Görüş Bildir
Haberler
O Tavuğu ‘Yutmayız’

O Tavuğu ‘Yutmayız’

Sağlığımızı ve çevremizi tehdit eder hale gelen tavukçuluk endüstrisini odağımıza aldığımız kampanyamızda ‘Yutmayız!’ diyerek tavuk üretim şirketlerini harekete geçmeye çağırıyoruz.

'Dünyayı Tüketmek'raporumuzu kamuoyuyla paylaşarak uzman isimlerin bulunduğu 'Bile Bile Lades: Endüstriyel Tavukçuluk İçin Yolun Sonu'başlıklı bir panel düzenledik. Panele katılan ZMO İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, Çiftçi-SEN Genel Başkanı Abdullah Aysu ve İstanbu Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü'nden Dr. Yavuz Dizdar hayvancılık ve tavukçuluk sektörünün gerçek yüzünü kamuoyuyla paylaştı.

Geçmişte gıda endüstrisinde GDO'ların kullanımına karşı yürüttüğümüz kampanyalar ile konuya yetkililerin de dikkkatini çekmeyi başarmıştık. Şimdi tavuk şirketlerinden 2020 yılına kadar tüm üretim zincirini sağlığa ve çevreye zarar vermeyecek şekilde yeniden düzenlemesini talep ediyoruz.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Gıda endüstrisinin yarattığı sağlık ve çevre tahribatını tavuk endüstrisi üzerinden anlatan 'Dünyayı Tüketmek' isimli raporumuzda öne çıkan bulgular şöyle:

  • 42 günlükken en fazla 435 gram olması gereken tavuk, şimdi verilen antibiyotikler yüzünden 2.5 kilogram oldu.

  • Tavuklar bir kilo alabilsin diye atmosfere 2.35 kg karbondioksit salındı, 4 ton su harcandı.

  • Dünyadaki ekilebilir alanın 3'te 1'i hayvancılık için kullanılıyor. Yağmur ormanlarının 5'te 1'i yem üretmek için yok edildi.

  • Türkiye'de dünya ortalamasının 1.5 katı tavuk tüketiliyor.

  • Bu makaleyi okuduğunuz 2 dakikada 4200 tavuk kesildi ve gıda olarak sizin alışveriş yaptığınız marketlere yol almaya başladı.

Bir avuç küresel şirketin egemenliğindeki hayvancılık endüstrisi sofralarımıza GDO'lu yemlere boğulmuş plastik yiyecekler dayatıyor.

Tavuk endüstrisi geçen yüzyıldan kalma yöntemlerle üretim  yapmaya çalışıyor. Oysa tüketiciler artık bu çağdışı yöntemi yutmuyor. Eğer tavuk endüstrisi en kirli  ve zararlı endüstriler listesinden çıkmak istiyorsa, tüketicilerin ve gezegenin ihtiyaçlarına cevap  verecek şekilde kendisini hızla dönüştürmek zorunda.

Antibiyotikler amaç dışı kullanılıyor.

Tavukçuluk endüstrisinde kullanılan antibiyotiklere dikkat çeken Dr. Yavuz Dizdar, 'Tavuk endüstrisinde antibiyotikler civcivlerin hızlı büyütülmesinde anahtar rol oynuyorlar. Antibiyotiklerin koruma amacı kisvesi altında kullanılıyor olması hayvanın dokusundaki kalıntı riskini ortadan kaldırmıyor. 2015 yılında yapılan araştırmalar antibiyotiklerin bilinenin aksine, yapısal proteinlerin senteziyle de etkileştiğini göstermiştir. Bunun tüketiciye en belirgin yansımalarından biri hayvanın 20 dakikada dağılacak kadar çabuk pişmesidir. Gerçek tavuk 2 saatten önce pişmez.' diye konuştu.

Yerel sürdürülebilir tarımla ekolojik denge tekrar sağlanabilir.

Tarımın bitkisel üretimle hayvansal üretimin bir arada yapıldığı faaliyet olduğunu hatırlatan Aysu 'Bu döngüde birinin çıktısı bir diğerinin girdisi olarak kullanılır. Ancak endüstriyel düzen bunları birbirinden kopardı. Dolayısıyla da döngü kırıldı. Döngü kırılınca kimyasallara yöneliniyor. Kullanılan kimyasallar ise hem insan sağlığını hem de ekolojik dengeyi bozuyor. Tavukların dışkısı gübre olacakken zehirli atık haline dönüşüyor' dedi.

Sektör Türkiye'yi GDO'ya boğuyor.

Tavukçuluk sektörünün GDO'lu soya bağımlılığına dikkat çeken Atalık, şu anda tavukçuluk sektörünün 24 tane yeni GDO çeşidinin ithalat izin başvurusunun bakanlıkta değerlendirildiğini hatırlattı. Atalık, 'Türkiye 2014 yılında hayvan yemi yapmak için yaklaşık 1,5 Milyar dolarlık GDO'lu soya ürünü ithal etti. Öte yandan Türkiye son 15 yılda 26 milyon dönüm tarım arazisi kaybetti. Bu alan Belçika'nın yüz ölçümüne yakın. Oysa bu kaybedilen alanın sadece 6 milyon dönümü mısır ve soya üretimine ayrılsa, hayvancılık sektörünün yurt dışından GDO'lu soya ve mısır ithalatı yapmasına ihtiyaç kalmayacak' diye konuştu.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Harekete Geç! O tavukları #YUTMAYIZ!

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
38
10
9
9
5
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın