Görüş Bildir

Sırrı Süreyya Önder Haberleri

Sırrı Süreyya Önder ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Sırrı Süreyya Önder ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Gündemin Kalabalığında Kaybolan 10 Konu
Hepimiz haklı olarak yolsuzluk, medyaya müdahale, Fenerbahçe'nin durumu, yeniden yargılama, seçim gündemine odaklandık. fakat bu arada ülkenin gerçek ve önemli gündemini ıskalama noktasına geldik. Bütün hayatımız tapeler, seçimler, adaylar ekseninde dönerken bakın neleri kaçırıyoruz.
Sırrı Süreyya, 'Projeleriniz Nedir?' Sorusuna Öyle Bir Yanıt Verdi ki...
CNN Türk'te 'Baştan Sona' programına katılan HDP İstanbul adayı Sırrı Süreyya Önder, geceye verdiği cevapla damga vurdu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday olan Sırrı Süreyya Önder'in projeleriyle ilgili bir soruya verdiği yanıt gazetecileri gülme krizine soktu... İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na neden aday olduğunu anlatan Önder, gazeteciler Ruşen Çakır ile Elif Çakır'ın da sorularına yanıt verdi. Star Gazetesi yazarı Elif Çakır ve moderatör Akif Beki Önder'in seçim projelerine yönelik soru sorarak 'Seçilirseniz ne yapacaksınız? Adayları görüyoruz ellerinde dosyalarla dolaşıyorlar. Projelerini neler' diye sordular? ANANIZDAN PROJEYLE Mİ DOĞDUNUZ? Bunun üzerine Sırrı Süreyya Önder ' Nedir bu proje merakınız. Ananızdan projeyle mi doğdunuz' şeklindeki yanıtı verince gazeteciler kahkahaya boğuldu. Akif Beki Önder'in cevabı üzerine ' Artık eller havaya, artık diyecek başka söz yok diyerek' karşılık verdi.
BDP ve HDP Heyeti İmralı'ya Hareket Etti
BDP Grup Başkanvekilleri İdris Baluken, Pervin Buldan ve HDP Genel Başkan Yardımcısı Sırrı Süreyya Önder, Öcalan ile seçimlerden önceki son görüşmeyi yapmak üzere İmralı Adasına hareket etti.BDP ve HDP’den oluşan heyet, 30 Mart yerel seçimler öncesi Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere İmralı Adası’na gitti.BDP Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken ile HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, 30 Mart’ta yapılacak yerel seçimler öncesi son görüşmeyi yapmak üzere bugün sabah saatlerinde Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere İmralı Adası’na hareket etti.Geçtiğimiz günlerde, kardeşi Mehmet Öcalan’ın ziyaret ettiği Abdullah Öcalan’ın, seçimler öncesi yerine getirilmesini istediği konuları görüşecek. Bu konuların başında yerel seçimler, Nevruz ve Suriye’nin Rojava Bölgesi’ndeki gelişmelerin yeraldığı ifade edildi.ZETE
HDP'ye Saldırılar Sürüyor
Türkiye en gergin yerel seçim arifesini yaşarken, Halkların Demokratik Partisi (HDP) yetkililerine ve teşkilat binalarına yönelik saldırılar kaygı verici boyutlara ulaştı. Son olarak sosyal medyada örgütlenen yaklaşık bin kişilik bir grubun Muğla’nın Fethiye ilçesindeki ilçe örgütü açılış törenine saldırması, bugüne kadar HDP’ye yapılan diğer saldırıları gündeme getirdi. Hemen hemen her saldırıda, HDP’li yetkililerin de belirttiği üzere kamu görevlilerinin olayları engellemekte ‘zaafiyet’ göstermesi dikkat çekiyor.    ‘Kamu görevlileri kışkırtıyor’ HDP Eşbaşkanı ve Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Radikal’e verdiği demeçte, ‘ İzmir Urla’daki saldırıyı emekli bir özel harp görevlisinin, Ordu’daki saldırıyı üniversitede görevli bir okutmanın kışkırttığını, Fethiye’de ise belediye başkanı ve emniyet müdürünün saldırganların istediği yönde hareket ettiğini’ ileri sürdü. Bugüne kadar HDP’ye yapılan saldırılar şöyle: 8 Mart: Giresun’da HDP seçim otobüsü, polis eşliğinde Kürkçü’nün partililere sesleneceği Bulancak Cumhuriyet Meydanı’na gelirken kalabalık bir grup tarafından taşlandı. 7 Mart: Seçim çalışmaları için Ordu’ya giden Ertuğrul Kürkçü, parti binasındayken bir grup tarafından protesto edildi. Uzun süre büro önünden ayrılmayan protestocular yüzünden saatlerce içerde beklemek zorunda kalan Kürkçü’yü polis arka kapıdan taksiyle kaçırmaya çalıştı, ancak bu kez de protestocu grup taksiye saldırdı. Olaylar kitlesel gösteriye dönüşüyor 5 Mart’ta Aksaray’da İl Başkanlığı binası açılışında laf atmayla başlayan olaylar kitlesel gösteriye dönüştü, 30 kadar kişi yaralandı. 4 Mart’ta Keşan’da, HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in seçim otobüsüne yaklaşık 30 kişilik bir grup Türk bayrağı açarak taşla saldırdı.Seçim bürosu açılmadan taşlandı 23 Şubat günü İzmir’in Urla İlçesi’nde seçim bürosu açma hazırlığındaki HDP’lilere yönelik bin kişilik bir grubun saldırısıyla başlayan olaylarda dördü ağır dokuz kişi yaralandı. Aynı gün, İstanbul’da Kadıköy’de de HDP İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan Adayı Sırrı Süreyya Önder’in katılımıyla gerçekleşen mitingin ardından parti seçim otobüsü saldırıya uğradı. 27 Şubat: Yaklaşık 300 araçlık bir konvoyla Urla’ya gitmek isteyenHDP’liler polis engeliyle karşılaştı. HDP’liler polis eşliğinde ilçeden ayrılırken, ilçe girişinde bekleyen HDP’lilere de polis tazyikli suyla müdahale etti. Kaynak: Diken
'Bir Tek O Polis Masum"
HDP İstanbul Büyükşehir Belediye Eşbaşkan Adayı Sırrı Süreyya Önder, 30 Mart yerel seçimler öncesi İstanbul ile ilgili yeni dönem projelerini Teke Tek'te Fatih Altaylı'ya anlatıyor. Sırrı Süreyya Önder'in açıklamalarından öne çıkan satır başları; Berkin Elvan hakkında... Daha önce Aileden Sorumlu Bakanı dinledik. Bu aymazlık bu mesafe bu insalıktan çıkma hali buram buram yüzüme çarptı. Böyle bir şey olur mu? O demeç demeç mi? O yayınladığı mesaj mesaj mı? Katili zincirlleme olarak bu hükümet o günün İstanbul'un bütün sıralı amirleri ama birinci sorumlu olarak bu siyasi iktidar katili odur. Annesinin öyle demesine gerek mi var? Hükümet gerekli şeyi gösterecekmiş. Allah'tan korkmazlar. Oğlanı hastaneden çıkarıyorlardı. Sağlık Bakanı işe yeni başlamıştı aradık ne yapıyorsunuz diye, zor işler, hastanede kalmasını temin ettik dedi. Daha başka bir rezalet polisler gidip gelip annesine hakaret ediyorlardı. Bu suçlar hep bir yere yazılan insanlık suçları. Bunlar bir yere uçup gitmez bu kadar acı boşa çekilmiyor bunun bir ahı var. Kimin yanına kalmış ki sizin yanınıza kalacak? Seçim programı dediniz, ben haya ederim belediye konuşmaktan böyle bir günde. İki gün partimiz yas ilan etti ve seçime dönük bütün çalışmalarımızı askıya aldık. Siyaset konuşalım. Bu gaddarlığı bu vandallığı hala olan bitenden hiçbir şey anlamaış olma halini ve bunun hesabının nasıl sorulacağını... Bütün belediyeler onların ya da bizim olsa ne fayda... 'BİZİM BELEDİYELERİMİZDEN TOMA'LARA SU YÜKLENMEYECEK' Şimdi görüntüleri gördük, haber de eksik, İstiklal caddesinden geldik, istiklal gaz altında ama muhtelif yerlerinde. Bu kentin Valisi'ni aramak zorunda kalsın bir vekil basın açıklaması yapılacak diye... Yasal demokratik bir hak ve ortada bir can var. Belediye ile ilgili bir şey söylenecekse, bir tek şey söyleyeceğim; Bizim belediyelerimizin hiçbirinden bu TOMA'lara su yüklenmeyecek. Gitsin evlerinden, gitsin emniyet müdürünün evinden, gitsin Başbakan'ın bahçesinden doldursunlar. Böyle bir şey olmaz, bu kabul edilemez. 'BU ÜLKEDE SİYASET ASKIYA ALINMIŞ' Tüm diğer şeylerle beraber yapılan, ülkeyi siyasileştirme. Sayın Cumhurbaşkanı aramış 268. gün. Bugün de üzüntü duymuşlar. Şimdi siz bu ülkede cumhurbaşkanısınız. Bu ülkede siyaset askıya alınmış. Bu ülkede size ne zaman ihtiyaç var? Siyaset eğer hükmünü sürmüyorsa, demokratik kurallar işlenmiyorsa, siz kendinizi bu çarkın üstünde bir yere konuşlandırmışsanız, 268. gün çocuğun artık yaşamından ümit kesildiği gün 16 kiloya düşmüşken ki ben gördüm bakmalara dayanılamaz anlatılamaz da, 3 gündür sürekli hastanedeydik. Bu gecenin görüntülerini izlediğimizde hani o görevden alınan hırsız İçişleri Bakanı diyordu ki 45 derece açı, biraz önceki bandı tekrar yayınlayın, yine yere paralel, göstericilerin başına hedef alıyorlardı. O hastanenin bahçesinde çocuk içeride hayatını kaybetmiş cansız yatıyor niye? Başına gaz kapsülü nişan alınmış. Berkin'i yitirdik, uğurlayacağız şimdi de Ramazan aynı durumda. Ve bu ülkede Vali, Emniyet Müdürü, Hükümet bundan hiç haya etmeyecek. Durun bir kitapsızlar ne yapıyorsunuz? Bu çocuk içeride sizin gaz atmanız yüzünden hayatını kaybetti siz onun yasını tutmaya gelenlere hastanenin bahçesine bunu atıyorsunuz. Şimdi ortada bu var, belediye mi konuşacağız. 'BİR TEK O BOMBAYI ATAN POLİS MASUM' Bu ülkeyi siyasetsizleştirmektir. Sayın Cumhurbaşkanı 16. gün bu çocuk o gaz kapsülünü yediğinde Vali'yi arayıp anlayış gösterin diyecektiniz. Anlayış gösterin de bu kadar şedit bir ortamda çok centilmence bir laf olur. Ne halt işliyorsunuz diye soracaktınız. Sorulacak tek soru var o da bu; Ne halt işliyorsunuz? Ne yaptığınızı zannediyorsunuz? Bunu sormayacaksın, 268. gün aradım duyunca da üzüldüm Vali'ye de söyledim gerekn dikkat gösterilmiş. O zaman sayın Cumhurbaşkanı size buradan söylüyorum, İstanbul Valisi sizi iplemiyor. İstanbul Emniyet Müdürü de sizi iplemiyor. Çünkü eğer sorumluluk hissediyorsanız, getirin o bantları, yahu bu çocuğa da böyle ateş ettiğiniz için bu çocuk diğer 7 canla birlikte gitti, siz halen, bu bir şifre mi acaba? Siz dikkat gösterin dedikçe bunlar namluyu yere paralel mi indiriyorlar? Böyle bir şey olmaz. bunun hesabı görülür. Bunun hesabı sorulur, bunun altından hiçkimse kalkamaz. Uzağa gitmeye gerek yok, aynı yerden vurulmuş çocuk. Bu konuda da bir tek o bombayı atanı suçlayamazsınız söyleyeyim size. Bir tek o polis masum. Sıralı bütün amirleri bu işin gerçek sorumlusu. Habertürk
Sırrı Süreyya Önder: "Kemal Derviş'i Anmadan Bu Cinayeti Anmak Olmaz"
HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Soma faciası ile ilgili olarak, 'Kemal Derviş, o zaman Başbakan'la görüşme yapıyor, 'tütün ekiminin sınırlandırılması gerekiyor' diyor. Soma'da cinayete kurban giden işçiler, tütün ekiminin sınırlandırılması ile birlikte madene, yerin altına, diri diri kabristana işte o gün mahkum edilmiştir' dedi. TBMM Genel Kurulu'nda, Soma'daki maden faciasıyla ilgili olarak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik hakkında verilen gensoru önergelerinin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmelerde konuşan HDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, Soma'daki maden faciasında 301 kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, daha önce de iş cinayetleri yaşandığını, ancak ilk kez bir olayda 301 işçinin hayatını kaybettiğini söyledi. Son üç yılda 292 işçinin madencilik sektöründe yaşamını yitirdiğini belirten Ata, 'Ortada bir cinayet varsa, ortada bir katil yok mudur? Aileler bize katili soruyorlar' dedi. Akat, iş gücüne dayalı olarak madenlerin 20. yüzyılda çıkarıldığını belirterek, '21. yüzyılda iş gücüne dayalı olarak çıkarılmıyor madenler ama biz hala öyle çıkarıyoruz' diye konuştu. HDP'li Önder, Soma'da 432 evladın yetim kaldığını belirtti. 1970'li yıllarda devrimci işçilerin, verimsiz diye kapatılan Suluova Yeni Çeltik Madeni'ne el koyduğunu ve üretimi 60 misli artırarak gelirin hepsini Hazine'ye aktardığını belirten Önder, '12 Eylül faşist darbesi geldiğinde, o madendeki işçiler işkenceli sorguya alınmış, dövülmüş ve felç bırakılmıştır. Devlet eskiden beri yer altında çalışan işçiden korkar' dedi. 'Kemal Derviş'i anmadan...' 'Kemal Derviş'i anmadan bu cinayeti anmak olmaz' diyen Önder, şöyle konuştu: 'Kemal Derviş o zaman üçlü koalisyon döneminde Başbakan'la görüşme yapıyor ve '3 günde 3 yasa çıkarmamız elzem' diyor. Bu kanunlar, tütün ekiminin sınırlandırılması, ihale yasası ve borçlanma yasası. Bütün partileri ziyaret ediyor, destek istiyor. Soma'da cinayete kurban giden işçiler, Soma'da, Ege'de tütün ekimi yapan 580 bin ailenin işçileri, tütün ekiminin sınırlandırılması ile birlikte madene, yerin altına, diri diri kabristana işte o gün mahkum edilmiştir. Siz rahmetli olanların hangi köylerden olduğuna bir bakın, bu acı gerçeği göreceksiniz. Tarlasında tarımla uğraşan insan, girdisini bile kazanamayacak hale sokuldu, işçi toprağın altına girmeye mahkum edildi. O gün solculardan, sosyalistlerden başka kimse tütün ekimi niye yasaklanıyor diye karşı çıkmadı. Bugünün cinayetinin bütün halkaları, o gün örülmeye başlandı.' MHP'li Faruk Bal: 'Anlayamadım' MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, tütünün yasaklanması kararının maden işçileri ile nasıl ilişkilendirildiğini anlayamadığını belirtti. Kemal Derviş 57. Hükümet'te bakan olarak atanacağı zaman MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 3 tane şart koyduğunu ifade eden Bal, Derviş'in, Hükümet ya da parti disiplinine uyacağı ya da bakanlar üstünde bir konumda asla olmayacağı şartını koyduğunu kaydetti. Bal, MHP'nin Derviş'in getirdiği yasalardan, ülke yararına olanları kabul ettiğini, olmayanlara karşı çıktığını bildirdi. Tekrar kürsüye gelen HDP'li Önder, 'Burada bin 100 liraya işçi çalıştırabilmenin koşulu, kapıda 700 liraya çalışmaya hazır işsiz stokunun genişlemesi ile mümkündür. Bu da insanların doğal geçim kaynağı olan tütün ekimini yasakladığınız zaman, açığa çıkan işsizlerle olur. Milliyetçi düşünceye sahip saygın bir milletvekili olarak, hangi güç sizin toprağınızda ne ekileceğine karar verir ve bu nasıl olur da Türklük gurur ve şuurunuzu incitmez' diye konuştu.Sataşma gerekçesiyle söz alan Faruk Bal, 'Türklük gururu ve şuuru, MHP'nin şiarıdır ve attığımız her adımda da vardır. O tarihte işsizlik vardı ve bu işsizlik varken, bir ülkenin işsizliğini daha da artırma gibi bir mantık olabilir mi? Biz Türkiye'nin ve Türk milletinin her hakkını koruma ve kollama noktasında hareket ederiz. Biz Türkiye'nin dışarıdan idare edilmesine, Kandil de Washington da dahil olmak üzere Paris de dahil olmak üzere Brüksel de dahil olmak üzere karşıyız' dedi.CNN Türk
Baydemir Ve Güvenç Teke Tek Özel'de
Geçtiğimiz hafta Kadir Topbaş, Sırrı Süreyya Önder, Aziz Kocaoğlu, Mustafa Sarıgül ve Binali Yıldırım’ı konuk edip seçmenin merak ettiği soruları yönelten Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, “Teke Tek Özel”in yeni haftadaki ilk gününde Şanlıurfa’nın iki güçlü adayını ağırlayacak.İlk bölümde BDP Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Osman Baydemir, ikinci bölümde ise AK Parti Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Celalettin Güvenç stüdyodaki yerlerini alıp 30 Mart öncesi Şanlıurfa ile...
İşte Abdullah Öcalan'ın Mesajı
Abdullah Öcalan, Nevruz için yayımladığı mesajında sürecin yol ayrımında olduğunu söyledi ve Türkiye'deki gündemi değerlendirdi: 'Darbelerle ya da radikal demokrasiyle yola devam edeceğiz.' Öcalan mektubunda, hükümetin çözüm süreciyle ilgili tavrını eleştirdi; 'Şu ana kadar yürütülen bir diyaloğ süreciydi ve önemliydi. Bu süreçte iki taraf da birbirlerinin iyi niyetini, gerçekçiliğini, yeterliliğini test etmiştir. Bu testten hükümetin ağırdan alma, tek taraflı yürütme, yasal temelden kaçınma ve uzatma tutumuna rağmen iki taraf da barış arayışından kararlılıkla çıkmıştır. Gelgelelim diyaloğ süreçleri önemli olmakla birlikte bir bağlayıcılık içermezler. Bundan dolayı da kalıcı bir barış için yeterli güvence oluşturamazlar.' Abdullah Öcalan, hükümetten talebini ise 'Gelinen noktada müzakere sistematiği için yasal bir çerçeve kaçınılmaz olmuştur' sözleriyle dile getirdi. Hükümet-Cemaat kavgası Öcalan Hükümet-Cemaat kavgasına da üstü kapalı olarak değindi; 'Son Newrozdan bugüne yaşadığımız güncel somut durum tam da çatallaşmaya başlayan bu yol ayrımını ifade etmektedir. Ya son 200 yıllık kapitalist moderniteye dayalı komplocu-darbeci rejim kendini yeniden restore ederek sürdürecektir ya da tarihsel rotasına oturtulmuş Türk-Kürt ilişkileri en kapsamlı demokratik reformlardan geçerek demokratik anayasal bir rejimle komplocu-darbeci mekanizmaları parçalayarak çözümlenecektir. Bütün ara yollar ve geçici biçimler artık miyadını doldurmuştur' 'Bizim büyük barış yolculuğumuz Oslo'dan Paris'e, Gever'den Lice'ye, KCK operasyonlarından hasta tutsaklarımıza dönük zalim tutuma varana değin bir çok saldırıya maruz kalmıştır. İşte bütün bu kirli oyunları bozan, Uluslararası Gladyo hakimiyetini sarsan ve boşa çıkaracak olan da bu harekettir; yani sizlersiniz. Bütün bölgedeki vesayet düzenlerinin etkisizleştirilmesinde bizim yürüttüğümüz mücadelenin çok büyük bir payı vardır. Türlü biçimlere bürünerek karşımıza çıkan uluslarası komplolara karşı yeterli dikkati göstermek tarihsel sorumluluğumuzdur' Üslûp uyarısı Öcalan isim vermeden Kandil yönetimine ise, 'Sorumlu bir dil ve üslup bir çok ırkçı psikolojik harp metodlarını boşa çıkaracağı gibi büyük barışımızın da temel karakteri olacaktır' sözleriyle mesaj yolladı. Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) Şanlıurfa Belediyesi başkan adayı Osman Baydemir, alanda yaptığı konuşmada “Bugün artık özgürlük yoluna, kardeşlik yoluna girilmiştir. Orta Doğu halklarına örnek olacak bir tablo ortaya çıkmıştır. Milyonların kalbi bu meydanda bütün dünyaya karşı atıyor. Şükürler olsun ki bugün kendi dilimizle bu meydandan dünyaya mesaj verebiliyoruz” ifadelerini kullandı. Artık Türkiye’nin hiçbir kentine cenaze haberi gitmediğini belirten Baydemir, “Şükürler olsun annelerimiz gözyaşı dökmüyor. Sizin haklı duruşunuz bizleri bugün barış iklimine getirdi” şeklinde konuştu. Yoğun katılım Kutlamalara yaklaşık 2 milyon kişinin katılması bekleniyor. Nevruz alanında bulunan Al Jazeera muhabiri Kadir Konuksever, Nevruz alanına gelişlerin sabah 08.00 itibari ile başladığını ve tamamen dolduğunu belirtirken, kutlamaların yapıldığı bölgeye Öcalan afişleri ve sloganların yer aldığı pankartların asıldığını söyledi. Al Jazeera ’ya konuşan bazı vatandaşlar, Öcalan’ın çözüm süreciyle ilgili açıklanacak mektupla ilgili beklentilerinin olumlu olduğunu ve sürecin devamına yönelik mesajlar çıkmasını umduklarını ifade etti. Nevruz alanının farklı noktalarına ‘Öcalan'a özgürlük’ ve hasta mahkumların bırakılması çağrısı için kampanyaların yürütüldüğü imza standları kuruldu. Nevruz, siyasi kimliğinin yanısıra kendi ekonomisini de yarattı. Alanda çok sayıda yiyecek ve içecek standı yer alıyor. Alanın çevresinde çok fazla polis yok ancak bölge havadan helikopterle takip ediliyor. Kaynak: Al Jazeera
TBMM'de Fezleke Görüşmesine Ret
TBMM Genel Kurulu'nda fezlekeler için yapılan olağanüstü toplantıda, CHP'nin genel görüşme talebine AK Parti sıralarından 259 ret oyu çıktı. Muhalefetten ise genel görüşmeye 158 kabul oyu geldi.Meclis Genel Kurulu'nda bugün saat 15.00'da başlayan olağanüstü toplantıda sona gelindi. CHP fezlekelerin genel görüşmeye açılması için önerge verdi. TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, genel görüşme önergesini milletvekillerinin oylarına sundu. Bu sırada önergeye kabul oyu için el kaldıran CHP'liler, 'Rezalet' diye slogan attı. Bazı vekiller ise 'Her yer rüşvet her yer yolsuzluk' diye slogan atmaya devam etti. Başkanvekili Yakut ise elektronik oylama yapılmasına karar verdi. Oylamanın şekline itiraz olduğu için tekrar oylama yapıldı. 158'e karşı 259 oyla genel görüşme önerisi reddedildi. Bu sonucun açıklanması ile birlikte Genel Kurul'da muhalefet iktidar sıralarını yuhaladı.(CİHAN)