Erişilebilir ve Nitelikli Eğitim: Kaliteyi Artırırken Maliyeti Düşürmenin Formülü

Eğitimin maliyetinin yükselmesi, birçok ülke için büyük bir sorun haline gelmiştir. Ancak bu durum, eğitimin kalitesini artırma ihtiyacını ortadan kaldırmamakta, aksine daha da önemli hale getirmektedir. Hem maliyeti düşürme hem de kaliteyi yükseltme yolunda atılacak adımlar, sürdürülebilir ve erişilebilir eğitim çözümleri sunmanın temel anahtarı olarak öne çıkmaktadır. Aşağıda, eğitimin maliyetini düşürürken aynı zamanda nitelik düzeyini artırmayı hedefleyen çeşitli öneriler sunulmuştur.

Eğitim, yalnızca okulla sınırlı kalmamalı, topluluk temelli öğrenme merkezleri ile genişletilmelidir. Bu tür merkezler, özellikle düşük gelirli bölgelerde eğitimde fırsat eşitliği sağlamak adına önemlidir. Bu sayede öğrenciler, okul dışında da desteklenir ve yeteneklerini geliştirebilecekleri alanlar bulur. Eğitim araştırmacısı Sir Ken Robinson, “Öğrenme, bireysel olarak farklı yollarla gerçekleşir ve topluluklar, bu öğrenmeyi destekleyen en güçlü yapılardır” ifadesiyle bu yaklaşımın önemini vurgular.

Öneri:

Yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları, okullara destekleyici öğrenme merkezleri kurmak için iş birliği yapmalıdır. Böylece öğrenci başına düşen eğitim maliyetleri azalırken, öğrencilerin sosyal ve duygusal gelişimlerine katkı sağlanır.

Karma eğitim, yüz yüze ve online eğitimi birleştirerek maliyetlerin düşürülmesinde etkili bir yol olarak öne çıkmaktadır. Özellikle üniversitelerde ve mesleki eğitimlerde karma modelin kullanılması, öğrenci maliyetlerini düşürürken eğitimin niteliğini artırır. Eğitimci Salman Khan, “Karma eğitim modelleri, sınıf içi etkileşimi zenginleştirirken öğrencilere bağımsız öğrenme becerileri kazandırır” diyerek bu yöntemin avantajlarını açıklar.

Öneri:

Eğitim sistemleri, derslerin bir kısmını online platformlara taşırken, uygulamalı dersleri yüz yüze şekilde sunmalıdır. Bu sayede hem mekân hem de zaman açısından esneklik sağlanarak maliyetler düşürülebilir.

Eğitimin iş dünyasıyla daha yakından entegre edilmesi, özellikle mesleki eğitimlerde maliyetleri düşürme ve kalifikasyon düzeyini artırma açısından önemlidir. İş birlikleri, öğrencilerin okuldayken iş deneyimi kazanmasını sağlar ve mezun olduktan sonra iş bulma olanaklarını artırır. 'Eğitim ve iş dünyası arasındaki köprüyü kurmak, gençlerin geleceğe hazırlanmasında kilit rol oynar,' diyen OECD, bu tür iş birliklerinin önemini vurgulamaktadır.

Öneri:

Okullar ve iş dünyası arasındaki iş birliği programları artırılmalı ve öğrencilerin staj ya da iş deneyimi programlarına erişimi kolaylaştırılmalıdır. Bu sayede öğrenciler mezun olduklarında iş piyasasına daha hazır hale gelirken, eğitim masrafları daha etkin kullanılabilir.

Eğitimin maliyetini düşürmek için alternatif finansman modelleri geliştirilmelidir. Devlet-özel sektör iş birlikleri, öğrenci başına düşen maliyeti azaltmak ve özel sektör yatırımlarıyla eğitimde kaliteyi artırmak için etkili bir yöntemdir. Ekonomist Milton Friedman, “Eğitimde maliyetleri düşürmek için yaratıcı finansman modellerine ihtiyaç vardır” diyerek bu alanda inovasyonun gerekliliğini vurgulamıştır.

Öneri:

Devletler, özel sektör ile eğitim alanında iş birlikleri kurarak yeni finansman modelleri geliştirmeli ve böylece eğitim maliyetlerini paylaşımlı hale getirmelidir. Bu iş birlikleri, burs programları, düşük maliyetli öğrenci kredileri ve sponsorlukları kapsayabilir.

Ziya Selçuk: Eski Milli Eğitim Bakanı olarak görev yapan Prof. Dr. Ziya Selçuk, Türkiye'de eğitimde dijitalleşme ve öğretmen eğitimi konularında önemli çalışmalar yapmıştır. Özellikle eğitimde teknoloji kullanımı ve öğretmenlerin profesyonel gelişimi üzerine olan konuşmaları, Türkiye'de eğitim politikalarının şekillenmesinde etkili olmuştur. Selçuk'un “Ebeveyn Benim” adlı kitabında da eğitimde dijitalleşmeye dair önemli vurgu bulunmaktadır.

• Kaynak: Selçuk, Z. (2020). Ebeveyn Benim. Doğan Kitap.

Sir Ken Robinson: Eğitim reformu, yaratıcılık ve bireysel yeteneklerin desteklenmesi konusunda dünyaca tanınmış bir eğitim uzmanıdır. Robinson'un topluluk temelli öğrenme ve öğrenme modelleri üzerine görüşleri, eğitimde yenilikçi yaklaşımları savunan en bilinen çalışmaları arasındadır.

• Kaynak: Robinson, K. (2006). 'Do Schools Kill Creativity?' TED Konferansı.

Salman Khan: Khan Academy'nin kurucusu olan Salman Khan, karma eğitim modelleri ve kişiye özgü öğrenme hızının desteklenmesi üzerine yaptığı çalışmalarla bilinir. Khan, hibrit eğitim modeli ile eğitim maliyetlerinin nasıl düşürülebileceğine dair fikirlerini 'One World Schoolhouse' adlı kitabında ayrıntılı olarak ele alır.

Kaynak: Khan, S. (2012). The One World Schoolhouse: Education Reimagined. Twelve.

Linda Darling-Hammond: Stanford Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan ve öğretmen eğitimi üzerine birçok araştırmaya imza atan Darling-Hammond, öğretmen niteliğinin eğitimdeki önemine vurgu yapar. Onun çalışmaları, öğretmen eğitiminin eğitimin kalitesi üzerindeki etkisini ortaya koyar.

• Kaynak: Darling-Hammond, L. (2000). Teacher Quality and Student Achievement: A Review of State Policy Evidence. Education Policy Analysis Archives.

OECD: Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), eğitim ve iş dünyası arasında daha yakın ilişkilerin kurulmasının gençlerin iş bulma oranlarını artıracağına dikkat çeker. OECD'nin yayınladığı 'Education at a Glance' raporu, dünya genelinde eğitim ve iş dünyası entegrasyonuna yönelik birçok veri içerir.

• Kaynak: OECD. (2021). Education at a Glance 2021: OECD Indicators. OECD Publishing.

Milton Friedman: Ekonomist Milton Friedman, eğitimde maliyetlerin azaltılmasına yönelik finansal modeller ve özgürlükçü yaklaşımlarıyla tanınır. Özellikle eğitimde devlet-özel sektör iş birliği gibi yaratıcı finansman modellerini savunur.

• Kaynak: Friedman, M. (1962). Capitalism and Freedom. University of Chicago Press.

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio