Kadınların Özsavunmasını Sağlamaya Çalışan Hindistan'da Bir Çete: Gulabi Gang
“Gulabi Gang” 2006 yılında, Sampat Pal Devi tarafından, Hindistan’ın kuzeyinde kurulmuş bir örgüt.
Sampat Pal Davi, 5 çocuk annesi ve eski bir sağlık çalışanıdır. Kendisi de 9 yaşında evlendirilmiştir.
Türkçe karşılığı “Pembe Çete” olan Gulabi Gang, sahiden de oldukça pembe bir çete
Çetedeki kadınlar parlak, pembe giysiler giyiyorlar.
Çetenin 20.000 aktif üyesi ve Paris’te bir temsilciliği bulunuyor.
Bir süre polisler tarafından “Militan Maoistler” olarak adlandırıldılar.
Ancak günümüzde Maoist iddiasından vazgeçmişlerdir ve haklarındaki çoğu suçlama geri alınmıştır.
Peki Gulabi Gang neler yapar?
Hindistan’ın en yoksul 200 yerleşiminden biri olan Banda’da yukarı kastların hâkimiyetinde feodal ve erkek egemen bir toplum bulunur. Tüm bu yoksulluğun ve ayrımcılığın yükünü en çok kadınlar çeker. Başlık parası, aile içi ve cinsel şiddet çok yaygındır. Gulabi Gang bunlarla baş etmek için uğraşır.
Çocuk evliliklerine karşı mücadele eder ve kız çocuklarına eğitim hakkının sağlanması için çabalar.
Kadınların özsavunmasının sağlanması için çalışır.
Açtığı kurslarla kadınların bilinçlenmesini sağlıyor. Ev ev gezip kadınların
sorunlarını dinliyor.
Yönetimdeki yolsuzluklara karşı mücadele eder.
Yoksulluk sınırı altındaki insanlara tahıl dağıtımının adaletli bir şekilde yapılmasını sağlar; tahılları dağıtmayıp öylece deposunda tutan memurun ofisini basmış ve traktörler ile dağıtımı yapmıştır. Nüfus kağıdı olmadığı için yaşlılık maaşı alamayanlara ödeme yapılmasını sağlar. Kesilen elektrikleri rüşvet almadan açmayan görevliye de elektrikleri zorla açtırmışlardır. Zaten kendileri için “Biz kelimenin gerçek anlamında bir çete değiliz aslında. Biz bir adalet çetesiyiz.” diyorlar.
Cinsel suçlululara ve kötü niyetli eşlere karşı müdahalede bulunuyorlar.
Şiddet gören kadınlar Gulabi Gang’a başvuruyor. Kadınlar gidip şiddet gösteren eş ile konuşuyorlar. Bir sonuç alamadıkları taktirde o adamı bambu sopalarıyla dövüyorlar. Ayrıca polis dayakçı kocayı serbest bıraktığında bu kadınlar gidip sopalarıyla polisi de dövüyorlar. Tecavüze dur demek için en kalabalık yerleşimlerinden olan Delhi’de binlerce kadın dans ediyor. Bu konuda düşüncelerini de şöyle açıklıyorlar; “Tecavüzcülerin idam edilmesine karşıyız, bizce hadım edilmeliler. Ayrıca alınlarına ben bir tecavüzcüyüm diye kazınmalı. Biz şiddeti asla savunmuyoruz, ama Hindistan'da tek yol bu.”
Kadınları ekonomik açıdan bağımsız olmaları için teşvik eder.
Birçok kadının yaşadıkları bataklıktan kurtulmasını sağlayan örgüt, zaten bunun için yan yana olduklarını söylüyor. Kast sistemi kadın için bel büken bir sistem olduğu halde Gulabi Gang üyeleri her türlü sömürüye karşı dimdik duruyor.
“Gulabi Gang” çok köklü bir geçmişe sahip olmasa da kendini çok fazla duyurmuş durumda.
Hatta filmlere ve belgesellere konu olmuştur.
Örneğin:
Kim Longinotto’nun Pink Saris filmi
Nişhta Jai’nin Gulabi Gang belgeseli
Soumik Sen'in Gulaab Gang filmi
Joruneyman Pictures kanalının paylaştığı belgesel
Çetenin kurucusu Sampat, “Beni öldürmeye, tutuklamaya, aşağılamaya ve susturmaya çalıştılar ama işler kadınlar için düzelmedikçe pes etmeyeceğim.” diyor.
Biz de bu güzel kadınların başarılarının devamını diliyoruz :)
Yorum Yazın
Helal olsun kadına.
darısı başımıza
Ayaklarının altından öpüyorum