizgisi içinde kalmak kaydıyla izin verilecek. Devlet idareleriyle kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan, işletilen, işlettirilen veya yap-işlet-devret modeli esas alınarak yaptırılan ve işlettirilen bu tesislerden bedel alınmayacak. Demiryolu, otoyol, devlet ve il yollarıyla su isale hatlarının yapımında zorunlu olarak ortaya çıkan kazı fazlası malzemenin depolanacağı alanlara, Orman Genel Müdürlüğü'nce belirlenen yerlerden, ağaçlandırma bedeli alınarak izin verilecek. Yaban hayatı koruma ve geliştirme sahalarında, mülki alanı bulunan köy tüzel kişiliği, belde belediyeleri, büyükşehirlerdeki ilçe belediyeleri ile koruma hizmeti için işbirliği yapılabilecek. Özel avlaklar dışındaki avlakların işletilmesi maksadıyla bu avlaklarda sahası bulunan, köy tüzel kişilikleri, belde belediyeleri, büyükşehirlerdeki ilçe belediyeleri ve avcı kuruluşları ile koruma, üretim, bakım ve avcılığın düzenlenmesi karşılığı işbirliği yapılabilecek. Petrol Piyasası Kanunu kapsamındaki işleme lisansı sahipleri de piyasa faaliyetine konu etmemek ve münhasıran petrokimya üretiminde kullanmak kaydıyla LPG ithal edebilecek. Muhtelif mevzuatta Toptan Eşya Fiyat Endeksi (TEFE) ve Üretici Fiyat Endeksine (ÜFE) yapılmış olan atıflar, TÜİK'ce hesaplanan Yurt İçi Üretici Fiyat endeksine (Yİ-ÜFE), tarım sektörü TEFE ve ÜFE'ye yapılan atıflar Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi'ne yapılmış sayılacak. İNTERNET DÜZENLEMESİ Kanun, internet alanında da yeni düzenlemeler içeriyor ve TİB Başkanı'na yeni yetkiler veriyor. Buna göre, yeniden tanımlanan trafik bilgisi, taraflara ilişkin IP adresi, verilen hizmetin başlama ve bitiş zamanı, yararlanılan hizmetin türü, aktarılan veri miktarı ve varsa abonelik bilgilerini içerecek. TİB tarafından yalnızca mahkemelerce talep edilen trafik bilgileri istenebilecek. Trafik bilgisi ancak bir suç soruşturması veya kovuşturması kapsamında mahkemelerce talep edilmesi halinde TİB Başkanlığı tarafından içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı veya erişim sağlayıcıdan alınarak verilecek. TİB Başkanı tarafından verilen erişimin engellenmesi kararı, 24 saat içinde sulh ceza hakiminin onayına sunulacak. Hakim, onayına sunulan konuyla ilgili 48 saat içinde karar verecek. Soruşturma aşamasında verilen hakim kararı, sulh ceza mahkemeleri tarafından verilecek. Bu karar, birden fazla sulh ceza mahkemesi bulunan yerlerde, HSYK tarafından belirlenen mahkeme tarafından verilecek. JEOTERMAL ALANLARDAKİ YATIRIMDA KAMU YARARI KURULU Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu'na 'Kurul' tanımı ekleniyor ve kurulun hangi anlamda kullanılacağı ile görevinin hangi çerçevede olacağı konusu düzenleniyor. Buna göre, kurul; Kalkınma Bakanı'nın başkanlığında oluşturulan jeotermal kaynak ve doğal mineralli su arama ve işletme faaliyetleri ile diğer yatırımların kamu yararı açısından önceliğini ve önemini tespit edecek. Kurul, Kalkınma Bakanının başkanlığında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ile diğer yatırımcı kurum ya da kuruluşun bağlı olduğu bakan ya da bakanlar ve yatırım kararına onay veren kurumun ilgili olduğu bakan olmak üzere asgari 3 bakandan oluşacak. Kaynak arama ve işletme ruhsatlarında, jeotermal ruhsatlar ile maden ruhsatlarının çakışması halinde, ülke ekonomisi ve kamu yararı doğrultusunda kaynağın önceliğine göre kurul tarafından kamu yararı kararı alınacak. Jeotermal kaynak ve doğal mineralli su arama ve işletme faaliyetleri ile devlet ve il yolları, otoyollar, demir yolları, havaalanı, liman, baraj, enerji tesisleri, maden petrol doğalgaz işletmeleri, su isale hatları gibi kamu yararı niteliği taşıyan yatırımların birbirlerini engellemesi, faaliyetin yapılamaz hale gelmesi durumunda jeotermal kaynak ve doğal mineralli su arama ve işletme faaliyetleri ve yatırımla ilgili karar, kurul tarafından verilecek. Kurul tarafından gerekli görülmesi halinde hazırlatılan rapor, danışmanlık ücretleri, yolluk, gündelik ve benzeri tüm harcamalar yatırımcı tarafından karşılanacak. Ayrıca, yatırımlar nedeniyle kurul kararı ile faaliyeti engellenen veya kısıtlanan tarafın yatırım giderleri, lehine karar verilen tarafça tazmin edilecek. Turizm Merkezi veya Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi dahilinde kalan yerlerde kurul tarafından alınacak olan kamu yararı kararı gereği, enerji üretimine öncelik tanınması halinde, ilgili Turizm Merkezi veya Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi veya bu alanlar için hazırlanmış onaylı imar planları yeniden düzenlenecek. 2/B ARAZİLERİNİ ALMAK İSTEYENLERE EK SÜRE Hazine'ye ait tarım arazilerini 31 Aralık 2011 itibarıyla en az 3 yıldır tarımsal amaçla kiralayan, kira sözleşmesi devam eden veya bu arazileri en az 3 yıldır kullanan ve kullanmaya devam ettikleri idarece belirlenenlere, bu arazileri satın almak için verilen ve 26 Nisan 2014 tarihinde dolacak başvuru ve ödeme süreleri 6'şar ay uzatılacak. 2/B arazilerini doğrudan satın almak için öngörülen 2 yıllık başvuru süresi de 1 yıl daha uzatılacak. İlgili kanuna göre revize edilerek onaylanan proje alanlarında kalan taşınmazlardan idarece satılanlar, proje kapsamında değerlendirilmek üzere proje sahibi idareye devredilecek. Devirden önce söz konusu taşınmazları satın alan hak sahiplerinin ödedikleri bedel dahil her türlü bilgi ve belgeler, proje sahibi idareye işlet tesis etmesi amacıyla devredilecek. Proje alanında kalan ve Maliye Bakanlığı'nca proje sahibi idareye devredilecek taşınmazların bedeli, bakanlıkça devrin uygun görüldüğü yıla ait emlak vergi değeri üzerinden tahsil edilecek. Belediye Gelirleri Kanunu'nda yer alan ilan ve reklam vergisi, biletle girilmesi zorunlu olmayan eğlence yerlerinden alınacak miktarlar, işgal harcı, tatil günleri için alınacak çalışma ruhsatı harcı, kayıt ve suret harçları, imarla ilgili harçlar ile iş yeri açma izni harcının tarifelerini, semtler arasındaki sosyal ve ekonomik farklılıkları göz önünde tutarak, belediye meclislerinin önerisi, İçişleri Bakanlığı'nın görüşü ve Maliye Bakanlığı'nın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tespit edecek. Bu tutarlar, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında artırılacak. Bu miktar ve tutarlar, ilgili tarifeler için belirlenen en çok tutarı aşamayacak. Belediye meclislerince 2013 yılı için belirlenen bu vergi ve harç tarifeleri, Bakanlar Kurulu'nca tespit edilecek karar yürürlüğe girinceye kadar uygulanmaya devam edilecek. Yasak fiil veya davranışlarda bulunanlar hariç olmak üzere, Türkiye genelinde faaliyet gösteren tüzel kişilerden; şube personeli, vekil, mümessil gibi yetkili temsilcilerin şahsi kusurları nedeniyle ihalelere katılmaktan yasaklananlara, tanınan bir aylık sürede ihale bedelinin 3 katı tutarında tazminatı peşin ödemeleri halinde ihaleden yasaklama kararı verilmeyecek. Bu kişiler dışında, Türkiye genelinde faaliyet gösteren tüzel kişilerden; şube personeli, vekil, mümessil gibi yetkili temsilcilerin şahsi kusurları dolayısıyla henüz yasaklama kararı verilmeyen hakkında da 3 kat tazminatı peşin ödemeleri halinde yasaklama kararı verilmeyecek. Kanun, 5673 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi kapsamında bulunan geçici köy korucularına ödenecek aylığa esas gösterge rakamının yükseltilmesine imkan tanıyor. Köy korucuları arasında maaş farkına neden olan ek gösterge rakamı artırılacak ve köy korucularının maaşları eşitlenecek. ŞEHİR HASTANELERİNDE SÖZLEŞME EKSİKLİĞİ Şehir hastaneleri projesinde, kamu ile özel sektör arasında yapılacak sözleşmelere esneklik getiriliyor. Mücbir sebepler, olağanüstü haller veya sözleşme ve eklerinin uygulanmasını etkileyen bir durumun ortaya çıkması veya sözleşme ve eklerindeki hükümlerin ihtilaf içermesi hallerinde, sözleşme bedelini değiştirmemek kaydıyla Sağlık Bakanı onayıyla sözleşme ve eklerinde taraflarca değişiklik yapılabilecek. Bu şartlar dışında işin tamamlanamayacağının anlaşılması halinde bedel, ihalede nihai teklifin verildiği tarih esas alınarak, güncellenecek ve bakan onayıyla sözleşmede gerekli düzenleme yapılacak. Yapım işlerinde yatırım maliyetinde öngörülen sınırları aşan değişiklik olması halinde, değişen fizibilite raporu veya projeler ve diğer belgeler Yüksek Planlama Kurulu'na yeniden sunulacak. Yüksek Planlama Kurulu'nun yeni yetkilendirmesine istinaden sözleşme taslağında ve eklerinde gerekli tadiller yapılacak. Sözleşmenin sona erdirilmesi halinde kesin teminat mektubu iade edilecek. Organize sanayi bölgeleri, katılım, kalkınma ve yatırım bankaları ile organize sanayi bölgesi içinde yer alan katılımcılardan gelen talepler doğrultusunda, OSB sınırları içinde finansal kiralama yapılabilecek. Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında düzenlenen ürün senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançların gelir ve kurumlar vergisinden istisna edilme süresi 31 Aralık 2014'ten, 31 Aralık 2018'e uzatılıyor. Milli parklardan elde edilecek gelirler Orman ve Su İşleri Bakanlığı döner sermayesine gelir kaydedilecek. Bu gelirler, kanun gereği ihtiyaç duyulan mal, hizmet ve yatırımların finansmanında kullanılacak. Kanunla, yerleşim yeri olarak işgal edilerek mera, yaylak ve kışlak olarak kullanımı teknik açıdan mümkün olmayan taşınmazlardan, tapuda Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere tahsis edilen, tahsis edilen kişilerce de bir kısmı üçüncü kişilere devredilen, ancak Hazine'ce ilgili belediyeler aleyhine açılan davalar sonucunda mahkemelerce doğrudan tapuda Hazine adına tesciline karar verilen taşınmazlar üzerinde, devletle vatandaş arasında ortaya çıkan hukuki ihtilafların çözümlenmesi amacıyla düzenleme yapılıyor. Buna göre, taşınmazlardan Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya iş yeri yapılmak üzere bedelsiz veya bedeli karşılığında tahsis edilen ancak, Hazine'ce ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucunda mera olarak sınırlandırılmasına ve mera özel siciline yazılan, fakat daha sonra meralık vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ile doğrudan Hazine adına tesciline karar verilen taşınmazlardan; halen tapuda Hazine adına kayıtlı olan taşınmazlar, yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazine'ye ödenmesi kaydıyla, adlarına tahsis yapılanlara veya bunların haleflerine devredilecek.AA
İşsizlik Çift Haneye Dayandı
Türkiye genelinde işsizlik oranı 2013 yılında bir önceki yıla göre 0.5 puan artışla yüzde 9.7 oranında gerçekleşti. İşsiz sayısı bir önceki yıla göre 229 bin kişi artarak 2 milyon 747 bin kişiye ulaştı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2013 yılı Hanehalkı İşgücü İstatistikleri'ni açıkladı. İşsizlik oranı hükümetin Orta Vadeli Program'da 2013 yılı için öngördüğü işsizlik oranı hedefinin üzerinde gerçekleşti. TÜİK verilerine göre 2013 yılında Türkiye genelinde işsiz sayısı 2013 yılında bir önceki yıla göre 229 bin kişi artarak 2 milyon 747 bin kişiye ulaştı. İşsizlik oranı ise 0.5 puanlık artış ile yüzde 9.7 seviyesinde gerçekleşti. Kentsel yerlerde işsizlik oranı 0.4 puanlık artışla yüzde 11.5, kırsal yerlerde ise 0.6 puanlık artışla yüzde 6.1 oldu. Tarım dışı işsizlik oranı bir önceki yıla göre 0,5 puanlık artışla yüzde 12 seviyesinde, 15-24 yaş grubundaki genç nüfusta işsizlik oranı ise 1.2 puanlık artışla yüzde 18.7 olarak gerçekleşti. 300 BİN KİŞİ İŞSİZ KALDI Türkiye genelinde işsizlik oranı 2013 yılında bir önceki yıla göre 0.5 puan artışla yüzde 9.7 oranında gerçekleşti. İşsiz sayısı bir önceki yıla göre 229 bin kişi artarak 2 milyon 747 bin kişiye ulaştı. İşsizlik oranı bu düzeyi ile hükümetin Orta Vadeli Program'da 2013 yılı için öngördüğü yüzde 9.5 hedefinin üzerinde gerçekleşti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2013 yılı Hanehalkı İşgücü İstatistikleri'ni açıkladı. İşsizlik oranı hükümetin Orta Vadeli Program'da (OVP) 2013 yılı için öngördüğü işsizlik oranı hedefinin üzerinde gerçekleşti. TÜİK verilerine göre 2013 yılında işsizlik oranı ise 0.5 puanlık artış ile yüzde 9.7 seviyesinde gerçekleşti. Kentsel yerlerde işsizlik oranı 0.4 puanlık artışla yüzde 11.5, kırsal yerlerde ise 0.6 puanlık artışla yüzde 6.1 oldu. Türkiye genelinde işsiz sayısı 2013 yılında bir önceki yıla göre 229 bin kişi artarak 2 milyon 747 bin kişiye ulaştı. -TARIM DIŞI İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 12- Tarım dışı işsizlik oranı bir önceki yıla göre 0.5 puanlık artışla yüzde 12 seviyesinde gerçekleşti. Tarım dışı issizlik oranı 2012 yılında yüzde 11.5 düzeyinde bulunuyordu. GENÇ NÜFUSTA İŞSİZLİK ORANI ARTTI- 15-24 yaş grubundaki genç nüfusta işsizlik oranı ise 2013 yılında bir önceki yıla göre 1.2 puanlık artışla yüzde 18.7 olarak gerçekleşti. 2012 yılında genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 17.5 düzeyinde bulunuyordu. Tarım dışı işsizlik oranı 2013 yılında kentte yüzde 21.2'ye, kırda yüzde 13.7'ye yükseldi. İSTİHDAM EDİLENLER 703 BİN KİŞİ ARTTI- İstihdam edilenlerin sayısı 2013 yılında, bir önceki yıla göre 703 bin kişi artarak 25 milyon 524 bin kişiye yükseldi. Hükümetin OVP'de 2013 yılı için istihdam düzeyi hedefi 25 milyon 692 bin kişi düzeyinde belirlenmişti. İstihdam edilen sayısı, hedefin üzerinde gerçekleşmiş oldu. 2013 yılında, tarım sektöründe çalışan sayısı 82 bin kişi azalırken, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı 785 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin yüzde 23.6'sı tarım, yüzde 19.4'ü sanayi, yüzde 7'si inşaat, yüzde 50'si ise hizmetler sektöründe yer aldı. Bir önceki yıl ile karşılaştırıldığında hizmet sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 0.6 puan, sanayi sektörünün payı 0.3 puan, inşaat sektörünün payı 0.1 puan artarken, tarım sektörünün payı ise 1 puan azaldığı görüldü. İSTİHDAM ORANI YÜZDE 45.9 OLARAK GERÇEKLEŞTİ- İstihdam edilenlerin oranı, bir önceki yıla göre 0.5 puanlık bir artış göstererek yüzde 45.4'ten yüzde 45.9'a yükseldi. Orta Vadeli Program'da hükümetin 2013 yılı istihdam hedefi yüzde 46.2 düzeyinde bulunuyordu. İŞGÜCÜNE KATILMA ORANI YÜZDE 50.8 OLARAK GERÇEKLEŞTİ- Türkiye genelinde işgücüne katılma oranı, 2013 yılında bir önceki yıla göre 0.8 puan artarak yüzde 50.8 oldu. Erkeklerde işgücüne katılma oranı bir önceki yıla göre 0.5 puanlık artışla yüzde 71.5, kadınlarda ise 1.3 puanlık artışla yüzde 30.8 olarak gerçekleşti. Hükümetin 2013 yılı için işgücüne katılma oranı hedefi OVP'de yüzde 51 düzeyinde bulunuyordu. Böylece hükümetin 2013 yılı istihdam oranı ve işgücüne katılma oranı hedefleri tutmadı. -EN YÜKSEK İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 14.5 İLE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE GERÇEKLEŞTİ- Bölgesel sonuçlar düzey 1'e (12 Bölge) göre işsizlik oranının en yüksek olduğu bölge yüzde 14.5 ile Güneydoğu Anadolu (TRC) bölgesi iken, en düşük olduğu bölge yüzde 6.7 ile Batı Karadeniz (TR8) ve Kuzeydoğu Anadolu (TRA) bölgeleri oldu. Erkeklerde işsizlik oranının en yüksek olduğu bölge yüzde 15.2 ile Güneydoğu Anadolu (TRC) bölgesi iken, kadınlarda yüzde 14.8 ile İstanbul (TR1) bölgesi oldu. EN YÜKSEK İSTİHDAM ARTIŞI 206 BİN KİŞİ İLE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE YAŞANDI- En yüksek istihdam artışı 206 bin kişi ile Güneydoğu Anadolu (TRC) bölgesinde gerçekleşti. Buna karşılık en fazla istihdam azalışı Doğu Karadeniz (TR9) bölgesinde görüldü. Bu bölgede toplam istihdam 73 bin kişi azaldı. Bölgelerdeki istihdamın sektörel dağılımına bakıldığında, tarım sektörünün payının en yüksek olduğu bölge yüzde 49.7 ile Kuzeydoğu Anadolu (TRA), sanayi sektörünün payının en yüksek olduğu bölge yüzde 36.9 ile Doğu Marmara (TR4) ve yüzde 35.1 ile İstanbul (TR1), hizmetler sektörünün payının en yüksek olduğu bölgeler ise yüzde 64.3 ile İstanbul (TR1) ve yüzde 62.7 ile Batı Anadolu (TR5) bölgeleri oldu. İŞGÜCÜNE KATILMA ORANININ EN YÜKSEK OLDUĞU BÖLGE YÜZDE 55,6 İLE EGE BÖLGESİ OLDU- En yüksek işgücüne katılma oranı yüzde 55.6 ile Ege (TR3) bölgesinde gerçekleşti. Erkeklerde işgücüne katılma oranının en yüksek olduğu bölge yüzde 74 ile İstanbul (TR1) ve Kuzeydoğu Anadolu (TRA) bölgeleri, kadınlarda ise yüzde 38.3 ile Ege (TR3) bölgesi oldu. EN YÜKSEK İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 21.1 İLE TRC3 BÖLGESİNDE GERÇEKLEŞTİ- Bölgesel Sonuçlar, Düzey 2'ye (26 Bölge)göre işsizlik oranının en yüksek olduğu bölge yüzde 21.1 ile TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) olurken, bunu yüzde 17.5 ile TRC2 (Şanlıurfa, Diyarbakır) takip etti. İşsizlik oranının en düşük olduğu bölge ise yüzde 4.7 ile TR52 (Konya, Karaman) bölgesi oldu. İSTİHDAM EDİLENLERİN YÜZDE 18.3'Ü İSTANBUL'DA- Kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfusun yüzde 18,1'ini barındıran İstanbul (TR10), toplam istihdamın da yüzde 18.3'üne sahip olduğu görüldü. Çalışma çağındaki nüfus içindeki payı yüzde 6.7 olan TR51 (Ankara) bölgesi toplam istihdamın yüzde 6.5'ine sahip oldu. TR31 (İzmir) bölgesinin çalışma çağındaki nüfus içindeki payı yüzde 5.8 iken, toplam istihdamın yüzde 5.9'una sahip oldu. Buna karşılık, çalışma çağındaki nüfusun yüzde 3.8'ine sahip olan TRC2 (Şanlıurfa, Diyarbakır) bölgesinin toplam istihdam içindeki payı yüzde 2.6 oldu. İŞGÜCÜNE KATILMA ORANININ EN YÜKSEK OLDUĞU BÖLGE YÜZDE 58.3 İLE TRA2 BÖLGESİ'NDE GÖRÜLDÜ- En yüksek işgücüne katılma oranı yüzde 58.3 ile TRA2 (Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan) bölgesinde gerçekleşti. Bunu yüzde 57.2 ile TR61 (Antalya, Isparta, Burdur) bölgesi izledi. En düşük işgücüne katılma oranı ise yüzde 36.9 ile TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) ve yüzde 37.9 ile TRC2 (Şanlıurfa, Diyarbakır) bölgelerinde oldu.ANKARA (ANKA)
2013’te 1172 Çocuğun Yaşam Hakkı İhlal Edildi
Göç Vakfı’nın 2013 yılını kapsayan Çocuk Hak İhlalleri Raporu’nda Türkiye’de çocukların maruz kaldığı çok sayıdaki hak ihlaline dikkat çekiliyor. Yasaların çocuk haklarıyla uyumlu hale getirilmesinden önleyici ve koruyucu tedbirlere kadar birçok öneri gündeme getiriliyor. Raporda dile getirilen hak ihlallerine ve bunlara bağlı saptamaların bazıları şöyle: Ulaşılabilen verilere göre, 2013'te yaşam hakkı ihlal edilen 2013’te 343 çocuk hayatını kaybetti. Yaralanmalarla birlikte toplam yaşam hakkı ihlali sayısı 1172. “Kamu otoritesi çocuk ölümlerine yol açan olayların analizlerini yapmak ve önleyici tedbirler almak, ailelere çocukların korunması konusunda gerekli eğitimleri vermek gibi sorumluluklarını yok sayıp ‘çocukların yaşam hakkını korumak her koşulda devletlerin sorumluluğu altındadır’ ilkesini çiğniyor. Çocuğun korunması hakkı çerçevesinde 89 ayrı olayda yaşanan hak ihlallerinde devletin ihmali olduğu, yaşanan beş olayda da devletin fiili ihlali olduğu görüldü. Erken zorla evlilik başlığı altında devletin ihmalinden kaynaklı 12 olay yaşandı, bu olaylardan 13 çocuk etkilendi. “Özellikle kız çocukların zorla çocuk yaşta evlendirilmesi sorunu ile ilgili kadın örgütlerinin yıllardır yaptıkları önerilere rağmen etkili önleyici mekanizma kurulmamakta, aksine ‘aile rızası’ ve ‘dini nikah’ yöntemleri ile çocuk evliliklerinin yapılmasına göz yumuluyor.” Çocukların cinsel istismarı ve cinsel sömürüye alet edilmeleriyle ilgili 44 olay yaşandı, bu olaylardan 83 çocuk etkilendi. “Çocukların cinsel istismarı vakalarında failleri cezalandırmayı engelleyen ‘rızası ile‘ veya ‘çocuğun ruh sağlının bozulma’ şartlarına bakılmasına son verilmelidir.” Çocuğa yönelik şiddet vakalarında devlet hem ihlalci hem ihmalkar; 12 olayda 21 çocuk şiddete uğradı. “Türkiye’de çocuklara yönelik şiddet e ilişkin toplumsal algıyı değiştirmeden sorunun gerçek boyutlarını görmek imkansızdır. Vaka analizleri yaygın ve olağan sayılan psikolojik ve fiziksel şiddete işaret ediyor.” İhmal istismar, başlığı altında devletin ihmalinden kaynaklı yaşanan 20 ayrı olaydan 32 çocuk etkilendi. Bu çerçevede hak ihlalleri çoğunlukla çocuğun kendini ilgilendiren konularda içinde yer aldığı toplantı ve gösterilere müdahalelerde belirginleşti. Raporlama döneminde meydana gelen 23 olayda 24 çocuk tutuklandı, 68 çocuk gözaltına alındı ve mahkemeler beş çocuk için çeşitli hapis cezalarına hükmetti. Çocukların kişisel gelişimi için yükümlülüklerini yerine getirmeyen devlet kurumları ve yetkililer kanunlarla sorun yaşayan çocukları cezalandırma yaklaşımına son vermeli. Çocuklar bakımından tutuklama son seçenek olmalı. Mersin’de yaşanan ve Mersin Emniyet Müdürlüğü tarafından hazırlanarak Mersin Çocuk Ağır Ceza Başkanlığı’na gönderilen bir raporda bir çocuk için “Bu çocuk esmer vatandaşlardan” betimlemesi yapıldı. Raporda Silahlı Çatışma Ortamında Çocukların Korunması başlığı altında 22 çocuğun etkilendiği yedi ayrı olayda devletin fiili ihlali tespit edildiği belirtildi. Rapordaki ihlal verileri internet üzerinden yerel medya ve yaygın medya sitelerinin taraması ile elde edilen bulgulardır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasa ve yasaları Çocuk Hakları Sözleşmesiyle uyumlu hale getirmelidir. Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin bireysel başvuru hakkı ile ilgili ek protokolü onaylanmalıdır. Çocuğa yönelik şiddet ve çocuk intiharlarına ilişkin önleyici mekanizmalar oluşturulmalıdır. TÜİK istatistiklerinde çocuklar görünür kılınmalıdır. İstatistikler 0–18 yaş grubuna ilişkin verilerin net olarak görülebileceği yöntemler ve yaş aralıkları bazında toplanmalıdır. Medeni Kanun’un 124 maddesi değiştirilmeli ve aile rızası ile 18 yaş altındaki çocukların evlendirilebilmesi yasaklanmalıdır. Din adamlarının 18 yaş altındaki çocukların dini nikahlarını kıymalarına cezai müeyyide getirilmelidir. Engelli çocukların eğitim, sağlık ve sosyal süreçlerden en yüksek düzeyde yararlanabilmesinin önünü açacak düzenlemelerin ilgili sivil toplum örgütleriyle işbirliği yapılarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Çocukların yaşamlarını sürdürdükleri veya bulunduğu tüm kapalı kurumlar bağımsız sivil izlemeye açılmalıdır. Devletin Çocuk Hakları Sözleşmesi’ndeki çekinceleri kaldırması, anadilde eğitim başta olmak üzere, çocukların toplumsal süreçlere katılımlarının önündeki engellerin kaldırılması için gerekli düzenlemeleri yapması gerekmektedir. Özellikle snır bölgeleri dışında kalan alanlardaki kara mayınları temizlenmeli; temizleme sürecinde gerekli işaretlemeler ve mayın risk eğitimleri yapılmalıdır. İşaretleme ve eğitimler risk gruplarının anadillerinde yapılmalıdır. Rapor Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları sözleşmesi'nde güvence altına alınan ve tüm çocukların hiçbir ayrımcılığa uğramadan yararlanması gereken haklar üzerinden hazırlandı, sözleşmeye uygun olarak 0–18 yaş arası bireyler çocuk olarak kabul edildi. İhlal verileri internet üzerinden yerel medya ve bianet'in de aralarında bulunduğu yaygın medya sitelerinin taraması ile elde edildi. (YY) Bianet