Görüş Bildir

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Haberleri

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Taksit Yasağından Sonra Harcamalarda 4 Milyar TL Düşüş Yaşandı
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun yayımladığı raporlara göre bireysel taksitli kredi kartı harcamaları taksit yasağının başladığı Şubat 2014 tarihinde toplamda 4 milyar birden azaldı Gazi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim elemanlarından Doç. Dr. Murat Atan, kredi kartı harcamalarına getirilen taksit yasağının sonuç verdiğini belirterek, 'Taksitli harcamalar daha da düşecek.' dedi. RESMİ VERİLER Resmi verilere göre 27 Aralık 2013 tarihinde 47 milyar 106 milyon TL olan taksitli kredi kartı harcamaları 31 Ocak 2014 tarihinde 47 milyar 835 milyon TL'ye yükseldi. Ancak kredi kartına taksit sınırlamasının getirildiği 1 Şubat 2014 tarihinden itibaren, ayın sonuna kadar bu rakam 43 milyar 965 milyon TL'ye gerileyerek, yaklaşık 4 milyar birden düştü. Kurumsal Taksitli Kredi Kartı harcamalarında da Şubat sonu itibariyle yaklaşık 700 milyon TL düşerek 5 milyar 676 milyon TL'ye geriledi. Bireysel ve Kurumsal Taksitli Kredi Kartı harcamaları bir ayda toplam 4 milyar 500 milyon TL düştü. Gelir düzeyi düşük olan vatandaşın borcunu borçla çevirdiğini anlatan ekonomist Murat Atan, 'Vatandaşın gelir düzeyi düşük. Ama 4- 5 kredi kartı var ve hepsine borçlu. Bu borçları ödemek için yüksek faizli krediler kullanıyor. Bu durum da vatandaş kazanmadan harcamış oluyor. Bu her şeye rağmen tüketim çılgınına dönem toplumumuzu frenlemek adına olumlu bir gelişme.' ifadelerini kullandı. BANKALARIN KARLILIĞINI ETKİLEYECEK Söz konusu durumun bankaların karlılık düzeylerini muhakkak etkileyeceğini vurgulayan Doç. Dr. Atan, 'Ancak bankaların karlılığının azalması, bankaları çok etkilemez. Önemli olan bankaların aktif kalitesinin bozulmaması. Artık bankalar kredi plasmanı yapamadıkları için eskisi kadar kredibilitesi yüksek kişilere kredi vermek yerine daha düşük seviyede kredi, yani geri dönmeme riski olan kredileri verme yönünde hareket ediyor. Bu da aktif kalitesini bozuyor ' diye konuştu. BANKALAR MERKEZ'DEN BORÇ ALMAK YERİNE BİRBİRLERİNE BORÇLANIYOR Merkez Bankası dövizdeki dalgalanmayı durdurmak için son çare başvurduğu faiz artırımından sonra bankaların yurt içindeki bankalara olan borcu birden arttı. BDDK'nın verilerine göre bankaların yurt içindeki bankalara olan borcu bir ayda 2 milyar TL arttı. 31 Ocak 2014'te 3 milyar 104 milyon TL olan bankaların yurt içindeki bankalara olan borcu 28 Şubat'ta 5 milyar 55 milyon TL'ye yükseldi. Murat Atan, bu gelişmeyi de 'Merkez Bankası bankalara borç verme faizini birden bu kadar yükseltince, bankalar birbirlerinden borç almaya başladı. Bu durum kısa vadede belki ama uzun vadede sürdürülebilir bir şey değil.' şeklinde değerlendirdi. Milliyet
Seçim Sonrası İlk ‘Operasyon’
Seçim sonrası Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onayıyla yürürlüğe giren atama kararnameleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nda (SGK) deprem yarattı. Resmi Gazete’de yayımlanan kararla, Başbakanlık Müşavirliği’ne, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Fatih Acar atandı. Atama, müsteşarın pasif göreve çekilmesi olarak nitelendirildi. SGK’nın iki yöneticisi görevden alındı Kararnameyle SGK’nın iki üst düzey yöneticisi de görevden alındı. SGK Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Sağlam ve Başkan Yardımcısı Ali Pekten bakanlık müşaviri olarak atandı. SGK’da geçtiğimiz mart ayında Ankara, Manisa, Tekirdağ, Hatay, Samsun ve Adana gibi çok sayıda il müdürünün görev yerleri değiştirilmişti. Atama dalgaları 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının ardından kamuda peş peşe atama depremi yaşandı. Atamalardan en çok etkilenen kurum Emniyet olurken, yargı mensupları, Maliye Bakanlığı’na bağlı Gelir İdaresi Başkanlığı ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu bu atamalardan nasibini almıştı. Diken
Süleyman Aslan Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Olarak Atandı
Erdal Erdem'den boşalan Ziraat Bankası yönetim kurulu üyeliği koltuğuna 17 aralık soruşturması kapsamında gözaltına alınan Süleyman Aslan getirildi Halk Bankası Genel Müdürlüğü görevinden, 17 Aralık soruşturması nedeniyle ayrılan ve evinde ayakkabı kutuları içinde 4,5 milyon dolar bulunan Süleyman Aslan 'ın, 31 Mart'ta Halk Bankası yönetim kurulu üyeliği sona erdi. Aslan aynı gün, Erdal Erdem 'den boşalan Ziraat Bankası'na yönetim kurulu üyesi olarak atandı. İki banka arasındaki yönetici transferi kulislere, 'Erdem, Aslan'a yer açmak için mi Halk Bankası'na gönderildi' sorusuna neden oldu. Öte yandan Aslan'ın yeni görevine BDDK, 7 gün içinde itiraz etmez ise Ziraat Bankası Yönetim Kurulu üyeliği kesinlik kazanmış olacak. Hürriyet gazetesinden Aysel Alp’in haberine göre, Süleyman Aslan, 17 Aralık soruşturması kapsamında gözaltına alınarak Adliyeye sevk edilmiş; 14 Şubat'ta da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Bu süre içinde genel müdürlük görevine son verilen Aslan, bankanın yönetim kurulu üyeliğini ise sürdürüyordu. Ancak 31 Mart'ta yapılan Genel Kurul'da Aslan'ın yönetim kurulu üyeliği de son bulurken, bankayla ilişkisi bitmiş oldu. Ziraat Bankası'nda Nisan 2012 tarihinden itibaren Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmaya başlayan ve bankanın Kredi Komitesinde de üye olan Erdal Erdem ise 27 Mart tarihi itibariyle Halk Bankası'na Finansal Yönetim ve Planlama İşlerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak atandı. Erdem'in Halk Bankası'na atandığı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından duyurulurken; Ziraat Bankası'nın Yönetim Kurulu üyeleri arasında halen isminin bulunuyor olması dikkat çekti. Aynı gün Ziraat'e üye oldu 31 Mart'ta Halk Bankası'ndan ayrılan Süleyman Aslan, Ziraat Bankası'nın aynı gün, 31 Mart'ta yapılan Olağan Genel Kurul kararıyla yönetim kurulu üyeliğine atandı. Ancak Aslan'ın üyelik ataması, prosedür gereği Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na gönderildi. Aslan'a BDDK, 7 gün içinde itiraz etmez ise Ziraat Bankası Yönetim Kurulu üyeliği kesinlik kazanmış olacak. Aslan'ın, Erdal Erdem gibi Kredi Komitesi üyesi olup olmayacağı ise henüz bilinmiyor. İki eski arkadaş Meslek hayatına 1992 yılında Ziraat Bankası Bankacılık Okulu'nda başlayan Aslan, aynı bankada Sermaye Piyasaları Daire Başkanlığı Uzmanı, İstanbul Menkul Kıymetler Şubesi Müdür Yardımcısı ve Bono Tahvil Daire Başkanlığı Bölüm Müdürü olarak görev yaptı. Ziraat Portföy Yönetimi A.Ş. Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyeliği ile T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Döviz ve Para Piyasaları Daire Başkanlığı görevlerinde bulundu. Ziraat Bankası kökenli bir isim olan Hüseyin Aydın, Halk Bankası'na Genel Müdür olunca Süleyman Aslan'ı da yanında götürdü ve Aslan 17 Haziran 2006 tarihinde Halk Bankası'nda Genel Müdür Yardımcısı olarak başladı. Yaklaşık 5 yıl bu görevi sürdüren Aslan, Hüseyin Aydın'ın, Ziraat Bankası'na Genel Müdür olmasının ardından 15 Temmuz 2011 tarihinde Halk Bankası Genel Müdürlüğü ve Yönetim Kurulu üyeliği koltuğuna oturmuştu. 17 Aralık operasyonu sonrasında genel müdürlük koltuğunu kaybeden, 31 Mart'ta da yönetim kurulu üyeliği son bulan Aslan, eski bankasına geri döndü. Arkadaşı Hüseyin Aydın ile yeniden çalışma fırsatı yakalamış oldu.t24.com.tr
BDDK’dan Kartla “Hediye Çeki” Alımına da Taksit Yasağı
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), taksit yasağını aşmak için kullanılan “hediye çeki” satışlarına da “taksit yasağı getirdi. BDDK’nın yaptığı yeni düzenlemede şöyle denildi: ”Mal veya hizmet alımı sonrası belli bir ücret karşılığı borcun taksitlendirilmesi veya ödemenin ertelendiği dönemler de dahil olmak üzere, kredi kartları ile gerçekleştirilecek mal ve hizmet alımları ile nakit çekimlerinde taksitlendirme süresi dokuz ayı geçemez. Kredi kartlarıyla gerçekleştirilecek telekomünikasyon ve kuyumla ilgili harcamalarda ve yemek, gıda, akaryakıt ile hediye kart, hediye çeki ve benzeri şekillerde herhangi somut bir mal veya hizmeti içermeyen ürünlerin alımlarında taksit uygulanamaz.” IMC
Kullanılmayan Banka Hesaplarına Dikkat!
Bankalar, kullanılmayan mevduat hesaplarını kapatmayan müşterilerinde hesap işletim ücreti alacak. Kullanılmayan hesapları kapatmak için son tarih ise 28 Nisan. Tüketiciler Derneği (TÜDER) Genel Başkanı Aydın Ağaoğlu, 28 Mayıs'ta yürürlüğe girecek olan yeni Tüketici Kanununa dikkat çekerek, '6502 sayılı kanun yürürlüğe girecek. Burada bankalarla ilgili bazı önemli hususlar var' dedi ve şöyle açıkladı: 'Artık bankalar tüketicilere aidatsız kredi kartı çıkartmak zorunda oldukları gibi, haber vermeden, onay vermeden tüketicilere bir takım ücretler tahakkuk ettiremeyecekler. Örneğin; kredi kartını kapatmak isteyen bir tüketici kapatma ücreti ile karşı karşıya kalmayacak. Ancak tüketiciler mutlaka kendilerine gönderilen, bankalardan gelen mesajları dikkate alsınlar. Son zamanlarda bankalardan gönderilen mesajlarda tüketicilerin vaktiyle açmış oldukları, belki de unuttukları hesaplarla ilgili hesap işletim ücreti tahakkuk ettirileceğinden ve belli bir süreye kadar bunu iptal etmedikleri takdirde, hesabı kapatmadıkları durumda bu ücreti yansıtacaklarından bahsediliyor. Haberiniz olmadan borçlanmak istemiyorsanız, mutlaka duran hesaplarınızdan olsa, çalışmayan banka hesaplarınızı kapatın. Aksi halde size bir ücret yansıtılır, haberiniz olmadığı ve hesapta da para olmadığı için kara listeye bile girebilirsiniz.' 'Kara listeye girme' Tüketicileri dikkatli olmaları konusunda uyaran Ağaoğlu, 'Bankalardan gelen mesajlara mutlaka süresinde itiraz ederek, müdahale ederek o çalışmayan hesaplarını kapatmalıdırlar. Aksi halde o hesapta para olmadığı halde kendilerine borç tahakkuk ettirilecek, bu borca faiz yürütülecek; bir süre sonra tüketici istemediği, hak etmediği bir durumla yani kara listeye girme gibi bir durumla karşı karşıya kalabileceklerdir' diye konuştu. 'Tarihi ve kendi numaranızı bir kenara not alın' Ağaoğlu müşteri hizmetlerini arayarak hesabını kapatan tüketicileri uyararak, 'Tüketiciler bu hesaplarını mutlaka ya banka şubelerine giderek ya da müşteri hizmetlerini aramak sureti ile kapatmalıdırlar. Şayet müşteri hizmetlerini ararsanız mutlaka o aradığınız tarihi ve kendi numaranızı bir kenara not alın. İleride banak, 'biz bu şekilde aranmadık' derse, sizin elinizde o tarih, o telefon kaydı delil olacaktır' dedi. İtiraz yolu kapanıyor Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), başta hesap işletim ücreti olmak üzere, bankaların tartışmalı birçok ücret ve kesintisini yasal zemine kavuşturuyor. BDDK'nın hazırladığı yeni taslağa göre, başta hesap işletim ücreti olmak üzere, bankaların birçok ücret ve kesintisi yasallaşıyor. Başta tüketici koruma örgütleri olmak üzere birçok kesim tarafından karşı çıkılan ücret ve kesintiler için Tüketici Mahkemeleri'nde yüzlerce dava açılıyor ve birçoğu 'iade kararı' ile sonuçlanıyordu. BDDK'nın yeni kararıyla, artık banka müşterileri, kesinti ve ücretler nedeniyle tüketici mahkemelerine gidemeyecek.DHA
Ankara'da 'Çok Tehlikeli Söylenti'
Ankara kulislerinde, ‘paralel yapı’ ya yakın oldukları gerekçesiyle ‘hükümetin her dediğini yapmayan bürokratlar’ı n tasfiye edileceği, ilk hedefin Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı olabileceği konuşuluyor. Hürriyet’ten Erdal Sağlam’ın haberine göre, bankacılar da, ‘bundan sonra her şeyin mümkün olduğu’ görüşünde. Sağlam özetle şöyle yazdı: Ciddi zarar verir Ankara’da piyasaları çok yakından ilgilendiren bir söylenti dolaşıyor. Son dönemde her alanda yaşanan görevden almaların ekonominin önemli kurumlarının üst düzey yöneticilerine de sıçrayacağı dillendiriliyor. Bunun söylentisi bile piyasalara çok ciddi zarar verir nitelikte… 17 Aralık sürecinin ardından Başbakan Tayyip Erdoğan’ın cemaatçi kesime karşı bürokraside giriştiği tasfiye operasyonu bugün halen devam ediyor. Yargının ardından bazı bakanlıklardaki kapsamlı değişikliklerin ardından sıra Merkez Bankası, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) gibi ekonomi yönetiminin kilit kurumlarına gelmiş gözüküyor. İstifaya zorlama yöntemi Geçtiğimiz hafta içerisinde, ‘Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın bu hafta yapılacak genel kurul öncesinde istifaya zorlandığı’ söylentileri kulislerde dolaşmaya başladı. Bankacılara sorduğumuzda böyle bir şeye ihtimal vermediklerini ama Merkez Bankası’nda değişim söylentilerinin kulislerde dolaştığını söylediler. Başkanın görev süresinin devam ettiğini görevden alınamayacağını herkes biliyor ama ‘istifaya zorlanıp yerine genel kurulda madde eklenip yeni atama yapılacağı’ ya da genel kurul sonrası bu değişimin yaşanabileceği ihtimallerine, “Artık her şey olabilir” diyerek açık kapı bırakıyorlar. ‘Paralelci iki başkan yardımcısı’ Başbakanın piyasalardaki istikrarı bozmamak için böyle bir tasarrufa girmesi pek beklenmiyor ama bankacılık kesiminde ‘Paralelci diye iki başkan yardımcısı alınacak’ söylentisi iyice yayılmış durumda. Başkan yardımcılarının istifaya zorlanabileceği konuşuluyor. Merkez Bankası’nın yanında BDDK ve SPK’da da çok sayıda bürokratın görevden alınacağı, başkanların veya yardımcılarının bile alınabilecekleri yoğun olarak konuşuluyor. Bürokratlar yılgın Bürokratlarda ciddi bir yılgınlık olduğunu açıkça gözlüyoruz. “Artık iş yapılacak ortamın hiç kalmadığını” belirten bir bürokrat, istifaya zorlanmanın yanında bazı üst düzey bürokratların, başkan ve müsteşarların bile, bu havadan etkilenip kendiliğinden istifalarının gündeme gelebileceğini, bazı kurum başkanlarının bu konuda açık açık yakınmalarını dile getirmeye başladıklarını söyledi.Diken
Kredi Kartı Borcu Olanlara Kötü Haber
Kredi kartı borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin bir soru önergesine Babacan, 'Kredi kartı borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin bir Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından yürütülen bir çalışma yoktur' diye yanıt verdi. TÜRK LİRASI BANKNOT MİKTARLARI Türkiye'de basılan Türk Lirası banknot miktarlarına ilişkin Babacan, '2005 yılında banknot miktarı , 1 milyar 406 milyon 760 bin, banknot miktarı yani tutarı, 36 milyar 517 milyon 616 bin. 2006 yılında adet 892 milyon 238 bin. Tutar, 28 milyar 790 milyon 331 bin. 2007 adet 613 milyon 48 bin. Tutar, 21 milyar 177 milyon 660 bin. 2008 yılı, adet 241 milyon 966 bin. Tutar 2 milyar 770 milyon 970 bin. 2009 yılı, adet 1 milyar 540 milyon 246 bin. Tutar, 74 milyar 352 milyon 650 bin. 2010 yılı, adet 664 milyon 794 bin. Tutar, 24 milyar 315 milyon 260 bin. 2011 yılı, adet 758 milyon 455 bin. Tutar 37 milyar 197 milyon 460 bin' dedi. Hakime TORUN-Fırat KESKİNKLILIÇ / ANKARA (DHA)
Sabah-atv Satışında BDDK ve SPK Devreye Girdi Mi?
Zirve Holding’in sermayesi borcu karşılamıyor kamu bankaları ipotek veya teminat aldı mı? Bankalar önce kredi verip sonra da reklam ve ilanla Sabah-atv’yi mi destekliyor?ANKARACHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Sabah-atv’nin oluşturulan havuz aracılığıyla Zirve Holdinge satılmasıyla ilgili yeni bir soru işaretini daha gündeme getirdi. Sabah-atv’yi aldığı belirtilen Zirve Holding’in sermayesinin 380 milyon TL olduğunu, Çalık grubunun ise kamu bankalarına 500 milyon dolar borcu kaldığını belirten Umut Oran, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a, “Peki kamu bankaları ipotek veya teminat aldı mı? SPK ve BDDK bu borç devri ve teminat konularında harekete geçti mi, geçmediyse siz re’sen devreye girecek misiniz? Kamu bankalarının hükümete yakın medya kuruluşlarına sadece kredi vermediği, aynı zamanda bu kredi ödemelerini kolaylaştırmak için yüksek miktarda reklam-ilan desteği de sağladığı kanısı doğru mudur?” diye sordu.2007’de Çalık satın almıştıCHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye sunduğu soru önergesinde, Sabah-atv medya grubunun 2007 yılında iki kamu bankasının verdiği kredilerle (Vakıfbank 375, Halkbank 375 milyon dolar) Çalık Grubu’nca satın alındığını anımsattı.Kalan borç 500 milyon dolarZaman içerisinde bu borcun 500 milyon dolara indirildiği ve Sabah-atv’nin Ömer Faruk Kalyoncu’nun sahibi olduğu Zirve Holding’e, “kamu bankalarına olan borçlarıyla birlikte” devredildiğinin kamuoyunda yer aldığını  anımsatan Umut Oran, Babacan’ın şu sorulara yanıt vermesini istedi:Eylül 2013’te kurulan ve Aralık 2013’te Sabah-atv’yi satın alan Zirve Holding, Çalık Grubu’nun kamu bankalarına (Vakıfbank ve Halkbank) olan borçlarını da üstlenmiş midir?Kamu bankaları Zirve’den ipotek aldı mı?21 Ekim 2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’ne göre Zirve Holding’in toplam sermayesi 380 milyon TL (190 milyon dolar) olduğu için Kalyon Grubu’nun kasasında 500 milyon dolarlık borcu devralacak miktarda para bulunmadığı doğru mudur? Bankalar Kanunu’na göre Zirve Holding’in bu borçları devralabilmesi için yüksek tutarlı ipotek vermesi gerektiği, ancak bu işlemin de yapılmadığı bilgisi doğru mudur?Ziraat, Halkbank, Vakıfbank bu satın alma işlemi için yeni kurulan Zirve Holding’e kredi desteği sağladı mı? Kamu bankaları bu satış/devir işlemleri için kaç para kredi sağlamıştır?Kamu bankaları Sabah-atv’nin satışı/devri için Zirve Holding’ten ne kadar teminat ve ipotek almıştır? Bu teminat ve ipoteklerin ayrıntılı listesi nedir?BDDK inceleme yaptı mı?Böylesi önemli bir kredilendirme işleminin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından denetlenmesi gerekmiyor mu, Sabah-atv’nin Zirve Holding’e satışı konusunda BDDK hangi işlemleri yapmıştır? BDDK’nin ihmali varsa bu konuda siz re’sen harekete geçerek işlemi başlatacak mısınız?SPK ne zaman harekete geçecek?Sabah-atv satışına kredi sağlayan kamu bankalarının bir bölümünün Borsa İstanbul’da (BİST) işlem görmesi karşısında, bankalar niçin bu durumu yatırımcılara ve hissedarlara bildirmedi? SPK bu konuda ne zaman harekete geçecektir? SPK’nın ihmali varsa bu konuda siz re’sen harekete geçerek işlemi başlatacak mısınız?Bankalar Sabah-atv için önce kredi sonra da reklam desteği mi veriyor?Kamu bankalarının hükümete yakın medya kuruluşlarına sadece kredi vermediği, aynı zamanda bu kredi ödemelerini kolaylaştırmak için yüksek miktarda reklam-ilan desteği de sağladığı kanısı doğru mudur?Vergi mükelleflerinin ödediği vergilerden kaynaklandığı için kamuyu ilgilendirdiğinden, Ziraat, Vakıfbank ve Halkbank’ın son 5 yılda Sabah-atv grubuna toplam kaç TL’lik reklam, ilan vermiştir?
Kullanılmayan Banka Hesaplarında Son Gün
Bankaların kullanılmayan mevduat hesaplarının kapatılması için verdiği süre bugün doluyor. Kullanılmayan hesapların kapatılmaması halinde, Mayısta yürürlüğe girecek Tüketici Kanunu’na göre, bankalar kullanılmayan mevduat hesaplarını kapatmayan müşterilerden hesap işletim ücreti alacak. Bankalar, bugün (28 Nisan) ve öncesinde kapatılan hesaplar için herhangi bir ücret talep edemeyecek. Öte yandan, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun tartışmaya açılan taslağına göre, hesap işletim ücreti başta olmak üzere birçok ücret ve kesinti yasal zemine kavuşuyor. Yeni düzenlemeyle banka müşterileri kesinti ve ücretler nedeniyle tüketici mahkemelerine gidemeyeceği için atıl hesapların kapatılması önemli. Banka hesapları mevcut uygulamaya göre, internet şubeleri, ATM’ler ve çağrı merkezi aracılığıyla kapatılıyor. Kapatılacak hesapta otomatik fatura ödemesi ve sigorta talimatı varsa bunların da iptal edilmesi zorunlu. Ancak, hesabınızda 10 kuruş dahi para varsa bu yolla kapatmak mümkün olmuyor. Ya hesaptaki bakiyenin tamamını nakit olarak çekeceksiniz ya da aktif kullanılan başka bankadaki hesabınıza transfer edeceksiniz. Tüketici örgütleri bankalardan gelen mesajların dikkate alınması konusunda uyarıyor. Aksi takdirde unutulan hesaplarla ilgili hesap işletim ücreti tahakkuk ettirileceğinden zamanla faizle birlikte borçlanabilirsiniz. Hatta hacizlik olabilirsiniz! Tüketici örgütleri ayrıca, müşteri hizmetlerini arayarak hesabını kapatan tüketicileri de uyarıyor: “Aradığınız tarihi ve kendi numaranızı bir kenara not alın. İleride banka, ‘biz bu şekilde aranmadık’ derse, sizin elinizde o tarih, o telefon kaydı delil olacaktır.” 180 GÜNLÜK SÜRE ŞARTI Düzenleme 1 Eylül 2013 tarihinde girdi. Tebliğde hesap işletim ücreti alınması için öncelikle 180 gün kredi kartının ya da vadesiz mevduatın heraket etmemesi gerekiyor. Tebliğin yayınlamasının ardından 180 günlük süre mart başında bitti. Bankalar mart başından beri müşterilerini mesaj göndererek bilgilendiriyor. NASIL KAPATTIRILIR? Banka hesapları bankaların internet şubeleri, ATM’ler, şubeler ve çağrı merkezleri aracılığıyla kapatılabiliyor. Kapatılmak istenen hesaba bağlı otomatik fatura ödemeleri veya sigorta talimatları bulunması durumunda öncelikle bunların iptal edilmesi gerekiyor. Hesapta bakiye bulunması durumunda ise, bu para nakit çekilebiliyor ya da aynı bankadaki başka bir hesaba veya başka bankadaki bir hesaba transfer edilebiliyor. BANKANIN BİLDİRMESİ ŞART AMA... Hesaplardan ücret alınmadan önce müşteriye 30 gün içinde haber verilmesi şartı var. Haber verildikten sonra müşteri isterse hesabı kapatabilecek. Bankalar müşterilerini kullanılmayan hesaplar konusunda her bir ürün veya hizmet için ayrı ayrı olmak üzere yazılı veya müşteri şifresi girmek ya da kimlik doğrulamak suretiyle kullanılan elektronik ortam, e-posta, ATM, telefon, kısa mesaj yoluyla yapmak zorunda. Ancak güncel adres bilgisi yoksa ya da cep telefon numarası değişmişse ne olacağı belirsiz. (İstanbul/EVRENSEL)
Tüketici Kanunu ‘Devrim’ Değil, ‘Karşı Devrim’
Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun bugün yürürlüğe giriyor. AKP Hükümeti’nin ‘devrim niteliğinde düzenlemeler içeriyor’ dediği kanun ile ilgili Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Turhan Çakar BirGün'e konuştu.BANKALARDA HER ŞEY PARAÇakar, “Bankalar artık her ücreti, komisyonu ve masrafı isteyebilecek” dedi. Çakar, bunun yolunu açan maddeyi şu şekilde açıkladı: “Yasa’ya konulan 4.maddenin 3.fıkrası, 'Bankalar, tüketici kredisi veren finansal kuruluşlar ve kart çıkaran kuruluşlar tarafından tüketiciye sunulan ürün ve hizmetlerde ise tüketiciden faiz dışında alınacak her türlü ücret, komisyon ve masraf türleri ile bunlara ilişkin usul ve esaslar Bakanlığın görüşü alınarak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir.” Çakar, usul ve esas düzenleme işinin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na devredilme işinin “Kurda, kuzu emanet etmek olduğunu söyledi. Eski yasada böyle bir hüküm olmadığının altını çizen Çakar, “Yasallaşan bu haksız ücret, komisyon ve masrafların büyük çoğunluğu kesinleşecek ve yasal olarak alınmaya başlanacak. Böylece, yenilerinin de önü açılacak. Vatandaşların bankalarca soyulmasının önü açılacak. Bankalar yaptıkları her iş ve işlem başına ayrı ayrı ücret alabilecek” diye konuştu.BANKALARA KIYAK YAPILDITüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da yer alan her türlü ücret, komisyon ve masrafların bankalar tarafından alınabileceğine ilişkin hükmün yasadan çıkartılması gerektiğine vurgu yapan Çakar, “Bizler bu yasanın taslak halinde yer alan, ‘dosya masrafı, hesap ücreti alınmaz’ maddelerine karşı çıkarak, sadece faiz ücreti alınmalı, diğer bütün ödemeler kaldırılmalı, demiştik. Oysa bu yasa ile görüyoruz ki hükümet bankalarla masaya oturmuş ve onların talepleri doğrultusunda bir yasa çıkarmış” dedi.TÜKETİCİNİN ELİNDEN ALINAN HAKLAR VARYasaya göre, bankaların yanı sıra firmaların da korunduğunu söyleyen Çakar, “Ürünün değişim hakkı, yenisi ile değişim hakkı, ücretsiz onarım hakkı tüketicinin elinden alındı. Firma korunarak, yasa ile geriye dönüş yaşandı. Bu da bu yasanın ‘devrim değil, ‘karşı devrim’ olduğunun ispatıdır’” dedi. Çakar, eski kanun ile yenisini şu şekilde karşılaştırdı: Tüketiciye ayıplı mal satıldığında tüketici, ürünün bedelini geri alır, ürünü yenisi ile değiştirir, ürünü ücretsiz değişim yapar, ürünün fiyatı değerinde başka bir mal alır şeklindeki haklar değişti. Bunun yerine muallak ifadelerle firmalar güvence altına alındı. Eskiden ürün arızalı çıktığında ücretsiz tamir yapılabilirken şimdi, ‘aşırı masraf çıkmazsa ürün tamiri yapılır’ deniliyor. Aşırılık nasıl belirlenecek belli değil. Eski kanuna göre, ‘tüketici ürünün yenisini istiyorum’ dediğinde değişim yapılırdı. Kanun artık, ‘imkan varsa değişim yapılır’ diyor. Firma ‘imkan yok’ dediğinde ne olacağı da belli değil.Burcu Kara | Birgün