Görüş Bildir
Haberler
Vatandaş Yine Mutfak Masrafından Kesti

Vatandaş Yine Mutfak Masrafından Kesti

FreiGeist
05.03.2015 - 10:33 Son Güncelleme: 05.03.2015 - 13:52
İçeriğin Devamı Aşağıda

Enflasyonun fırlaması ekonomideki gelgitler derken vatandaşın alım gücü iyice düştü. Bütçeyi gelen zamlar sonrasında yettiremeyen vatandaş yine boğazından kesti.

Merkez Bankası, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından önceki gün açıklanan şubat ayı enflasyon gelişmelerini değerlendirdi.

Bankanın açıklamasında şubat ayı enflasyonundaki artışın büyük ölçüde gıda fiyatlarından kaynaklandığı belirtildi. Bankanın değerlendirmesine göre; yıllık fiyat artışının en fazla yaşandığı ürün grubu yüzde 29,44 ile taze sebze ve meyve fiyatları oldu.

Açıklamada, 2015’te yaşanan rekor seviyedeki artışın olumsuz hava koşullarından kaynaklandığı kaydedildi. Sebze ve meyve fiyatlarındaki artışı yüzde 11,60 ile ekmek ve tahıllar, yüzde 11,48 ile diğer işlenmemiş gıda ürünleri izledi. Merkez Bankası’nın raporunda kırmızı et, katı-sıvı yağlar, çay ve konserve ürünleri ile akaryakıt fiyatlarındaki artışa da vurgu yapıldı.

 Merkez Bankası, önceki gün şubat ayı enflasyon oranlarını açıklamıştı. Şubat ayında enflasyon bir önceki aya göre 0,71 artmış, yıllık bazda ise yüzde 7,55’e yükselmişti. Yıllık enflasyon artışında ise yüzde 13,70 artan gıda ve alkolsüz içecekler grubu etkili olmuştu. Enflasyonun yükselmesindeki temel etmenlerin değerlendirildiği açıklamada, enflasyonu yüzde 16,16’ya yükselen işlenmemiş gıda grubunun, fiyat artışında belirleyici olduğuna dikkat çekildi.

Mevsimsellikten arındırılmış verilerle işlenmemiş gıda fiyatlarının ocak-şubat arasında belirgin bir yükseliş gösterdiği ifade edilen açıklamada, “Bu dönemde kırmızı et fiyatlarındaki yukarı yönlü seyir güçlenerek sürdü. Şubatta işlenmiş gıda fiyatları yıllık enflasyonu yüzde 11,54’e gerilese de bu gruptaki aylık artış eğilimi grup geneline yayılarak sürmüştür. Başta katı-sıvı yağlar, çay ve konserve sebze ürünleri olmak üzere, ekmek ve tahıl dışı grupta yüksek oranlı aylık artışlar gözlenmiştir.” denildi.

Enerji fiyatlarında önceki üç aydaki düşüşün ardından şubatta yüzde 1,14 artış yaşandığı belirtilen açıklamada, bu yükselişte Türk Lirası’ndaki değer kaybı ve uluslararası petrol fiyatlarındaki artışın etkisiyle yüzde 2,88 artan akaryakıt fiyatlarının temel belirleyici olduğu dile getirildi. Açıklamada, belediyelerce belirlenen su tarifelerinin ocaktaki yüksek oranlı artışın yanında şubatta da su fiyatlarının yüzde 1,14 oranında yükseldiğine dikkat çekildi.

Kırmızı et el yakıyor

Gıda fiyatlarında yükseliş hız kesmiyor. Sebze, meyve, bakliyat derken kırmızı etin yanına hiç yaklaşılmıyor. Kıymanın kilosu 40 lirayı buldu, kuzu pirzola 90 liraya dayandı. Alan da satan da şikayetçi.

ALIM GÜCÜ AZALINCA VATANDAŞ HARCAMALARINI KISTI

ALIM GÜCÜ AZALINCA VATANDAŞ HARCAMALARINI KISTI

Ekonomideki kötü gidiş, vatandaşın mutfağını vurdu. Enflasyonun yükselmesine paralel olarak yükselen gıda fiyatları vatandaşın alım gücünü düşürdü. Merkez Bankası danışmanlarından Ercan Türkan’ın hazırladığı tüketim endeksi raporuna göre ocak ayında reel tüketim geçen yılın aralık ayına göre yüzde 6,4 azaldı. Böylelikle tüketimde son 4 yılın en yüksek düşüşü görüldü.

Tüketim kalemlerinde en büyük düşüş ise gıdada yaşandı. 2014’te Ocak ayında 2013’ün aynı ayına göre yüzde 14,6 yükselen gıda harcamaları bu yılın ocak ayında geçen yılın aynı ayına göre sadece 0,5 arttı. Yani tüketiciler geçen yılki kadar mutfak harcaması yapabildi. Ocak ayındaki reel tüketim, bir önceki yılın aralık ayına göre 2013’te yüzde 2,6, 2013’te yüzde 3,7, 2012’de ise yüzde 4,6 oranında azaldı.

Ocak aylarındaki tüketimin bir önceki yıla göre olan reel değişimindeki eğilim tüketimde yaşanan düşüşü açıkça ortaya koydu. Fiyat artışlarından arındırıldığında reel tüketim 2012 yılının Ocak ayında 2011 yılının Ocak ayına göre yüzde 5,8, 2013’te bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,7 artış gösterdi.

Tüketim, 2014’te ise hızlı bir düşüş yaşayarak ocak ayında 2013’e göre sadece yüzde 2,8 arttı. Tüketimde yaşanan azalma, taşıt giderleri tüketime dahil edildiğinde de aynı eğilimi izledi. Taşıt dahil edildiğinde bir önceki yılın aynı ayı olmak üzere 2012’de yüzde 5,5, 2013’te yüzde 5,9’a gerçekleşen reel tüketim, 2014’te ise yüzde 2,9 geriledi. Taşıt dahil reel tüketim bu yıl ise ocakta yüzde 3,1’e geriledi.

Vatandaşların mutfak harcamalarını kısması, ekonominin küçüldüğü kriz yıllarında daha fazla kendisini gösteriyor. Gıda dışı harcamalarda geçen yılın ocakta yüzde 0,2 olan yıllık artış ise bu yıl negatife döndü ve yüzde 3,4 düzeyinde oluştu. Ekonominin yüzde 9,5 küçüldüğü 2001 krizinde vatandaşlar, harcamalarını kısmıştı. Haneler tüketim harcamalarını en çok gıda harcamalarında kesmişti. 2000 yılında mutfağa 52 milyar dolara yakın harcayan aileler, 2001 krizinin ardından harcamalarını 39 milyar dolarlık alışveriş yapabildiler.

İçeriğin Devamı Aşağıda

PATATESİN KİLOSU 4 LİRAYI BULDU

PATATESİN KİLOSU 4 LİRAYI BULDU

Patateste önceki sene yaşanan rekor fiyat artışı sebebiyle 2014’te depolar tamamen doldu, ancak patatesin kilosu 4 liraya dayandı. Sektör temsilcileri patatesin zamlanmasını dondurulmuş gıda sektöründeki talebin artmasına bağladı. Geçen ay pazar ve marketlerde 2 liradan satılan patates şubatta tırmanışa geçti. Semt pazarlarında iriliğine göre 2 lira ile 3 kilosu 11 liraya kadar yükselen patatesin ateşi hasat döneminin başlamasıyla düşecek. Halen İstanbul Yaş Meyve ve Sebze Hali’nde patatesin kilosu 1,30 ile 4 lira arasından satılırken Adana Hali’nde 90 kuruş ile 1,90 liradan satılıyor. Antalya Hali’nde ise patatesin kilosu 90 kuruş ile 2 lira arasından alıcı buluyor.

Türkiye Sebzeciler, Meyveciler ve Seyyar Pazarcılar Federasyonu Kurucu Başkanı ve Bursa Pazarcılar, Pazaryerleri İşletme Kooperatifi Başkanı Mehmet Çakman, ihracatın artmamasına rağmen patatesin zamlanmasını dondurulmuş gıda sektöründeki talebin artmasına bağladı. Geçmiş yıllarda büyük oranda ihracata ve toplu yemek sektörüne yönelik üretim yapan sektörün artık iç pazarda da etkisini artırdığını belirten Çakman, “Patates hasadı döneminde bir yandan iç pazarın talepleri karşılanırken bir yandan da dondurulmuş sektörde faaliyet gösteren şirketler depolarını patatesle dolduruyor.

Cips ve kızartmalık patates başta olmak üzere püre için de patates depolanıyor. Bir yandan da patates ihracatla yurtdışına da gönderiliyor. Bütün bu alımlardan sonra köylünün elinde kalan patates de ihtiyacı karşılamak için yeterli olmayabiliyor. Hal böyle olunca patatesin kilosu 4 liraya dayandı. Önümüzdeki haftalarda İzmir Ödemiş ve Adana’da çıkan patates fiyatları dengeye oturur.” dedi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de 2013’te 4 milyon ton civarında patates üretiminin gerçekleştiğine dikkat çeken komisyoncu ve patates üreticisi İsmail Başaran ise resmi verilerin açıklanmamasına rağmen 2014’te patates üretiminin 4,5 milyon tona ulaştığını söyledi. Türkiye’de üretilen patatesin ihtiyacı karşılamadığını belirten Başaran, üretimin 6 milyon tonu bulması gerektiğini söyledi.

BÖYLE GİDERSE KURUYEMİŞ ALTINI GEÇECEK

BÖYLE GİDERSE KURUYEMİŞ ALTINI GEÇECEK

Geçen yıldan itibaren kuruyemişte yaşanılan fiyat artışı bu yıl da hız kesmedi. Özellikle son 3 ayda kuruyemiş fiyatları yüzde 200 arttı. Fiyatı en çok artan ürün yüzde 116 ile kabak çekirdeği olurken, fındık içinin fiyatı 85 liraya kadar çıktı. Kayısı ve incir fiyatlarındaki artış da yüzde 100’ü geçti.

Kuruyemiş fiyatları geçen yıla göre el yakıyor. Malatya’da kayısının kilosu 15 ila 35 liradan satılırken, Giresun Ticaret Borsası’nda fındığın ortalama fiyatı 30-35 liradan satışa çıkıyor. Aydın’da kuru incirin kilosu 10 ila 20 TL iken Gaziantep’te işlem görmüş Antep fıstığının ortalama fiyatı 30-35 TL arasında. Bu rakamlar kuruyemişçilere gelene kadar ise yaklaşık 2 katına çıkıyor. İstanbul’daki kuruyemişçilerde kalitesine göre kayısının fiyatı 53-60 lira, fındık ve Antep fıstığı 80-100 lira, kuru incir 35-45 lira arası satılıyor.

Yüksek fiyatlarından dolayı vatandaş, kuruyemişi artık gramla ve taneyle almaya başladı. Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin, fiyatlardaki hızlı artışın piyasadaki stokçular yüzünden gerçekleştiğini söylüyor. Yetkin, geçen senenin ürünlerini depolarda saklayan stokçuların, iç pazarda yaşanılan ürün eksikliğini fırsat bilerek, piyasaya eski ürünleri istedikleri fiyattan sattıklarına dikkat çekiyor. Yetkin, denetim eksikliğinden kaynaklanan bu durumun, en çok vatandaşı ve üreticiyi olumsuz etkilediğini ifade ediyor.

Kaynaklar: Uzmanpara ve CNN Türk

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
2
1
0
0
0
0
0