Görüş Bildir

Adnan Keskin Haberleri

Adnan Keskin ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Adnan Keskin ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Mustafa Akaydın Menderes Türel İçin Suç Duyurusunda Bulundu
Mustafa Akaydın: Menderes Türel de bu ağır suçu tek başına işleyecek yürek yoktur. Delikanlı değildir. Bunun arkasında mutlaka Başbakan vardır Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın , açıklamalarının ardından Antalya Adliyesi’ne girerek hem İl Seçim Kuruluna itirazını gerçekleştirdi, hem de Büyükşehir Belediyesi binasında yaşanan olaylarla ilgili AKP İl Başkanı Mustafa Köse , Antalya Milletvekili Gökçen Özdoğan Enç , Menderes Türel ve bazı AKP’liler hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Başkan Akaydın, adliyeden ayrılmaya hazırlandığı sırada Döşemealtı’ndaki kır evinin polis tarafından basıldığı iddia edildi. Adliyeden kır evine geçen Başkan Akaydın, AKP Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel’in bir gazeteyi arayarak 'Polisle beraber kır evini basmaya gideceğiz' dediğini öne sürdü. Evini gazetecilere açtı Döşemealtı’ndaki evine belediyedeki kendisine ait özel evrak evrakın ve makam odasındaki kitapların taşındığını kaydeden Başkan Akaydın, bunları da tek tek gazetecilere gösterdi. Polis baskınına uğrayacağı iddia edilen evinin herkese açık olduğunu kaydeden Başkan Akaydın, endişesinin olası arama sırasında ’Ergenekon davası sırasında olduğu gibi fason sahte evrak da eklenmesi’ olduğunu kaydetti. Başkan Akaydın, 'Davet ediyorum Menderes Türel polissiz gelsin, evimizi gezdirelim. İneklerimi de sevsin' dedi. ’Başbakan’ın kuyruk acısı var’ Bugün yaşadıklarını ’Devlet terörü’ olarak nitelendiren Başkan Akaydın, şunları söyledi: 'Menderes Türel de bu ağır suçu tek başına işleyecek yürek yoktur. Delikanlı değildir. Bunun arkasında mutlaka Başbakan vardır. Önsezilerimle konuşuyorum, Başbakan, ’Bu adımı taciz etmek için ne gerekirse yapın’ demiştir. Çünkü 6 yıllık kuyruk acısı var. Üniversiteler Arası Kurul Başkanlığımdan da kuyruk acısı var belediye seçimlerini kazanmamdan da kuyruk acısı yaratmıştı. Bu yapılanlarla bu seçimin şaibeli bir seçim olduğu da net ortadadır. Yapmak istedikleri bizim itirazlarımızı başka noktaya çıkarak gölgelemektir.' ’O.. kızlar’ iddiası Büyükşehir Belediyesi’nde bugün yaşanan baskın sırasında Ak Partililerin belediye personeline küfür ettiğini ileri süren Başkan Akaydın, 'Maalesef sekreterlerime çok özür diliyorum, ’O…. kızlar çıkın dışarı’ deniyor. Maalesef' dedi. Türel’in Boğaçayı tesislerinde yolsuzluk evrakı diye gösterdiği evrakın belediye meclis gündem klasörlerinden ibaret olduğunu savunan Başkan Akaydın, o ana ilişkin bir fotoğrafı da göstererek, 'Tam bunları yakarken kahraman polis Menderes Türel baskın yapıyor' dedi. ’Salak mıyım?’ Kendisine yöneltilen iddialara 'Belediye başkanıyım, salak mıyım güpegündüz, dumanı tüterken içinde 30 işçinin çalıştığı bir yerde yaktırır mıyım? Tertemiz bir belediye başkanınız, malvarlığı eksilen bir belediye başkanınız var' diye karşılık veren Akaydın, olaylarla ilgili suç duyurusunun aslında devlet hakkında suç duyurusu olduğunu söyledi. Olaylara müdahale etmeyen Antalya Emniyet Müdürü Cemil Tonbul ile Vali Sebahattin Öztürk’ün vebal altında olduğunu savunan Başkan Akaydın, 'Emniyet Müdürü ve Vali’nin bilgisi dışında yapılabilmesi mümkün değil. Burası dağbaşı değil. Dağbaşı Ankara, emir verenin de kim olduğunu açıkladım' diye konuştu. Mustafa Akaydın ve yanında yer alan CHP İl Başkanı Devrim Kök, Antalya Milletvekili Gürkut Acar, çok sayıda partili bir süre bekledikten sonra Döşemealtı’daki evden ayrıldı. Ankara’dan heyet geliyor Diğer yandan Antalya’da yaşanan gelişmeler karşısında bugün akşam saatlerinde CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, Genel Başkan Yardımcıları Adnan Keskin ve Yakup Akkaya, Antalya’ya gelecek. Saat 20.45’te Antalya’da olması beklenen CHP heyeti gece yapacakları geniş kapsamlı bir değerlendirmenin ardından sabah saatlerinde basın toplantısı yapacak. T24
Sayım Ağrı'yı Felç Etti; Dükkanlar Kapalı, Esnaf Huzursuz
İl Seçim Kurulu Başkanlığı'nın kararı üzerine Ağrı'da dün oy sayımına başlanan 196 sandıktan, 11'inde sayım tamamlandı. Oy sayımının sürdüğü kentte olağanüstü güvenlik önlemleri alındı. Sayım gerginliğini protesto eden Doğubayazıt esnafı, bugün iş yerlerini açmazken, yaklaşık 100 kişilik grup polisle çatıştı. Karakola yürümek isteyen gruba, polis biber gazı ve TOMA ile müdahale etti. DOĞUBAYAZIT'TA OLAYLAR ÇIKTI Doğubayazıt ilçesinde Ağrı'da oyların yeniden sayılması nedeniyle izinsiz gösteri düzenleyen gruba polis müdahale etti. Olayda 7 kişi gözaltına alındı, bir polis memuru da yaralandı. Alınan bilgiye göre, 30 Mart yerel seçimlerinin ardından Ağrı'da İl Seçim Kurulu Başkanlığı'nın aldığı kararla oyların ikinci kez sayımına geçilmesi üzerine, Doğubayazıt'ta esnaf kepenk kapattı. Büyük Ağrı Caddesi'ndeki BDP ilçe binası önünde toplanan bir grup da yaptıkları basın açıklamasından sonra Belediye Meydanı'na yürümek istedi. Polisin izin vermemesi üzerine gruptan bazıları polise havai fişek ve taş attı. Daha sonra barikat kurarak caddeyi trafiğe kapatan ve çevredeki MOBESE kameraları ile bazı iş yerlerine zarar veren gruba, polis tazyikli su ve biber gazıyla müdahale etti. Olayda 7 kişi gözaltına alınırken, bir polis memuru da yaralandı. Yaralı polis, Doğubayazıt Devlet Hastanesi'nde ayakta tedavi edildi. Doğubayazıt Belediye Başkanı Murat Rohat Özbay da İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne gelerek, yetkililerle görüştü. Görüşmenin ardından grubun, BDP ilçe binası önündeki bekleyişi sürüyor. Bu arada, Ağrı ve Iğdır'dan ilçeye takviye polis ekipleri sevk edildi. CHP HEYET GÖNDERDİ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ağrı'da yaşanan olayları yerinde incelemek üzere Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin ve Ankara Milletvekili İzzet Çetin'i görevlendirdi. Keskin ve Çetin'den oluşan heyet incelemelerde bulunmak için Ağrı'ya hareket etti. AA/DHA
İşte Ağrı'da Seçimi İptal Ettiren Yırtık Oy Torbası
Ağrı'da 30 Mart günü yapılan, ancak art arda yapılan itirazların büyük tartışmalara yol açtığı belediye başkanlığı seçimi, bir hafta sonra 'yırtık torba' yüzünden iptal edildi.BDP adayı Sırrı Sakık'ın 10 oy farkla kazandığı açıklanan, AK Parti'nin itiraz ettiği sandıklarda sayımlar yapıldı. Geçen cuma günü ise İl Seçim Kurulu 196 sandığın tümünün sayılmasına karar verdi. Ağrı Adalet Sarayı'ndaki Ağır Ceza Mahkemesi salonunda aynı gün başlayan sayım devam ederken, alınan tüm güvenlik önlemlerine karşın kentte giderek tırmanan gerginlik Doğubayazıt İlçesi'ne de sıçradı ve olaylar çıktı. ...VE YIRTIK OY TORBASI Yeniden sayım kararının ardından 24 sandıktaki oylar sayıldı ve geriye 172 sandık kaldı. Sayılanlardan 1066, 1068, 1125, 1145, 1195 nolu sandıklarda tespit edilen hatalara ilişkin tutanaklar tutuldu ve 1125 nolu sandığın oy torbasının yırtık olduğu ortaya çıktı. BDP'li Sırrı Sakık, sayımları izlerken ortaya çıkan 'yırtık oy torbasının’ fotoğrafını çekerek dün saat 19.00'da Facebook'ta paylaştı; 'Ağrı'da son durum: 22 sandık sayıldı. AKP bir sandıkta bağımsızlara verilen 4 oyu kendine yazdığı için sayım durduruldu, tutanak tutuldu' diye yazdı. BARO BAŞKANI: YIRTIĞA EL GİREBİLİR Ağrı Baro Başkanı Ali Artuk, sayım işlemini 20 gözlemci avukatla izlediklerini, seçimlerin iptalini gerektiren unsurlardan birinin 'yırtık torba' olduğuna dikkati çekti. Baro Başkanı Ali Artuk, '1125 nolu sandığa ait torbada 11x 7 santim ebatlarında bir yırtık olduğu belirlendi. Yırtık, rahatlıkla elinizi sokup çıkarabileceğimiz büyüklükteydi. Islak imzalı tutanaklarda bağımsız adayın 4 oyu vardı. Oylar yeniden sayıldığında bu oylar ortadan kayboldu. Adeta buhar olup uçtu. Bu sandıkta AK Parti'nin 4 oyu fazla çıktı. BDP'nin 4 oyu da geçersiz sayıldı. Gerekli tutanak tutuldu. İptal nedenlerinden biri de yırtık torba oldu' diye konuştu. SEÇİM KURULUNUN İPTAL KARARI Ağrı Merkez İlçe Seçim Kurulu'nun 6 Nisan günü saat 02.08'de tuttuğu ve İlçe Seçim Kurulu Başkanı Hakim Mehmet Selim Karakuzu'nun imzaladığı tutanakta 00.36'ya kadar 24 sandığın sayım işleminin tamamlandığı belirtildi. Başkan Karakuzu ve diğer üyelerin imza altına aldığı tutanakta şu görüşlere yer verildi: 'Geriye 172 oy sandığına ilişkin oy pusulalarının sayım işi kaldı. Ancak, bu ana kadar yapılan sayımlarda 1066, 1068, 1125, 1145, 1195 nolu sandıklarda tespit edilen hatalara ilişkin tutanaklar tutulmuş ve yırtık olan 1125 nolu oy torbasına ilişkin fotoğraflar da çekilmiştir. Bu itibarla 2972 sayılı kanunun 25'iunci maddesine göre, seçimin iptaline karar verme yetkisi, Ağrı İl Seçim kuruluna ait olduğu anlaşıldığından Barış ve Demokrasi Partisi Ağrı Merkez ilçe başkanının seçimin iptaline ilişkin dilekçesinin bu konuda bir karar verilmek üzere derhal Ağrı İl Seçim Kurulu'na gönderilmesine, ekine tutanak ve fotoğrafların eklenmesine karar verildi.' SAKIK, BDP'LİLERİ YATIŞTIRDI Ağrı merkezde yapılan seçimin iptal kararı üzerine BDP'nin Dörtyol kavşağındaki seçim bürosu önünde yaklaşık 4 bin partili toplandı. İl Emniyet Müdürü Bayram Çoşkun da seçim bürosu önüne gelip parti yöneticileriyle görüştü. Parti yöneticileri, BDP'nin seçim otobüsünün gelmesini ve buradan halka konuşma yapılmasını istedi. Vali Mehmet Tekinarslan ile telefonla görüşen Müdür Coşkun, seçim otobüsünün gelmesine izin verdi. Polis ekipleri de çevrede önlem aldı. Gelen seçim otobüsünün üzerine Sırrı Sakık, çevre illerin BDP'li milletvekilleri ile belediye başkanları çıktı. Kalablığa konuşan Sırrı Sakık, 'Bir damla kan, belediye başkanlığından ve 550 milletvekilinden daha önemlidir. Peki ya hırsızlar ne yaptı? Ağrı'yı Filistin gibi duvarlarla çevirdiler. Giriş- çıkışlar için kontrol noktası kurdular. İstanbul, Ankara, Erzurum'dan TOMA, polis getirdiler. AKP'li, BDP'li, Kürt, Azeri, Acem gözetmeksizin düşman bellediler. Unutma Ağrı' diye konuştu. Sakık, zaman zaman taşkınlık yapan partilileri engelledi, herkesi sakin olmaya davet etti. Toplanan kalabalık 'Öl de ölelim', 'Ağrı AKP'ye mezar olacak', 'PKK halktır, halk burada' sloganları attı, Abdullah Öcalan'ın posteri açtı. Konuşmaların tamamlanmasıyla seçim otobüsü gitti ve toplanan vatandaşlar olaysız dağıldı. CHP'Lİ ADNAN KESKİN: AĞRI'DA 3-4 GÜN SIKIYÖNETİM UYGULANDI Öte yandan incelemelerde bulunmak üzere Ağrı'ya gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, partililerle birlikte Adalet Sarayı'na giderek yetkililerden bilgi almak istedi. Ancak Keskin, Adliye'de yetkili kimseyi bulamadı. Adliye'den ayrılan Adnan Keskin, BDP seçim bürosu önünde toplananlar tarafından sevgi gösterisi ile karşılandı. Ağrı'ya geliş nediyle ilgili bir açıklama yapan Adnan Keskin, şunları söyledi: '30 Mart’ta yapılan yerel seçimler sürecinde Türkiye’nin değişik yerleşim alanlarında toplumu rahatsız eden demokrasinin hukuk açısından sıkıntı yaşanmasına neden olan olumsuzluklar ortaya çıkmıştır. Ağrı’da yaşanan olumsuzluk, maalesef siyasal iktidarın baskıcı yaklaşımı nedeniyle Ağrı’da değişik parti mensuplarına ait yurttaşlarımızın karşı karşıya gelmesine, bir yandan da insanların sıcak çatışmaya sürüklenmesine neden olacak boyuta ulaşmıştır. Adeta Ağrı’da 3-4 gündür sıkıyönetim uygulaması yapılmış, Esnaf kepenk kapatmak zorunda kalmıştır. Yaşanan olumsuzluklar yerel seçimlere Türkiye çapında gölge düşürmüştür. Ulusal irade sağlıklı bir şekilde ortaya çıkmamış, siyasal iktidarın uyguladığı baskı ve yanlış uygulamalar nedeniyle Türkiye’nin her yerleşim alanında seçimler tartışmalı hale gelmiştir.' Turgay İPEK- Asef ULAŞ- Hümeyra PARDELİ/AĞRI, (DHA) -
CHP MYK'da Revizyon: Yeni A Takımı Belli Oldu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinde beklenen yönetim değişikliğini yaptı. 17 üyeli Merkez Yönetim Kurulu'nda 6 genel başkan yardımcısının yerine yeni isimler atandı. Gürsel Tekin, genel sekreterlik görevine getirildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı değişikliğe göre genel başkan yardımcılarından Umut Oran, Perihan Sarı, Nihat Matkap, Adnan Keskin, Gökhan Günaydın ve Bihlun Tamaylıgil'in Merkez Yönetim Kurulu'ndaki (MYK) görevlerine son verildi. Yerlerine 60 kişilik Parti Meclisi'nden yeni isimler atandı. Seçim sonrası parti içi değerlendirmelerde eleştirilerin hedefinde olan Seçim Komisyonu'ndaki 5 genel başkan yardımcısından sadece Bülent Tezcan MYK'daki yerini korudu. Tekin Bingöl, Seyhan Erdoğdu, Emel Yıldırım, Veli Ağbaba, Aytun Çıray, Burhan Şenatalar yönetime girdi. Bu isimlerden Tekin Bingöl, Adnan Keskin'in yerine örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcısı olarak atandı. Yeni isimlerden Emel Yıldırım eski bir gazeteci, İzmir Milletvekili Aytun Çıray ise merkez sağdan CHP'ye gelmiş bir isim, Çıray Demokrat Parti (DP) kökenli. Bülent Tezcan, Sezgin Tanrıkulu, Yakup Akkaya, Erdoğan Toprak, Faruk Loğoğlu, Faik Öztrak, Şafak Pavey, Sencer Ayata ve Emrehan Halıcı genel başkan yardımcılığı görevini sürdürecek. MYK'da sorumluluk alanı değişenler Merkez Yönetim Kurulu'nun iki üyesinin görev alanları değişti. Buna göre Kamu Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, İdari ve Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı oldu. Koç, milletvekili olduğu Samsun ilinde partinin elindeki belediyeleri kaybettiği gerekçesiyle yerel seçimlerden sonra istifasını sunmuş, ancak istifası Kılıçdaroğlu tarafından kabul edilmemişti. İletişim, Tanıtım ve Medya ile İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ise Bihlun Tamaylıgil'in yerine genel sekreter olarak atandı. Tamaylıgil, Baykal döneminden bu yana MYK'da Faik Öztrak'la birlikte görev yapan iki isimden biriydi. Revizyonun amacı örgütü güçlendirmek Tekin'in bu göreve getirilmesi CHP'de 'güçlü genel sekreterlik' modelinin fiilen yeniden hayata geçirilmesi anlamına geliyor. Deniz Baykal'ın genel başkanlığı döneminde yapılan tüzük değişikliği ile CHP'de 'güçlü genel sekreterlik' dönemi sona ermiş, örgütler, genel sekreterin sorumluluk alanından çıkarılmıştı. Bu görev, bir genel başkan yardımcısının sorumluluğuna verilmişti. Tekin'in bu göreve getirilmesiyle CHP'de genel sekreterlik yeniden ön plana çıkacak. Parti Tüzüğü'ne göre genel sekreter, parti içindeki koordinasyon ile tüm resmi yazışmalardan sorumlu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun, yeni MYK'da Tekin'e verdiği yeni görev dışında, Veli Ağbaba ve Tekin Bingöl gibi örgüt içinden gelen ve örgütü tanıyan isimleri tercih etmesi örgütlerde yeni bir yapılanma anlamına da geliyor. Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve eski Ankara Milletvekili Tekin Bingöl il başkanlığı yapmış isimler. Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı görevine getirilen Bingöl, CHP'nin eski genel sekreteri Önder Sav'a yakındı. Parti yönetimindeki bu değişikliğin örgütlere yansıması bekleniyor. Bu kapsamda aralarında İstanbul, Ankara ve Antalya'nın da bulunduğu il başkanları ve il yönetimlerinde değişiklik beklentisi parti içinde konuşuluyor. Kaynak: Al Jazeera
5 Soruda Yeni CHP'nin Şifreleri
CHP'de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Yerel seçim sonuçlarının özeleştirisini yapacağız' sözünün sonuçları gelmeye başladı. Parti'de 6 MYK üyesi gitti. Yerlerine yeni isimler geldi. Peki yeni CHP'nin eskisinden ne farkı olacak? Gidenler ve gelenler neyi temsil ediyor? CHP'nin yeni Genel Sekreteri Gürsel Tekin, Hürriyet Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek ve CHP'ye yakın iki kaynak The Wall Street Journal Türkiye'ye bu soruların cevaplarını açıkladı. 1)CHP'deki değişim neden yaşandı? CHP'nin il genel meclisinde yüzde 26.1'de kalan oy oranı hedefi yüzde 30 olan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nu tatmin etmedi. Aday belirleme sürecinde zaman zaman aday belirleme komitesi ile gerilimler yaşadığı iddia edilen Kılıçdaroğlu, sonuçlardan memnun kalmayınca faturayı bu komiteye kesti. CHP'nin oylarını olumsuz etkileyen 'Tatava yapma bas geç' tavrı, Antalya'daki kayıp bu değişime yol açtı. CHP'de '5'li Komisyon' olarak bilinen 'Aday Belirleme Komisyonu' üyelerinin beşinden dördünün MYK dışında kalmış oldu. Adnan Keskin, Umut Oran, Bihlun Tamayligil ve Gökhan Günaydın bulundukları görevden alındı. Bülent Tezcan ise MYK'daki yerini koydu. 2)Aday belirlemede eksik kalan yönler nelerdi? Kim neden gitti? CHP'de yerel seçimler için aday adaylık sürecinden geçmiş bir kaynak CHP'deki yanlış aday seçim sürecini sadece belediye başkan adaylıkları için geçerli olmadığını söylüyor. İl ve ilçe meclis üyeliklerinde genel merkezin ve komitenin yeterince etkin olmadığı, meclis üyesi adaylıklarında söz sahibinin daha çok il ve ilçe başkanlarının olduğu söyleniyor. Belediye Başkan adaylarında ise daha çok Adnan Keskin'in karar verici olduğunu ifade eden bir diğer Belediye Başkan aday adayı, ' Gökhan Günaydın'ın yeterince etkili olamadı. Adaylıklar sürecinde aslında korumak istediklerini korumak için yeterince çaba sarf etmedi' yorumu getiriyor. Umut Oran ise MYK'dan ayrılan bir diğer isim. O da aday belirleme komitesinde yer alıyordu. Oran CHP'de taşeron işçiliği kaldıran, il ve ilçelere dağıtılan bütçe konusunda bir formül geliştiren isim olarak tanınıyordu. CHP tabanı artık MYK üyeliğinde yer almayan bu isimlerin partideki gelecekleri konusunda alacakları kararı merakla bekliyor. Umut Oran'ın cep telefonu kapalı, Gökhan Günaydın ise telefonlarına cevap vermiyor. 3)Gürsel Tekin'in Genel Sekreter olması ne anlama geliyor? CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin artık partinin Genel Sekreteri oldu. Tekin'in Genel Sekreterlik koltuğuna oturmasıyla birlikte partide yeniden Baykal - Önder Sav modelinde olduğu gibi güçlü genel sekreter modeline geçileceği konuşulmaya başlandı. Ancak parti içinden şu anki tüzüğün güçlü genel sekreterliğe izin vermediğini, tüzüğün değişmesinin de ancak kurultay aracılığıyla olabileceğini söyleyenler de var. 2010 yılında CHP'de genel sekreterlik sembolik bir makama dönüştü. Sol partilerde öne çıkan güçlü genel sekreter modeli yerini MYK'ya bıraktı. Artık partide teşkilattan sorumlu bir genel başkan yardımcısı var. Ama bu zaman zaman Genel Sekreter'in rolünü güçlendirmesine engel teşkil etmeyebiliyor. Örneğin ANAP'ta bu yaşanmıştı. Genel sekreterlik sembolikti ama Mustafa Taşar o makamı öyle hareketlendirdi ki partinin en popüler ismi haline geldi. Gürsel Tekin pasif olmaz aktif bir çalışma sergilerse tüzük değişimi olmadan ön plana çıkabilir. Ama Deniz Zeyrek 'Güçlü genel sekreterliği zor görüyorum' diyor. “O arkadaşlar da Genel Sekreter yetkisinde nelerin değişeceğini önümüzdeki günlerde görecekler' diyor” Gürsel Tekin Gürsel Tekin ise bu konuda daha iddialı. Tekin tüm bunların Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun yetkisinde olduğuna dikkat çekiyor. Parti içinden güçlü genel sekreter formülünün gerçekleşme ihtimalinin zor olduğunu söyleyenleri hatırlattığımız Tekin 'O arkadaşlar da Genel Sekreter yetkisinde nelerin değişeceğini önümüzdeki günlerde görecekler' diyor. Yeni CHP kavramını ilk ortaya atan ismin kendisi olduğunu ifade eden Tekin partideki genel sekreterlik tarzını 'Şimdi o kavramın içini dolduracağım. Çünkü bu değişimi anlamlı buluyorum. Önümüzdeki dönemlerde CHP'nin tüm toplumsal eylemlerde ne kadar aktif olduğunu göreceksiniz' diyor.' 4)MYK'ya yeni gelenler kimler? Gelenler arasında temsil açısından önemli bir denge gözeltilmiş. Veli Ağbaba Artık MYK'da yerel yönetimlerden sorumlu. Daha aktivist bir ekipten geliyor. Deniz Zeyrek'e göre onun yerel yönetimlerden sorumlu olması CHP'nin sola verdiği önem açısından önemli. 'Ağababa iktidara gidiş yolu olarak görülen yerel yönetimlere gençlik aşısı oldu' yorumu yapılıyor. Burhan Şenatalar Sosyal Politikalardan sorumlu MYK üyesi. 10 Aralık hareketinden. Yeni CHP'nin arka planındaki önemli yapılardan biriydi bu hareket. Seyhan Erdoğdu Parti için eğitimden sorumlu MYK üyesi. Sosyal demokrat yanı güçlü bir isim. Aytun Çıray STK ve Mesleki Kuruluşlardan sorumlu üye. DYP kökenli. Kılıçdaroğlu'nun son dönemde partiye kattığı merkez sağ grubun temsilcisi. Bu merkez sağ stratejisinin devam edeceğinin önemli bir göstergesi. 5)Bu değişim Kılıçdaroğlu açısından ne anlama geliyor? Kılıçdaroğlu son kurultayda meclis oluşurken kendi damgasını vuramamıştı. Parti meclisinden bir MYK oluşturdu. Çok da seçeneği yoktu. Ama bu hareket ile Kılıçdaroğlu lider gibi davrandı. Bu değişim Kılıçdaroğlu'nun liderlerliğini pekiştiren bir güç gösterisi olarak görülüyor. Ayşegül Akyarlı Güven | WSJ Türkiye
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
“Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, insanların nasıl öldüğüne bakın” der Albert Camus... 20 yaşındaki Berna, Adapazarı’ndaki evinin salonunda annesiyle oturuyordu. Birden dışarıdan silah sesleri geldi. Pencereye çıktığı sırada bir kurşun alnına saplandı. Berna oracıkta can verdi. Silahı sıkan, 37 yaşında bir magandaydı. Siteye arabasıyla dalıp “Ben dayıyım, ben katilim” diye rastgele ateş etmeye başlamıştı. O kurşunlardan biriydi Berna’ya saplanan... Adamı yakaladılar. Emniyet’te gazeteciler, “Pişman mısın” diye sordu. Maganda, Soma’dan hatırladığımız bir cevap verdi: “Kazayla olan bir şey... Takdiri ilahi...”
'Psikolojik Rahatsızlık Başvuruları Nüfusun Yüzde 12'sine Ulaştı'
2013’te psikolojik kliniğe başvurular 9 milyon kişiyi aştı Türkiye’de psikolojik rahatsızlık şikâyetiyle sağlık kuruluşlarına başvuranların sayısında patlama yaşandığı ortaya çıktı. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, bu şikâyetle sağlık kuruluşlarına başvuranların sayısı son 5 yılda üç kattan da fazla artarak geçen yıl 9 milyon 163 bin 101 kişiye ulaştı. Türkiye nüfusu 77 milyon kabul edildiğinde ise sadece bir yılda psikolojik şikâyetlerle sağlık kuruluşlarına başvuranların oranı yüzde 12 olarak hesaplandı. Taraf'tan Adnan Keskin 'in haberine göre, bu konudaki rekor ise İstanbul ve Ankara’dan geldi. İstanbul’da 2009’da psikolojik rahatsızlık şikâyetiyle başvuranların sayısı 262 bin iken bu sayı beş yılda yaklaşık 6 kart arttı ve 1 milyon 500 bin sınırına dayandı, Ankara’daki artış ise altı katın da üzerine çıktı. Veriler, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu tarafından açıklandı. Bakan, CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun soru önergesine verdiği yanıtlarla bir anlamda Türkiye’nin ruh sağlığı haritasını da çıkarmış oldu. Beş yılda 3 kat artışBakanlık, yanıt yazısında illere ve vaka sayısına göre iki ayrı tabloya yer verdi. Bunlardan ‘İllere göre hasta sayıları’ başlıklı tabloda yer alan bilgilere göre, psikolojik şikâyetle başvuru sayısı son beş yılda üç kattan daha fazla arttı. Tabloya göre; bu sayı 2009’da 3 milyon 21 bin 361 idi. Bu sayı 2010’da 4 milyon 545 bin 666’ya, 2011’de 6 milyon 984 bin 923’e çıktı. 2012’de bu şikâyetle sağlık kuruluşlarına başvuranların sayısı 7 milyon 906 bin 472’ye çıktı. Geçen yıl ise bu sayı 9 milyon 163 bin 101 kişiye ulaştı. Böylece, ilk kez bir yıl içinde bu şikâyetleriyle başvuranların sayısı ilk kez 10 milyon sınırına dayanmış oldu. Türkiye nüfusu 77 milyon kabul edildiğinde ise sadece bir yılda psikolojik şikâyetlerle sağlık kuruluşlarına başvuranların oranı yüzde 12 olarak hesaplandı. İstanbul'da duble rekorBakanlığın verileri, psikolojik rahatsızlıklar nedeniyle başvuranların illere göre dağılımında ilk dikkat çeken İstanbul oldu. İstanbul’daki başvuranların sayısı, Türkiye’deki genel artış oranının da iki katına çıktı. Psikolojik rahatsızlık şikâyetleri sayısındaki artışta Ankara ve İzmir de İstanbul’u aratmadı. Ankara’da bu sayı 2009’da 73 bin iken, yüzde 7’ye yakın artışla geçen yıl 487 bini geçti. İzmir’de psikolojik rahatsızlık şikâyetiyle başvuranların sayısı 2009’da 451 bin iken bu sayısı 2013’te 583 bini de geçti. Bu nedenle en az doktora giden kişiler ise Bayburt’ta. İstanbul'da duble rekorBakanlık ikinci olarak son beş yıla ilişkin antidepresan ve benzer özelliklerdeki ilaçların kutu bazında tüketimiyle ilgili istatistikleri verdi. Buna göre, bu ilaçların tüketiminde çok önemli düşüşler olmadığı gibi yer yer önemli artışlar oldu. Nüfus yoğunluğunun da etkisiyle bu tablodaki rekor yine İstanbul’un oldu. Buna göre İstanbul’da geçen yıl antidepresan vb.özellikte 6 milyon 523 bin kutu ilaç tüketildi. Bu sayı 2009’da 20 bin kutu daha azdı. En az antidepresan ilaç tüketimi 20 bin 14 kutu ile Hakkâri, 21 bin kutu ile Ardahan ve 22 bin kutu ile Tunceli’de oldu. T24
Erdoğan 14 Üniversiteye Rektör Atadı: En Çok Oy Alan 7 Rektör Adayı Açıkta
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) önerdiği adaylar arasından 14 kamu üniversitesine rektör atadı. Karar, bugün Resmi Gazete’de yayınladı.YÖK sekiz üniversitedeki rektör seçimlerinde 2. veya 3. sıradaki adayı liste başında önermişti. Erdoğan YÖK’ün liste başında gösterdiği bu adaylardan yedisine onay verdi. Böylece yedi üniversitedeki seçimlerde en çok oyu alan rektör adayı atanamadı.Atamalar sonucu sekiz üniversitenin rektörü değişti, altı üniversitede aynı rektörler göreve devam ediyor.Atanan 14 rektörün hepsi erkek.Cumhurbaşkanı’nın Yekta Saraç’ı başkan seçmesinin ardından ilk Yükseköğretim Genel Kurulu 12-13 Kasım’da gerçekleşti.Kurulda yapılan seçim sonucu 14 kamu üniversitesinde yapılan seçimle belirlenen altı aday arasından Cumhurbaşkanına önermek üzere üçer aday seçildi. Adayların üniversitedeki rektörlük seçimlerindeki iradeyi yansıtmadığı öne sürüldü.Taraf Gazetesi’nden Adnan Keskin’in konuyu gündemine taşıdığı 16 Kasım tarihli haberine göre YÖK’ün sekiz üniversitedeki listelerinde üniversitelerdeki rektörlük seçimlerinde 2. veya 3. sırada olan adaylar liste başında yer aldı.Erdoğan bu sekiz üniversitenin yedisinde YÖK’ün birinci sırada gösterdiği adaya yer verdi.Kafkas Üniversitesi’nde ise rektör seçimlerinde birinci sırada olmasına rağmen YÖK’ün 2. sırada aday gösterdiği Prof. Dr. Sami Özcan ’ı atadı.Üniversitelerdeki rektörlük seçimlerinde 2. ve 3. sırada olmalarına karşın YÖK’ün birinci sıradan önerdiği ve Erdoğan’ın atadığı rektörler şöyle:Adnan Menderes Üniversitesi, Prof. Dr. Cavit Bircan Üniversitedeki seçimin 2.si.Balıkesir Üniversitesi, Prof. Dr. Kerim Özdemir Üniversitedeki seçimin 3.sü.Celal Bayar Üniversitesi, Prof. Dr. Ahmet Kemal Çelebi Üniversitedeki seçimin 2.siGebze Teknik Üniversitesi, Prof. Dr . Haluk Görgün. Üniversitedeki seçimin 2.si.Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Prof. Dr. Durmuş Deveci. Üniversitedeki seçimin 3.sü.Mersin Üniversitesi, Prof. Dr. Ahmet Çamsarı. Üniversitedeki seçimin 3’sü.Mustafa Kemal Üniversitesi, Prof. Dr . Hasan Kaya. Üniversitedeki seçimin 2.si.YÖK’ün üniversitelerdeki listelerdeki sıralamayı koruyarak önerdiği altı üniversitede, bu seçimlerde en çok oyu alan rektörler atandı. Bu isimler şöyle:Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörlüğüne yeniden Prof. Dr. Yalçın Karayağız .Sakarya Üniversitesi Rektörlüğüne yeniden Prof. Dr. Muzaffer ElmasBülent Ecevit Üniversitesi Rektörlüğüne yeniden Prof. Dr. Mahmut ÖzerGaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörlüğüne yeniden Prof. Dr. Mustafa Şahinİzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörlüğüne yeniden Prof. Dr. Mustafa GüdenKocaeli Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Sadettin Hülagü atandı.Bianet
AYM'den Tek Karar İki Büyük Skandal
17-25 Aralık yolsuzluk iddialarına ilişkin ‘yayın yasağı’na karşı iki akademisyen ve iki gazeteci AYM’ye iptal başvurusu yaptı. Başvuru 9’a karşı 7 oyla reddedildi, oylar sayılınca tam tersi çıktı. AYM ayrıca başvuru sahibi gazeteci Adnan Keskin’le “CHP milletvekili Adnan Keskin’i karıştırdı...Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) 17-25 Aralık yolsuzluk iddialarıyla ilgili TBMM Soruşturma Komisyonu’nun verdiği “yayın yasağına” karşı iki akademisyen ve iki gazetecinin yaptığı başvuruda bir skandala imza attığı ortaya çıktı. Kemal Göktaş'ın Milliyet'te yer alan haberine göre, AYM kararının sonuç kısmında başvurunun gazetecilerin “doğrudan mağdur” olmadığı gerekçesiyle kişi bakımından yediye karşı dokuz oyla yetkisizlik kararıyla reddedildiği belirtildi. Ancak karar okunduğunda başvurunun tam tersi şekilde dokuza karşı yedi oyla kabul edilebilir bulunduğu anlaşıldı. AYM’nin ayrıca gazeteci Adnan Keskin’i, CHP milletvekili Adnan Keskin’le karıştırdığı ortaya çıktı. Başvurucuların avukatı Onur Can Keskin tarafından Yüksek Mahkeme’ye “karar düzeltilme” talebiyle verilen dilekçede yapılan hatalar için hukuk fakültelerinde sıklıkla kullanılan “fahiş hata” ifadesi kullanılarak kabul edilemezlik kararının kaldırılması ve esastan inceleme yapılması istendi.Adnan Keskin’ler karıştıGazeteciler Adnan Keskin ve Banu Güven, akademisyenler Kerem Altıparmak ve Yaman Akdeniz, AYM’ye, “yayın yasakları” aleyhine bireysel başvuru yaptı. Başvuru ile ilgili 21 Şubat 2015’de Resmi Gazete’de yayımlanan kararda çok önemli hatalar yapıldığı anlaşıldı. Kararın düzeltilmesi talebiyle AYM’ye sunulan dilekçede, Adnan Keskin’in 25 yıldır gazeteci olduğuna ilişkin dilekçede ayrıntılı açıklamalar olmasına rağmen AYM’nin Keskin’i “milletvekili” olarak tanımlandığı ve bu yüzden “kişi bakımından yetkisizlik” kararı verdiği anlatıldı. Gazeteci Keskin’in AYM tarafından CHP’li Adnan Keskin ile karıştırıldığı vurgulanan gerekçede, ‘kişi bakımından yetkisizlik’ nedeniyle reddedilen bir başvuruda ‘kişi’ üzerinde yapılan bu hata, hukuk fakültelerinde sıklıkla kullanılan adıyla ‘fahiş hata’ niteliğindedir” denildi.‘Yanlış sayım yapıldı’“Yanlış sayım” yapıldığı da belirtilen başvuruda bu yüzden “kabul edilebilirlik kararı verilmesi gerekirken kabul edilemezlik kararı verildiği” belirtildi. AYM’nin kararlarını salt çoğunluk ile verdiğine dikkat çekilen dilekçede, 16 kişilik Genel Kurul için karar yeter sayısının dokuz olması gerektiği anımsatıldı. Kararda 9 üyenin başvuruyu kabul edilemez bulduğu, 7’ye karşı oy kullanıldığı belirtildiğine dikkat çekilen dilekçede şöyle denildi: “Oysa yazılan farklı gerekçe ve karşı oy yazıları incelendiğinde 9 üyenin, ‘kişi yönünden yetkisizlik nedeniyle başvurunun kabul edilmez’ olduğuna ilişkin karara gazeteciler Keskin ve Güven yönünden katılmadıkları anlaşılmaktadır. Başvurunun gazeteciler bakımından mağduriyet sıfatını haiz oldukları ve kabul edilebilir bulunması yönünde görüş bildiren üyelerin toplam sayısı 7 değil, 9’dur. Bu yüzden AYM tarafından kabul edilmezlik kararı verilmesi usule ve yasaya aykırıdır. Başvurucu Güven ve Keskin hakkında kararın düzeltilerek kabul edilebilir bulunduğunun ilanı ve başvurunun esastan incelenmesi gerektiği açıktır.”‘Farklı gerekçe’ denildiDilekçede skandal hatanın nasıl yapıldığı da şöyle anlatıldı:“’Farklı Gerekçe’ başlığı altında üyeler Celal Mümtaz Akıncı ve Muammer Topal, yasağın yazılı, görsel medya ve internette yapılan yayınları kapsadığından, gazeteci Banu Güven’i ve Adnan Keskin’i doğrudan etkileyeceğini, dolayısıyla bu başvuranlar yönünden ‘kişi yönünden yetkisizlik’ nedeniyle ‘kabul edilmez olduğu’ yolundaki görüşe katılmadıklarını belirttiler. Buna rağmen iki üye bakımından düşülen şerh ‘farklı görüş’ olarak geçti. Oysa iki üyenin şerhinin hiçbir yerinde karara katıldıklarına dair bir ibare yer almadığı gibi aksine ‘karara katılmadıkları’ belirtildi.”