Beşiktaş Takımı da Yönetimi de Lige Hazır Değil
Beşiktaş futbol takımı, hazırlık maçları ve UEFA Konferans Ligi dahil toplam altı maç oynadı. Aslında Konferans ligi ön elemelerinde oynadığı Tiran ve Neftçi maçlarını da hazırlık maçı düzeyinde değerlendirmek mümkün.
Bu maçlar gösterdi ki Beşiktaş futbol takımı kadrosu maalesef lige hazır değil.
Oynanan altı maçın dördünde basit goller yenilmesi ürkütücü. Her ne kadar defans hattına takviye yapılmış olsa da bu gollerde hem orta saha hem de defans oyuncularının payı oldukça yüksek.
Tiran ve Neftçi maçlarında yenilen gollerin hatalarının Onana’dan başlaması da düşündürücü. Onana süre aldığı maçlarda basit hatalar yaptı ve koşmadan oynamaya çalıştı.
Onana hakkında olumsuz fikir beyan edecek kolaycılığa kaçmayacağım. Tosiç de ilk çıktığı maçlarda kendi kalesine goller atmıştı. Sonra ortaya koyduğu performans ile gönüllere taht kurdu. Onana’dan da benzer bir çıkış umuyorum.
Son oynanan Neftçi maçının bana göre iki yıldızı vardı; Salih ve Hadziahmetoviç.
Hadziahmetoviç maç boyunca defansta ve orta sahada yapılan hataları telafi etti. Tribün ağzıyla söylemek gerekirse, gerideki tüm pisliği süpürdü.
Salih ise, mevkii olmamasına rağmen, oyun kurucu gibi oynayıp hem gollere katkı verdi hem de gol attı.
Beşiktaş’ın acilen on numara oynayacak bir oyuncuya ihtiyacı var. Beşiktaş takımı orta sahada oyun kurup, kaleye dik gidemiyor. Gedson ve Salih bu görevi üstlenmeye çalışıyorlar ama yetersiz kalıyorlar.
Kısa bir not da Semih için eklemek istiyorum:
Alt yapıdan yetişen değerlerimizi korumalıyız. Semih çok gelecek vaat eden bir oyuncu. Tiran maçında attığı gol ile gönüllere taht kurdu. Ancak Neftçi maçında rakibi üçe bir yakalamışken yaptığı bencillik affedilir gibi değil. Birisi ona Batuhan’ı anlatmalı. Kendine de Beşiktaş’a da yazık etmemeli.
***
Beşiktaş’ın maç fikstürü hem UEFA Konferans Ligi hem de Süperlig için avantajlı. Önümüzdeki üç maçını Karagümrük, Neftçi ve Pendikspor ile oynayacak. Bu süre içerisinde gerekli mevkilere transfer yapılmalı. Aksi takdirde bu kadro camiayı çok üzebilir.
Transfer söylentilerine baktığımızda, yine sakatlıktan çıkmış ve geçtiğimiz sezon düşük performans göstermiş oyuncular gündemde.
En çok gündeme gelen, Eric Bailly ve Chamberlain ile ilgili birkaç istatistiği paylaşmak istiyorum:
Eric Bailly: 29 Yaşında. Stoper. Manchester United’dan Marsilya’ya kiralanmış. Aynı zamanda Fildişi Sahili Milli takımında forma giyiyor.
Geçtiğimiz sezon 38 maçın sadece 5’inde ilk on birde forma giymiş. Sonradan oyuna girdiği maç sayısı 12. Yedi maçta ise kenarda oturmuş. Beş maça kırmızı kart cezalısı, beş maç ise sakatlığı nedeniyle kadroya girememiş.
Premier League’de 2016’dan 2022’ye kadar oynan 228 maçın 67’sinde sakat olduğu için oynayamamış.
Chamberlain: 29 yaşında. Merkez orta saha. Liverpool kadrosunda bulunuyor.
2022-23 sezonunda 13 maç kadroya girmiş, ilk on birde 4 maça çıkmış, 5 maça ise sonradan girmiş. Dört maçta ise kadroda olmasına rağmen oyuna girememiş.
Geçmişte ciddi sakatlıklar yaşamış:
2018-19 arası 38 maç sakat çapraz bağ yırtığı
2020'de 11 maç sakat diz sakatlığı
2022'de 11 maç sakat uyluk sakatlığı
Yönetim umarım geçmişinde bu kadar çok sakatlığı bulunan oyuncuları almaya kalkmaz. Belli ki Pjanic ve Teixiera transferlerinden ders alınmamış. Ayrıca kadromuzda sakatlanma potansiyeli olan pek çok oyuncu var.
Bir de Afrika Uluslar kupasında oynama ihtimali olan oyunculardan uzak durmamız gerekiyor. Zaten kadroda bulunan altı futbolcumuzun Ocak ve Şubat aylarında bu kupada oynama olasılığı yüksek. O dönemde Allah Şenol Hocanın yardımcısı olsun!
Gelelim Beşiktaş yönetimine:
Türkiye’de kulüpler maalesef başkanlık sistemine göre yönetiliyor. Seçimlerde göstermelik olarak yönetim kurulu listeleri oylansa da o listeleri başkanlar oluşturuyor, Yönetim Kurulundaki görev dağılımını da başkan öneriyor ve Yönetim Kurulu üyeleri seçiyor.
Bu durumda tüm hataların ve sevapların sorumluluğu Başkana yükleniyor.
Ben Başkan’dan önce profesyonel kadroyu eleştirmek istiyorum:
Kulübümüzün CEO’su ve Pazarlama sorumlusu çok uzun yıllardır kulübe hizmet veriyorlar. Bu kişiler Fikret Orman döneminde de kulüpte görevliydiler. Dolayısıyla kulübün mali sorumluluğu bu kişilerin üzerinde.
Kulübün mali durumu ortada; parasızlık yüzünden futbolda yeterli transfer çalışmaları yapılamıyor.
Basketbol takımımız geçtiğimiz yıl küme düşmemeye oynadı.
Voleybol sporu ülkemizde yükselen bir değerken biz erkek voleybol şubemizi dondurduk.
Hentbol branşında ülkenin itici gücüyken geçen seneyi üçüncü bitirdik. İnşallah düşüş devam etmez.
Bu başarısızlığın ana nedenlerinden biri parasızlık…
Dünyanın en iyi stadyumuna halen isim sponsoru bulamadık. Görüşülen sponsor adaylarının rakiplerimizi tercih etmesi de anlaşılır gibi değil. Bu kadar değerli bir ürünü pazarlayamıyorsak bunun tek izahı, marka değerimizin düşmüş olmasıdır.
Beşiktaş’ın içine düştüğü mali durumun birinci sorumlusu başkan ise diğer sorumluları da CEO ve pazarlamadan sorumlu yöneticilerdir.
Kurumsallaşma açısından bakıldığında profesyonel kadronun devamlılığı esastır. Yönetimler değişse de profesyonel kadrolar muhafaza edilmelidir.
Ancak profesyonel kadrolar mali durumu düzeltemiyor, borçları azaltacak, gelirleri artıracak icraatta bulunamıyorsa görevlerine son verilir. Bu kural hem kamu hem de özel sektördeki tüm kurumlar için geçerlidir.
Başkanın en büyük hatası da mali durumu düzeltemeyen ve kulübü iyi yönetemeyen bu yöneticilerle yola devam etmesidir.
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio