Kayhan Karlı Yazio: Altı Boyutta Güncel Eğitim Sistemleri
Onedio sayfalarında ilk yazımda okuyuculara en güncel konulardan birisi ile merhaba demek ve kendi alanımda detaylar vermek istedim. Özellikle sadece ülkemizde değil dünya üzerindeki tüm ülkeler genelinde tartışılan eğitim sistemleri, Covid-19 salgınıyla birlikte tam anlamıyla kral çıplak durumuna geldi. Özellikle de içerik ve ulaştırma yöntemleri açısından çağın çok gerisinde kalmış olan eğitim dünyası şimdi büyük bir kriz yaşıyor ve yaşatıyor…
1. İçerik
2. Ulaştırma yöntemleri
Son 20 yılda teknolojinin inanılmaz bir hızla değişimi sonucu toplumsal anlamda yaşam biçimlerinin geri dönülemez biçimde değişmesini getirirken ne yazıktır ki eğitim içeriklerinin ulaştırılması konusunda teknolojiyi kullanmaya direnç gelişti ve çok sınırlı kullanıldı. Hâlen ülkemizde bu konuda en büyük proje olan MEB tarafından bir kaç yıl önce başlatılan Fatih Projesi sadece donanım düzeyinde bir teknoloji projesi olmaktan öteye geçmedi ve dağıtılan cihazlardan sadece sınıflardaki etkileşimli cihazlar kaldı. İronik olan bu etkileşimli tahtalar uzaktan eğitim döneminde hiç işe yaramadı… Gelişmiş ülkelerin pek çoğunda uzaktan eğitim sistemleri ve teknoloji yatırımları geliştirilirken ülkemizde bugün gördüğümüz krizde ciddi bir eğitimde teknoloji kullanma konusunda farkındalık eksikliği var.
3. Toplumsal talebin niteliği
4. Toplumsal yaşamın değişimi
Sanayi devrimiyle tetiklenen toplumsal yaşamdaki kritik değişimler özellikle sanayi 3.0 dan sanayi 4.0'a geçiş döneminde belirgin, hatta altı kalın çizgilerle çizilmesi gereken değişimler getiriyor. Robotlar teknolojisinin son hızla ilerlemesi her gün yeni bir sektörde insan gücüne dayalı işlerin robotlara geçişini duyduğumuz bugünlerde artık düşünen ve karar veren makineler dönemine geçiyoruz ki yakın gelecekte giyilebilir teknolojilerle beraber android insanlığa doğru gidiyoruz. Bu durumun aynı hızla olmasa bile hızlanarak eğitim sistemlerini değiştirmesi beklenirdi ancak olmadı… Bir önceki maddede belirttiğim gibi bu değişimi fark edemeyen bizim gibi toplumların eğitim sistemleri üzerinde değişimle aynı yönde baskı yapamaması eğitimde rehavete sebep oluyor sanki. Bu değişim kasırgasını hızlandırıcı özelliği olan salgın bize düşünme ve yaşananlardan ders alma fırsatı vermiş olsa da sanki bu bizim ülkede anekdot kültürüyle ilerliyor gibi görünüyor.
5. İnsan kaynakları kalitesi
6. Devletin rolü
Eğitim alanı aslında bir anlamda siyasi ideolojilerin sürekli müdahil olmak
istedikleri alanlardır. Bu nedenle de eğitim aslında politik bir alandır. Öte
yandan toplumsal kültürün yansıması olarak eğitim sisteminin çıktılarının beklenen olup olmadığını ise eğitimciler belirler… Bizim ülkemizde bu
tetikleyici sistem zincirleme reaksiyon haline geldi. Devletin süreç içindeki
politikalarının belirleyici olduğu bir özel okul problemi sistemimiz içinde problem alanı haline gelmiş durumda. Devletler bu konuda eğitimi özel ve kamu hizmeti olarak ayırmanın yanında karma olarak da yürütmekte. Örneğin Pakistan gibi bir ülkede özel okul oranı çok yüksekken, Finlandiya gibi bir ülkede ise özel okul yok. Bizde durum %10 civarında olsa da tartışmaları tüm sistemi kapsıyor. Devletin kural koyucu ve denetleyici rolünü benimseyerek nitelik artırmak için eğitim sisteminin karar verme süreçlerinde başka paydaşları katması gerekiyor. Bugün salgın sürecinde tekli ve merkezi karar alma süreçlerinin yansımalarını gözlemledik.
Son söz olarak altını çizmek isterim ki, eğitim sistemi tartışmalarının değil toplumsal yaşamın ve daha iyi bir dünya hayalinin tarafı olalım.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Bir eğitim bilimleri doçentinin şöyle sözlerini dinlemiştim. İlk, ortaokul ve lise eğitimi sadece devlet tarafından %100 ücretsiz olarak verilmeli. Kırtasiye... Devamını Gör