X-Men'i Kıskandıracak Süper Güçlere Sahip 10 ÖYM Sanığı
Bu ülkede doğmuş, yaşamış her insan evladının içine dert olan büyük sorunlardan birisi de şunca güzel memlekette bir süper kahraman çıkarma şansına sahip olamamaktır. El oğlu Süpermen'le, Örümcek Adam'la, Batman'le övünüp, Flash'ından Kaptan Amerika'sına süper kahramana doyamazken, Karaoğlan'dı, Yüzbaşı Volkan'dı bunları takip etmek hepimizin içinde bir ukde, bir yara oldu.
Allah'tan demokrasimiz başka memleketleri imrendirecek bir hızla ilerleyerek ufukta kayboldu ki biz de yıllar yılı aradığımız süper kahramanlara mahkeme zabitlerinde kavuşma imkanı bulduk.
Bu liste, mahkeme tutanaklarında, savcı iddianamelerinde yer alan iddialar çerçevesinde hazırlandı. Polis fezlekeleri, savcılar tarafından hazırlanıp mahkemelere sunularak kabul edilen iddianameler hatta mahkeme kararlarıyla sabit ki Türkiye'de akıl almaz sayıda süper güce sahip insan var. Bu insanlar görünmez olabiliyor, zamanda seyahat edebiliyor, en temel fizik kurallarını leblebi çekirdek niyetine yemeğine katık edip aynı anda üç yerde bile olabiliyor. Eğer güçlerini evreni kurtarmak, dünyaya barış getirmek için kullansalar 15 dakikada cihanda tozu alınmamış salon bile bırakmayacak bu süper kahramanları sizlere tanıtmak ve gece dualarınızdan onların isimlerini eksik etmemenizi sağlamak istedik. Kimbilir belki yarın jilet gibi kostümünü üstüne çekip karanlıkları aydınlığa çevirecek o biri çok uzak değil, hatta sandığımızdan da yakın, komşunuz olabilir.
10. Denizaltında TRT kameraları önünde darbe planı yazan subay
İddia:
Balyoz davasında savcılık tarafından Albay Ali Türkşen'in 5 Kasım 2008 tarihinde sabah saat 9:41’de kendi adıyla 'AZINLIKLAR EMİR.doc' isimli bir belge kaydettiği, belgenin de darbe planı kapsamında hazırlanan bir döküman olduğu iddia edildi. Şansa bakın, Albay Ali Türkşen 5 Kasım 2008 tarihinde tam o saatte TRT kameraları önünde derin su dalgıçlarının eğitim programlarının çekimlerindeydi. Program daha sonra TRT tarafından yayınlanacaktı.
Normal evrende, böyle bir durumda saat 09.41'de denizaltıyla dalışa geçmiş TRT kameraları önündeki bir subayın bir word belgesi açıp herhangi bir şey yazamayacağı kabul edilir. Ancak eğer şahsın süper güçleri varsa durum değişiyor.
Süper Güçleri:
Kısaca 'Shapeshifter' olarak bilinen bir yeteneğe sahip. Bu sayede kendi formunu değiştirerek üçüncü şahısların kendisini farklı biri gibi görebilmesini sağlıyor. Aynı yetenek X-MEN karakterlerinden 'Changeling'de de var ancak bizim subayımızın üstün tarafı şu, o bu gücünü diğer şahıslar üzerinde de kullanabiliyor.
Potansiyel Açıklama:
İslamiyet'te Allah'ın Yahuda'yı İsa gibi göstererek çarmıha gerilmesini sağladığı ve İsa'nın aslında çarmıha gerilmediği inanılır.
Burada savcılarımızın iddialarından çıkan sonuç şu: Subayımız bir başka subayın formunu değiştirerek kendisi gibi görünmesini sağladı, o sırada kendi formunu da değiştirerek gemiden indi, gitti darbe planını yazdı. Bu süper gücünü dünyayı kurtarmak için de kullanmasını diliyoruz.
9. F-16 ile Fenerbahçe Stadı üstünde durabilen Yarbay
İddia:
Balyoz davasındaki bir diğer iddiaya göre darbe yapıldığı zaman tutuklanacak kişiler Fenerbahçe stadına yerleştirilecek, Yarbay Süleyman Namık Kurşuncu da F-16'sı ile stadın üzerinde uçarak burada tutuklananları kontrol edecekti. Buna karşın ufak bir sorun vardı, saatte asgari 650 km hızla uçan F-16'nın Fenerbahçe stadı üstünde havada asılı kalarak tutukluluları kontrol etmesi mümkün görünmüyordu. Ancak necip Türk hukuku bu işin de sırrını çözdü, açıkça mahkeme kararına yazmasalar da gerçeği biz biliyoruz, süper güçler!
Süper Gücü:
İki olasılık var, birincisi Yarbayımız hiçbir fiziksel etkileşim içerisinde bulunmadan materyalleri kontrol etme yani Telekinesis kabiliyetine sahip. İkinci olasılıksa çok daha tanıdık. Herhalde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin şerefli bir subayı küçük yeşil bir cüce olan Yoda'dan eksik kalacak değil. Yoda nasıl evreni sarmalayan gücü kontrol ederek X-Wingleri havada tutabiliyorsa, Yarbayımızda da Yoda'dan kat kat fazla midi-chlorian var ve 'güç' kendisiyle.
Potansiyel Açıklama
Yarbayın vücudunda evrendeki güç dengesini bozacak kadar midi-chlorian olduğunu veya telekinesis gücüne sahip bulunduğunu bilen komuta heyeti kendisini evrene sonsuz barış getirmek yerine F-16 ile Fenerbahçe Stadının emniyetini almakla görevlendirdi. Plana göre Yarbay saatte 650 km hızla stadın üstüne uçacak, burada telekinesis gücüyle uçağını durduracak ve havada asılı bir konumda kalarak yine üstün güçleriyle tutuklananları kontrol edecekti. Plan hayata geçemeden engellendi.
8. Evrenin en zeki bilgisayar programcısı
İddia:
Savcılara göre Balyoz planlarını içeren 11 numaralı CD’deki davaya adını veren Balyoz Harekat Planı.doc 2003 tarihinde tek seferde ve üzerinde hiçbir şekilde değişiklik olmadan kaydedildi. Ancak bu plan da dahil olmak üzere Balyoz belgelerinin Office 2007’den önce var olmayan Calbri, Cambria ve XML şemalarına referanslar taşıdığını adli bilişim uzmanları tespit etti. Nasıl olabilir? Evet cevap çok uzak değil, süper güçler!
Süper Gücü:
Her ne kadar Microsoft Calibri ve Cambria yazı tiplerini de içinde barındıran Office 2007 programını 2003 tarihinden sonra piyasaya sürmüş olsa da evrenin en zeki bilgisayar programcısının bu tarihten 4 yıl önce kendi başına bir Microsoft Office 2007 programı yazarak, Calibri ve Cambria yazı tiplerini keşfetmesi ve programlaması mümkün. Bunun için bu süper dahinin 4 yıl boyunca Office 2007 programının kaderini etkileyecek her birim sorunun cevabını belirleyecek olasılıklar dizisini önceden öngörerek, bütün bu olasılıkların sonucunda tek bir deterministik sonuca varması gerekiyor. Bu yüzden de bu deha kardeşimizin 2003 yılında evrenin tam ölçekli bir modelini beyninde kurgulayarak, daha sonra her birim atomun hareketlerini hesaplaması, daha sonra evrenin 4 yılda nasıl şekilleneceğini öngörerek, 15 milyar ışık yılı çapındaki bu evrendeki, küçücük samanyolu galaksisindeki nokta kadar dünyanın toz zerresi ebatlarındaki bir kıtasındaki, bahse bile değmeyecek ağırlığa sahip birbirinden bağımsız yüzlerce insanın bütün çalışmalarını modellemesi ve sonucunda da onların yapıtını deterministik bir şekilde görerek aynen yazıya geçirmesi gerekiyor. Bu arkadaşın insanların 2010 yılında tutuklanacağını öngörememesinden ise kahin olmadığını, bu modeli sadece 4 yıl için kurguladığını çıkartıyoruz.
Potansiyel Açıklama:
Bulunduğu zaman dilimi içerisinde evrenin tam bir modelini zihninde kurgulayarak, 4 yıl boyunca evrendeki bir toz zerresinin bile geleceğini deterministik bir şekilde öngörebilen bu deha kardeşimiz bir word dökümanında darbe planı yazılsın diye bu emsalsiz çalışmayı ortaya koyup, Microsoft'tan 4 yıl önce Office 2007 programını özdeş olarak yazıp, sonra kendi yazdığı bu programla darbe planı kaleme aldı. Evrendeki en zeki yaratığın bu kadar küçük şeylerle uğraşması ise elbette hepimizin kalbini yaralıyor.
7. Mind Trick ile ifade alan Hakim
İddia:
Yine Özel Yetkili Mahkemelerde açılan ve kamuoyunda meşhur hipnoz davası olarak bilinen davaya göre Yarbay Gürol Doğan kendisi İzmir'deyken Kayseri'de tutuklu bulunan 3 Astsubay'ı 'hipnoz' ederek ifadelerini alıyor.
Süper Gücü:
En barizi, mind trick. Jedi'ların sahip olduğu bu yetenekle, Jedi şövalyeleri gücü kullanmak suretiyle hedef şahsın aklını manipüle ederek istedikleri şeyleri söyletebiliyorlar. Yarbayımızı Jedi'lardan üstün yapan şeyse sadece Türk Silahlı Kuvvetler mensubu olması değil, Jedi'lar bu yeteneklerini sadece belirli bir yakınlıkta kullanabilirken, Yarbayımız bu yeteneğini 846 kilometre öteden kullanabiliyor.
Potansiyel Açıklama:
Yarbayımız mind trick yeteneğini kullanarak astsubayların ifadesini aldı. Daha sonra savcılarımız bu durumu görerek elbette cezasız bırakmadı. Buradan Sayın Yarbayımıza saygılarımı sunarken, kendisinin bu yeteneğini üstümde kullanmaması için ricada bulunuyorum.
6. Yıllarca darbe planı yazan görünmez adam ASD
İddia:
Emniyet raporunda beliren Kafes planı belgelerinin üstverilerine göre belgeyi hazırlayan kullanıcı isimlerinden biri de “asd.” Aynı kullanıcı adı Balyoz belgelerinde de geçiyor! Ancak Türk Silahlı Kuvvetler sisteminde 'ASD' isimli bir kullanıcı adı bulunmadığı gibi, böyle bir şahsı gören de duyan da yok.
Süper Gücü:
Basit. Görünmez adam.
Potansiyel Açıklama:
Türk Silahlı Kuvvetleri yıllar önce çok özel bir deney yaparak 'ASD' kod adlı üstün bir asker geliştirme projesine başladı. Türk bilim adamları yaptıkları çalışmalar sonucunda genetik modifikasyonda başarıya ulaşarak bir subayımızı 'görünmez adam' yaptılar. Bu subay yıllar sonra güçlerini darbe yapmak için kullandı. Hababam darbe planı yazdı. Görünmez olduğu için kendisi savcılar tarafından da bulunamadı. Bu büyük gücünü bundan sonra milletimizin hayrı ve selameti için kullanmasını diliyoruz.
5. Beyin dalgalarıyla darbe planı yazan Tuğgeneral
Yine Balyoz davasında Eskişehir’den çıkan flash bellekteki bir Balyoz belgesinin (teklif.doc) üstverisine göre belgeyi son kaydeden kullanıcı adı mehmeteldem, son kayıt tarihi ise 6 Kasım 2003. Oysa Mehmet Eldem Haziran 2003-Temmuz 2004 arasında İngiltere’de Savunma Kolejinde Kurmaylık eğitiminde. Bu süre içinde Türkiye’ye hiç giriş-çıkış yapmamış.
Evet, yine süper güçler!
Süper Gücü:
Zihin kontrolü. Her ne kadar temel fizik, maddi kütleler arasındaki etkileşimin ancak fiziksel düzeyde olduğunu, bir maddenin diğer maddeye kütle çekim kuvveti haricinde ancak belirli bir güç uygulayarak etkileşim kurabileceğini söylese de subayımızın bu fiziksel kurallarla kendisini çok bağlı hissetmediği ortada.
Potansiyel Açıklama:
Tuğgeneral Mehmet Eldem, nöronları arasındaki elektrik akımını yönlendirerek başka şahısların nörolojik sistemlerini etkileme gücüne sahip. Buna nasıl sahip olduğu, örneğin kendi beynini oluşturan nöronlar arasındaki elektrik akımını nasıl bir başka şahsa yönlendirdiği ve sonra o şahsın beynindeki elektrik akımını kontrol ederek düşüncelerini biçimlendiğini anlamak kolay olmasa da Tuğgeneralimiz bunu yapabiliyor. Bu gücünü İngiltere'den kullanabiliyor olmasıysa elbette hepimize farklı bir hayret daha veriyor. Mekan ve konumdan bağımsız olarak üçüncü şahısların beyinlerini kontrol edebilen Tuğgeneralimiz anlaşılan kendisi İngiltere'deyken Türkiye'deki bir subayı kontrolü altına alarak bir darbe planı ürettirebilmiş. Bu gücünü neden böyle kullandığını da açıkçası sormaya bile çekiniyorum. Süper güçler, anlayamayacağımız şeylere neden oluyor belli ki.
4. Süpersonik hızlarda hareket edebilen editor
İddia:
ODA TV davasındaki ilginçliklerden biri de davaya delil olan dosyaların bilgisayarlara yüklenildikten hemen sonra, neredeyse aynı saniye içerisinde silinmesi. Dolayısıyla bildiğimiz evrende herhangi bir kullanıcının bu dosyaları okumuş olması mümkün değil. Ancak bu açıklama bize de yeterli gelmiyor. Daha büyük bir şey var. Süper güçlere sahip bir insan!
Süper Gücü:
Süpersonik hızlarda hareket.
Potansiyel Açıklama:
Oda TV editörlerinden bir tanesi süpersonik hızlarda hareket edebilme kabiliyetine sahip. Her ne kadar normal insanların kas ve iskelet yapıları, solunum ve sindirim sistemleri süpersonik hızlara çıkılması halinde vücudun parçalanarak ölmemize neden olacaksa da, belli ki bu Oda TV editörünün vücudu bizim bildiğimiz karbon bazlı bir organizmaya, kalsiyum bazlı bir kemik sistemine sahip değil. Muhtemelen oksijen bazlı solunum yapmayan, vücudu için gereken temel maddeleri de yemekle almayan bu şahıs saniyenin onda biri gibi sürelerde dosyaları bilgisayarına yüklüyor, okuyor ve siliyor. En azından bu gücünü olimpiyatta kullanıp bu memlekete bir altın madalya getirmesini beklemek de çok değil.
3. Işınlanarak izleme yapan Yüzbaşı
İddia:
Balyoz davasında yer alan iddialara göre Berker Emre Tok, Gölcük’ten çıkan kasım raporu.doc isimli Word belgesinde geçtiği üzere, Kasım 2002 ayı boyunca mesai sonraları Aksaz’daki Üs Komutanı Tuğamiral Ahmet Aksoy’u’ izleyip rapor etmiş: Oysa Yüzbaşı Berker Emre Tok'un bağlı bulunduğu gemi olan TCG Trakya o sırada Gölcük'te ve Gölcük'le Aksaz arasında tam 728 kilometre var. Buna göre, Berker Emre Tok her sabah uyanıyor, gemisine gidiyor, mesaiyi bitiriyor ondan sonra da 728 kilometre yol tepip Tuğamiral Ahmet Aksoy'u izliyor, arkasından da işi bitince yine 728 kilometre yol yapıp, evine gidip, sabah mesaiye başlıyor. Bunun bildiğimiz evrende yapılmasının mümkün olmadığı çok açık. Cevap? Süper güçler!
Süper Gücü:
Işınlanma.
Potansiyel Açıklama:
Bildiğimiz Evrende a noktası ile b noktası arasında konum değiştirmek isteyen herhangi bir kütlenin belirli bir hızla belirli bir zamanda hareket etmesi gerekir. Örneğin 728 kilometrelik bir mesafeyi 1 saat içerisinde almak isteyen bir kütle saatte 728 kilometre hızla varmak istediği noktaya doğru konum değiştirmelidir. Ancak bu halde bile Yüzbaşımız çok büyük bir vakit kaybına uğrar. Mesai çıkışından 1 saat sonra izlemek zorunda olduğu Tuğamiral'in yanına giden subayımız 1 saatlik kritik bir vakit kaybedecektir. Dolayısıyla Yüzbaşının bundan çok daha kısa sürelerde bu mesafeyi alması gerekmektedir. 10 dakikada bu mesafeyi almak isteyen Yüzbaşımızın bu süre zarfında ulaşması gereken ortalama hız 4368 kilometre olduğuna ve bu hıza ulaşabilecek herhangi bir araca da erişimi bulunmadığına göre Yüzbaşımız ışınlanabilmektedir. Burada tekrar fiziğe başvuruyoruz. Yüzbaşımız A noktasında vücudundaki tüm atomları dağıtmakta sonra B noktasında eksiksiz bir şekilde bunları toplamaktadır. Bunu nasıl yaptığını ise CERN'in araştırması çok daha doğru olur. Katılmamakla çok büyük akıllılık etmişiz, böyle büyük bir teknolojimiz varken bu teknolojiye henüz hazır olmadığı apaçık meydanda olan insanlıkla bu bilgiyi paylaşmama hakkına sahibiz.
2. Zamanda seyahat eden Tuğamiral
İddia:
Balyoz davasında Eskişehir'den çıkan belgelerden biri 'EK-A 926 Teklifler.doc” ismine sahip. Belge Cem Gürdeniz tarafından 5 Nisan 2003’de kaydedilmiş. Bu belgede mevcut TSK Personel Kanununda (926 sayılı) yapılması öngörülen değişiklikler listelenmiş. Belgedeki bir kolonda kanunun mevcut hali, diğer kolonunda ise teklif edilen değişiklik belirtilmiş. 2003′de hazırlanan bu Balyoz belgesinin 6ncı sayfasında, kanunun “mevcut şekli” kısımında kanunda 2005 yılında yapılan değişiklik yer alıyor, üstelik değişiklik tarih (15/6/2005) ve sıra sayısıyla (5365/7) birlikte. Yani Cem Gürdeniz, 2003 tarihinde 2005 yılında kabul edilecek bir kanunun sıra sayısına kadar biliyor. Nasıl? Elbette süper güçler!
Süper Güç:
Zamanda seyahat
Potansiyel Açıklama:
Tuğamiralimiz bir şekilde zamanda seyahat edebilme yeteneğine veya imkanına sahip. Her ne kadar zamanın ne olduğu hala tartışılmaya devam edilse de, evrende varolan metaların konum değiştirmeleri sırasında bunu anllayan bizlerin zihinlerinde üretilmiş olan bir fenomen diyebiliriz. Ya da diyemeyebiliriz. Şüphesiz Cem Gürdeniz zamanın ne olduğunu bizden daha iyi biliyor. O kadar iyi biliyor ki zamanda seyahat edebiliyor! Bu duruma göre de yaşadığımız vaka şöyle, Cem Gürdeniz bir gün darbe planı yazarken hangi kanunun hangi değişikliğe uğrayacağını da içeren bir tablo hazırlıyor. İşini çok ciddiye aldığı için de şöyle bir 2005 yılına gidip işin doğrusunun ne olduğuna bakmak istiyor. Sonra 2003 yılına geri dönüyor, yazısını tamamlayıp, kaydedip çıkıyor. İş disiplinin emsalsiz bir örneği olmasının yanı sıra, dünya tarihini de büsbütün değiştirebilecek bu süper gücünün bir dava vesilesiyle açığa çıkması da tüm insanlık için bir şans. Bu zamana kadar kendisiyle neden iletişime geçilmediği bir yana, böyle bir süper gücün memleketimize nasip olmuş olması da ayrıca hepimize umut veriyor. Cem Gürdeniz bundan sonra hangi zaman dilimlerine gitmeyi tercih eder bilemeyiz ama bunu dünyanın iyiliği için kullanması için dua etmeye devam etmeliyiz.
1. Aynı anda 3 yerde birden olabilen gazeteci
İddia:
Devrimci Karargah Davası’nda yargılananlara ilişkin polisin beyan ve tutanakları ile Savcılığın hazırladığı iddianamelerdeki iddialara göre Okar aynı anda hem Kandil’de hem Aydın’da hem de İstanbul’da bulunarak sadece hukuk kurallarını değil, fizik kurallarını da altüst etti. Zira Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede ve polis fezlekelerinde yer alan tespitlere göre Okar’ın Kandil Dağı’nda bulunduğu söylenen tarihte yine Okar’ın Bilim ve Gelecek Dergisi’nde, hem de Etkin Dağıtım şirketinde çalıştığının belirtilmesiydi. Bunun yanı sıra yine aynı tarihlerde şu anda Ergenekon davasından tutuksuz yargılanmakta olan Ulusal Kanal istihbarat şefi Ufuk Akkaya ile Okar’ın Fethiye’de oturan annesinin evinde görüşmüştü. Yani Baha Okar bir yandan Kandil'e gidiyor, öte yandan İstanbul'daki iş yerinde bulunuyor, diğer yandan da Fethiye'de özel görüşme yapıyordu. Nasıl? Evet.. Süper güçler!
Süper Güç:
Heisenberg'den beri bildiğimiz temel evren modelinde, herhangi bir kütlenin evrendeki tam konumu veya tam hızını bilemeyiz. Belirsizlik teorisi adı verilen bu teoreme göre herhangi bir atom altı parçaçığı izlemek için parçacıktan yansıyan bir fotonun gözümüze ulaşması gerekmektedir. Dolayısıyla gözlem amacıyla göndereceğimiz herhangi bir radyasyon parçacığı etkilediği anda onun momentumunu değiştirecek dolayısıyla parçacığın konumu da değişecektir. Yani bir parçacığın hem konumunu hem de momentumunu kesin olarak belirleyemez. Ancak belirli limitler dahilinde bir kesinlik söyleyebiliriz.
Elbette bizim gibi kütlesi olan canlılar için konum ve hız hakkında daha kesin konuşabiliriz. Dolayısıyla fizikçiler evrendeki bir gezegenin belirli bir konumda ve belirli bir hızla hareket ettiğini söyleyerek buna yönelik ölçümler yapabiliyor, neticede de uzaya araç gönderebiliyoruz.
Bunu yapmamıza neden olan bir şey daha var. Evrendeki hiçbir kütle aynı anda iki konumda olamaz. Her kütle bir konum ile bağlıdır. Uzay zamanın dokusu içerisinde belirli bir hızla hareket eder.
Baha Okar hariç.
Görünen o ki Baha Okar Evrende aynı anda üç noktada bulunabilen ve hepsinde de hareket edebilen özel bir fenomen. Bu yeteneği o kadar benzersiz ki siz Baha Okar'ı karşınızda oturur zannederken Baha Okar aynı anda Alpha Centuari'ye doğru yola çıkmış, bir başka Baha Okar ise Mars yüzeyine düşmüş, ötekisi Miami'de denize girmiş, bir başkası ise Marsilya'da yürüyüş yapıyor olabilir.
Potansiyel Açıklama:
Baha Okar süper güçleriyle aynı anda üç yerde bulunmuştur.
Bu teoreme göre Türk polisi tarafından gözlemlenen herhangi bir Baha Okar evrende mutlak bir konum işgal etmez, evrenin o an polis tarafından uygun bulunan herhangi bir köşesinde olabilir. Elbette bu üstün yeteneği Baha Okar'ın polisimizin şahin gözlerinden kaçmasına yaramaz, çünkü eğer bir Baha Okar evrenin her yerinde aynı anda olabiliyorsa, Türk polisi de o an oralarda mutlaka olacaktır. Bu da bizi ilginç bir sonuca götürür, bütün evrendeki en özel varlık olsanız dahi bizim polisimizden kaçmanız bahis konusu değil.
19 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye olan Baha Okar'ın bu süper yeteneğini insanlık ve evren için hayırlara vesile olacak şekilde kullanmasını diliyor, Evrende bizden başka yaşayan canlılar varsa onlarla da iletişim kurmasını ve buralara doğru getirmesini temenni ediyoruz. Gerçekten dünyanın böyle bir şeye çok ihtiyacı var.