onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Hayri Cem Yazio: Endüstriyel Futbolda Transfer Politikaları

etiket Hayri Cem Yazio: Endüstriyel Futbolda Transfer Politikaları

Hayri Cem
06.10.2020 - 12:24 Son Güncelleme: 24.11.2020 - 12:31

Türkiye’de sporun endüstrileşmesi süreci, profesyonelleşme sürecine koşut olarak gelişmiştir. İlk profesyonelleşen spor dalları futbol ve basketbol olduğundan, endüstrileşme de bu iki spor dalında gelişmiştir. 

Ülkemizde 1880’li yıllarda başlayan futbol serüveninde ilk profesyonel hareket, futbol sahalarının kiralanması ile başlamıştır. Bu profesyonelleşme süreci, 1900’lu yılların başında, iyi futbolculara el altından ödenen küçük transfer ücretleri ile devam etmiş, daha sonra ise futbolcu ve kulüplerin profesyonelliğe geçmesi ile gelişmiştir. Yayın kuruluşlarının ve pazarlama dünyasının futbola gösterdiği ilgiyle doruğa ulaşmıştır.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Bu endüstrinin temel elemanları nedir?

Bu endüstrinin temel elemanları nedir?

Öncelikle endüstrinin piyasaya sunduğu nihai üründen başlayalım; bu ürün, yaratılan takımın aldığı sonuçlar ve elde ettiği başarıdır. Takımda yer alan sporcular ve teknik heyet ise, bu endüstrinin girdileridir.  

Ne kadar dengeli, adanmış ve yetenekli sporcularınız olursa ve geminin kaptanı ne kadar bilgili ve tecrübeli olursa o kadar başarılı olursunuz. 

Ürününüz başarılıysa üç temel geliri;   

  • Maç günü gelirleri,  

  • Yayın gelirleri ve  

  • Pazarlama gelirleri de yüksek olur. 

Bu yüksek gelirleri nasıl kullandığınız da çok önemlidir;  futbolcu transferi politikanız, finansal başarınızı belirleyecek en önemli faktörlerden biridir. 

Başarılı bir transfer politikası yürütmek için değişik alternatif vardır;  

  • Pahalı transferler yaparak iyi bir takım yaratmak, (Real Madrid Los Galacticos Örneği) 

  • Sadece Özkaynak Düzeninden gelen oyuncularla iyi bir takım yaratmak (Ajax örneği) 

  • Özkaynak Düzeninden gelen futbolcuları iyi transferlerle harmanlayarak bir takım yaratmak. (Barcelona örneği) 

Bence en etkili yöntem, en son belirttiğim alternatiftir.

Futbolun temel girdisi futbolcusu ise, sürekli transfer (ithalat) yaparak dengeli bir ekonomik model yaratamazsınız.

Futbolun temel girdisi futbolcusu ise, sürekli transfer (ithalat) yaparak dengeli bir ekonomik model yaratamazsınız.

Bu endüstrinin girdilerini üretemezseniz, ithalat ile yola devam ederseniz, kısa süreli başarılar elde edebilirsiniz. Bu başarıların maliyeti ise, bilançonuzun terse dönmesi ve bütçe açığının geometrik olarak büyümesidir.  

Türk futbolunun bugün geldiği nokta budur. 

Türkiye Süper ligine bir göz atalım;  

2020-21 sezonunda bu ligde mücadele eden 21 takımın kadrosundaki toplam oyuncu sayısı 603’tür. Aynı sezon Süper Lig'de 304 yabancı oyuncu mücadele ediyor. Geriye Türk statüsünde oynayan toplam 299 oyuncu kalıyor.  

Yani oranlarsak, ligimizdeki futbolcuların %50,4’ü yabancıdır. Mevcut 299 Türk oyuncunun 61’i Avrupa yetişmiş ve Türkiye’ye getirilmiş futbolculardır. Bu oyuncuları da ‘ithalat’ kapsamına alabiliriz. Böylece Süper ligimizde oynayan ‘yerli’ oyuncu sayısı 238’e düşer. Yani ligimizde oynayan 603 lisanlı futbolcunun sadece %39,4’ü bu ülke topraklarında yetişmiştir. 

Süper ligde top koşturan, Türkiye’de yetişmiş bu 238 futbolcunun önemli bir kısmı da forma şansı bulamıyorlar. İlk on birde oynayan futbolcuların çoğunluğu yabancılar ve yurtdışından gelenlerden oluşuyor.  

Milli takımda da durum farklı değil; yurtdışından ithal edilmiş futbolcular çoğunluğu oluşturuyor. Bununla da yetinmeyip, yabancı futbolcuların bazıları devşirilip, Türk statüsünde oynatılıyor. 

Türk sporunun hem kulüpler bazında hem de milli takımlar bazında başarısızlığının temel nedeni, kendi ülkesinde sporcu yetiştirememesidir. Sürekli ithalat yapılmaktadır. Bu ithalatın sonucunda bütçe açığı büyüdüğünden, kulüpler çok kaliteli yabancı oyuncu transferi yapamamaktadırlar.  

Oysa yeterince yerli oyuncu yetiştirilebilse, her sene 5-6 vasat yabancı futbolcu ithal edilmek zorunda kalınmaz, bu futbolculara ödenen ücretlerle, çok kaliteli bir ya da iki futbolcu alarak uluslararası arenada çok daha başarılı olunabilir. 

Dip Not: Galatasaray’ın UEFA şampiyonu olduğu kadroya baktığımızda, Tafarel, Popescu, Capone ve Hagi sahada görev yaparken yanlarında 7 yerli futbolcu oynamakta idi. 

Instagram

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
22
9
4
3
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın