Tarihi Binlerce Yıl Öncesine Dayanıyor! Zamanı Ölçmeye Yarayan Takvimin Geçmişten Günümüze Yolculuğu
Avcılık, tarım, ticaret... Zamanın nasıl aktığını anlayıp hayatımızı ona göre şekillendirmeye başlamamız Sümer ve Babil dönemlerine kadar uzanıyor. Gezegenlerin, ayın ve güneşin aynı döngüde hareket ettiğini keşfetmemiz, takvimi oluşturabilmek anlamında büyük önem yarattı. Tarih boyunca medeniyetlerin kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirdiği takvimlerin pek çoğu bilimsel düzlemde kendine yer buldu. Peki ayları, haftaları ve günleri oluşturduğumuz takvim nasıl ortaya çıktı?
Gelin bu sorunun cevabına birlikte bakalım...
Her şey dünyanın, güneşin ve ayın hareketlerini gözlemleyerek başladı. Bu döngüyü anlamlandırmaya çalışmamız ve buna uyum sağlama isteğimizle zamanı somutlaştırmaya başladık.
Gün kavramı yaratıldı! Güneşin doğduğu anla battığı an arasında geçen sürede 1 gün oluşturuldu.
Sonrasında 1 ay keşfedildi! Ay'ın hareketleri üzerinden ilerlemeye başladığımızda Ay'ın hilal evreleri arasında kalan zaman dilimi 1 ay olarak belirlendi.
Ay'ın evreleri gözlemlenmeye devam ederken hilal ile ilk dördün arasında geçen sürenin 7 gün olduğu keşfedildi ve bir hafta 7 gün olarak belirlendi.
Babil'den sonra Antik Yunan ve Pers dönemlerinde takvim iyiden iyiye kullanılmaya başlandı. Özellikle ticari ve siyasi unsurlar devreye girdikten sonra çağın güçlü devletlerinin kullandığı takvimler yaygınlaşmaya başladı.
Yıl kavramının ortaya çıkmasıyla Ay üzerine inşa ettiğimiz takvim değişim göstererek Güneş takvimi oluşturuldu.
Daha sonrasında astronomik temellerle oluşturulan takvim anlayışı büyük devletlerin kendi çıkarları doğrultusunda değişim göstermeye başladı.
Güneş takviminden sonra Roma takvimi kullanılmaya başlandı. Bir yılın on ay olarak belirlendiği bu takvimde yıllar sonra eksik kalan 60 günlük bir zaman dilimi keşfedildi.
Martius, Aprilis, Maius, Junius, Quintilis, Sextilis, September, October, November, December olarak belirlenen 10 Latince kelimeyle takvim oluşturuldu. Daha sonra Sextilis, İmparator Augustus'un ölümü üzerine Augustus olarak anılmaya başlandı.
İyiden iyiye günümüz takviminin oluşturmaya başlandığı dönemde Büyük İskender'in Mısır'dan Hindistan'a kadar pek çok yeri ele geçirmesiyle kullanılan takvimin yayılımı sağlandı.
Mısır medeniyetinin de bilim ve astronomi alanlarındaki çalışmalarının, Büyük İskender'in katkısıyla günümüz takvimin oluşturulmasında önemli etkisi olmuştur.
Ve Julian takvim ortaya çıktı. Ordularıyla birlikte Mısır seferi yapan Jül Sezar, Mısır'da kullanılan takvimi keşfetti ve kendi devletinde uygulamaya başladı.
Gregoryen takvimine geçiş! 1582 yılında aynı zamanda bilimle de yakında ilgilenen Papa XIII. Gregorius 1 yılı 365 gün ve 6 saat olarak belirledi.
Günümüzde halen kullanılan ve Miladi ismiyle de anılan takvim, Hz İsa'nın doğumunu 0 olarak belirleyip oluşturulmuştur.
Yılda 10.8 saniye oranında hata payının bulunduğu ve bugün kullanımı süren Gregoryen takvimin kullanımı muhtemelen çok uzun yıllar daha devam edecek.
Var olan hata payı sebebiyle önümüzdeki yüz yıllar ya da bin yıllar içinde yeni bir takvim oluşturulması muhtemel.
Peki sizin bu konu hakkındaki görüşleriniz nedir?
Yorum Yazın
Hakkında çok fazla bilgi olmasa da Maya takvimi de anlatılsaydı keşke. Onlar da 1 yılı 365 gün ve 6 saate bölmüşler. Farklı olarak 1 yıl 13 aydan ve 13 burçt... Devamını Gör