Görüş Bildir

Cenk Tosun Haberleri

Cenk Tosun ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Cenk Tosun ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Beşiktaş Bombayı Patlatıyor!
Gaziantepsporlu Cenk Tosun’u lig bitmeden transfer ederek Türk futbolunda yeni bir dönem başlatan Beşiktaş Yönetimi, şimdi de St. Etienne’de oynayan Mevlüt Erdinç’i gözüne kestirdi.A Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim’in gözdelerinden olan golcü oyuncu için nabız yoklayan siyah-beyazlılar, sezon bitmeden Mevlüt ile anlaşmaya çalışacak.Milliyet’in haberine göre; Sezon başında Mevlüt ile görüşen fakat hem oyuncunun istediği hem de St Etienne’in talep ettiği yüksek miktar nedeniyle bu transferi askıya alan Beşiktaş Yönetimi, bir kez daha şansını deneyecek. Forvet hattını Cenk Tosun’dan sonra Mevlüt Erdinç’le güçlendirmeye kararlı olan siyah-beyazlılar, St. Etienne ile masaya oturarak sözleşmesi 2017’de bitecek golcünün işini resmen bitirmeye çalışacak.Bu arada Fethiyespor’un A Milli Takım’a seçilen stoper Birol Parlak ve Hollanda’nın Go Adead Eagles takımında forma giyen Deniz Türüç’in de, Önder Özen’in listesinde olduğu ortaya çıktı.AMK SPOR
Tavan Cenk Tosun'un Aldığı 1.7 Milyon Euro
Beşiktaş sezon sonu bir çok yabancıyla yollarını ayıracak. Fernandes kulübün teklifini kabul ederse kalacak. Almeida için şartları zorlayacak olan Kartal, Gökhan Töre için de Rubin Kazan’dan büyük bir indirim istiyor.En zayıf halka FernandesBEŞİKTAŞ’ta gelecek sezon takımda kalma ihtimali en zayıf futbolcu Portekizli Manuel Fernandes. Kulüp, önerdiği teklifi kabul etmemesi halinde Fernandes ile yollarını ayıracak. Kartal’ın tavan rakamı ise Tolga Zengin’in aldığı 1 milyon 200 bin Euro ile Cenk Tosun’a verilen 1 milyon 700 bin Euro arasında gezinecek. Siyah beyazlı futbolkomitesi yeni sezonun kadrosu için çalışmalarını sürdürüyor. Yıllık 4 milyon Euro isteyen Fernandes’in bu rakamda ısrar etmesi halinde yollarını ayıracak. Almeida’daysa limitler zorlanacak. Kulüpten ayrılması halinde zaten menajerlik şirketine 2.5 milyon Euro ödenecek oyuncunun takımda tutulması için çalışılacak. TÖRE’DE İNDİRİM OLURSA KALACAK Gökhan Töre’de bonservisi elinde bulunduran Rus Rubin Kazan’ın tavrı belirleyici olacak. 7.5 milyon Euro’luk satın alma opsiyonunu yüksek bulan Beşiktaş, yüzde 50 oranında indirim istiyor. Kartal, yıllık 900 bin Euro garanti ücret alan Töre’ye bonservisini alması halinde yıllık 1 milyon 200 bin Euro önerecek. Siyah beyazlılar halihazırda yıllık 400 bin Euro’ya oynayan ve 2.5 yıl daha sözleşmesi olan Oğuzhan’a da iki sezonda gösterdiği performans nedeniyle zam yapacak. Yöneti Escude ile yolları ayıracak. Sık sık sakatlanan Sivok ile yeni sözleşmeye sıcak bakılmıyor. Franco’nun takıma oturması da Çek futbolcunun şansını azaltıyor. Motta için henüz karar verilmezken Dany için de satın alma opisyonu kullanılmayacak. Sadece bir maçta oynayan Jermain Jones için de kalan maçlar belirleyici olacak. OLCAY KENDİSİ GİTMEZ Kİ BEŞİKTAŞ Asbaşkanı Deniz Atalay, Olcay Şahan ile sözleşme uzatacaklarını belirterek, “Olcay’ı biz bir yerlere vermek istesek, kendisi bu kulüpten ayrılmaz, hiçbir yere gitmez” dedi. Aslardan yoksun idman ESKİŞEHİRSPOR hazırlıklarını sürdüren Beşiktaş, dün aslardan yoksun çalıştı. Tedavileri süren Sivok, Fernandes, Atiba ve Almeida’nın yanı sıra milli takımlara giden Jones, Veli, Dany idmana katılmadı. Oğuzhan ve Muhammed de çalışmada yer almazken Tolga, Olcay, Ersan ve Holosko ise takımla çalıştı. Arena’da ummadık taş! Beşiktaş’ın yapımı süren yeni stadı Vodafone Arena’nın Protokol Tribünü’nde masif kaya çıktı. Sorunu çözmek için çalışılıyor. BEŞİKTAŞ VODAFONE Arena Stadı’nda sert kayaya çarptı! Şeref Tribünü’nde masif kaya çıkınca kazık çakma imkansız hale geldi. Beşiktaş İnşaat Genel Müdürü İhsan Coşkun, “En büyük sorunumuz eski Protokol Tribünü’nün bulunduğu bölgedir. Bulunduğumuz yer şu anda yol seviyesinde 18 kotundayız. Bunu -5.5 kotuna kadar indirmemiz lazım. Ama 9 kotuna kadar ancak kazık çakabiliyoruz. Onun altında da masif kaya ile karşılaştık. Kayada da kazık çakma imkanımız olmadığı için çeşitli alternatifler düşünülüyor” dedi. İhsan Coşkun, eski açıktaysa hafriyatın bir kaç günde biteceğini kapalıda da loca bölümüne başlanacağını kaydetti. Bakü’ye futbol okulu BEŞİKTAŞ, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de de bir futbol okulu açacak. Bakü’ye giden BJK Futbol Okulları Koordinatörü Ufuk Pak, okulun tesislerini inceleyip antrenörlere gerekli bilgileri aktardı. Azerbaycan Futbol Federasyonu Başkanı Ramin Musayev ile de göreşen Ufuk Pak, proje hakkında detaylı bilgiler verdi. HÜRRİYET
"G.Saray'ın Turu Geçmesini İstiyorum"
Gaziantepspor Sportif Direktörü Sergen Yalçın, Spor Toto Süper Ligi'nde Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'ın dışında üst düzey takım olmadığını söyledi. Yalçın, Celal Doğan Tesisleri'nde düzenlenen basın toplantısında, geniş bir kadroya sahip olmadıklarını, mevcut kadroyla ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştıklarını belirtti. Tek hedefinin Gaziantepspor'u kümede bırakmak olduğunu vurgulayan Yalçın, 'Kadro kurmakta zorlanıyoruz ama elimizdekilerden maksimum verim almaya çalışıyoruz, en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Beklediğimiz puan seviyesini yakaladık, önümüzde 10 maç var ve 32 puandayız, fikstüre baktığımızda yerimiz kötü değil, hemen hemen olmak istediğimiz seviyedeyiz. Tabii çok daha iyi yerlerde olmak isterdik ama mevcut şartlar bunu engelliyor. Bu seneki tek hedefimiz kümede kalmak. Gaziantepspor, Türk futbolunda önemli bir değer, önemli bir markadır. Her zaman bu ligde olması lazım. Bütün çabamız, Gaziantepspor'u en iyi yere getirmek. Sezonu iyi bir yerde bitireceğimizi düşünüyorum' dedi. 'Teknik direktörlük A lisansının ilk bölümünü bitirdim' Teknik direktörlük eğitimine de değinen Yalçın, teknik direktörlük A lisansının ilk bölümünü bitirdiğini, haziranda ikinci bölümüne devam edeceğini ifade etti. Ondan sonra teknik direktör belgesi alacağını Yalçın, şöyle devam etti: 'Önümüzdeki sezon herhangi bir kulüpte devam edersem veya burada olursam teknik direktörlük lisansım olacak. Açıkçası bunu çokta düşünmüyorum, benim için sıkıntı yaratacak bir konu değil. Gaziantepspor'la sözleşmem mayıs ayında bitiyor, uzun bir sözleşmem yok. Şu anda önümüzdeki sezonu düşünecek durumda değilim. Önümüzdeki süreç neyi getirir, yorum yapmak zor. Ligin gidişatına, takımın durumuna ve camianın pozisyonuna göre bizde kendi durumumuzu belirleyeceğiz. Çok ciddi hedeflerim var, televizyonculuğu bırakıp bu işe geçtiğimde büyük hedefler koydum. Bu ne kadar süreç alır bilemem. Mutlaka başarılı olmak zorundayız, çünkü Türkiye'de işler hiçte kolay değil, birkaç haftada her şey değişiyor. Hatta 3 günde bile teknik direktörün kaderi değişiyor. Şu anda bunu konuşabiliyoruz, geldiğimizden beri oynadığımız oyun bunları konuşmamızı gerektiriyor. Şu anda 22-23 puan da olsaydık, belkide bu konuşmaların çoğunu yapamazdık, bizim yerimize başkaları konuşuyor olurdu.' Teknik direktörlüğün meşakkatli bir iş olduğuna dikkati çeken Yalçın, şöyle dedi: 'Teknik direktörlük çok kolay bir iş değil, çok farklı bir iş, oyuncular kendilerinden sorumlular, onların hiç bir sorumluluğu yok, uymak oldukları kurallar var. Ben ve ekibim, 25 ila 30 kişiyi idare etmek zorundayız, artık işin yöneticilik kısmındayız. Mutlaka bazı şeyleri görmezden gelmemiz lazım. Mesela Binya'nın Kayserispor maçında yaptığı hareket doğru mu? Biz bunu cezasız geçmek zorundayız. Oyuncuları kaybetmek istemiyoruz, kazanmak istiyoruz. Oyuncuyu kadro dışı bırakmak, oyun dışı bırakmak, takımdan göndermek teknik direktörün yapabileceği en kolay iş. Herkes hata yapabilir, toleranslı olmak lazım. Risk almaktan kaçmam, alınacaksa alırım. Zaten Gaziantepspor'a teknik direktör olarak gelmem benim için başlı başına risktir. Bu riski almaya değer gördüğümüz için aldık. Risk almadan başarılı olamazsın.' 'Torku Konyaspor maçı kolay olmayacak' Hafta sonu deplasmanda zorlu bir maça çıkacaklarını söyleyen Yalçın, Torku Konyaspor maçının kendileri için zor geçeceğini dile getirdi. Yalçın, 'Torku Konyaspor maçı kolay olmayacak, bizim için çok zor bir müsabaka. Bizim için hiçbir maç kolay değil, bizim için Torku Konyaspor maçı da zor, Fenerbahçe maçı da zor, Kasımpaşa, Sivasspor fark etmiyor. Bu dönemde her müsabaka bizim için zor, rakibin zorluğundan ziyade, biz kendi yapabileceklerimizi sahaya yansıtmak istiyoruz. Önemli olan bizim oyuncularımızın neler yapabileceği, rakip takımı çok fazla düşünmüyoruz. Kendi takımımızı düşünüyoruz, kazanmak için oynayacağız. Kazanmak için gidiyoruz, hedefimizde kazanmak var, bu maçı alırsak ligde çok iyi pozisyona gelebiliriz. Ligin devamı için farklı hedefler koyabiliriz, bu yüzden kazanmamız gereken bir maç. Beraberlik, savunma gibi bir düşüncemiz yok. Doğru oyunla kazanmaya gideceğiz, kazanacağımızı ümit ediyorum' şeklinde konuştu. 32 puana ulaştıklarını ve çizgide olduklarını vurgulayan Yalçın, bu maçı kazanmaları halinde yukarı çıkacaklarını, kaybederlerse de kümeden kurtulma mücadelesi vereceklerini kaydetti. 'Kazanırsak işimiz çok daha kolay olacak, çok daha farklı hedeler koyacağız. Kaybedersek aşağıda kalıp aşağıdaki konumumuzu sağlamlaştırmak için çaba sarf edeceğiz' diyen Yalçın, ligin 4'ncüsü ile aralarında 4 puan olduğunu hatırlattı. Bir ya da iki galibiyetle ligin ilk 6'sında olabileceklerini anlatan Yalçın, 'Bunu da sonuçlar tayin edecek. Biz yukarılarda oynamak istiyoruz, erken rahatlamak istiyoruz. Küme düşmeme mücadelesinin içine girmek istemiyoruz. Bundan dolayı da önümüzdeki maçları kazanmamız lazım. İki galibiyet aldığımız takdirde küme düşme mücadelesinin 40'ı bulacağını düşünmüyorum, en fazla 38 olur diye düşünüyorum' ifadelerini kullandı. Cenk Tosun'un Beşiktaş'a transferine de değinen Tosun, genç oyuncuların üzerine çok fazla gidilmemesi gerektiğini, 23 yaşındaki oyuncunun çok büyük bir değer olduğunu ifade etti. Yalçın, 'Ülke olarak, kötülükten nemalanan bir ülkeyiz. Oyuncuların, hele genç oyuncuların üzerine çok fazla gitmemek lazım. Cenk Tosun, 23 yaşında çok büyük bir değerdir, tabi ki büyük bir takıma imza atabilir, orada oynayabilir. Cenk, geldiğimizden beri her antrenmana çıkan, maçlarda elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan bir oyuncu. Yıllardan beri Gaziantepspor'a hizmet ediyor, biz geldikten sonra en fazla verim aldığımız oyunculardan bir tanesi. Beşiktaş'a gitmesi neyi değiştirebilir ki, her hafta 85-90 dakika oynuyor. Attığımız gollerin hemen hemen hepsinde katkısı var. Onu destekleyelim, kavgalı, gürültülü ayrılmıyor. Oynayabildiği kadar da oynatacağız, onu kullanmamak doğru olmaz. Genç oyunculara destek olalım' değerlendirmelerinde bulundu. Ligdeki takımların durumu hakkında da konuşan Yalçın, şunları anlattı: 'Bu ligde Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'ın dışında maalesef çok üst düzey takım yok. Çok üst düzey oyunculara sahip takım yok, yani o üçlüyü ayırdıktan sonra ligdeki 15 takımın birbirinden çok fazla ekstrası olduğunu düşünmüyorum. Ligde günlük performanslar skorları belirliyor. O gün kim iyiyse, o gün kim iyi konsantre olmuşsa, kim iyi mücadele ediyorsa maçı kazanıyor. En önemli konu ve konuşulması gereken bence bu' Galasaray, Chelsea maçı Galatasaray'ın deplasmanda oynayacağı Chelsea maçının zor geçeceğini söyleyen Yalçın, 'Tabi Chelsea ciddi bir rakip, içeride de 1-1'lik skor var. Galasaray, deplasmana dezavantajlı gidiyor. İsterim ki Galatasaray kazanır, turu atlar. Maçlar belli olmuyor, oyunun nasıl geliştiği belli olmuyor. Bir kırmızı kart, erken gol takımın motivasyonunu bozabiliyor, her türlü sonuç çıkabiliyor. Çok zor olmasına karşın neden olmasın diyorum. Galatasaray'ın turu geçmesini istiyorum' dedi. Yabancı sınırlaması Ligde yabancı sınırlamasının 6 artı 2 olmasından yana olduğunu belirten Yalçın, şunları kaydetti: 'Şampiyonlar Ligi'nde, UEFA'da mücadele etmek istiyorsak, oralarda bir yerlere gelmek istiyorsak bu yabancı sınırlamasıyla gelemeyiz. 5 yabancıyla Avrupa'da üst seviyelerde mücadele etmek mümkün değil, karşına 15 yabancılı bir takım çıkıyor. Bu yüzden maddi durumdan da kaynaklanan sıkıntı olabiliyor, bana 6 artı 2 mantıklı geliyor. 6 sahada 2 kulübede mantıklı, bunu sadece Anadolu kulüpleri olarak düşünmemek lazım. 5-6 yabancıyla çıktığın bir Chelsea'ye, Barcelona'ya, Manchester United'e, Bayern Münih'e karşı mücadele etmen mümkün değil. Türk futbolu ve Türk oyuncuların durumu ortada. Yabancı sınırlaması biraz daha yukarılarda olmalı. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) en doğru kararı verecektir.'Şampiy10
Kartal, Sarıyer'i Avladı
Türkiye Kupası F Grubu 5. maçında Beşiktaş evinde Sarıyer'i konuk etti. Kara kartal maçın bazı bölümlerinde zorluk çekse de sahadan 3-1'lik galibiyetle ayrıldı.İki takım da maça sakin bir başlangıç yaptı. Dengeli bir mücadeleye sahne olan ilk yarıda tek gol 41. dakikada Necip Uysal'dan geldi. İlk yarıda başka gol olmayınca takımlar soyunam odalarına 1-0'lık sonuçla gitti.2. yarıda da Beşiktaş'ın Sariyer kalesinde etkili olduğu ve pozisyonlar bulduğu bir devre oldu. Maçın 78. dakikasında Furkan Yaman skoru 2-0'a getirdi. 80. dakikada ise Cemre gole karşılık verdi ve skoru 2-1'e getirdi.81. dakikada da sahneye Beşiktaş'ın yeni transferi Tolgay Arslan çıktı. Tolgay attığı golle farkı 2'ye çıkardı. Goldfen sonra takmlar pozisyonlar bulsa da maçta başka gol olmadı ve Beşiktaş sahadan 3-1'lik galibiyetle ayrıldı.Bu galibiyetin ardından son maçlar öncesi Beşiktaş gruptaki puanını 9'a yükseltti.Lig Tv
Spor Toto Süper Lig'de Görünüm
Spor Toto Süper Lig'de 29. hafta maçları tamamlandı. Fenerbahçe 66 puanla liderliğini sürdürdü.Sarı lacivertli ekip sahasında kümede kalma mücadelesi veren Medical Park Antalyaspor ile karşı karşıya geldi. Fenerbahçe maçı 4-1 kazanarak rakipleri Beşiktaş ve Galatasaray'ın 12 ve 13 puan önünde liderliğini sürdürdü. Liderin gollerini Caner, Kadlec (2) ve Sow kaydetti. Konuk ekibin tek golü ise Isaac'ten geldi. Fenerbahçe bu sonuçla 66 puanla liderlik koltuğunda oturmaya devam etti. Medical Park Antalyaspor'da Serkan Balcı, ikinci sarı kart ardından da kırmızı kartla oyun dışında kaldı. Haftanın açılış maçında Torku Konyaspor, sahasında Beşiktaş ile karşılaştı. Beşiktaş, Oğuzhan Özyakup'un attığı golle 1-0 öne geçmesine karşın, ev sahibi ekip maçın bitimine saniyeler kala Gekas ile golü bularak sahadan 1-1 eşitlikle ayrıldı. Galatasaray'ın deplasman fobisi Sivas'ta da devam etti. Sarı kırmızılılar deplasmanda Sivasspor'a 2-1 yenilerek yine hayal kırıklığı yarattı. Maçta golleri, Aatıf ve Utaka (Sivasspor), Yekta Kurtuluş (Galatasaray) kaydetti. Trabzonspor, deplasmanda Eskişehirspor karşısında 2-0 öne geçmesine karşın müsabaka 2-2 berabere sonuçlandı. Bordo mavili ekibin gollerini Özer Hurmacı ve Henrique kaydetti. Ev sahibi Eskişehirspor'un 2 golünü ise Erkan Zengin penaltıdan attı. Kasımpaşa ile Bursaspor'un İstanbul'daki mücadelesi 1-1 beraber bitti. Bursaspor'un golünü Fernandao, Kasımpaşa'ın golünü ise Donk filelerle buluşturdu. Akhisar Belediyespor, deplasmanda Kardemir Karabükspor'u 2-0 yenerek haftalar sonra 3 puanla tanıştı. Konuk ekibin gollerini Niasse ve Bruno kaydetti. Kayserispor, sahasında Çaykur Rizespor'a 2-0 yenilerek kümede kalma umutlarını azalttı. Lualua ve Ümit Korkmaz ile golleri bulan Çaykur Rizespor 3 puanı hanesine yazdırmayı başardı. Gençlerbirliği, sahasında kümede kalmak için uğraş veren Kayseri Erciyesspor ile golsüz berabere kaldı. Elazığspor, sahasında Gaziantepspor'u 2-1 yenerek biraz olsun rahatladı. 'Gakkoşlar' ilk yarıyı Batuhan Karadeniz'in golüyle 1-0 önde kapattı. Ev sahibi ekip, ikinci yarıda Deniz Yılmaz'ın golüyle farkı ikiye çıkardı. Gaziantepspor ise Cenk Tosun'un penaltı golüyle skoru 2-1'e getirdi ve maçta böyle sona erdi. Spor Toto Süper Lig'de, 29. haftada 23 gol atıldı. 3 karşılaşmayı ev sahibi, 2 müsabakayı da deplasman takımları kazandı. 4 maç ise berabere sonuçlandı. Gol krallığı yarışında Sivassporlu Aatıf 14 golle ilk sıraya yükseldi. Galatasaraylı Burak Yılmaz ve Gençlerbirliği'nden Stancu ise on üçer golle rakibini izledi. Ligde 30. hafta son derbi maça sahne olacak. Beşiktaş, sahasında lider Fenerbahçe ile karşılaşacak. Fenerbahçe bu maçtan galibiyetle ayrılması durumunda, ligin bitimine 4 hafta kala şampiyonluğunu ilan edecek ve bu alanda da bir ilke imza atacak. Spor Toto Süper Lig'de 29. haftada alınan sonuçlar, gelecek haftanın maç programı ve puan durumu şöyle: Sonuçlar Torku Konyaspor-Beşiktaş: 1-1Kardemir Karabükspor-Akhisar Belediyespor: 0-2Kayserispor-Çaykur Rizespor: 0-2Sivasspor-Galatasaray: 2-1Gençlerbirliği- Kayseri Erciyesspor: 0-0Eskişehirspor-Trabzonspor: 2-2Fenerbahçe-Medical Park Antalyaspor: 4-1Elazığspor-Gaziantepspor: 2-130. hafta programı Kayseri Erciyesspor-TrabzonsporGaziantepspor-GençlerbirliğiAkhisar Belediyespor-KayserisporGalatasaray-KasımpaşaBursaspor-ElazığsporÇaykur Rizespor-Torku KonyasporBeşiktaş-FenerbahçeMedical Park Antalyaspor-SivassporKardemir Karabükspor-Eskişehirspor.AAMuhabir: Ömer Hakan Kibar
Lescott İstanbul'da Ev Bakıyor!
Vatan’ın haberine göre; gelecek sezonun hazırlıklarına çok önceden başlayan ve G.Antep’le sözleşmesi bitecek Cenk Tosun’a şubatta imzayı attıran Beşiktaş, devre arasında transfer edemediği Joleon Lescott’la da anlaştı. İngiliz stoperin attığı imza henüz açıklanmadı ama 31 yaşındaki yıldız, İstanbul’da kendisine ev bakıyor. Bilindiği üzere Beşiktaş devre arasında bir stoper takviyesi yapmak istiyordu. Kartal gündemine o dönem için 5 ay sonra kulübü Manchester City’yle sözleşmesi bitecek olan Joleon Lescott’u aldı… Siyah-beyazlılar tecrübeli oyuncuyla el sıkıştı, Lescott devre arasında Kartal olacaktı ama M.City menajeri Manuel Pellegrini, diğer 3 stoperinden ikisinin sakatlıkları nedeniyle ocakta oyuncunun takımdan ayrılmasına izin vermedi. Fakat siyah-beyazlıların Lescott inadı bitmedi. Yıllardır Premier Lig, Şampiyonlar Ligi ve milli takımlar düzeyinde dünyanın en iyi hücum oyuncularına karşı birbirinden önemli mücadeleler veren deneyimli oyuncunun gelecek sezon için kadroya katılması adına çalışmalar devam etti. EŞİ İKNA EDİLDİ Beşiktaş’ın Kayseri ile oynadığı maç öncesinde yönetici Ahmet Kavalcı, Lescott’u İstanbul’a davet etti. Eşi ve çocuklarıyla gelen Lescott iki gün misafir edildikten sonra ülkesine döndü. Siyah-beyazlı yönetimin her konuda anlaşarak imza attırdığı, eşini de ikna ettiği Lescott, bir kez daha İstanbul’a geldi. İngiliz yıldız gelecek sezon için hazırlıklara başladı ve kendisi ile ailesine rahatça yaşayabilecekleri bir yuva arıyor. Başta birçok Beşiktaşlı oyuncunun oturduğu Acarkent olmak üzere İstanbul’daki sitelerde daire ve çocuklarıın eğitimlerine devam edeceği okul arayan Lescott’la yapılan anlaşma ise mevcut oyuncuların rahatsız olmaması nedeniyle hâlâ gizli tutuluyor. VATAN
Trabzonspor Fırtınası Henrique İle Esti
Spor Toto Süper Lig'in 31. haftasında Trabzonspor konuk ettiği Gaziantepspor'u 2-1 mağlup ederek önemli bir üç puanın sahibi oldu.Spor Toto Süper Lig'in 31. haftasında karşı karşıya gelen Trabzonspor ile Gaziantepspor'dan gülen taraf 2-1'lik skorla ev sahibi takım oldu. Trabzonspor'un aldığı ceza nedeniyle sadece kadın ve çocukların izlediği maçta tribünler boş kaldı. Sessiz başlayan maçta ev sahibi Trabzonspor rakibine göre daha atak olan taraftı. Nitekim maçın 7. dakikasında Yusuf ile gelişen atakta genç futbolcunun ortasına Henrique iyi bir vuruş yapınca bordo-mavililer 1-0 öne geçmiş oldu. Henrique gollere devam ediyor İlk yarının başlarında takımını öne geçiren isim ilk yarının sonlarında yine sahneye çıktı. Maçın 43. dakikasında ceza sahası içinde topla buluşan Henrique, Yusuf'a pasını gönderdi. Yusuf'un bekletmeden kaleye gönderdiği şut Gaziantepspor defansından döndükten sonra bir anda Henrique'nin önünde kaldı. Brezilyalı futbolcu da boş kaleye topu yuvarladı ve hem kendisinin hem de takımının 2. golünü atmış oldu. Gaziantepspor denedi ama olmadı İkinci yarıya defans güvenliğini ikinci plana atan Gaziantepspor ataklarını sıklaştırırken, kalesinde de tehlikeli pozisyonlar yaşadı. Özellikle Sapara'nın ikinci yarının başında oyuna dahil olması ile ofansif özelliği artan Gaziantepspor golü de 63. dakikada buldu. Traore'nin sağ kanattan yaptığı ortaya iyi yükselen Cenk Tosun yaptığı kafa vuruşu ile topu ağlarla buluşturdu ve farkı bire indirdi. Bu golden sonra ataklarına devam eden Gaziantepspor beraberlik golüne ulaşamayınca ligde iki maç aradan sonra mağlup oldu. Evinde aldığı bu önemli galibiyet ile puanını 49'a yükselten Trabzonspor ise Avrupa Kupaları'na katılma adına önemli bir üç puanın sahibi oldu.Eurosport
"Türk Futbolu İçin Çok Umutlu Değilim"
Arda Turan, Madrid’de FourFourTwo dergisinden Ahmet Yavuz’a bu sezonki performansının sırlarını anlattı.Bu akşam Atletico Madrid formasıyla Chelsea karşısında yarı final rövanş maçına çıkacak Arda Turan, Madrid’de FourFourTwo dergisinden Ahmet Yavuz’a bu sezonki performansının sırlarını anlattı. İspanya Ligi’nde şampiyonluğu hayal dahi edemeyeceğini belirten milli oyuncumuz şampiyonlar ligi’ndeyse sezon başında final oynama hedefinin olduğunu söyledi. Arda ayrıca gece yastığa başını koyduğunda eğer çok geç olmadan bir gün Türkiye’ye dönmesi durumunda Avrupa’da kupa kazandıracak bir kadronun içinde yer alabileceğini ve o takıma liderlik edebileceğinin hayalini kurduğunu belirtti. “Bu halimi seviyorum” diyor Arda. Kısa saç ve uzun sakal... “Böyle havalı bir şey oldu. Kendime geldim.” Arda’nın çeşitli ve her biri olay yaratan saç stillerinden sonra denediği bu imajı, 300 Spartalı filmiyle birlikte anılmıştı. Taraftarlar, Arda’yı Atletico Madrid’in Real Madrid’i 14 yıl aradan sonra mağlup ettiği maçın ardından filmdeki “Kral Leonidas” karakterine benzettiler. Gerard Butler’ın hayat verdiği bu karakter, gerçek bir öykünün kahramanıydı ve klasik antik çağda var olmuş Sparta Uygarlığı’na komuta ediyordu. Küçük devletini düşman işgaline karşı savunan ve sayıca çok üstün Pers Krallığı’na boyun eğdiren Spartalılar, bunu Kral Leonidas’ın o damarı sayesinde başarmışlardı: İnatçı, risk almayı seven ve korkusuz... Kralın 300 kişilik orduyla Persleri alt etmesi için sihire ihtiyacı vardı. Tıpkı Arda Turan gibi... 'Gözümün korktuğu şeyden korkmam' Kral Leonidas’ın tüm bu vasıfları, Arda Turan’ı ona benzetenlerin ne kadar haklı olduğunu gösteriyor. Gözümün gördüğü bir şeyden korkmam” diyor Arda. Barcelona’ysa çıkar oynarız. Real Madrid’se çıkar oynarız. Evet, dünyanın en iyi takımları, en büyük takımları... Ama öyle kimseden korkacak bir durumumuz yok!” Kral Leonidas, Atletico Madrid forması giyse, muhtemelen o da Real ve Barça için aynı şeyleri söylerdi. Atletico Madrid’le 2017 yılına kadar sözleşmesini uzatan Arda, Madri’de oldukça mutlu... Bu sezon İspanya’ya ve Avrupa’ya damga vuran takımdan ayrılmak gibi bir düşüncesi yok. Elbette kimse sezon başında ligde Atletico Madrid adına böyle bir senaryoyu hayal etmiyordu. Arda da öyle... Açıkçası iyi bir peformans sergileyip ligi ilk dört sırada bitireceğimizi tahmin ediyordum” diyor. Ama asla son haftalara girilirken Real Madrid ve Barcelona’nın önünde puan farkıyla lider olacağımızı düşünmemiştim.” Ligdeki insanüstü” performansa şaşırmış olsa da Şampiyonlar Ligi için büyük” düşünüyordu. Hayallerimi çok fazla söylemiyorum çünkü bazen kendim gibi gülüyorum. O kadar büyük hayallerim var ki...” diyor ama artık Avrupa’nın bir numaralı organizasyonu için sezon başında düşündüklerini rahat rahat söyleyebilir. Sezon başında Şampiyonlar Ligi’nde finale gitmek gibi bir hayalim vardı.” Arda, Atletico Madrid’in sahası Vicente Calderon Stadı’nın çimlerinde FourFourTwo’nun sorularını içtenlikle yanıtladı. Takım olarak bu sezon çok yoğun bir fikstürde mücadele ettiniz. Fiziksel olarak ne durumdasın? Yıprandık... Vücut olarak hepimizin yıprandığı aşikâr. Bizim oynadığımız sistemde biz topa sahip olan değil, topun arkasında duran bir takımız. Savunma üzerine kurulu bir sistemimiz var. O yüzden özellikle benim gibi ikinci bölgenin kenarlarında oynayan oyuncular için çok sıkıntılı bir sistem bu. Çok fazla efor sarfedilen bir sistem. Ama sezon sonuna kadar elimizden ne geliyorsa yapacağız. Simeone senin için “İspanyolca bilmiyor ama onunla bakışarak, vücut diliyle anlaşıyoruz” demişti. Aranızda nasıl bir iletişim var? Biz onunla sahanın içinde bazen bir bakışla bile anlaşıyoruz. Bakışıp gülüşüyoruz... Mesela Şampiyonlar Ligi müziği çaldığında dönüp bana bakar ya da büyük maçlarda seramoniye çıkarken gelip kulağıma bir şey fısıldar... Beni çok fazla geliştirdiğini, çok yönlü bir oyuncu yaptığını düşünüyorum. Beni benden daha iyi tanıyor ve çok iyi kullanıyor. Enerjimi, gücümü ve zekâmı maksimum seviyede kullanabilecek ender hocalardan biri. Onun yönetiminde daha fazla efor sarfedip daha az gole gidip atağı organize ediyorum. Tamamıyla hocanın istedikleri doğrultusunda hareket ediyorum. Zaten doğrusu da bu... Real Madrid ve Barcelona’yla baş edip, onları alt etmek nasıl bir duygu? Barcelona ve Real Madrid’in çok özel oyuncuları var. Messi ve Ronaldo’nun durumu, Neymar’ın ve Bale’in durumu... Çok özel oyunculara sahipler. Ama onlarla savaşmak hoşumuza gidiyor. Finansal güçleri, taraftar sayıları, global değerleri ortada. Ama bizim kendi halinde, taraftarıyla bütünleşmiş, birbiri için savaşan, daha özel bir halimiz var. İnsanların gözünde daha sempatiğiz. Bu güçle, her şeyi kazanabiliriz. Peki sence Atletico Madrid’in başarısı sürdürülebilir olacak mı? Bence Atletico Madrid transfer politikasını çok iyi sürdürebilen bir kulüp. Zaten bu seviyeyi korursak yayın gelirlerinde payımız artacaktır. Tabii ki kulüp olarak Real Madrid ve Barcelona’nın seviyesine ulaşmak çok zor. Zaman alacaktır. Ama Atletico Madrid İspanya’da bu konuda potansiyeli olan en büyük kulüp. Diğer taraftan yeni stat geliyor, yeni tesisler geliyor... Her sene Şampiyonlar Ligi’nde kalıp ligde şampiyonluğu kovalayabilecek bir durumumuz var. O yüzden her şey olabilir. Bir röportajında “Fiziksel olarak Messi ve Ronaldo kadar iyi olmam mümkün değil” demiştin. Senin için zirve noktası neresi? Açıkçası 27 ile 31 yaş arasında sahip olduğum potansiyeli daha fazla açığa çıkarabileceğimi düşünüyorum. Eğer Atletico Madrid gibi dünya devleriyle yarışan, uluslararası arenada boy gösteren bir takımın oyuncusuysam içimde çok büyük bir potansiyel var demektir. Sadece bunu daha sürekli bir hale getirmeliyim. Ama bunu tabii lafta bırakmamak, çok çalışmak lazım. Özellikle Atletico Madrid kariyerine bakınca “çalışmak” kelimesinin senin için anahtar kelime olduğunu söyleyebilir miyiz? Kesinlikle… Mesela bizim takımda Raul Garcia muhteşem bir örnek. Bir gün kitap yazarsam kitabımda muhteşem bir yeri olacak. Yüzde 30 yetenek, yüzde 70 çalışmadır. Çalışırsan oynarsın. Gerçekten kitap yazacak mısın? Evet yazacağım. Çok laylaylom bir kitap olmayacak. Herkesi eleştiren, gerçekleri söyleyen bir kitap olacak. Basının önünde her şeyi söyleyemiyorsun, politik davranıyorsun. Atletico Madrid’e gittiğin ilk aylarda TFF’nin Tam Saha dergisine verdiğin röportajda “Burada insan olarak bir birey olduğumu hatırladım” demiştin. Hala böyle mi düşünüyorsun? Çok büyük laf etmişim be! Doğru laf etmişim ama... Hâlâ arkasındayım! Mesela biraz önce antrenman bitti, bundan sonra hayat bana ait. Kimsenin hatrı gönlü yok. Türkiye’de sürekli birilerini ziyaret etmeniz gerekiyor. Kırılanlar var, bozulanlar var, dedikodular var. Dedikodulara cevap vermek zorundasın... Galatasaray taraftarıyla arandaki buzlar eridi mi? Galatasaray camiasının her zaman altın çocuğu oldum. El bebek gül bebek yetiştik. Tabii ki sorunlar oldu, ağladık sızladık falan. Ben de Galatasaray’a karşı elimden gelenin en iyisini vermeye çalıştım. Sadakatli davranmaya çalıştım. 24 yaşına kadar hep Avrupa takımları isterken Galatasaray’da kaldım. Bu da gözardı edilmemeli. ‘Bırakıp kaçtı’ diyenler var. Ben bırakıp kaçmadım. Takım sekizinciyken iğneyle çıkıp oynadım. Doktorlar orada... Takım yeni sezonda muhteşem bir kadro kurmuştu, şampiyon olacağı belliydi, ben o zaman gittim. Bırakıp kaçmak o zamanlar ben sakatım deyip oynamamaktı. Herkes Manisa’da nasıl oynadığımı biliyor. Öyle üç kuruşa beş köfte yok. Peki bu süreçte suçlu Galatasaray taraftarı mıydı? Taraftar suçlu olur mu? Arda Turan diye stadı inletirken iyiydi. Şimdi kötü mü olacak? Ve sen de kafana koydun ve Atletico Madrid’in yolunu tuttun… Çünkü yaşam alanı bırakmadılar bana... Eğer yaşam alanı verilseydi Selçuk, Burak, Sabri, o zaman Caner de bizdeydi; bu kadroyla Şampiyonlar Ligi olmasa da en azından Avrupa Ligi’nde şampiyon olabilirdik. Hâlâ bazen yatarken eğer çok geç olmadan bir gün dönersem Avrupa’da bir kupa kazandıracak kadronun içinde yer alabilirim diye düşünüyorum. Madrid’de mutlu musun? Burada kendime ait vaktim oldu. Kendimi bıraktım. Düşünme fırsatı buldum. Kafam temizlendi. Geçen gün okuyorum, Selçuk’la Burak’ın stattan arabalarıyla ayırlmaları bile problem. Kardeşim nolur ya! Maç bitmiş, ne istiyorsa yapsın futbolcu. İstiyorsa yürüyerek gitsin. Burada biz maça iki saat kala otomobillerimizle geliyoruz, herkes de otomobiliyle ayrılıyor. Kız arkadaşıyla maça gel, ne var bunda? Profesyonel futbolcu milyon dolarlar kazanıyor. İşyerine ihanet edecek kadar aptal mı? İhanet eden zaten üç gün sonra kendini sahada belli eder. Şikayetçi olduğun hiç mi bir şey yok? Bütün gün uyuyorlar (gülüyor). Geç yemek yiyorlar. Benim de bu yüzden kilo problemim oluyor, moralim bozuluyor. Saat 21:30’da yemek daha yeni başlıyor! Karnını nasıl doyuruyorsun? Her kültürün yemeğini yiyebiliyorum. Dünya mutfağını da seviyorum. Çin yemeği seviyorum ama çok kızartma işi var. Çünkü biz küçükken Bayrampaşa’da arka tarafta Çin restoranı vardı, hep oraya gider yerdik (gülüyor). Paella seviyorum. Deniz mahsullerinden böcekleri çok seviyorum. Şimdi ‘Ne havaya girmiş’ diyecekler ama çok seviyorum, ne yapayım. Sonradan görme olduğum için bunların hepsini çok seviyorum (gülüyor). Galatasaray’daki süreci de takip ediyor musun? Futbolcular da baskı altında... Çok fazla takip etmiyorum çünkü canım sıkılıyor, üzülüyorum. Arkadaşlarımın hepsi özel oyuncular, korunmaya ihtiyaçları yok. Sonuçta son iki senenin şampiyonluğu, Şampiyonlar Ligi çeyrek finali var. Birazcık saygı diyorum. Mancini’yi başarılı buluyor musun? Mancini zaten durumu açıkladı. ‘Ben buraya yeni takım kurma hedefiyle geldim’ dedi. O tabii Avrupa’da görmediği tarzda şeyler gördüğü için yadırgaması, sinirlenmesi çok normal. Ama Türkiye şartları böyle, alışması lazım. Hedefinin bu sene olmadığını söyledi. Beklemek lazım... Manchester City’de, Inter’de yıldız oyuncuları idare etmek ve başarılı olmak... Bunlar büyük işler. Mancini büyük bir hoca. Sana göre Türkiye’den Avrupa’ya gidebilecek oyuncular kimler? Gökhan Gönül ve Caner Erkin oynayabilir. Selçuk İnan, Burak Yılmaz ve Semih Kaya da öyle... Arda, Olcan Adın’ın da büyük potansiyeli olduğunu düşünüyor. Trabzon’da bütün yük ona kalıyor. Salih Uçan’ın, Emre Çolak’ın, Muhammed Demirci’nin ve Muhammed Demir’in kendini geliştirmesi lazım. Cenk Tosun’da iyi bir potansiyel var. Oyuncularımızın potansiyeli var ama bu potansiyel yetmeyebilir. Çalışmak, üzerine koymak lazım çünkü buralar başka bir seviye. “Arda Turan’ın başarısı, Türk futbolunun başarısı değildir.” Bu görüşe katılıyor musun? Yüzde 100 katılıyorum. Şansım çok yanımda oldu. Ben Mleda Boleslav maçında böyle olmasam... Millet bana şımarık falan diyor ya, öyle olmasam bugünlere gelemezdim ki! Ben nasıl oynayacağımı çözdüm, biraz Şam şeytanlığı yaptım. Böyle oynarsam formayı alırım diye kendi yolumu buldum. Sana bir süpergüç verip, “Türk futbolunda bir şeyi değiştirebilirsin” deseler neyi değiştirirsin? Bir hakkım olsa bütün kulüplerin altyapı tesislerini değiştiririm. Yataklı, eğitmenli, psikolojik danışmanlı, özel hocalı, İngilizce eğitmenli... Muhteşem çim sahalar... İşin temeli burada. Altyapı hocasına 2-3 bin lira maaş verirsen bu iş olmaz. Kulüp, altyapılarına kaynak ayıracak ki orası maddi olarak tatmin olunan bir yer olsun. Böylece eski futbolcu yorumculuğa kaçmayıp o işe odaklansın. Maalesesf altyapı hocalığını önemsizleştirdiler, itibarsızlaştırdılar. Kulüplerin altyapı hocaları kendi statlarında maç bile izleyemiyorlar! Türk futbolunun geleceği için umutlu musun? Çok umutlu değilim, çok da endişeli değilim. İpin üzerinde gidiyoruz. Fatih hoca bunun planlarını yapıyor. Sadece onun değil, altında çalışan herkesin aç olması lazım. Mesela bu ülke Abdullah Avcı’yı kaybetmemeli. Abdullah hoca bir gün tekrar bu milli takımın başına gelebilmeli. Bir kere olmadı diye vazgeçmemeliyiz.
"Bağdat Caddesi'nde Yürüyemem"
Galatasaray'ın yıldızı Burak Yılmaz, birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.Yıldız golcünün Hürriyet'e verdiği röportajdan öne çıkan kısımlar şunlar oldu: Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki gerginlik sizi nasıl etkiliyor? Bu konu futbolcu olarak beni aşıyor. Biz futbolcular değil, yöneticiler ve camialar karşı karşıya. Fenerbahçe’ye çok büyük saygımız var. Fenerbahçe’nin de bize. Geçen sezon emek verdiğimiz şampiyonluk kutlamalarını bir Fenerbahçe taraftarının vefatı nedeniyle yapmadık. Bir evladın öldürülmesinden dolayı başkanımız, “Böyle bir kutlama kesinlikle olmayacak. Bize yakışmaz” deyip kutlamaları iptal etti. Bu sezon da bu şanssızlıklar yaşandı. Bu durum F.Bahçe’ye ne kadar saygı duyduğumuz, onların acısını ne denli paylaştığımızın bir göstergesi. Bağdat Caddesi’ne hiç gittin mi? Atmosfer böyleyken orada dolaşabilir misin? Doğruyu söylemem gerekirse oraya hiç gitmedim. Bağdat Caddesi deneyimim yok. Gitmeye de çekiniyorum. Çünkü oraya gitmem kolay değil. Zaten çok da uzak bana. Sonuçta herkes gördü, GS Store mağazası ne hale geldi. Gitmiş olsam, o GS Store Mağazası’nda bir şeyler alıyor olabilirim. Endişe duymamak elde değil. Teklif gelirse yine Fenerbahçe’ye gider misin? Fenerbahçe’ye gitmem, Fenerbahçe de beni istemez. Benim Trabzonspor forması ile attığım gol, şampiyonluğu kaybetmelerine neden oldu. Fenerbahçe’nin şampiyonluğu için ne diyeceksin? Haklarını yememek lazım. İyi mücadele ettiler. Yarışı iyi götürdüler. Hak ettiler ve şampiyon oldular. Zaten şampiyonluklar böyle kazanılır. Biri iyi, diğerleri kötü gider ve şampiyon ortaya çıkar. Didier Drogba ile sorun yaşadın mı? İnanamıyorum buna. Drogba, benim oynamaktan zevk alıp, gurur duyduğum bir yıldız. Onunla oynuyorum. Büyük oyuncu. Geçen yıl inanılmaz bir iletişimimiz vardı. Şampiyonluk, Şampiyonlar Ligi çeyrek finali. Çok iyiydik ikimiz. Ama çift santrfor oynuyorduk. Bu sene o tek santrfor oynadı. Belki o yüzden iletişimimiz kopmuş olabilir. Drogba ile herhangi bir ego savaşına girecek insan değilim. Benim onunla çatışmam, kendisini kıskanmak gibi bir olay sözkonusu olamaz. O yapıda bir insan değilim. Bütün golleri Drogba atsın, yeter ki Galatasaray şampiyon olsun. Bize önemli şeyler katmıştır ve umarım katmaya da devam eder. Neden çok eleştiriliyorsun? Messi bile eleştiriliyor, Ronaldo bile ıslıklanıyor. Bu iş böyle geldi, böyle gider. Ben çok gol atıp iyi oynadığım zamanlarda da eleştirildim. Beni eleştirmek için bir şey buluyorlar. Atıyorum, attırıyorum, oynuyorum, mücadelemi ortaya koyuyorum. Eleştiriye alıştım. Hakemleri aldatıyor musun? Kimseyi aldatmıyorum. Esasında, futbol bir hata ve aldatma oyunudur. Atılan bir gol, çalım, yapılan bir feyk ile kazanılan maç. Rakibini aldatırsın, geçersin, gol atarsın. Ama ben hakemleri aldatmak için bir şey yapmadım. Tekmeyse tekme, kafa ise kafa. Korakor mücadele ediyorum. Mancini nasıl bir teknik adam? Çalıştığım en iyi hocalardan biri. Tüm samimiyetimle söylüyorum. Milli de olsan, altyapıdan da gelsen, yedek de olsan sana hep öğretmeye çalışan biri. Egosu sıfır. Sana bağırır, çağırır, iter, belki de vurur. Ama, bir süre sonra gelip sana sarılır. O yüzden egosu yok. Öğrendiğim ve ondan öğreneceğim çok şey var. Dezavantajı, ülkemizi tanımıyordu. Artık daha başarılı olacaktır. Bizim için büyük fırsat. Emre Çolak en iyisi Gördüğüm genç olarak en yetenekli futbolcu bence Emre Çolak. Müthiş bir futbolcu. Umut Bulut ve Mustafa Pektemek. Mevlüt Erdinç ile Cenk Tosun da çok iyi golcüler...Röportajın tamamı için tıklayın