Görüş Bildir

Mehmet Ali Erbil Haberleri

Mehmet Ali Erbil ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Mehmet Ali Erbil ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Haftanın Magazin Bombaları
Magazin dünyasının usta kalemi Sinan Özedincik, geçtiğimiz haftaya damga vuran olayları Sabah.com.tr'ye değerlendirdi. İşte ünlüler dünyasından son dedikodular, perde arkasında yatan olaylar... YASMİN, ZEHRA'DAN DA FENA OLACAK Mehmet Ali Erbil'in küçük kızı Yasmin, önceki gece arkadaşlarıyla Nişantaşı'ndaki Sess Bar'dan çıkarken görüntülendi. Mini eteğiyle dikkat çeken Yasmin, objektifleri fark edince panikledi, muhabirlere 'Bu gece de çekmeseniz ne olur sanki' deyip hızla uzaklaştı. Yasmin, geçtiğimiz haftalarda da sosyal medyada paylaştığı fotoğraflarla gündeme gelmişti. Sevgilisi olduğu iddia edilen gençle çekilen samimi fotoğrafı, olay yaratmıştı. Hülya Avşar'ın kızı Zehra'dan sonra şimdi de Yasmin mi gündemden düşmeyen isim olacak? Mehmet Ali Erbil'in başı ileride değil yakın zamanda baya bir derde girecek gibi gözüküyor. Yasmin biraz yaramaz bir kız çıktı. Geçtiğimiz haftalarda da Instagram'da entresan fotoğraflarını paylaştı sonra da sildi. O yüzden de Mehmet Ali Erbil'in bu durumdan çok hoşnut olduğunu düşünmüyorum. Galiba biraz söz dinlemeyen, ele avuca sığmayan bir çocuk. Zehra kadar hatta Zehra'dan daha fazla ailesinin başına dert açabilir. Beni asıl şaşırtan ise Nergis Kumbasar gibi disiplinli, hayatını çok düzgün bir şekilde yaşayan birinin kızının bu tarz şeyler yapması. Nergis Kumbasar'ın çok sade bir hayatı var. Sanırım Yasmin babasına çekmiş. O yüzden de Mehmet Ali Erbil'le Nergis Kumbasar'ın işi zor diyorum. İLK BULUŞMADA YAKALANDILARÜnlü sunucu Ece Erken, kendinden 11 yaş küçük Serkan isimli gençle Boğaz'da bir balıkçıda görüntülendi. Ece Erken, 'Bizi çekmek için saklanmanıza hiç gerek yoktu, çünkü arkadaşız' diyerek gazetecilere tepki gösterdi. Ece Erken yeni bir aşka mı yelken açtı yoksa yine tanışma arifesindeyken yakalanınca bu işten vazgeçti? Ece Erken bu konuda çok şanssız. Daha ilk buluşmada kameralara yakalanınca hemen sevgilisi diye yazılıyor. Henüz yeni tanıştığı biriyle evde görüşecek hali yok, bu yüzden de basına anında yakalanıyor. Ece'nin klasik olayı bu. Adını daha koymamıştır ya da henüz ilişkinin çok başındadır. İlk ya da ikinci buluşmadır bu. Sürekli adının başka isimlerle anılmasını istemediği için 'O benim sevgilim' diyemiyor. Zaten hemen görüntülendikleri için ya onları bir daha yan yana görmeyeceğiz ya da bu kişi Ece'nin müstakbel sevgilisi olacak. ARDA TÜRKİYE'DE OLSA KAN GÖVDEYİ GÖTÜRECEKTİ Sinem Kobal'la ayrılan Arda Turan, genç kızların yeni gözdesi! Çapkın futbolcu da bu ilgiyi karşılıksız bırakmıyor. Turan, Madrid'deki evinde geçen hafta yine ilginç bir ismi ağırladı. O misafir, Aslıhan Doğan'dı. Arda'nın daha önce Şamdan'da birlikte eğlendiği Doğan, kız kardeşiyle gittiği Madrid'de Turan'ın evinde kaldı. Kız kardeşi, evde çekilen fotoğrafları Instagram'da paylaştı. Aslıhan, ardından Atletico Madrid forması giyip Atletico-Barcelona maçını izledi. Aslıhan'ın kardeşi, Arda'nın oynamadığı maçta çektirdikleri hatıra fotoğraflarını Instagram'da paylaştı. Arda Turan, Sinem Kobal'ın adının sürekli başkalarıyla anılmasından sonra atağa mı geçti? Aslıhan Doğan ile birlikteler mi? Arda Turan, Aslıhan Doğan'la birlikte olmadığına dair yazılı açıklama yapmıştı ancak onu evinde ağırladı. Arda birçok arkadaşını evinde ağırlıyor, partiler veriyor ama Aslıhan'ın haklarında çıkan dedikodulardan sonra Arda'nın evinde kalması kafa karıştırıcı. Yine aşk söylentilerinin çıkacağını bile bile o evden fotoğrafların paylaşılması da enteresan. Ben bu paylaşımların, Sinem Kobal'a gıcıklık olsun diye yapıldığını düşünüyorum. Birbirlerini kıskandırma turlarındalar demek istemiyorum ama ortada bir misilleme, karşılıklı gıcıklık manevrası var. Arda'nın arkadaş çevresi de çok geniş olduğu için, sosyal medyada paylaşımlar istese de istemese de yapılıyor. Bence arkadaşları Sinem'im aşk haberlerinden sonra Arda'nın da boş durmadığını ona göstermek istiyor. Sinem yalanlasa da, Kaan Kalyon'la birlikte gittiği Londra'daki bir gece kulübünde Arda'yla karşılaştıkları haberi doğru. Arda onları görünce çok sinirlenmiş, Sinem ile Kaan da mekânı terk etmek zorunda kalmış. Az kalsın arbede çıkıyormuş. Yalanlasalar da bunlar yaşandı. Allah'tan Arda ile Sinem aynı ülkede değil. Eğer Arda Türkiye'de olsaydı kan gövdeyi götürecekti. AJDA İLE BÜLENT ARTIK ÇOK ÇİRKİNLEŞTİ Ajda Pekkan'ın 'Abi kardeş gibiydik' gafı Bülent Ersoy'un sinirlerini alt üst etti. Kalamış Wyndham Hotel'de düzenlenen gazino gecelerinde sahneye çıkan Diva, sahne öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Ajda Pekkan'ın kendisi için söylediği sözleri değerlendiren Bülent Ersoy, şunları söyledi: 'Bu savaş değil. Haftaya belgeleri ortaya koyacağım. Kendisine belgeler cevap verecek. Ben değil belgeler konuşacak. Bu belgelerden sonra artık sokağa bile çıkamayacak.' Bülent Ersoy'un bahsettiği belgeler nedir? Yoksa öyle bir belge yok da Diva bunları sinir anında mı söyledi? Türkiye'nin yaşını başına almış iki starının düştüğü durum çok üzücü. Genç popçular kavga edince kızarlar ancak kendileri de aynı şeyi yapıyor. Gençlere nasıl örnek oldukları belli. Neredeyse 70 yaşına geldiler ancak birbirleri hakkında kötü konuşmaktan vazgeçmiyorlar. Bence iki taraf da çok çirkinleşti, yakışmıyor onlara. Biri 'Abi kardeş gibiydik' diyor, diğeri 'Belgeler konuşacak' diyor. Ne belgesi çıkarabilir ki! Ancak Ajda Pekkan'ın estetiksiz fotoğraflarını ya da onunla ilgili bir şeyler gösterebilir. Ajda Pekkan, Bülent Ersoy'un bundan önceki hayatıyla ilgili atıfta bulunduğu için karşı taraftan da bir hamle gelebilir. Bu da en fazla estetikle ilgili fotoğraflar olabilir. FULYA UGAN / Sabah.com.tr
Mali Genç Sevgilisinden Instagram'da Özür Diledi
Mehmet Ali Erbil, Kıbrıs'ta kendisini terk eden genç sevgilisinden böyle özür diledi 57 yaşındaki çapkın şovmen Mehmet Ali Erbil, bir süredir aşk yaşadığı 1990 doğumlu Miss Turkey finalisti sevgilisi Seda Tosun'la geçen hafta Kıbrıs'a tatile gitti. Tosun'un sevgilisiyle başbaşa tatil yapma hayali kabusa döndü. Erbil'in bütün gün casino'dan çıkmamasına kızan güzel model sevgilisini terk etti. 'SENİ SEVİYORUM' Mehmet Ali Erbil, İstanbul'a dönen sevgilisi Seda Tosun'un kendisini affetmesi için her yolu denedi ancak bir sonuç alamadı. Telefonlarına da cevap alamayan Erbil çareyi Instagram'da buldu. Tosun'la çektirdiği selfie'yi Instagram'a koyan ünlü şovmen altına da 'Canım seni çok seviyorum beni affet' diye yazdı. posta.com.tr
Haftanın Magazin Bombaları
Magazin dünyasının usta kalemi Sinan Özedincik, geçtiğimiz haftaya damga vuran olayları Sabah.com.tr'ye değerlendirdi. İşte ünlüler dünyasından son dedikodular, perde arkasında yatan olaylar... Belçim Bilgin, eşi Yılmaz Erdoğan'dan boşanacağı iddialarını yalanladı. 67'nci Cannes Film Festivali için Fransa'da bulunan Bilgin, 'Boşanma iddiası dedikodu. Bu dedikodunun böyle acılı bir günde manşete taşınması üzücü' dedi. Sürekli yan yana görüntülenmeyen çiftlerin kaderi mi bu dedikodulara maruz kalmak? Yoksa çiftin arası gerçekten açık ve bunu şimdilik saklıyorlar mı? Belçim Bilgin ile eşi Yılmaz Erdoğan örnek bir çift. O yüzden de onların boşanması herkesi çok üzer. Ben böyle bir şey olacağını düşünmüyorum. Belçim son zamanlarda işiyle çok ilgileniyor. Yılmaz da yeni projeler peşinde. En son Russel Crowe'la bir proje yaptı. Duyduğum kadarıyla şu anda yeni bir senaryo yazıyor. İnsanlar onları bir arada görmeyince bu tarz dedikodular çıkarıyor. Bu çift geceleri restoranlarda, kulüplerde, davetlerde hiçbir yerde göremeyeceğiniz bir çift. Bu yüzden ayrılık dedikoduları buna dayanarak çıkmıştır. Zaten Belçim bunu hemen yalanladı. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz diye her şeye yapıştırdığımız bir söz var. Ben o sözü buna da yapıştırmak istemiyorum. Ayrılık olacağını zannetmiyorum çünkü buna dair hiçbir şey duymadım. Onların boşanması Türkiye'de gerçekten olay olur, şaşırtır herkesi. Bugüne kadar evlilikleriyle herkese örnek oldular ve çok mutlular.ACELE EVLİLİK KARARININ NEDENİ BEBEK Mİ? Oyuncu Pelin Karahan, 2 yıl önce evlendiği pilates eğitmeni Erdinç Bekiroğlu'yla 19 Kasım 2013'te boşanmış, iki aydır birlikte olduğu Bedri Güntay'la da yeniden 'evlilik' kararı almıştı. Önünde hukuki engel olan 'iddet müddeti'nin kaldırılması için önceki gün mahkemeye başvuran oyuncunun 'neden bu kadar acele ettiği' anlaşıldı. Bir aylık hamile olduğu iddia edilen Karahan, bu gerçeği en yakınlarından bile saklıyor. Pelin Karahan hamile mi? Acelenin sebebi bu olabilir mi? Bu konuyu doğrulayan söylentiler var mı kulanıza çalınan? Bu konuyu doğrulayan söylentiler yok. Pelin Karahan hamile değilmiş. Çünkü Pelin, iddet müddetinin kaldırılması için dava açmış. Hamile olan birisi o davayı nasıl açar ki? Davayı kazanması için hamile olmadığı raporunu vermesi lazım. Dolayısıyla iddet müddetinin kaldırılması için mahkemeye başvurması, hamile dedikodularını doğrudan yalanlamış oluyor. MUTLU SON İÇİN İMZAYI ATMALARI LAZIM Yaptıkları ortak basın açıklamasıyla 7 Mayıs'ta ilişkilerinin bittiğini duyuran Ömür Gedik ile Ferhat Göçer, ayrılığa sadece 13 gün dayanabildi. Çift, önceki gün Bebek'teydi. Gazetecileri görünce paniğe kapılan ve barışmaları hakkında konuşmak istemeyen çift, daha önce de birkaç gün süren ayrılıklar yaşamıştı. Magazin dünyasında birçok çift, bir ayrılıp bir barışmış ancak ilişkilerini kurtaramamış ve en sonunda tamamen yollarını ayırmıştı. Ömür Gedik ile Ferhat Göçer de o çiftlerden mi olur sizce? Ömür Gedik'le Ferhat Göçer'in ayrılığı tamamen evlilikle ilgili. Ömür evlenmek istiyor, Ferhat evlenmek istemiyor. İlişkilerinde aslında belli başlı bir sorunları yok. Tek anlaşmazlıkları evlilik. Birbirleri arasında geçimsizlik de söz konusu değil. Sadece bu iş çok uzadı artık evlenmemiz lazım durumu var ve bir taraf evlenmek istiyor diğer taraf ise istemiyor. Bu işlerde genelde şöyle olur; ben sensiz yaşayamıyorum evlenmiyorsak bile bir kere daha deneyelim ne olacak denir. Sonrasında da yine 'ben ne zaman evleneceğim' moduna girilir ve ilişki yine biter. Bu çiftten biri fikrini değiştirmezse sonları yine ayrılık olacaktır. Ferhat Ömür'le evlenmezse, Ömür evlilikten vazgeçmezse bu ilişki yine bitecektir. O yüzden bu ilişkinin sonunun mutlu bitmesi için imzanın atılması lazım. ŞORTLU FOTOĞRAFLARI OLAY OLDU ÇÜNKÜ… Ünlü şovmen Mehmet Ali Erbil ile oyuncu Nergis Kumbasar'ın kızları Yasmin, Nişantaşı'nda çekilen fotoğraflarıyla gündeme geldi. 19 yaşındaki Yasmin'in anne ve babası ise kızlarının giydiği şort yüzünden haber olmasına tepki gösterdi. Mehmet Ali Erbil, '19 yaşında bir genç kız Yasmin. Kendini biliyor ve ona güvenimiz sonsuz. Ne giyineceğine karışmam ve onu kısıtlamam. Kızım nerede ne yapacağını bilir' dedi. Nergis Kumbasar ise şöyle konuştu: 'Yasmin, her genç kız gibi sokakta ne satılıyorsa onu giyiyor. Bu çok normal. Bu konuları konuşmak bana çok saçma geliyor. Kızımın kıyafetlerine ne ben karışırım ne de Mehmet Ali. Arkadaşlarıyla buluşup gezmesi de çok normal. Zaten Yasmin çok çok iyi yetişmiş ve eğitim almış bir kız. Lise son sınıfta okuyor ve eğitimine yurtdışında devam edecek. İnsanların giyim şeklinden ziyade kafa şekilleri önemli. Şekilciliği toplum olarak bırakmalıyız.' Nergis Kumbasar ile Mehmet Ali Erbil'in kızı Yasmin'in mini şortlu fotoğrafları, haftanın en çok konuşulan magazin olayı oldu. O fotoğraflar neden bu kadar olay yarattı? Yasmin'in şortu mini ötesiydi. Etrafın gazeteci kaynadığı Nişantaşı'na o şortla gidince illa ki görüntüleri çekilecekti. Baba Mehmet Ali Erbil'in dediği çok güzel bir laf var, ona acayip saygı duyuyorum; 'Dışına değil, içine bakacaksınız siz.' deyip yani beyne bakacaksınız demek istiyor. Nasıl giyindiği değil, beyni önemli olan. Ben her zaman bunu söylüyorum; Mehmet Ali Erbil yanlarında olmasa da, Nergis Kumbasar kızını çok iyi yetiştirdi. Nergis'in neler yaşadığına, uzun süre çalışmadığına, işlerden koptuğuna, kızını büyütmek için tek başına nasıl mücadele ettiğine zaman zaman şahit oldum. Yasmin şu anda çok gözde olabilir. Dışarıdan bakılınca insanlara havalı, şımarık gelebilir ancak içi belki de bambaşkadır. Çok güçlü bir yapısı, duruşu vardır belki. Bu yüzden erkekler bile yanına yaklaşmaya cesaret edemiyor olabilir. Onu hep kız arkadaşlarıyla görüyoruz. Henüz bir ilişkisini görmedik, duymadık. Bunların yanında sosyal medyada paylaştığı fotoğraflar da kafa karıştırıyor. Genç, güzel, popüler bir kız. İlk gençlik yılları. Kendine özenmesi çok normal. Fakat Türkiye şartlarında bu olayı çok abarttığını düşüyorum, biraz daha dikkatli olması gerekir. Ben annesi değilim, babası değilim, sadece öneride bulunabilirim. Ahkâm da kesmiyorum, öyle olacak böyle olacak diye. Kendi özgürlüğü, kendisi bilir, geleceğini kendisi düşünür ama soyadı ünlü olan bir anne ve babaya sahip. Ünlülerin çocukları sürekli basın tarafından takip altında. Yarın bir gün üzüleceği haberlerle anılmasını istemem. Sonra mutsuz oluyorlar. Önümüzde de birçok örnek var yaşanan. İnşallah bu verdiği görüntünün sonrasında mutsuz olacağı yanlış bir hareket yapmaz. Biraz dikkatli olması gerektiğini düşünüyorum. Bu sadece bir tavsiye. Ebru Şallı ve Harun Tan, 11 yılın ardından tek celsede yollarını ayırmıştı. Şallı'nın birkaç ay sonra şarkıcı Sinan Akçıl'la bir ilişkiye başlaması, eski çiftin arasında gerginliğe yol açmıştı. Hatta Tan'ın Akçıl'ı tartakladığı haberleri, medyaya yansımıştı. Önceki gün Akatlar'daki bir spor salonunda karşılaşan Şallı ve Tan, ayaküstü sohbet etti. İkili daha sonra spor salonunun kafesine geçti ve burada yaklaşık yarım saat baş başa kaldı. Gazetecilerin fotoğraflarını çektiğini fark eden Tan, sinirlenerek kafeyi terk etti. Aralarında soğuk savaş olduğu söylenen eski eşler, buzları eritti mi? Birlikte vakit geçirmelerini bu şekilde yorumlayabilir miyiz? Boşanmış olsalar da onlar anne ve baba. Çocukları için her zaman bir araya gelip konuşmak zorundalar. O gün de çocuklarıyla ilgili meseleleri konuşmak için kısa bir süre konuşmuşlar. O sırada gazeteci fotoğraflarını çekince Harun Tan sinirlenmiş. Boşanırken birbirlerini aşağılayıcı ya da onur kırıcı sözler sarf etmediler. Bu yüzden de bu buluşmalara alışmamız lazım. Çocukları için her zaman bir araya gelip onların durumları, okulları, gelişimleri ile ilgili konuşacaklar. Büyük oğulları Beren, teniste çok ilerledi. Onun yaz eğitim planını da konuşmuşlar o görüşmede. Bu fotoğrafların devamı gelecektir. Sonuçta her şey çocuklar için… Fakat onların sık sık görüşüyor olması yeniden bir araya gelecekleri anlamına gelmez. Harun Tan'ın hayatında biri var mı yok mu onu bilmiyorum. Ebru Şallı'nın sevgilisi Sinan Akçıl da zaten Ebru ile Harun'un iletişimine karışmaz. Neslişah Alkoçlar ve Engin Altan Düzyatan'ın nişan törenine katılan oyuncu Kaan Urgancıoğlu'nun içkiyi fazla kaçırdığı ve gelin hanımın arkadaşı Aslıhan Doğan'a sözlü tacizde bulunduğu iddiası herkesi şaşırttı. İddiaya göre Doğan, sözlü taciz devam edince sinirlenip durumu Alkoçlar'a iletmiş, araya girenler genç kızdan özür dileyen Urgancıoğlu'nu nişan töreni bitmeden mekândan çıkarmış. Ancak ünlü oyuncu, bu iddiaları yalanladı. FULYA UGAN / Sabah.com.tr
Mehmet Ali Erbil Yeni Projeye mi Hazırlanıyor? "Çarkıfelek'i Çok Özlüyorum!''
Çarkıfelek yarışmasıyla milyonları eğlendiren Mehmet Ali Erbil, geçirdiği talihsiz kaza sonrasında 8 aylık boyunca yoğun bakımda tedavi görmüştü. Erbil'in uzun süre yatarak tedavi görmesi nedeniyle kasları erimeye başlamıştı. Bu nedenle elektromanyetik alan cihazı ile tedavisine devam ediliyor. Geçtiğimiz gün Etiler'de görüntülenen Mehmet Ali Erbil, basın mensuplarıyla sohbet etmeyi ihmal etmedi. Ünlü şovmen aklında yeni bir projesi olduğunu söyledi. İşte detaylar...
"Alevilerden Daha Çok Üzüldüm"
Sık sık canlı yayınlarda yaptığı gaflarla gündeme gelen Mehmet Ali Erbil, 30 yıldır ekranlarda. Televizyon dünyasında nasıl tutunduğunu ve siyasete nasıl baktığıyla ilgili açıklamalarda bulunan Erbil, RTÜK’ün sertleştiği son dönemle ilgili ‘Belden aşağı espri mümkün olduğunca yapmıyoruz’ derken RTÜK’ün sertliğiyle ilgili ‘Olur dönem, dönem. Bu konularda çok konuşmak istemiyorum. Aman amaan Allah korusun. RTÜK’ten de memnunum, hükümetten de! Allah başımızdan eksik etmesin ikisini de!’ dedi. Ünlü şovmen Gezi Parkı eylemleriyle ilgiliyse o dönemde yurt dışında olduğunu belirterek ‘Sosyal hareketleri, böyle reaksiyonları seviyorum. Önemsedim ve saygı duydum. Reaksiyonsuz bir toplum da olmayalım’ dedi. Mehmet Ali Erbil Medyatava’dan Neslihan Akdaş’ın sorularını şöyle yanıtladı: Yorucu valla, ara verdikten sonra ağır geldi. Yarışmanın orijinali kısa ama kanal uzun istiyor. Normali 60 dakika, kanal 80 dakika istiyor. Yorucu gerçekten. Reytingler nasıl gidiyor sizce, beklediğiniz gibi mi? Alışıyor insanlar yavaş yavaş. Saat diimine, programa, bize. Daha yeni yeni. Amacımıza ulaştık, pırıl pırıl bir program yaptık. Format güzel, birinci sınıf, kaliteli bir yapım. Aramızda kalsın ben daha önce bir kere olsun izlememiştim yarışmayı. Televizyon izler misiniz? İzlerim ama çoğunlukla film izlerim. Tenis maçları, futbol izliyorum. Haberleri hiç kaçırmam. Tematik kanallarda yakalarım haberi. Zirve yaptığınız işlerden biri de Çarkıfelek’ti. Şimdi İlker Ayrık sunuyor. Aynı dönemde, farklı kanallarda, karşı karşıya başladınız. İzlediniz mi Çarkıfelek’in yeni halini? Biraz baktım ama formatı çok değiştirmişler. 'İlker Ayrık’ı başarılı buluyorum ama şovmenlik farklı bir şey' Çarkıfelek, Mehmet Ali Erbil adıyla özdeşleşmişti. Başka bir isim sunuyor. Hüzün oldu mu? Yoo, istesek onunla başlardık. Kanal onu alırdı. Ama biz başka bir şey yapalım, 2 yıl aradan sonra başka bir formatla izleyici karşısına çıkalım istedik. İyi ki de bu olmuş. Yoksa izleyicinin kafasında soru işaretleri oluşurdu “2 yıl ara verdi yine Çarkıfelek” diye. Bunu söyletmek istemedik. İlker Ayrık, yetenekli bir oyuncu, sunucu. Siz nasıl buluyorsunuz? Başarılı buluyorum ama şovmenlik farklı bir şey. Her tiyatrocu, her oyuncu şovmen olacak diye bir kural yok. O ışık doğuştan varsa olur sonradan tecrübeyle edinilmez. Sanırım bu çocuğun canlı yayın tecrübesi yok. Bu işin okulu canlı yayındır. Çarkıfelek’i dünyada ilk canlı yayında sunan benim, hatta benim fikrimdi. Orijinal formatında yok. Canlı yayın her baba yiğidin harcı değildir. Peki Eyvah Düşüyorum neden canlı değil de banttan? 'Koskoca Başbakan’ın bile başına geliyor' Canlı yayın her baba yiğidin harcı değil ama riskleri çok fazla. Siz risk aldınız ama Türkiye televizyon tarihinin en büyük gaflarına, canlı yayın kazalarına da siz imza attınız? Yılda 200 canlı yayın yapıyorsak, 1-2 tane olur canlı yayın kazası. Herkesin başına geliyor. Koskoca Başbakan’ın bile başına geliyor; bir sözcükte, bir kelimede. İnsani hatalar bunlar. Sizi en çok üzen gaf hangisi gafınız hangisiydi? Hiç birinde suçlu değildim, hiç birini bilinçli yapmadım. O yüzden vicdanen o kadar rahatım ki. Diğerleri düşünsün. “Mum söndü” gafından sonra Aleviler ile aranız nasıl? Onlar beni biliyor. Bu yaşıma kadar hep demokrattım, hep Alevilere yakındım, onlara saygı duyan, anlayan biriydim. Ama başkaları bu olayı kullandı. Ben onlardan daha çok üzüldüm. Suçlu olmadığım halde özür diledim. Ağzımdan öyle bir laf çıktı. Yarışma sırasında Erzincan'da Alevi bir aileyle canlı bağlantı yapmıştık. Programda hepsi güldüler bu espriye kahkahalarla. Ama bazı gruplar tahrik etti. Rant çıkarmaya çalışanlar oldu. Bu acıydı. Biraz tarzınız değişti sanki; saçınızı boyatmıyorsunuz; beyazlarınızla ekrandasınız. Ancak 2 yıl aradan sonra yine aynı enerjiyle döndünüz ekrana. Özel bir hazırlık mı yaptınız? Bu iş enerji işidir. Enerjini ekrandan evinde oturan izleyiciye yansıtabiliyorsanız, ulaştırabiliyorsanız başarılı olursunuz. Yalnızca enerji yeterli mi? İnsan her gün aynı enerjiyi yakalamayı nasıl becerebilir? Yetenek çok önemli bir faktör. Anlık espri yapabilmek; hazır cevap olmak, donanımlı olmak bunlar önemli şeyler. Hem oyunculuk, hem müzikal, hem sosyal anlamda, hem genel kültür anlamında... Canlı yayını oyunculuktan daha çok sevdi Oyunculuk demişken; konservatuvarda başarılı bir tiyatro öğrencisiymişsiniz. Tiyatroda da, sinema filmlerinde de rol aldınız. Mehmet Ali Erbil oyuncu olarak neden devam etmedi? Hiç pişman oldunuz mu? Canlı yayından daha çok zevk alıyorum, heyecanlanıyorum. O yüzden mutluyum. Ama çok muhteşem bir oyun çıksa karşıma kayıtsız kalamam. Düşünsenize oynadığınız bir filmle Cannes’da, kırmızı halıda yürüyorsunuz. İstemez miydiniz? Bana hiç öyle teklifler gelmedi ki. Nuri Bilge Ceylan’ın Cannes Büyük Ödülü’nü alan Kış Uykusu filmini izlediniz mi? Ceylan’ın diğer filmlerini izlediniz mi? Sinemaya çok ara verdim. Biraz koptum açıkçası. Kariyerinize oyuncu olarak değil de televizyonda şovmen olarak devam etmenizde paranın etkisi oldu mu? En çok para kazandığınız iş hangisiydi televizyonda? Aşk Olsun programıydı. Show TV’de başladı. Sonra atv’ye transfer olduk. Haftanın 5 günü yayınlanıyordu. Hafta sonu da özel programını yapıyorduk. O dönem iyi para kazanmıştık. Kanallar sizinle sözleşme yaparken risk de alıyorlar değil mi? Kanal, yapımcı önlemini alacak, yayına 5 saniye geç girilecek mesela. ‘Toplumun nabzına göre şerbet vereceksin’ Türkiye muhafazakarlaştı; RTÜK daha sert. Espiri yaparken artık daha çok tartıyor musunuz? Daha farklı tabii. Toplumun nabzına göre şerbet vermek gerekiyor. Belden aşağı espri mümkün olduğunca yapmıyoruz. Örneğin bu dönemde Seyfi Dursunoğlu ekrana çıkamıyor artık... Ama onun durumu farklı. Tarzı, çizgisi... 30 yıldır televizyondasınız. Daha önce böyle bir dönem yaşadınız mı? Olur dönem, dönem. Bu konularda çok konuşmak istemiyorum. Aman aman Allah korusun. RTÜK’ten de memnunum, hükümetten de! Allah başımızdan eksik etmesin ikisini de! Bir dönem internette “AK Parti Mehmet Ali Erbil’i istemiyor” diye haberler de çıktı. Doğru mu? Benim internetle aram iyi değil. Samimi söylüyorum bilgisayarda nasıl internete girileceğini bile bilmem. 'AK Partilisi de CHP’lisi de bizi sever' Hükümetten hiç uyarı geldi mi? Gelmiş olabilir, canlı yayında 1-2 konuşma yapmıştım onun etkisidir. Ama ondan sonraki dönemlerde “Mehmet Ali Erbil budur, şudur; bizim muhalifimizdir” diye bir şey gelmedi. Sayın Başbakan’la geçen sene iftar yemeğinde birlikte olduk. Bana karşı öyle bir tavrı yoktu. Beni Türkiye’nin her kesiminden insan sever; AK Partilisi de, CHP’lisi de. Hiç öyle kaygılarım da olmadı. Ben olduğum gibiyim. 30 yıldır çizgim, tarzım, söylemlerim değişmedi. Geçen sene bugünlerde Gezi süreci yaşanıyordu Türkiye’de. Çok ünlü destek verdi. Sizi göremedik ya da bu konuyla ilgili yorumlarınızı hiç okumadık, duymadık... Yurt dışındaydım o dönem. Dışarıdan baktığınızda ne hissettiniz? Sosyal hareketleri, böyle reaksiyonları seviyorum. Önemsedim ve saygı duydum. Reaksiyonsuz bir toplum da olmayalım. Yanıtlarınız politik. Hep böyle miydiniz? ‘Konuşmak bana bir şey kazandırmadı’ Ekran yüzleri siyaset konuşmamalı mı, görüşlerini paylaşmamalı mı? Bu mudur bu işin kuralı? Benim bundan sonraki tercihim bu. Konuşmak bana bir şey kazandırmadı; konuştuk da ne oldu; gemisini yürüten kaptan oldu. Konuşmayanlar aldı başını gitti. Bizim 30 yılda kazanamadığımız parayı 2 yılda kazandılar. Hep böyle hareketli miydiniz, tüm hayatınız boyunca? Sizi yakalamakta zorlanıyorum. Evet hep böyleydim. Çocukluğumdan beri. IQ’nuz mu çok yüksek? Hareketli çocuklarda böyledir hani! Evet, Sharon Stone’nun ki kadar var IQ’um (gülüyor). Komedi en zor iştir. Dramı herkes yapar. Bana söyle şimdi 2 saniyede ağlarım. Ama insanları güldürmek kolay bir şey değil. Televizyonda halefiniz var mı? Herkes ayrı bir değer. Hiç böyle bir şey düşünmedim. Ben de kimsenin halefi değilim. Örnek aldığım çok sunucu var; Orhan Boran, Cenk Koray, Halit Kıvanç, Erkan Yolaç. Ama ben Türk televizyonlarına ve sahne dünyasına çok farklı bir tarz getirdim. Yeni nesilde var mı öyle isimler? Serdar Ortaç iyiydi. Şov programı yaparken beğenmiştim. Çok zekidir, donanımlıdır, kültürlüdür. Sağlık durumu nasıl Serdar Ortaç’ın? Ziyaretine gittiniz mi? Telefonda konuşuyoruz. İyiye gidiyor. Dostlarınız kimler? Televizyon, şov dünyasında dost olur mu? Olur canım, neden olmasın. Çocukluğumdan beri Selçuk Yöntem’le dostum. 42 yıldır kopmadık. Derya Baykal, Zuhal Olcay dostlarım. Televizyonda tutunmanın sırrı nedir? En önemli tılsım televizyonda yaptığın işte samimi olmak. Bunu izleyiciye yansıtabilmek. Samimiyetine inansın yeter ki. Bana inandılar, 30 yıldır bırakmıyorlar. Televizyon yöneticileri ile aranız nasıldı? Ayıptır söylemesi benim hiç yalakalıklarım olmadı. Kaprislerim olmaz, haklı isteklerim olur. Yeni bir proram için imza atmadan önce nelere dikkat edersiniz? Benim hiç öyle kaprislerim olmaz. Yaptığım programlarla birlikte bütün stüdyolara banyoları ben yaptırmışımdır. Bütün soyunma odaları banyosuz, lavabosuzdu. Kanal D, Show TV dahil, tüm stüdyolara ben yaptırdım bunları. Çünkü hayatımızın 3’te biri stüdyoda geçiyor. Evim gibi olmalı, banyom olacak, yatağım olacak. Çocuklarınıza bu tempo içinde yeterince zaman ayırabildiniz mi? Çocuklarım çok yakın oturuyor bana. Hepsine de zaman ayırırım. ‘Kimsenin hakkını yemedik, saygılı, adaletli olduk’ Babanız oyuncu ve ses sanatçısıydı. Ondan neler öğrendiniz, çocuklarınıza hangilerini aktardınız? Eğitimden daha önemlisi insan olmak. Biz babamızdan onu öğrendik. Başkalarının hakkını yemedik, saygılı olduk, adaletli olduk. Babam bizi öyle yetiştridi. Hiç kimse de diyemez ki bir kişinin de 5 kuruş parası babamda kalmış. Kimsenin hakkını yememiştir. Bazı dönemlerde iş verendi, dublaj yönetmeniydi. Seslendirme baba mesleği. Babam da tiyatro, sinema oyuncusuydu ama seslendirmeye çok yoğunlaşmıştı. Bizi seslendirme yaparak okuttu, büyüttü. O yüzden seslendirme sanatına çok saygım vardır. Türkiye’de 7’den 77’ye her kesimden kişi sizi tanıyor. Çok da eleştiriliyorsunuz. Rahatsız ediyor mu bu durum sizi? Meyve veren ağaç taşlanır. Herkese saygı duyuyorum. Seven de olacak, sevmeyen de. Herkesin sizi sevmesi iyi bir şey değildir. O bizi daha çok motive eder. Sizi sevmeyenlerin beğenisini kazanmak için bu kez daha çok uğraşıyorsunuz. Ciddiye aldığınız eleştiriler hangisiydi? Eşimin dostumun, yakınlarımın eleştirilerini göz önüne alırım. Samimidir onlar, ama kamuoyunda paylaşamam bunları. Hep kaçamak yanıtlar veriyorsunuz. Artık böyle. Eskiden böyle değildim. Hassas dönemlerdeyiz. Peki son sorularımızı soralım. Yeni sezonda var mı başka proje? Duayen televizyoncu Faruk Bayhan’la bir dizi projeniz var değil mi bir de? ‘Faruk Bayhan gelmiş geçmiş en iyi TV yöneticisidir’ Faruk Bayhan, Türkiye televizyonlarına pek çok ismi kazandırdı. Siz de çalıştınız kendisiyle, emeği var sanırım üzerinizde... Faruk Bayhan çok farklıdır. Gelmiş geçmiş televizyon yöneticileri arasında sanatçıya, ekran yüzüne en yakın, onun dilinden en iyi anlayan yöneticidir. Bunu yapmak ayrıcalıktır. Sanatçının ruhunu anlayan tek kişi Faruk Bayhan’dır. Ben bunu tek onda gördüm. Şu an Star’ın yönetici koltuğunda Ömer Özgüner oturuyor. Bir yıldır bu görevde. Onu nasıl buluyorsunuz? Ömer’i farklı seviyorum. Farklı bir insan. Ne yönetici, ne müdür gibi. Ona güvendiğim için bu projeye “evet” dedim. Yoksa ben hayatımda bu kadar durağan bir yarışma görmemiştim. GazeteVatan
Büyük Ödül Sınıf Öğretmeninin Oldu
Mehmet Ali Erbil’in sunduğu Eyvah Düşüyorum adlı yarışmada, sınıf öğretmeni olan bir yarışmacı tüm soruları bilerek büyük ödülün sahibi oldu! Mehmet Ali Erbil’in sunduğu Eyvah Düşüyorum adlı yarışmada, sınıf öğretmeni olan bir yarışmacı tüm soruları bilerek büyük ödülün sahibi oldu! 250 BİN TL'LİK ÖDÜL ONUN OLDUEyvah Düşüyorum'un, 11 Temmuz Cuma akşamı ekrana gelen son bölümünde, stüdyonun ortasında bulunan büyük ödüle dokunmak için Mehmet Ali Erbil’den izin isteyen yarışmacı Tuğba Pür, bu dokunuşunun ardından 250.000 TL’nin sahibi oldu.Tuğba Pür, soru düellosu yaptığı son yarışmacı hesaplama sorusunda bir rakamı atlayınca yarışmanın galibi oldu.Milliyet
Bayramların Olmazsa Olmaz 20 İnsan Tipi
Eşi, dostu birbirine yaklaştıran bayramlar da olmasa halimiz nice olurdu. Ramazan bayramının yaklaşmasıyla hepimizde bir telaş ( özellikle bayram temizliğine giren kadınlar) nüksetti. Bayram alışverişi, tatil planları, akraba ziyaret planlaması yapalım derken şimdiden yorulduk. Ama insanları birbirine yaklaştıran böyle güzel bir gün için tüm yorgunluğa değer :) Hee unutmadan bir de bayramların olmazsa olmaz tipleri var. Onlarsız bir bayram düşünülemez. Okuduğunuz zaman bu tiplere ne kadar aşina olduğunuzu daha net göreceksiniz. İşte, bayramların kamberi olan 20 tip;