Görüş Bildir
Haberler
Trakya'dan Lezzet Durakları

Trakya'dan Lezzet Durakları

Trakya Gezi Rehberi
11.07.2014 - 13:13 Son Güncelleme: 11.07.2014 - 14:58

Trakya Lezzet Durakları

Etlisinden sütlüsüne,

Tatlısından tuzlusuna,

Trakya'dan damak çatlatan lezzetler için tavsiyeler...

Lezzet Durakları

1. Gelibolu Peynir Helvası

1. Gelibolu Peynir Helvası

Gelibolu’ya gelenlerin damakları şenlendirecek çok seçenek bulacağı

şüphe götürmez bir gerçektir. “Denizden babam çıksa yerim!” diyenler

için burası tam bir balık cenneti. İsim yapmış veya salaş herhangi bir

balıkçıya uğrasanız bile envai çeşit sunumuyla balık sofralarının

lezzetlerini hakkıyla tadabilirsiniz. Kültürlerin geçiş noktasında yer

alan Gelibolu mutfağı deniz ürünleri kadar; Ege’nin ot yemekleri,

Rumeli’nin damak çatlatan tatları, tarihin imbeğinden devşirilmiş

'Mevlevi Tatlısı' gibi birbirinden farklı lezzetlerle doludur. Nereye

giderseniz gidin en lezzetli peynir helvasını ise şüphesiz Gelibolu’da

tadarsınız. Gelibolu' dan Bir Lezzet : Peynir Helvası...

2. Tekirdağ Köftesi için adres belli...

2. Tekirdağ Köftesi için adres belli...

Bir yol üstü lezzet durağından hakkıyla bahsetmek gerekirse, Özcanlar

ilk akla gelen yer olur herhalde.Tekirdağ, İstanbul' dan kıyı yoluyla

Çanakkale yönüne gidenlerin, Marmara ve Avşa adalarına gidilebilecek

limanıyla yola düşenlerin uğrak noktasında yer alıyor. Daha gidecek çok

yol varken, ya da ada vapurunu beklerken hemen limanın gerisinde yer

alan adım başı restaurantların davetine uymak kaçınılmaz olur. Öylece

yola dalmış Tekirdağ' a yaklaşırken, hiç fikriniz olmasa bile, reklam

tabelalarından da olsa aklınıza yer eden o mekanı bulmanız gerekiyor.

Tekirdağ' daysanız, köftesini denemelisiniz. Özcanlar Köfte

3. Kırklareli'nde Kırk Yıllık Hatır; Dibek Kahvesi

3. Kırklareli'nde Kırk Yıllık Hatır; Dibek Kahvesi

'Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır.' derler ya...

2008 Yılının Şubat ayında, Kırklareli' nde bir

asırdan daha uzun bir süredir hizmet veren, meşhur Dibek Kahvesi' nin

sahibi Ali SAKA da vefat edince, Kırklareli kendisine değer katan bir

evladını daha yitirmiş oldu. Öyle ya; o kahvenin hatırına, ne gönüllerde

ne tahtlar kurulmuştur, kim bilebilir ?

Dibek Kahvesi, 120 yılı aşkın bir

süredir Kırklareli' ne değer katan bir mekan. Kimi araştırmacılar bu

sürenin 170 yılı bulduğunu söyler. Bahsettiğimiz 120 yıl, Ali SAKA ile

son bulan ve üç nesildir babadan oğula SAKA ailesinin bu mekanı

işlettiği 120 yıla tekabül eder.

En çok da SAKA ailesiyle bilindi ya, Dibek Kahvesi... Dibek Kahvesi; Kırk Yıllık Hatır !

4. Isırganotu Çorbası denediniz mi ?

4. Isırganotu Çorbası denediniz mi ?

İsminde yer alan 'doğa' ibaresini okuduğunuzda, zaten nasıl bir

yere gidiyor olabileceğinizin ipuçlarını bulabilirsiniz. Ama ben çok

daha fazlasını bulabileceğinizi şimdiden sizin adınıza söyleyebilirim.

Hele ki bir de büyük şehirlerde yaşıyorsanız, şehirlerin insanı boğan

tüm sıkıntılarından çok uzak olacağınızın garantisini verebilirim.

Yanınıza kar kalabilecekler arasında, sevdiklerinizle doğanın içinde

sakin ama tazelenmiş hissi uyandıran güzel bir gün ve damağınızda yer edecek lezzetler olacak. Doğa Alabalık Restaurant

5. Bu Fasulye 7,5 Lira; "Paspala Fasulyesi"

5. Bu Fasulye 7,5 Lira; "Paspala Fasulyesi"

İnanın o filmin (!) ve dillere slogan gibi yerleşen o eski şarkının

fırsatçılığında değilim. Yemin etsem başım ağrımaz üstelik...Çıkın

Kırklareli pazarına. Varın o tezgahlardan birinin başına. İstediğiniz

kadar dil dökün, ister sitem edin. “Bu paraya fasulye mi olur ?” deyin,

hepsi nafile. Fiyatı 5 kuruş indirirseniz beri gelin.

Toprağa çapayı vurduğu ilk günden pazara getirene kadar çektiği

zahmeti bir kendisi bir de Allah bilen tezgahtaki o kadın, kaşlarını

devirip size sitemle bir bakmasın hele; üstüne 5 kuruş fazla vermeye

razı olabilirsiniz. Kadının diline oturmuş olan o bal damıtılmış Rumeli

şivesiyle söylediği senet gibi sözler sizi ikna etmeye yeter belki: “Bu

fasule (!) nerden biliyon mu sen? Teeee, Paspala'dan.” Paspala Fasulyesi ; 'Bu Fasulya 7,5 Lira.'

6. Kıyıköy'ün kıyısında; Laladere

6. Kıyıköy'ün kıyısında; Laladere

Büyük şehirlerin keşmekeşinden kaçanların hem dinlenip zindelik kazanmak hem de doğanın orta yerinde lezzetli bir yemek yiyebilmek için tercih  ettiği kır lokantalarının sayısı son yıllarda büyük artış  göstermektedir. Keza bu durum Trakya’da da böyledir. Laladere Et & Balık Kır Lokantası

7. Kırklareli Peynirleri

7. Kırklareli Peynirleri

Bir şehir kendi tanıtımını yaparken o yörede meşhur olan, bolca

üretilen ürünlerini öne çıkartmaya çalışır. Hatta olup olmadık her ürün

için bir de kent festivali icat etmek gibi onulmaz bir vizyonsuzluğumuz

vardır.

Oysa yerel yönetimlerce o yörede meşhur olan üründe kalitenin

devamını sağlamak için koşulları oluşturmak, üreticinin güçlendirilmesi, üç beş günlük bir kent festivalinden elde edebileceğimiz tanınırlığın  çok ötesinde anlamlar içermektedir.

Kırklareli peynircilerinin izini sürdüğümüz kentte sohbet etme

fırsatı bulduğumuz Cevat GÜRKAŞ, mandıracılık kültürü ekseninde bir

kentin unutkanlıktan muzdarip hafızasına ışık tutuyor. Kırklareli'de peynirin adı; GÜRKAŞLAR

8. Ergene'nin henüz kirlenmediği kaynaklarda; "Küçük Hasan'ın Yeri"

8. Ergene'nin henüz kirlenmediği kaynaklarda; "Küçük Hasan'ın Yeri"

Lezzetin peşinden yollara dökülmeye dünden hevesli damaklar için, bir

rehber kitap alırken, televizyon ekranlarında bolca örneğini gördüğümüz

yeme-içme mekanlarını tanıtan ptogramları izlerken, internetten mekan

araştırması yaparken sihirli bir çekim yaratan tabirdir; “Yol Üstü

Lezzet Durakları”. Herkesin çoktan keşfettiği, sükunetiyle birlikte

lezzetini eksilten yerlere tekrar tekrar gitmektense, müdavimlerinin

fısıltı gazetesinden yayılan bir habemişçesine size duyurduğu yeni

mekanları keşfetmek benim için yeğdir. Bunun için de bazen “yoldan

çıkmak” gerekir. Küçük Hasan'ın Yeri

9. Pancar Pekmezinin Membağı; Poyralı

9. Pancar Pekmezinin Membağı; Poyralı

ğneada'ya gidenlerin mutlaka uğramakta olduğu bir köy ve ünü hızla yayılan pekmezleri... POYRALI; Derin Kökler...

10. Tekirdağ'da peynir helvası için "Tek" adres

10. Tekirdağ'da peynir helvası için "Tek" adres

Mandıracılık kültürünün imbekten süzülürcesine edinilmiş tecrübeleri ise

Tekirdağ’da sütü taçlandırır. Yörenin doğal yayılışıyla yetişen

hayvanların değerli sütleri Malkara’da peynire, tereyağına nefaset

katar. Ustasının maharetli ellerinde VEİS’in meşhur dondurmasına dönüşen

süt, “Sütün profesörü olduk” diyen Ömer TEKBAŞ’ın üç çeyrek asırdır

Tekirdağlıların damaklarını şenlendiren “peynir helvası” ile zirve

yapar. TEKBAŞ Peynir Helvası

11. Çövenle pekmezin damak çatlatan buluşması ; Tekirdağ Bulaması

11. Çövenle pekmezin damak çatlatan buluşması ; Tekirdağ Bulaması

Tekirdağ'ın Bulaması Fatma Ana'dan sorulur...

Fatma Ana'nın 'Tekirdağ Bulaması'

12. Burma Sucuk için İnecik'e...

12. Burma Sucuk için İnecik'e...

Trakya’nın et ve et ürünleri mevzu bahis olduğunda, bu işin erbapları

bilirler ki bu yörede yetiştiriciliği yapılan hayvanların etlerinin kalitesinin üzerine söz söylemek beyhudedir.

Öte yandan, Trakya’nın her bir köşesi bu konuda kendi şöhretini dile

damağa salmış lezzet durakları ile doludur. En güzeli de bir lezzeti

kendi yöresinde, kendi ustalarının elinden tatmak değil midir zaten ?

Burma Sucuk dediniz mi akla İnecik gelmelidir. İnecik'te 'Burma Sucuk'

13. Şarköy Bağları'ndan gündoğumundan günbatımına; Ganohora

13. Şarköy Bağları'ndan gündoğumundan günbatımına; Ganohora

“İsmiyle müsemma” derler ya; Şarköy’e 6 km uzaklıktaki İğdebağları

köyüne, bağlar bahçeler arasından kıvrıla kıvrıla yükselen keyifli bir

yol ile ulaşırsınız. İğdebağları köyü aynı zamanda yörenin tüm

panaromasına hakim konumda oluşuyla eşsiz bir manzara sunar gelenlere.

Kendini sadece buram buram kokusuyla ele veren iğde ağaçları nereye saklanmıştır; bu manzarayı görünce anlarsınız ancak. Köyden aşağılara doğru, iğde ağaçlarını da sarıp saklayan üzüm bağları ve zeytin ağaçları bir deniz gibi kuşatmıştır dört yanı. Ve; zeytin denizi biter, başlar leb-i derya…

Eğer bu eşsiz manzarayı sıcak bir dost sohbeti ve keyifli bir yemek

ile taçlandırmak isterseniz, gitmeniz gereken yer mutlaka Ganohora

olmalıdır. GANOHORA Restaurant & Cafe-Bar

14. Istrancalar'ın kuytusunda...

14. Istrancalar'ın kuytusunda...

İğneada yolu üzerindeki Yenice Köyü Istrancalar'ın kuytusunda birçok lezzet mekanı barındırır. Avcının Yeri

15. Trakya'nın en lezzetli etleri için...

15. Trakya'nın en lezzetli etleri için...

Istıranca Dağları’nın nazardan kaçırılmış eşsiz coğrafyasına sahip

Kırklareli, son yıllarda Trakya’nın pek çok yerinden ve İstanbul gibi

hayatın yoğun yaşandığı şehirlerden doğaya kaçışın çekim merkezi olmayı

başarmıştır.

Doğaya kaçışın türlü gerekçeleri arasında, Kırklareli’nin pek çok

yerinde karşımıza çıkan ve bulunduğu yerden değer alıp bulunduğu yere

değer katan kimlikli lezzet durakları azımsanmayacak haklı bir öneme

sahiptir. KERİMOĞLU Restaurant & Et Ürünleri

16. Şarköy'de ünü Şarköy'ü aşan dondurma; Veis

16. Şarköy'de ünü Şarköy'ü aşan dondurma; Veis

İki yaka boyunca dizilmiş kentlerin kasabaların cem-i cümlesini hesaba tutun; Marmara'nın mavi gözlü çocuğudur Şarköy.

Deniz boyunca inceden kopup gelen akyel, üzüm bağlarının, zeytin

bahçelerinin saçlarını öper okşar da; uzun kış boyunca ortalıkta

göremediğiniz bi' dolu Şarköylü, Mart güneşine aldanıp efil efil uçuşan

kıyafetleriyle sahil boyuna atar bir anda kendini. Denize hasret bunca

insan nereye saklanmıştır da, nerden kopup gelmiştir şaşarsınız.

Ama siz hele durun, bu daha nedir ki ? Hele bir yaz gelsin; daha tatilciler gelecek !

Hoş, Şarköy’de yazın gelmesi için karpuz kabuğunun suya düşmesi

gerekmez ya. VEİS sandalyeleri dışarı çıkartmışsa, o andan sonra her yer bahar bahçe, takvimler neyi gösterirse göstersin mevsim artık yazdır ŞARKÖY’de. VEİS Dondurma

17. Demirköy'ün eşsiz doğasında damak çatlatan lezzetler; Taş Mekan

17. Demirköy'ün eşsiz doğasında damak çatlatan lezzetler; Taş Mekan

Gözden sakınılsın diye olsa gerek, yeşilin en

derininden Istranca ormanlarının ortasına kurulmuş, Kırklareli'nin

ilçelerinden birisi Demirköy. Bilmeyenler için, haritada bir

koordinattan ötesi olarak düşünülmeyebilir. Oysa bu küçük ilçe,

Trakya'nın ve Istranca Dağları' nın en el değmemiş güzelliklerini

bünyesinde barındırıyor. Neyin peşinden gittiğini bilenler için, sayfa

sayfa çevrilip her defasında hayranlıkla, şaşkınlık dolu hislerle

okuyacakları bir kitap gibidir Demirköy. Demirköy, kendi beldesi de olan

İğneada' ya gidenlerin uğramak durumunda oldukları bir ilçe aynı

zamanda. Bilinirliğinin en büyük sebebi bu olabilir birçokları

için. Ama dedik ya, 'neyin peşinden gitiiğini bilenler' için burası çok

daha fazlasıdır.

Ve, lezzetin peşinden gidenlerin Trakya'daki kutbudur Demirköy. Taş Mekan

18. Trakya'nın Çevirmecileri

18. Trakya'nın Çevirmecileri

Baharın gelişiyle birlikte Trakya'da bir lezzet yolculuğu başlar.

Kışın tüm rehavetinden silkelenmek isteyenler, damak şenlendirecek o en tatlı (!) bahanelerine yaslanır, hafta sonu hayattan kısa bir an  çalabilmek için yollara düşerler. Mangal kömürünün isine bulanmış kişi muhtemelen etten anlayan (!) ailenin babasıdır. Hani ateşi bir yakabilse eti pişirmek iş değildir de, “vay” dili damağına yapışmış onu

bekleyenlerin haline.

Bu zahmete girmek istemeyenler direksiyonu nereye kıracaklarını üç

aşağı beş yukarı bilirler. Hoş, Trakya’da buna pek de gerek yoktur ya,

yine de bir yerlerden şehir efsanesi gibi kulaklarına çalınmış salaş bir

mekan olmaya görsün ? İş o zaman daha kolaydır. Trakya'nın Çevirmecileri

19. Keşan'da "Satır Et" Şöleni

19. Keşan'da "Satır Et" Şöleni

Tekirdağ' ı, bu ile bağlı Malkara ilçesini henüz yeni geçmişinizdir.

'Edirne İl Sınırı' tabelası ile birlikte herşey bir anda değişiverir.

Oysa tabelanın bir adım ötesi hala Tekirdağ berisi ise Edirne' yken,

şehirleri kendilerine münhasır yapan herşey ama herşey değişiverir.

Damakların tadı da bu değişime ayak uydurur ve yol boyundaki devasa

tabelalar size bu değişimi adeta haykırmaktadır.

Ünü Tekirdağ' ın sınırlarını aşıp tüm Türkiye' de tanınan meşhur

Tekirdağ köftesi bu andan itibaren hükümranlığını kaybeder. Zira, Keşan' dasınızdır artık. Bu saatten sonra, Tekirdağ köftesinin tahtını

sallayan da, Keşan' ın meşhur 'Satır Et'idir. Çamlıbel Restaurant

20. Edirne'de Yaprak Ciğer

20. Edirne'de Yaprak Ciğer

Edirne’ ye geldiğinizde, “ burada ne yenir ? “ diye düşünen olacağını

sanmıyoruz. Gelmişken, hakkında bir şekilde fikriniz olan Edirne

ciğerini tatmayı muhakkak yapmanız gerekenler arasına not etmişinizdir.

Şehrin birçok yerinde Edirne ciğerini tadabileceğiniz mekanlar bulmak

mümkün. Hatta başınızı çevirdiğiniz her yönde bir tanesine raslarsınız.

Biz sizi adı Edirne ciğeriyle anılan 'Meşhur Edirne Ciğercisi' Kazım

Usta’ nın yerine götüreceğiz. Onun ellerinden ve senelerin

tecrübesinden lezzetini demlendiren yaprak ciğerinden tadacağız. Meşhur Edirne Ciğercisi, Kazım Usta

21. En lezzetli Rumeli çorbaları için Keşan'a

21. En lezzetli Rumeli çorbaları için Keşan'a

Trakya’da ev sofralarının olduğu kadar, esnaf lokantalarının da

olmazsa olmazıdır çorbalar. Sabahın ilk ışıklarıyla sokaklar ıssızlığını

hayatın ritmine emanet ederken, yoğun geçecek bir iş günü öncesinde

güne zinde bir başlangıcın anahtarıdır. Günün ilk saatlerinde olduğu

kadar, gece de kapılarını lezzet düşkünlerine açık tutan bir gececi

çorbacısında dumanı üzerinde bir tas çorbayı dostlarla bir sohbet

eşliğinde katmerlendirmek gibisi de yoktur hani.

Çorba içmeyi çoğu zaman bir ritüele dönüştüren Trakyalılar için, bir

şehir efsanesi dile düşermişçesine isimlerini kulaktan kulağa taşıyarak

kendi müdavimlerini oluşturan yerler vardır. Bu yüzdendir ki, Keşan’a

yolum düşmüşken ismini neredeyse bir sene öncesinden ajandama

kaydettiğim Çorbacızade’yi es geçemezdim. Çorbacızade

22. Mevlevi Tatlısı için Gelibolu'ya

22. Mevlevi Tatlısı için Gelibolu'ya

Saçlarını Çanakkale boğazının hırçın lodosunda savuran Gelibolu,

perçemini Saros körfezinin tatlı imbatlarına düşürür. Denizle nefes alıp

veren, boğazın Marmara yönünden hemen girişinde kurulu bu “iki denizli ilçe”; aynı zamanda kendini çeşitli yönleriyle ele veren pek çok

kültürün de kavşağında yer almaktadır.

Gelibolu’ya damıtılmış değerler katan kültürlere ait izleri en iyi

gözlemleyebileceğimiz alan ise şüphesiz yöre mutfağıdır. Deniz

ürünlerini işlemedeki maharetleriyle azınlık mutfağının mirasçısı

Gelibolu; zeytini, zeytinyağı, ot yemekleriyle biraz Egeli; et ve süt

ürünleri, hamur işleri, kışlık hazırlıkları ve çorbalarıyla daha çok

Rumelili’dir.

Atiye LAÇİN’in eski reçetelerin peşine düşerek gün ışığına çıkarttığı

“Mevlevi Tatlısı” ise, unutulmaya yüz tutmuş bu lezzetin isminin önüne

Gelibolu adını bir mühür gibi basarak, ilçenin namını sadece Türkiye’ye değil, dünyanın değişik köşelerine duyurmaktadır. Mevlevi Tatlısı & Atiye LAÇİN Tatlıları

BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
98
54
18
7
3
3
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?