Hayri Cem Yazio: Beşiktaş Başkanlık Seçimi ve Demokratik Tavır
Kurumsal yapılarda değişik organların seçilerek göreve gelmesi demokrasinin olmazsa olmaz kuralıdır. Bu kuralın işleyebilmesi için de tüm üyelere seçme kadar, seçilme hakkının da tanınması gerekir.
Seçilme hakkının lafta kalmaması için adayların eşit koşullarda yarışa girmesi ve projelerini kurum üyelerine ulaştırabilmeleri son derece önemlidir.
Bu hafta sonu yapılacak olan BJK genel kurulunda yeni başkan ve yönetimi seçilecek.
Fuat Çimen ve arkadaşları aday olmasa, mevcut başkan ve yönetimi seçime tek aday olarak girecekti. Her ne kadar mevcut başkanın da tercihi bu yönde olmasa da antidemokratik bir seçim ortamı oluşacaktı.
İşte bu yüzden Fuat Çimen ve arkadaşlarının aday olabilmeleri için gerekli imzalardan biri de bana da aittir. Aynı şekilde, Fikret Orman’a karşı aday olan Hürser Tekinoktay için de imza vermiştim. Kendisine de açıkça, “aday olmanızı destekliyorum ama seçimde oyumu Orman’a vereceğim” demiştim.
Mevcut yönetime aday çıkmamasının önemli bir nedeni, kulübün mevcut borç düzeyinin çok yüksek olmasıdır. Öncelikle Fuat Çimen ve arkadaşlarını aday oldukları için tebrik ediyorum. Bu koşullarda elini taşın altına koymak her babayiğitin harcı değil.
***
Bu yazıyı yazma nedenime gelince; ana akım medya kuruluşları Fuat Çimen ve arkadaşları ile ilgili her türlü habere ambargo koymuş durumda. Kendileri ile ilgili tek kelime haber yayınlamıyorlar. Pek çok spor yazarı da mevcut yönetim tekrar seçilirse kendileri ile aramız bozulur kaygısıyla Fuat Çimen ve arkadaşlarına mesafeli yaklaşmaktalar.
Beşiktaş’ta yıllarca yöneticilik yapmış ve şimdi de BJK Divan Kurulu üyesi olarak, yarıştaki bu adaletsiz duruma karşı çıkmak ve ana akım medya kalemşörlerine tepki göstermek için bu yazıyı kaleme aldım.
***
Fuat Çimen ve ekibinin tanıtım toplantılarına katıldım. Projelerini dinledim. Projeleri beni çok etkiledi. Ayakları yere basan, hayal ürünü olmayan ve kısa zamanda kulübün mali durumunu olumlu yönde değiştireceklerinden emin oldum. Bu konuya tekrar döneceğim.
Öncelikle, temel yönetim felsefeleri beni etkiledi. Bu felsefe, “paralı başkan değil, para kaynağı yaratan ve yöneten bir ekip” olarak özetlenebilir.
Ancak Fuat Çimen’in bu söylemi kasıtlı olarak çarpıtıldı; ‘paramız yok ama yönetime talibiz’ şeklinde dedikoduya dönüştürüldü. Oysa bu ekibin söylediği şey farklı. Biz sadece geçici bir süre kulübe para koyup, giderken de Beşiktaş’ı borç batağında bırakan başkanlık yönetimine karşıyız, diyorlar.
Geçmişe bakalım birlikte:
Süleyman Seba’dan 6 milyon borç ile devir alınan kulüp 22 yılda 4,5 milyar TL borçlu durumda. Süleyman Seba’dan sonraki başkanların hepsi ‘paralı başkanlardı’ ve kulübe sıcak para koyma vaadi ile geldiler. Ama durum ortada; kulübün acil nakit ihtiyacını çözmek durumu kurtarmıyor. Kalıcı çözümler sunmak lazım. Fuat Çimen ve ekibi kalıcı çözüm getirecek projeler sunuyorlar.
Beni en çok etileyen projeleri başlıklar halinde yazayım:
1) Özkaynak düzeni ile ilgili projeleri ve yurtdışı ilişkileri oldukça etkileyici. Beşiktaş’ın geleceğinin, ‘7-8 Afrikalı genç getirip, içlerinden biri iyi çıkarsa kârdayız’ anlayışında değil, kendi gençlerimizi yetiştirmekte olduğunun farkındalr.
2) Sponsorluklar konusunda çok yol almışlar. Süresi bu yıl dolan Vodafone yerine çok güzel bir sponsor ile centilmenlik anlaşması yapmışlar. Alacakları peşinat ile kulübün ilk altı ayındaki nakit sıkıntısını kolayca aşabilecek durumdalar.
3) Dijital çağda fiziksel mekanlarda ürün satmanın artık bitmekte olduğunu fark etmişler. Bunun en güzel örneği AVM’lerin hızla kapanması. Bu arkadaşlar dijital platformlardan satış yapma yöntemlerini geliştirmişler. Geleceğin en güçlü sanal yaşam alanı olan metaverse’lerde satış ve tanıtım planları bile hazır.
4) Tribün gelirlerinin hızlı düşüşü konusunda yönetimle hemfirkirler. Ancak çok etkileyici çözüm önerileri geliştirmişler. Beşiktaş Taraftar Asistans Hattı projesi ile pek çok soruna çözüm getiriyorlar. Ayrıca Beşiktaş akıllı telefon apliksyonu üzerinden kulübe dair tüm iletişim ve etkilişimi tek bir sanal ortamdan ulaşılır hale getirilmesi ise kısa vadede hem kulübe gelir getirecek hem de taraftarın kulüple olan etkileşim ve iletişimini en üst seviyeye taşıyacak nitelikte bir proje.
5) Stadyum içinde yaratılan yeni sponsorluk alanları dahiyane. Ayrıca NFT, Blockchain ve Taraftar Token’ı projeleri, benim akademik ilgi alanıma girdiğimden, çok etkilendim. Sırf bu projelerden bile mali sorunların önemli bir kısmını çözebilir.
Diğer konulardaki projelerini ise buradan takip edebilirsiniz.
Hürser Tekinoktay’a seçime girebilmesi için gerekli olan imzayı vermiş ama oyumu vermemiştim. Fuat Çimen’e ise başvuru için gerekli olan imzayı verdim, başkanlık seçimlerinde de sahip olduğum 1 oyumu vereceğim…
Yorum Yazın