-Ekranlara, insanlardan daha fazla bağlanan bir kuşakla karşı karşıyayız. İngiltere’de yapılan bir araştırma bunu destekliyor. 8.000 çocuk üzerinde uygulanan çalışmada çocukların yüzde 27’si iPad’lerini diğer her şeyden daha fazla sevdiğini söylüyor.
-Mobil oyunlardaki karakterlere hayatlarındaki kişilerden daha fazla önem veriyorlar. Bizim çocukken sokakta oynarken edindiğimiz iletişim ve sosyallik ihtiyaçlarını daha çok mobil oyunlarla gideriyorlar.
-Tek duyu organına hitap eden dersler Alfa kuşağına hitap etmiyor. Geleneksel bir eğitimden ziyade görsel ve etkileşimli bir ders ortamı onlar için çok daha uygun.
-Saatler boyunca sırada oturmak, konuşmadan ve hareket etmeden dinlemek onlara göre değil. İşin içinde olmayı, bizzat kendileri yapmayı ve deneyimlemeyi istiyorlar.
-Alfa kuşağı döneminde dünyanın fiziksel sınırları neredeyse tamamen ortadan kalkmış durumda. Teknoloji ve internet aracılığıyla tüm dünyayla aynı anda film, müzik, eğitim, araştırmalara ulaşabilir ve hayatlarına aktarabilirler.
-Diğer kuşaklara göre iletişimleri daha sınırlıdır ama daha cesur ve daha girişimci yapıdadırlar. Gelişen teknolojiye de en hızlı ayak uyduran nesildir.
-Sürekli bir şeyler öğretebileceğimiz değil, birlikte öğrenebileceğimiz bir kuşaktır. Geçenlerde bir öğrencim (6 yaş) bana kargo uçağı ve yolcu uçağının farklarını anlattı. Bir akrabamızın çocuğuna (5 yaş) “Sen sayı saymayı biliyor musun?” diye sordular. “İngilizce mi sayayım Türkçe mi?” diye cevap verdi. Bu kuşak öğretmenin bilginin tek kaynağı olmadığının somut örneğidir. O yüzden karşımıza almak yerine yanlarında onlarla beraber gelişime açık olmak iki taraf için de çok daha faydalı olacaktır.
Bu durumda evlerimizde ve sınıflarımızda Alfa kuşağına hitap ederken bu özellikleri göz önünde bulundurmalıyız. Onların beklentilerine karşılık verebilmek için bu değişime ayak uydurmalı ve gelişmeleri yakından takip etmeliyiz. Teknolojiyi yasaklamaktan ziyade doğru ve verimli kullanabilmeyi, teknoloji aracılığıyla dünyaya açılabilmeyi öğrenmeli ve öğretebilmeliyiz. Çocukları yapılan tüm çalışmalarda aktif duruma getirmeli iletişim becerilerini, iş birliği yapabilmelerini, girişimciliklerini, yaratıcılıklarını, düşünme becerilerini geliştirmeliyiz.
Instagram
YouTube
Twitter
Yorum Yazın
Bu eğitim sistemiyle bir halt olmayacakları açık hamdolsun beyin yok etmede üstümüze yok
çok güzel bir yazı gerçekten
10 senede bir kuşak değişmemelidir.