Görüş Bildir

Netflix Haberleri

Netflix ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Netflix ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

5. Sezona Daha Çok Var! 'Emily in Paris' Hayranlarının İzlemekten Çok Hoşlanacağı Birbirinden Kaliteli Diziler
Netflix'in sevilen dizisi 'Emily in Paris' her sezonuyla izleyenlerin beğenisini topluyor. Özellikle Emily'nin Paris maceraları çok seviliyor. Bunu nereden mi biliyoruz? Daha 4. sezonu yeni yayına girmişken 5. sezonunun gelmesinden tabii. Ama bu da yine yeni sezon için bekleyeceğimiz anlamına geliyor. Bu içerikte 'Emily in Paris'e benzer birbirinden muhteşem dizileri sizler için bir araya getirdik. 'Emily in Paris'i seviyorsanız bunları da seveceğinizden eminiz. İyi seyirler dileriz.
4K Televizyonlar Gerekli Mi?
Bu yazı daha önce Oyungezer Dergisi'nde yayınlanmıştır.HD görüntü teknolojisi yıllardır hayatımızda ve artık standart haline geldi. Geçen nesilden beri konsollarda HD oyunların keyfini sürüyoruz, Blu-Ray ve medya oynatıcılar HD filmleri destekliyor, uydu ve kabloda pek çok kanal HD’ye geçti, internet videolarında bile HD olmayan içeriği yadırgar olduk.Biliyorsunuz bir teknoloji ne zaman standart haline gelse hemen daha iyisi kendini gösterir. Görüntü teknolojilerinin ufkunda gözüken yeni nesil ise 4K, diğer bir ismiyle Ultra HD.Yakın zamanda bir teknoloji mağazasına gittiyseniz gözünüze mutlaka çarpmıştır. 55” ve üzeri Ultra HD televizyonlar mağazaların en şık köşesinde kendilerine çoktan yer buldu bile. Bugün on bin liranın üzerindeki fiyatlarıyla cep yaksalar da bizim için asıl sorulması gereken soru, neler getirdikleri ve evlerimize girmeye ne zaman başlayacakları. Tabii önce Ultra HD’yi biraz daha yakından tanımalıyız.Ultra HD görüntü bize hem daha yüksek çözünürlük hem de daha zengin renkler vaat ediyor. Genelde 4K olarak anılsa da Ultra HD olarak tanımlanan iki farklı çözünürlük var, 4K (2160p - 3840 x 2160) ve 8K (4320p - 7680 x 4320). Kabaca 4K, Full HD’den 4 kat, 8K ise 16 kat daha yüksek çözünürlüğe sahip. Normal bir 35mm sinema filminin 6K’ya denk düştüğünü söyleyebiliriz. Yani Ultra HD teknolojisi ile koskoca bir sinema perdesini dolduran görüntüyü evimizdeki çok daha küçük olan TV’ye sıkıştırıyoruz. Bu da korkunç bir netlik sunuyor.Hali hazırda kullandığımız HDTV’lerde her piksel için 8-bit RGB renk bilgisi kullanılıyor, yani üç rengin toplamında 24-bit renk derinliği elde ediliyor. UHDTV’lerle birlikte renk derinliği 30-bit ve üzerine çıkıyor. Altı üstü renk başına 2-bit’lik bir artış var anlayacağınız. Peki, bu pratikte neye tekabül ediyor, bu artış hayatımızı ne denli değiştiriyor? 24-bit bir ekran 16.8 milyon görüntüleyebilirken, 30-bit ekran 1,07 milyar ve 36-bit bir ekran 68,71 milyara renk gösterebiliyor. Vay vay vay… 2-bit sen ne renklere kadirmişsin. Eğer 60” veya üzeri bir HDTV’den bahsetmiyorsak renk zenginliğinin görüntüye katkısı çözünürlükten çok daha belirgin olacaktır.Yukarıda bahsettiklerimiz çok güzel ama bu aynı zamanda Ultra HD’nin daha fazla bant genişliğine ihtiyaç duyduğu anlamına geliyor. Bu önemli bir problem çünkü hali hazırda kullandığımız HDMI 1.4 standardının 10.2 Gbit/s’lik bant genişliği Ultra HD’nin bütün nimetleri için yetersiz kalıyor. HDMI 1.4, bu haliyle Ultra HD içeriği 24-bit renk derinliği ile saniyede 24 fps ve 30 fps olarak gösterebiliyor ancak 60 fps ve 30-bit üstü renk derinliği için yeni HDMI standardını beklememiz gerekiyor. Ayrıca bant genişliği yetmediğinden henüz 3D görüntüleri bu yüksek çözünürlükte alamıyoruz. Anlayacağınız HDMI elini kolunu bağlıyor Ultra HD’nin.Eğer 4K bir bilgisayar monitörünü DisplayPort kullanarak bağlarsanız bu sorunları yaşamıyorsunuz elbette. Ancak monitörler için 4K henüz çok yeni. Piyasaya çıkan birkaç model pahalı ve başarısızdı. Bu ay CES fuarında kayda değer ilk 4K bilgisayar monitörlerinin duyurulmasını bekliyoruz.1080P HDTV’ler piyasaya ilk çıktıklarında bu çözünürlükte pek fazla içerik yoktu ortada. Ancak PlayStation 3 ve Blu-Ray’in hayatımıza girmesiyle anlam kazanmışlardı. Ultra HD’de ise durum daha da vahim. Öncelikle yeni nesil oyun konsolları henüz 4K’dan hiç faydalanamıyor. Gelecekte güncellemelerle video oynatma desteğinin gelebileceği konuşulsa da donanımda değişiklik yapılmadan oyunların 4K’ya çıkması beklenmiyor. Zaten her iki konsolun bu çözünürlükte bir oyunu kaldırıp kaldıramayacakları büyük bir soru işareti.4K desteğine sahip Blu-Ray’ler de kısa belgeselleri saymazsanız ortada yok. 4K çözünürlüğünde filmler mevcut Blu-Ray disklere sığmadığından 100GB kapasiteli yeni Blu-Ray diskleri beklemek durumundayız. Ama ne zaman gelecekleri belirsiz. Bu yeni disk formatı mevcut Blu-Ray oynatıcılarla uyumlu olacak mı bu da bilinmiyor. Muhtemelen 4K Blu-Ray’ler gelmeden önce Amazon ve Netflix gibi platformlar 4K streaming’e başlayacaklar. Ama bunlar Türkiye’de olmadığı gibi webden 4K yayını kaldıracak bağlantı hızı ve kotası olan kaç kişi vardır büyük soru işareti.Televizyon tarafında Digiturk ilk deneme yayınlarını yaptı. Geçen sene Nisan ayında yaptığı bir duyuru ile bunu dile getiren Digiturk, altyapılarının hazır olduğunu ancak sektörün olgunlaşması 1-2 yıla daha ihtiyaç olduğunu söylüyor. Dokuz aydır da 4K’dan bir daha haber vermediler.Şu an bir parça akla yatkın tek Ultra HD film içeriği Sony sunuyor. 700$’lık fiyatıyla 4K Ultra HD Media Player alarak, Sony’nin Video Unlimited 4K servisinden filmleri indirebiliyorsunuz. Cihaz sadece Sony Ultra HD TV’lerle çalışıyor, on film yüklü olarak geliyor, kota katili olsa da en azından stream etmek zorunda değilsiniz. Ancak bu ürün de servis de henüz Türkiye’de yok.Kısacası 4K kullanan içerikler ortada yok, bugün elimizde sadece soru işaretleri ve geleceğe yönelik umutlar var. Şu an en fazla yapabileceğiniz TV veya Blu-Ray oynatıcınızın upscale özelliği ile Full HD görüntüyü yazılımsal olarak Ultra HD’ye dönüştürmek.
Apple, Google ve Facebook Greenpeace'ten Pekiyi Aldı
Küresel çevre örgütü Greenpeace, yeşil internetin peşinde. İnternette olan 2,5 milyar nüfusun, resimden müziğe, fotoğraftan e-maillere kadar dijital dünyada kapladığı alanın büyümesi çevre için de yeni riskler getiriyor. Zira çevre dostu olmayan veri merkezlerinin neden olduğu kayıp, dijitalleşmeyle sağlanan enerji kazançlarını geride bırakıyor. Greenpeace’ın dün yayımladığı Clicking Clean raporu da şirketlerin enerji tüketiminde belirleyici olan veri merkezlerini değerlendiriyor. Rapora göre, Apple, Google ve Facebook sürdürülebilir enerji kaynaklarına yönelim çabasında başı çekerken, Twitter ve Amazon kirli enerji geçmişinde çakılı kalmış. Microsoft ve Yahoo ise yolun henüz ortasında olan iki teknoloji devi. Raporda Türkiye’nin, enerji talebinin küresel ortalamanın üzerinde arttığı ülkelerden biri olduğuna da dikkat çekiliyor. Şirketlerin ayrı ayrı değerlendirildiği raporda, sektörün büyük oyuncularının genel görünümü yukarıda paylaştığımız infografikle özetleniyor. Siyah yani en kirliden, en çevre dostu olan yeşile doğru şirketlerin bir tür sıralamasını görmek mümkün. Listede yeşil internet konusunda liderlik Apple’da. Şirketin iCloud’u % 100 yenilenebilir enerjiyle sağlamaya yönelmesi, bütün sektör için çıtayı yükselten bir adım olarak görülüyor. Apple veri merkezleri için güneş, jeotermal ve rüzgar enerjileri kaynaklarını kullanıyor ve kararlılığıyla diğerlerine örnek oluyor. Facebook, 1,23 milyar kullanıcısıyla dünyanın en büyük veri merkezlerinden birine sahip şirketi, sürdürülebilir enerjiye olan bağlılığını artırmaya çalışıyor. Şirketin enerji kullanımının yarısını yenilenebilir kaynaklar sağlıyor buna karşın diğer yarısı kömür, nükleer ve doğal gazdan sağlanıyor. Facebook en yeşil şirketler arasında yer alıyor. Benzer şekilde Google’ın sürdürülebilir kaynaklardan enerji sağladığı Gmail, YouTube, GooglePlay’in dahil olduğu web tabanlı ürünleri, toplam tüketiminin yüzde 34′ünü oluşturuyor. Amazon, özellikle Amazon Web Services (AWS) ise listenin en karanlık şirketlerinden. Dünyanın en büyük dijital ekosistemlerinden biri olan AWS bugün Netflix, Pinterest, Spotify ve Vine gibi şirketlere hizmet veriyor. Doğal olarak bu şirketler de Amazon’la aynı kaderi paylaşıyorlar. Peki Amazon bu kadar kirli olmayı nasıl başarıyor? Yenilenebilir kaynaklar, AWS’in enerji tüketiminin yalnızca yüzde 15′ini oluşturuyor. Bununla birlikte AWS, incelenen şirketler arasında enerji kaynaklarıyla ilgili en az şeffaf olanı. AWS, müşterilerine ya da kamuoyuna enerji tüketimi hakkında açıklama yapmaya gerek duymuyor. Bir zamanların temiz enerji lideri Yahoo’nunsa rakiplerinin çabalarının gerisinde kaldığı göze çarpıyor. Yahoo, nun yaptığı yatırımlara karşın, Microsoft gibi henüz alacak yolu olduğu görülüyor.Raporda henüz bir veri merkezine sahip olmadığı belirtilen Twitter’ın, enerji kaynaklarına ilişkin bir raporlama yapmadığına da dikkat çekiliyor. Twitter’ın enerji kaynakları yeşil olmaktan epey uzak. Twitter, bir diğer sosyal medya şirketi Facebook’un oldukça gerisinde. Greenpeace teknoloji devlerini sürdürlebilir kaynaklara yönelmeye davet ediyor, bu heme şirketlerin hem de gezegenin geleceği için bir zorunluluk. GreenPeace Clicking Clean raporuna buradan erişebilirsiniz.webrazzi