Görüş Bildir
Haberler
Baransu: 'Belgeleri Altan, Çongar, Oğur ve Tayiz’le Birlikte İnceledik'

Baransu: 'Belgeleri Altan, Çongar, Oğur ve Tayiz’le Birlikte İnceledik'

Batuhan
01.03.2015 - 12:09 Son Güncelleme: 03.03.2015 - 08:59
İçeriğin Devamı Aşağıda

Baransu Metris Cezaevi'ne Gönderildi

'Balyoz' davasında yargılanan bazı sanıklara ''kumpas'' kurulduğu iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, evinde yapılan aramanın ardından gözaltına alınan ve tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada tutuklanan Baransu, Metris Cezaevi'ne gönderildi.

Dün evinde polis tarafından yaklaşık 10 saat arama yapıldıktan sonra gözaltına alınan Mehmet Baransu emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından bu sabah Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na getirildi. Balyoz Davası'nda kumpas iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan Baransu'nun Cumhuriyet Savcısı Gökalp Kökçü'ye ifade verdi. 

Yaklaşık 12 saat süren aramanın ardından bazı belgelere el koyan ekipler, Baransu'yu 'Balyoz' planı davasında yargılanan bazı sanıklara ''kumpas'' kurulduğu iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına almıştı.

Aramanın ardından gözaltına alınan Mehmet Baransu, polisler eşliğinde evden ayrıldı. Baransu, bu sırada gazetecilere, 'Arkadaşlar, siz siz olun, gazeteci olarak adliyeye belge teslim etmeyin. Adliyeye belge teslim ettim diye örgüt kurmaktan yargılanıyorum' dedi.

CD'ler sahte delil çıkmıştı

Baransu, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde darbe planı yapıldığı iddialarıyla 2010 yılında başlatılan Balyoz davasına konu olan iddiaları 20 Ocak 2010 tarihinden başlayarak Taraf gazetesinde yayınlamıştı. Daha sonra ise iddialara ilişkin olduğu belirtilen belgeleri bir bavul içerisinde savcılığa teslim etmişti. 

Yapılan bilirkişi incelemelerinde yargılamaya konu olan bazı CD'lerin isnat edilen suç tarihinden sonra üretilmiş olduğu, dolayısıyla sahte delil olduğu ortaya çıkmıştı. Buna göre, 11 ve 17 numaralı CD'lerin üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ile söz konusu CD üzerindeki yazıların Mehmet Baransu tarafından savcılığa teslim edilen bavul içindeki sanık Süha Tanyeri'nin not defterinden birebir kopyalanarak makine yardımı ile CD'lerin üzerine yazdırıldığının bilirkişi raporu ile tespit edilmişti. 

2013'te de soruşturma başlatıldı

Aralık 2013'te Cumhuriyet Savcısı Sıddık İlgar tarafından başlatılan soruşturmada, Baransu'nun “Gülen'i bitirme kararı 2004'te MGK'da alındı' manşetli haberde '25 Ağustos 2004 tarihli ve Karar No:481 sayılı Milli Güvenlik Kurulu kararını' yayınlamak ve açıklamak suretiyle“Devlet güvenliğine ilişkin belgeleri temin etme', “Siyasal veya askeri casusluk “Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama ve “Yasaklanan bilgileri açıklama' suçlarını işlediği belirtilmişti.

Mayıs 2014'te ise Baransu ve Taraf gazetesi sorumlu yazı işleri müdürü Murat Şevki Çoban hakkında “Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etme', “Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri basın ve yayın yoluyla ifşa etme' ve“MİT'in görev ve faaliyetlerine ilişkin belge ve bilgiyi basın yoluyla ifşa etme' suçlamalarıyla 26'şar yıldan 52'şer yıla kadar hapis cezası istemiyle Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi'ne dava açılmıştı.

Baransu'nun ifadesi

Balyoz belgelerini yayımladığı için gözaltına alınan Taraf Gazetesi yazarı Mehmet  Baransu’ya örgüt suçlaması yapıldı. Baransu, daha önce beraat kararıyla kesinleşen “devletin gizli belgelerini ifşa etmek” maddesinden yeniden suçlandı. İfadesinde haber kaynakları sorgulanan Baransu, “CD’leri benim hazırlamam hayatın doğal akışına aykırı. Biz İstanbul’un üstüne çökmek isteyenleri yazdık” dedi.

Balyoz belgeleri nedeniyle evinde yaklaşık 10 saat arama yapılan Taraf Gazetesi yazarı Mehmet Baransu, emniyet ifadesinin ardından adliyeye sevk edildi. Soruşturmayı yürüten savcı Gökalp Kökçü Baransu’nun ifadesini almadan, Baransu’ya “örgüt” suçlaması yaparak, tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk etti.

BARANSU TEK BAŞINA “ÖRGÜT”

Baransu Emniyette 17 sayfa ifade verdi. İfadenin başlangıcında örgüt açıklaması yapıldı. Örgüt kurmakla suçlanan Baransu adeta, “tek başına örgüt kurmakla” suçlandı. İfadede, Baransu’ya örgüt yönünde soru sorulmazken, sorgulamanın başlangıcında, “Şüpheli Mehmet Baransu ie eylem birliği içinde suç örgütü faaliyeti kapsamında hareket eden şahıslar bu aşamada tespit edilememiştir” dendi.

ÇOLAKKADI’YA TESLİM ETTİM

Baransu’nun savcılığa teslim ettiği 19 adet CD, 4 adet DVD içerisinde devletin güvenliği ve askeri yararları açısından “çok gizli” belgeleri ifşa etmekle suçlandı. Daha önce soruşturma konusu yapılan ve takipsizlik kararıyla kesinleşen bu suçlamayla yeniden karşı karşıya kalan Baransu ifadesinde, Balyoz belgeleriyle ilgili Başsavcısı Turan Çolakkadı’yla görüşerek, Taraf’ın manşetiyle ilgili suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Baransu, “Suç duyurusunda bulunan kişilerden dilekçeyi alan Turan Çolakkadı, daha sorna benden Balyoz ile ilgili belgeleri istedi. Aynı gün kendisine bana yolda tanımadığım bir kişi tarafından verilen DVD’leri teslim ettim” dedi. Baransu, belgeler sonrası Çolakkadı’nın “tutanak tutalım” dediğini söyledi.

Baransu: Belgeleri Altan, Çongar, Oğur ve Tayiz’le birlikte inceledik

Baransu: Belgeleri Altan, Çongar, Oğur ve Tayiz’le birlikte inceledik

Baransu ifadesinde, belgelerin kendisine nasıl geldiğini detaylı bir şekilde savcıya anlattığını belirterek, “Turan Çolakkadı’ya belgelerin bana nasıl geldiğini anlattım, o da tutanağa kısaca bunu yazdı. Bu tutanakta yanlış anlaşılmalarına konu olabilecek bir detayı da açıklayayım. ‘Bir kısmını orijinal CD’lerden aktarma yaptım, tarayarak aldım’ bölümü sanki ‘Belgeleri aldığım anda’ gibi bir anlam çıkartıyor. Ben Taraf Gazetesi’ne gelirken, yolda gördüğüm bir kişinin benimle bir haber için konuşacağını söylemesi üzerine, kendisiyle görüştüm. Bana, çeşitli CD’ler, çeşitli belgeler, fotoğraflar, yazışmalar gösterdi. Bunların bir kısmı askeri yazışmalar bir kısmı el yazıları bir askerin tuttuğu notlardı. Kendisi 3 DVD bir CD halinde, bunları toparlamıştı. Bazı orijinal belgeler de bunların yanında idi. Onların bazılarına da bakma fırsatım oldu. Orijinal resmi yazışmalardı. Bunları da taradım. DVD ve CD içerisindeki belgelerle karşılaştırdım. Bazı belgelerin fotoğraflarını ve görüntülerini aldım. Gazeteye bu CD’leri götürdüğümüzde CD’nin içerisinde binlerce belge olduğu için, 6 kişi bu belgeleri taramaya başladık. Bilgi işlem sorumlumuz CD’lerle ilgili kopyalar çıkarttı. Her kişi bu belgeleri incelemeye başladı. Ahmet Altan, Yasemin Çongar, Yıldıray Oğur, Kurtuluş Tayiz ve ben diğerlerini hatırlamıyorum. Bu belgeleri inceledik. Ses kayıtlarına baktık, el yazılı notlara baktık. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, eski Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül dahil olmak üzere, AK Partinin üst düzey yetkilileri, belediye başkanları dahil, bir çok insanın tutuklanmasına yönelik bir darbe planı hazırlandığını gördük. Ardından da bunu haberleştirdik. Turan Çolakkadı bu CD’leri bizden talep edince gazetedeki CD’lerden aktarma yapıp bize geldiği şekliyle 3 DVD ve 1 CD’yi kendilerine teslim ettim” ifadelerini kullandı.

ORJİNALLERİ SAVCIYA TESLİM ETTİM

Bransu’ya “Fatih Cami Bombalanacaktı” manşetiyle iligli, “Belgeleri siz mi elde ettiniz” diye soruldu. Baransu, “ Ben dijital verileri elde etmedim” dedi. Baransu, Balyoz haberinden sorna savclılığın talimatıyla orijinal belgeleri teslim ettiğini söyledi.

CD’LERİ BENİM HAZIRLAMAM HAYATIN DOĞASINA AYKIRI

Emniyette Barasu’ya, “Tutanağa konu 4 adet DVD sizin tarafınızdan mı hazırlandı” sorusu da yöneltildi. Baransu, “Bu çelişkiye neden olan olay sayın Turan Çolakkadı’nın tuttuğu kısa tutanaktan kaynaklıdır. Ben hatırladığım kadarıyla haberden 8-9 gün sonra orijinal belgeleri aynı şahıstan aldım. Orijinal belgeleri devlete, savcılığa teslim ettim. Belgeler binlerceydi, onbinlerce sicil numarası vardı, onbinlerce isim ve rütbe vardı. Bunları bir gazetecinin bilmesi imkansız. CD’leri benim hazırlamış olma ihtimalim hayatın doğasına aykırıdır…. İddia edildiği gibi, sahte dijital verileri ben ürettiysem orijinal hallerini, kopyalarını neden hem cumhuriyet savcılığına hem askeri savcılığa vereyim” dedi.

HABER KAYNAKLARI SORGULANDI

İfade de, Baransu’nun haber kaynaklarını da sorgulandı. Baransu’ya, “Kaynak kişi olarak belirttiğiniz şahıs ile toplamda kaç defa hangi tarihlerde ve nerelerde görüştünüz”, “Hangi tarihlerde, hangi dijital verileri teslim aldınız”, “Kaynak olarak belirttiğiniz, şahıs ile nasıl irtibat kurarak buluşma gerçekleştirdiniz” diye soruldu. Baransu, da kaynağıyla iki kez görüştüğünü söyledi. Baransu, “İlk görüşmemiz de 3 DVD aldım, ikinci görüşmemizde Bavul içerisinde Balyoz davasına konu olan bavul içerisindeki belgeleri aldım” dedi.

DEVLETİN GİZLİ BELGELERİNİ İFŞA ETMEKLE SUÇLANDI

Baransu’ya ayrıca, “Devletin güvenliği iç ve dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken ifşasıo halinde devletin savaş hazırlıklarına veya savaş etkinliğine veya, askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek nitelikteki çok gizli belgeleri gazete içinde kimlerle birlike incelediniz” diye soruldu. Baransu bu soruya, o dönem oğlunun hayati riski olan bir ameliyat geçirdiğini ve oğluyla ilgilendiği için belgelerin bir kısmını kendisinin incelediğini belirterek, “Habere bakıldığında da haberde 3 ismin olduğu görülecektir. Yasemin Çongar, Yıldıray Oğur ve ben” dedi. Baransu bir çok belgede gizli belge çıkmasına rağmen, sorumlu yayıncılık gereği belgeleri yayınlamadıklarını söyleyerek, “ Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek hiçbir belgenin çıktısını almadık, haber yapmadık, bavul içerisinde bana teslim edilen belgeler arasında, belge ve savaş planları vardı. Belgeleri 2010 ocak ayında içerisinde devlete teslim ettiğimiz günden bu güne kadar askeri harekatımızı tehlikeye sokabilecek herhangi ir belgenin kamuoyuna yansımaması da, bu işi ne kadar ciddi ve duyarlı yaptığımızın bir göstergesidir” dedi.

DARBE DIŞINDA BELGE YAYIMLAMADIK

Baransu’ya “Tarama işlemini kimlerle birlikte yaptınız?”sorusunu yöneltildi. Baransu, gazete olarak belgeleri incelediklerini ancak tarama yapmadıkları kaydetti. Mehmet Baransu, “Biz belgeleri inceledik, bahsettiğiniz konuyla ilgili bir tarama yapmadık. Dönemin siyasi lideri Başbakan Erdoğan yine aynı dönemde Başbakanlık yapan Abdullah Gül, dahil seçilmiş siyasileri hedef alan belgeleri yayınladık. İnceledik darbe dışlında hiçbir belgeyi yayınlamadık” ifadelerini kullandı.

İSTANBUL’UN ÜSTÜNE ÇÖKMEK İSTEYENLERİ YAZDIK

Baransu, Karargah isimli kitabında da sadece Balyoz Darbe planına ilişkin bilgileri verdiğini gizli belgelere yer vermediğini belirerek, “Çünkü biz İstanbul’un üzerine çökmek isteyen dönemin başbakanını tutuklamak isteyen binlerce insanı Statlarda yargılayıp askeri hapishaneye koymak isteyen seçilmiş iktidarı devirme planları yapan bir grubu yazdık” dedi.

DAHA ÖNCE AYNI SUÇLAMADAN BERAAT ETTİK

Mehmet Baransu, kendisinin daha öncede ‘Devletin gizli belgelerini ifşa etmek’ suçlamasıyla yargılandığını ve beraat ettiğini vurguladı. Benzer suçlamalardan Ahmet Altan’ın da yargılanarak beraat ettiğini kaydetti. Mehmet Baransu, “İstanbul Başsavcılığı tarafından 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 03.12.2014 tarihinde yazı ile müracaat etmiş, mahkeme tarafından 2010/329 Esas 2011/187 karar sayılı dosyasında yukarıdaki suçlama ile hakkımda soruşturma yapıldığı ve beraat kararı verildi. Ayrıca bu kararın savcılık tarafından veya ilgililer tarafından itiraz edilmeden lehime kesinleşti. Bu hükmün kesin hüküm olduğu artık bir yargılama yapılamayacağı 29.07.2011 tarihinde bildirilmiştir. Askeri olaylarla ilgili çok haber yaptığım için benzer suçlamalar ile ilgili yine benim hakkımda hem gazetenin o dönemki Genel Yayın Yönetmeni olan Ahmet Altan hakkında benzer davalar açıldı. Hepsinden beraat aldık” diye vurguladı.

ORJİNALLER MAHKEME DOSYASINDA

Daha sonra devletin güvenliğine ilişkin bu belgeleri imha etme suçlaması yöneltildi. Mehmet Baransu, “Ben ve gazetede çalışan hiçbir arkadaş orijinal belgeleri imha etmedik. Nasıl imha edebilirim. Bu orijinal belgeleri devlete teslim ettik. Bu belgelerin orijinalleri mahkemede” diye ifade verdi.

İçeriğin Devamı Aşağıda

METRİS CEZAEVİNE KONULDU

METRİS CEZAEVİNE KONULDU

Baransu’yu taşıyan araç saat 18.45 sıralarında  Metris Cezaevinin kapısına geldi. Mehmet Baransu kapının açılmasının beklendiği sırada otomobilin arkasında görüntülendi. Baransu'nun bu sırada sessiz kaldığı, anlık kameraya baktığı görüldü.

Al Jazeera TurkTaraf ve ajanslar

Twitter'dan yorumlar

İçeriğin Devamı Aşağıda
İçeriğin Devamı Aşağıda
İçeriğin Devamı Aşağıda
İçeriğin Devamı Aşağıda
İçeriğin Devamı Aşağıda
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0