Think House: Felsefe ve Tiyatronun Buluşma Noktası
Geride bıraktığımız eylül ayı üç güzel dönemi başlattı ve pek çoğumuz bu başlangıçları heyecanla bekliyorduk. Bunlardan en önemlisi; bütün yaz ara verilen kültür- sanat etkinlikleri, diğeri çocukları okullu olan veliler için düzenli hayata geçiş anlamına gelen okul dönemi, bir diğeri de doğanın değişim ve dönüşümüne şahit olduğumuz sonbahar. Kabul edelim, yaz mevsiminin sıcağı ve rehavetinden sonra sonbaharın serinliği ve düzeni hepimize iyi gelecek.
Bu iyi halin devamlılığını da kültür-sanat etkinlikleri, festivaller, tiyatro oyunları sağlayacak. Özellikle İstanbulluların seçeneği oldukça fazla, bütün etkinliklerden tek seferde bahsetmem mümkün olmayacak ama az da olsa işinizi kolaylaştırmak istiyorum. Bu nedenle en azından sevdiğim bir yerden başlayabilirim, diye düşündüm.
Sizlere mahallemizin kalbi, kültür- sanat mekânı, felsefe ve tiyatronun iç içe olduğu Think House’dan bahsedeceğim.
Ortak çalışma alanı
Yeni dönemin yeni eğitimlerinden biri de “İkinci Hayat. Başka Bir Hayat Mümkün mü?"
Mata Hari ve Lazarus oyunlarını izlemiştim, her ikisi de tek kişilik, hikayenin ötesine geçebilen derinlikli oyunlardı.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!